- Hz. Peygamberin Hz. Hatice İle Evlenmesi

Adsense kodları


Hz. Peygamberin Hz. Hatice İle Evlenmesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Esila
Wed 2 February 2011, 02:56 am GMT +0200
Hz. Peygamberin Hz. Hatice İle Evlenmesi

Kisra Sarayının Sarsılması

Hz. Peygamberin Süt Anneleri Ve Dadıları

Hz. Peygamberin Süt Anneye Verilmesi

Fasıl

Fasıl

Hz. Peygamberin, Amcası Ebu Talib İle Birlikte Şam´a Gitmesi Ve Rahip Bahira Île Karşılaşması

Rahip Bahira Kıssası

Hz. Peygamberin Yetiştirilmesi, Allah´ın Onu Koruyup, Yetim İken Barındırması, Yoksul İken Zengin Kılması

Hz. Peygamberin Ficar Harbine Katılması

Hz. Peygamberin, Hilfu´l-Fudul Cemiyetine Girmesi

Hz. Peygamberin Hz. Hatice İle Evlenmesi

Fasıl

Kureyşlilerin, Ka´be´yi Yeniden Yapmaları



Kisra Sarayının Sarsılması


Hz. Peygamberin doğduğu gece İran´da saray balkonlarının yıkılıp yere düşmesi, Mecusilerin ateşinin sönmesi, Mubezan´ın rüya görmesi ve diğer benzeri işaretler meydana gelmiştir.

Ebubekir Muhammed b. Cafer b. Sehl el-Haraitî, "Hevatifül-Cann" adlı kitabında -155 yaşındaki- Hani el-Mahzumfnin şöyle dediğini riva­yet eder: "Rasûlullah (s.a.v.)´m doğduğu gece, kisranm sarayı sarsılmış ve sarayın ondört balkonu yere düşmüş, İran´daki Mecusilerin 1000 yıldan beri ara vermeden yanan ateşi sönmüş, Buhayra gölü kurumuş­tu. Kisra Mubezan´da,rüyasmda damızlık develerin soylu atları önleri­ne kattıklarını, Dicle´yi geçip ülkelerine yayıldıklarını görmüştü. Sabah uyandığında bu rüyadan ürkmüş, ancak yiğitliğine yediremediğinden dolayı sabretmiş ve korkmuyormuş gibi görünmüştü. Daha sonra bunu, vezirlerinden gizleyemeyeceğini anlayınca onları toplantıya çağırdı; ta­am giyip tahta oturdu. Vezirler toplandıklarında onlara, "Sizi niçin top­lantıya çağırdığımı biliyor musunuz " diye sordu. Onlar da, "Hayır, ancak hükümdarımız bize açıklarsa öğreniriz." dediler. Toplantı devam etmekteyken, kendisine Mecusi ateşinin söndüğünü bildiren bir mek­tup geldi. Bu, onun üzüntüsünü daha da artırdı.

Mubezan: "Allah, memleketin ahvalini düzeltsin." dedikten sonra rüyasını ve rüyada gördüğü develeri anlattı. "Bu ne olabilir ey toplu­luk " diye sordu. Onlar da şu cevabı verdiler: "Arap diyarında bir olay meydana gelecektir. Olayın kahramanı, onların en bilgilüerindendir." Bu konuşmalardan sonra kisra, valilerinden Numan b. Münzir´e bir mektup yazdı. Mektubunda, "Bana, soracağım sorulara cevap verecek bilgili bir adam gönder..." dedi. Numan b. Münzir de ona Abdülmesih b. Amr b. Hayyan b. Bukayle el-Gassanf yi gönderdi. Adam, huzuruna var-" dığında kisra ona; "Senden sormak istediklerim hakkında bilgin var mı " diye sordu. Adam dedi ki: "Bana haber verirsin. Ya da hükümda­rım, sormak istediğini sorar. Eğer bilirsem, cevabını veririm. Bilemezsem, bilen birini size haber veririm." Nihayet sorular soruldu. Cevap vermekten aciz kalınca dedi ki: "Bu konuları dayım Satih bilir. Şimdi­lerde o, Şam´ın yüksek mahallelerinde ikamet etmektedir."

Bunun üzerine kisra, Abdülmesih´e; "Ona git. Sana sorduklarımı ona sor. Alacağın cevapları bana getir!" dedi. Abdülmesih, yola çıkıp Sa-tih´in yanına vardı. Ölmek üzere olan Satih´e selam verdi, konuşmaya başladı, ama Satih cevap vermiyordu. Bunun üzerine şöyle bir şiir oku­du:

´Yemenin civannıerd adamı sağır mı oldu, yoksa duyuyor da cevap mı vermiyor Yoksa öldü mü, yoksa halka gelen ölüm, onu kapıp götürdü mü Ey problemleri çözen kişi, senin hanedanından olan kabile şeyhi sa­na geldi. O, bu problemleri çözemedi, aciz kaldı. Annem de Zi´b b. Hacen kabilesindendir. Mavi gözlü, keskin dişli ve söylenenleri dinlemek için kulak kabartan, beyaz tenli, geniş abalı, iri bedenli bir kimseyim ben. Acem hükümdarının elçisiyim. Gözlerimi, uyku bürüdü. İri cüsseli rah­van deve, beni uzak yerlerden getirdi. Yıldırımlardan ve zamanın kuş­kulu hallerinden ürkmeden, mesafeler katedip geldim sana. Tepeleri aştım, nihayet göğsü ve sırtının altı çıplak bir adama geldim. Sanki Se­ken dağının iki yanı sarsıldı da harekete geçen rüzgar, çevredeki yığılı topraklarla o çıplağın açık yerlerini örttü."

Satih, Abdülmesih´in şiirini dinledikten sonra başını kaldırıp ko­nuşmaya başladı: "Abdülmesih, rahvan deveye binip Satih´in yanma geldi. Satih ise, ölmek üzeredir. Abdülmesih´i; kisranm sarayı s