sumeyye
Sun 18 September 2011, 02:07 pm GMT +0200
A. Kur'an'ı Açıklayan Sünnet Örnekleri
Hafız İbni Abdilber, Câmiu Beyâni'l-İlm ve Fadlihi adlı e-serinde kendi senediyle büyük sahabî İmrân b. Husayn (r.a.)'dan şunu nakleder: Adamın biri gelip İmrân'a bir şey hakkında soru sorar. O da hadisle cevap verince adam: "Sadece Allah'ın Kitabından bahsedin, onun dışındaki şeylerden bahsetmeyin." dedi. Bunun üzerine İmrân b. Husayn (r.a.) şöyle der: "Sen aptal birisin. Allah'ın Kitabında Öğle namazının dört rekatlı ve kıraatin gizli olduğunu görebiliyor musun? İmrân, devamla diğer namazları ve zekat gibi konulan sayıp bütün bunların Kitapta açıklanmış olarak mevcut olup olmadığını sorduktan sonra şöyle der: Muhakkak ki Allah'ın Kitabı bunları müphem olarak zikretmiş, Sünnet de onlan tefeir etmiştir.[530]
Hatîb el-Bağdadî, el-Kifâyefi İlmi'r-Riuâye adlı eserinde bu rivayeti daha geniş bir çerçeveyle aktarmaktadır. Hatîb'in aktardığı varyanta göre İmrân b. Husayn, arkadaşlarıyla birlikte oturduğu bir sırada adamın "bize sadece Kur'an'dan bahsedin." dedi. Bunun üzerine imrân, adama: "Yaklaş" dedi ve şöyle devam etti: "Farzedelim ki seni ve arkadaşlarını Kur'an'la başbaşa bıraktık. Öğle ve ikindi namazlarının dört, akşamın üç rekat olduğunu ve kıraatin ilk iki rekatta bulunduğunu Kur'an'da görebilir misiniz? Seni ve arkadaşlarını Kur'an'la başbaşa bıraktığımızı farzedelim. Beytullahın yedi şavt tavaf edileceğini, Safa ve Merve'nin tavafıyla ilgili hususları Kur'an'da görebilir misiniz? İmrân bunun akabinde şöyle seslenir: Ey kavmim [ilmi] bizden alınız. Allah'a yemin ederim ki bunu yapmadığınız taktirde dalâlete düşersiniz."
Hatîb, daha sonra başka bir kanaldan şu rivayette bulunur: Adamın biri İmrân b. Husayn'a "Kur'an'ı bırakıp bize aktardığınız hadisler de neyin nesi?" diye sordu. İmrân cevaben şöyle der: "Sen ve arkadaşlann şayet sadece Kur'an'la yetinmiş olsaydınız acaba öğle namazının şu kadar, ikindinin de bu kadar olup falanca vakitte kılınacağını, keza akşam namazını, Arefede vakfeyi ve şeytan taşlamanın nasıl olduğunu ve elin -elini bileğine, dirseğe ve omuza götürerek- surdan mı, yoksa burdan mı ya da şuradan mı kesileceğini nereden bilecektiniz. Size naklettiğimiz müddetçe hadislerimize tabi olun. Aksi taktirde saparsınız."
Beyhakî kendi senediyle Eyyûb es-Sahtiyânî'nin şöyle dediğini rivayet etmektedir. Kendisine Sünnetten bahsettiğinizde "bunları bırak, bize Kur'andan bahset -başka bir rivayete göre bize Kur'andan cevap ver- diyen biri, bilmiş olun ki sapkındır." Evzâî der ki: bunun sebebi şudur; Kitap, Sünnete hakim olmadığı halde, Sünnet Kitaba hakimdir.
Beyhakî yine Eyyûb es-Sahtiyânî'den şöyle dediğini nakleder: Adamın, biri -tabiin büyüklerinden Mutarrif b. Abdullah b. Şihhîr'e "bize sadece Kur'andan bahsedin." dedi. Bunun üzerine Mutarrif şöyle dedi: "Allah'a yemin olsun ki biz, Kur'an yerine geçecek başka bir şey istiyor değiliz. Ancak Kur'an'ı bizden daha iyi bilen birini arıyoruz.[531]
Ebu Amr b. Abdilber, buna benzer rivayetleri aktardıktan sonra şunu kaydeder:
Evzâî der ki: "Kitap, Sünnetin ona duyduğu ihtiyaçtan daha fazla kendinin açıklanması Sünnete muhtaçtır." Ebu Amr, Evzâî'nin bu sözlerle Sünnetin Kitaba hakim olduğunu yani Kitabı tafsil edip açıkladığını kasdettiğini söyler.
İsâ b. Yunus Evzâî'den, o da Mekhûl'dan şöyle dediğini nakleder: "Kur'an, Sünnetin ona duyduğu ihtiyaçtan daha fazla o Sünnete muhtaçtır."
Yine Evzâî'nin naklettiğine göre Yahya b. Ebi Kesîr şöyle demiştir: Sünnet Kitaba hakimdir. Ama Kitap, Sünnete hakim değildir." İbni Abdilber'in ifadeleri burada son bulmaktadır.[532]
Sünnetin Kitaba nisbetle konumu parçanın bütüne nisbetle konumu gibidir. Cenab-ı Hakk, Yüce Kitabını koruyacağını vadetmiştir: "Zikri kesinlikle biz İndirdik, elbette onu yine biz koruyacağız. [533]Şüphesiz Sünnet'in korunması da Kitab'ın korunması kapsamına girer. Dolayısıyla Sünnet de Cenab-ı Hakk'ın korumasıyla muhafaza altına alınmıştır.[534]
[530] Câmiu Beyâni'1-İlm, 2/191; ei-Fakîh ve'1-Mutefakkih, 1/76; Detay için bkz. Abdurrezzâk, el-Musannef, 11/155
[531] Ebu Gudde, Lemehât, Min Tarihi's-Sünne, 31-32
[532] İbni Abdilber, Camiu Beyâni'l-İlm ue Fadlihi, 2/191
[533] Hicr,9
[534] Muhammed Salih Ekinci, Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet, Rağbet Yayınları: 232-234.