- Ferzan Ezber Bozmaya Devam Ediyor

Adsense kodları


Ferzan Ezber Bozmaya Devam Ediyor

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Wed 9 November 2011, 11:30 pm GMT +0200
Tencere


Aralık 2005 84.SAYI


Ferzan TOPATAN
kaleme aldı, TENCERE bölümünde yayınlandı.


Ferzan Ezber Bozmaya Devam Ediyor


Bir İstanbul seyahatinden Ankara'ya dönerken, yol boyunca düşündüm şu geçen sözünü ettiğimiz ezber bozma işini. Bazen her zaman söyleyegeldiğimiz şeyler yerine bir başka şey söylemek, her şeyi nasıl da kilitlendiği yerden kurtarıp selamete ulaştırıyor!.. Vay canına, dedim içimden.

Yalnızca içten olmak, samimi olmak ve güzel bir lisan bulmak, belki de kalpten konuşmak gerekiyordu.

Bir-iki gün sonra mahalledeki bir markette alışveriş yapıyordum. Manav reyonunda durmuş, bizim mutfağa gitmek için can atan meyve var mı diye bakınıyordum. Meyveydiler işte, sonuçta koparılmış, yenmek için bekleyen çürümeye müsait çeşitli bitkiler... Memurlar gibi.

Neyse, bu arada önümde bir kadın eğilmiş, kasadaki mandalinaların neredeyse tamamını mıncıklamakla uğraşıyordu. Kadının başındaki görevli adam çaresizlik içinde kadının işini bitirmesini bekliyordu. Kadın cazgır biri olmalıydı. Arada bir de adama dönüp bir-iki şey söylüyor, adamın gözleri dönüyor, kadın eğilip mandalina mıncıklamaya, arada bir-ikisini de poşetine doldurmaya devam ediyordu.

Neden sonra kadın yoruldu ya da ona uygun mandalina kalmadı da, gitti. Adamcağız bana bakıp, buyur abi, istersen sen de seçebilirsin, dedi. Sen ver, dedim, 2 kilo mandalina. Abi, dedi, haksızlık olmasın. Hamfendi seçti, sen de istersen ..

Birden şu ezber bozma hali üstüme geldi. Adama, yok, dedim, sen seç. Meyveleri yerken seni güzel bir yüzle hatırlayayım.

Adam şaşırdı, şöyle olduğu yerde bir titredi ve az önceki bezmiş hali birdenbire değişti. Küçülmüş gözleri kocaman olmuş, bıyıklarının altından gülümseyen bir ifade yüzüne yayılmıştı. Tabi abi, dedi kendinden geçerek. Keyifle benim için mandalina seçmeye başladı. Sonra tartı makinesine koşup tarttı, poşetin ağzını bağlayıp güzelce paketledi. Hürmetle, afiyetle yeyin, diyerek mandalina poşetini bana uzattı.

Vay canına, yine işe yaramıştı! Ne olmuşsa olmuş, üstü örtülmüş insanlık adamın içinde uyanıvermişti sanki. İşte her müşterinin elini öpeceği bir satıcı ortaya çıkmıştı. Ne muhabbet ne muhabbet! Havada birbirinden razı olan insanların memnuniyeti kokuyor. Al işte bir ezber daha bozduk. Şeytanın tam arka tarafına bir tekme daha!

Elimde poşetlerle bu modern çağın alışveriş tapınağından çıkarken Rabbim'e hamd ediyordum. Bize insan olmanın güzelliklerini tattırdığı için. Bir sürü saçma sapan şey yerine oturup ağlayacak bir şey işte. Yarabbi, sen ne güzel şeyler öğretiyorsun kullarına. Oy oy oy!..