- Hicretin İlk Senesindeki Hadiseler

Adsense kodları


Hicretin İlk Senesindeki Hadiseler

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Esila
Wed 2 February 2011, 02:41 am GMT +0200
Hicretin İlk Senesindeki Hadiseler


Hicretin İlk Senesindeki Hadiseler.

Fasıl

Abdullah B. Selamın Müslüman Oluşu.

Fasıl

Rasûlullah ın O Gün İrad Ettiği Hutbe.

Hz. Peygamber´in Ebu Eyyüb´un Evinde İkameti Esnasında Mescid-İ Nebevinin İnşası

Bu Şerefli Mescidin Faziletine Dair Birkaç Söz.

Fasıl

Muhacirlerin Medine Sıtmasına Yakalanmaları

Hz. Peygamber´in Muhacirlerle Ensâr Arasında Dostluk Ve Kardeşlik Tesis Etmesi Ve Medine´deki Yahudilerle Saldırmazlık Antlaşması Yapması

Hz. Peygamber´in Muhacirlerle Ensar´ı Kardeş Yapması

Ebu Ümame Es´ad B. Zürare´nin Vefatı

Abdullah B. Zübeyr´in Hicri Birinci Senenin Şevval Ayında Doğumu.

Bu Senede Rasûlullah (S.A.V.)´In Aişe İle Gerdeğe Girmesi

Fasıl

Ezan.

Hz. Hamza´nın Serîyyesi

Ubeyde B. Harîs B. Abdülmuttalîb´in Seriyyesî

Fasıl

Fasıl

Hicri İkinci Senede Meydana Gelen Hadiseler.

Kîtabu´l-Megazî

Fasıl

Fasıl

Ebva Gazvesi

Fasıl

Buvat Gazvesi



Hicretin İlk Senesindeki Hadiseler


Ashab, Hz. Ömer´in halifeliği zamanında hicretin onaltı, onyedi ve­ya onsekizinci senesinde, hicreti, İslâm tarihinin başlangıcı sayma hu­susunda görüş birliği etmişlerdir. Bu olayın başlangıcı şöyle olmuştu: Mü´minlerin emiri Hz. Ömer´e, bir adamın başkası aleyhindeki hücceti (çek) arzedilmişti. Hüccette, vadenin şaban ayında dolduğu yazılı idi. Hz. Ömer:

- Hangi şaban İçinde bulunduğumuz senenin şabanı mı, geçen se­nenin şabanı mi, yoksa gelecek senenin şabanı mı diye sormuştu.

Daha sonra sahabeleri toplayarak bir tarih koyma hususunda gö­rüşlerine başvurdu. Bu tarih sayesinde borç ödemelerinin vadesi ve di­ğer hususlar bilinecekti. Adamın biri:

- Farsların (İranlılar) tarih koyusu gibi bir tarih koyun, dedi. Hz. Ömer, bundan hoşlanmadı. Çünkü Farslar, peşpeşe gelen hükümdarla­rının saltanatlarına göre tarih koyuyorlardı. Bir sözcü de:

- Rumların tarih koyusu gibi bir tarih koyun, dedi. Rumlar, Make­donyalı İskender b. Felebisin hükümdarlığı vaktinden başlayan bir za­mana göre tarih koyuyorlardı. Hz. Ömer, bunu da beğenmedi. Diğerleri ise: "Rasûlullah´m doğum tarihinden başlayan bir tarih koyun." dediler. Başka biri, onun risaletle görevlendiriliş vaktinin tarih başlangıcı yapılmasını; bir diğeri, hicretin tarih başlangıcı olarak belirlenmesini; bir başka grup da, vefatının tarih başlangıcı olarak kabul edilmesini ile­ri sürdü. Hz. Ömer, herkesçe duyulduğu ve meşhur olduğu için hicretin tarih başı olarak belirlenmesi görüşüne meyletti. Ashab, onun bu fikri üzerinde ittifak etti. Sahih-i Buharî´de hicri tarihin başlangıcından bahsedilirken Sehl b. Sa´d´m şöyle dediği rivayet edilir:

«Peygamber´in risaletle görevlendirilmesi vaktinden başlatmadık­ları gibi, vefatı tarihinden de başlatmadılar. Medine´ye gelişi vaktinden itibaren tarihi başlattılar.»

Vakidî dedi ki: İbn Ebu Zinad, babasımn şöyle dediğini bize naklet­ti: "Hz. Ömer, İslâm tarihinin ne zamandan itibaren başlatılması husu­sunda sahabelerle görüş alış verişinde bulundu. Onlar da hicretin, İslâm tarihinin başlangıcı olarak kabul edilmesi hususunda görüş birli­ği ettiler."

Ebu Davud et-Teyalisî, Muhammed b. Sirîn´in şöyle dediğini riva­yet eder: Adamın birisi, Hz. Ömer´e gidip şöyle dedi:

- Tarih koyun.

- Tarih koymakta ne demek

- Acemlerin yaptığı bir şeydir. Falan senenin falan ayında... diye yazarlar,

- Güzel birşey.

- Öyleyse siz de tarih koyun, dedi.

Sahabeler, tarihin hangi seneden itibaren başlatılması konusunda değişik görüşler ortaya koydular. Bir kısmı: "Hz. Peygamberin risaletle görevlendirildiği vakitten itibaren başlatalım." dediler. Bir kısmı da: "Vefat tarihinden başlata-lim," dediler. Hicret vaktinden itibaren baş­latma hususunda görüş birliğine vardılar. Daha sonra; "Hangi aydan başlatalım " diye sordular. Kimi: "Ramazandan itibaren başlatalım." dedi. Kimi: "Muharremden itibaren başlatalım." dedi. Çünkü muhar­rem ayında insanlar hac ibadetim tamamlayıp geri dönerler. O, haram bir aydır. Bunun üzerine sahabeler, muharrem ayından itibaren hicri tarihi başlatma hususunda ittifak ettiler.

İbn Cerir, şu ayetle ilgili olarak İbn Abbas´m şöyle dediğini rivayet eder:

«Fecre andolsun. Zilhicce ayının ilk on gecesine andolsun.» Bu ayet­te geçen fecr kelimesi ile muharrem ayı kastedilmiştir. Çünkü senenin fecri, muharrem ayıdır.

Ubeyd b. Umeyr´in şöyle dediği rivayet edilir: «Muharrem, Allah´ın ayıdır. O, sene başıdır. O ayda, Ka´be´ye Örtü geçirilir. O ay ile insanlar tarih koyarlar. O ayda para basılır.»

İmam Ahmed b. Hanbel, Amr b. Dinar´ın şöyle dediğini rivayet eder: Kitaplara tarih koyan ilk kişi, Yemenli Ya´la b. Ümeyye´dir. Rasûlullah (s.a.v.), rebiyülevvel ayında Medine´ye geldi. İnsanlar o ayı, sene başı olarak belirlediler.

Muhammed b. îshak, Zührî´den rivayet eder ki, Muhammed b. Sa­lih ile Şa*bı şöyle demişlerdir: "İsmail oğulları, İbrahim´in ateşe atılışım tarih başı olarak belirlediler. Sonra İbrahim ile İsmail´in, Ka´be´yi inşa edişlerini, tarih başı olarak tesbit ettiler. Sonra Ka´b b. Lüeyy´in ölümünü tarih başı olarak belirlediler. Sonra fil hadisesini tarih başı olarak kabul ettiler. Sonra Hattab oğlu Ömer, hicreti tarih başı olarak belirledi. Onun, tarih başlangıcı olarak hicreti belirlemesi, hicri on yedi veya onsekizinci senede olmuştur." Biz, bu konuyu" Hz. Ömer´in Sîreti" adlı eserde sened ve yollarıyla detaylı olarak anlatmışızdır. Hamd, Al­lah´adır.

Kısaca demek istediğimiz şudur ki ashab, hicreti, İslâm tarihinin başlangıcı olarak belirlemiştir. Bu tarihin yılbaşısı da, meşhur kavle göre muharrem ayıdır. Cumhur-u ulemâ, bu görüştedir. Süheylî ve diğerlerinin, İmam Malik´ten naklettiklerine göre o şöyle demiştir: "îslâmî sene başı, rebiyülevvel ayıdır. Çünkü o ayda Rasûlullah, Medi­ne´ye hicret etmiştir."

Süheylî, başka bir yerde de şu ayeti, bu görüşü teyid eden bir delil olarak ileri sürmüştür:

«İlk gününden beri Allah´a karşı gelmekten sakınmak için kurulan mescid....» (et-Tevbc, 108.) Yani Peygamber (s.a.v.)´in, Medine´ye geldiği ilk günden itibaren... Bu, sahabelerinde hicri senenin başlangıcı olarak it­tifak ettikleri gibi İslâmî tarihin ilk başlangıç günüdür.

Şüphesiz ki, İmam Malik´in bu sözleri doğrudur. Ancak teamül, bu­nun hilafmadır. Çünkü Arap aylarının ilki muharrem ayıdır. Bu sebeble sahabeler, hicreti İslâm tarihinin başlangıç senesi olarak, muharrem ayını da hicri sene başı olarak kabul etmişlerdir, ki, sistem ve düzen bo­zulmasın. Nitekim bu böyle bilinmektedir. Doğrusunu Allah bilir.

Allah´ın yardımına s