- Fakirlerin Zenginlerden Önce Cennete Girecekleri

Adsense kodları


Fakirlerin Zenginlerden Önce Cennete Girecekleri

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
neslinur
Sun 18 July 2010, 03:53 pm GMT +0200
بســـم الله الرحمن الرحيم
 
 
Fakirlerin Zenginlerden Önce Cennete Gireceklerine Dair Hadis-i Şerifler

 
 
Denildi ki; Abdurrahman b. Avf şükreden zenginlerdendi.

İmam Ahmed Müsned'inde, rivayet ettiğine göre, Enes (r.a.) şöyle demiştir:

"Ben Aişe (r.a.)'nin evinde bulunuyordum. Aişe (r.a.) Medine'nin içinde bir ses işitip:

"Bu nedir?" diye sordu. Ona:

"Abdurrahman b. Avf'ın Şam'dan gelen ve her çeşit eşya taşıyan bir kervanıdır" dediler.

Enes (r.a.):

"Bu kervan yedi yüz deve olup, sesinden Medine inledi" dedi.

Bunun üzerine Aişe (r.a.), Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle derken işittim dedi:

"Abdurrahman b. Avf'ın cennete emekleyerek girdiğini gördüm" buyurdu.

Bu Abdurrahman b. Avf'e ulaşınca, o da:

"Ben eğer yapabilirsem elbette ayakta da cennete girebilirim" dedi ve develerin hepsini yükleriyle, semerleriyle, yularlarıyla Allah yolunda tasadduk etti.

(Denildi ki, İmam Ahmed, "bu hadis yalandır, münkerdir" dedi. Muhaddisler, "Bu hadisin ravileri arasında Ammare vardır. Ammare ile münker hadisleri, rivayet eder" demişlerdir. Ebu Hatem er-Razi, "Ammare b. Zazan'ın hadisiyle getirilemez" demiştir.)
 
 
Ebu'l-Ferec demiştir ki:

Cerrah b. Minhal, Abdurrahman b. Avf'e, isnad ederek rivayet ettiğine göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Abdurrahman b. Avf'e:

"Ey Avf'ın oğlu! Sen zenginlerdensin, sen cennete sürünerek gireceksin. O halde Rabbına ödünç ver ki, ayaklarını çözsün" buyurdu.

Ebu Abdurrahman en-Nesei:

"Bu hadis, mevzudur. Cerrah'ın hadisi terk olunur" demiştir.

Yahya: "Cerrah'ın hadisi bir şey değildir" demiştir.

İbn'ül Medini: "Cerrah'ın hadisi yazılmaz" demiştir.

İbn-i Hibban: "Cerrah yalan söylerdi." demiştir.

Darekutni: "Cerrah'ın hadisi terk olunur" demiştir.

Beyhaki'nin rivayet ettiği bir hadis-i şerife göre:

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Ey Avf'ın oğlu! Sen zenginlerdensin, sen cennete ancak sürünerek gireceksin, o halde Rabbına ödünç ver ki, ayaklarını çözsün" buyurdu.

O da, "Ne Ödünç vereyim? Ya Resulullah?" dedi.

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) da:

"Akşamleyin elinde bulunandan beri olursun, yani tasadduk edersin" buyurdu. O da:

"Hepsini mi?" dedi.

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"evet" buyurdu.

Abdurrahman b. Avf buna üzülerek Resulullah'ın yanından çıktı.

Bunun üzerine Cebrail gelerek:

"Ya Resulullah! Avf'ın oğluna emret, misafirleri ağırlasın, yoksulları doyursun, önce nafakası kendisine lazım gelenlere baksın, dilencilere versin, bunları yaptığı takdirde elinde bulunan nimetin hakkını vermiş olur" dedi.

Bu hadis-i şerif hakkında ne dersin? diye sorulursa şöyle cevap verilir:

Bu hadis-i şerif batıldır. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'dan sahih olarak rivayet edilmiş değildir, çünkü ravilerinden biri Halid b. Yezid b. Ebu Malik'dir.

İmam Ahmed: "Bu hadis-i şerif bir şey değildir" demiştir.

İbn-i Muin: "Bu hadis-i şerif zayıfdır" demiştir.

Nesei: "Bu hadis-i şerife itimad edilmez" demiştir.

Darekutni: "bu hadis-i şerif zayıfdır" demiştir.

Yahya b. Muin: "Halid b. Yezid babası üzerinden yalan söylemeye razı elmacı, fakat sahabe üzerinden yalan söylemeye razı oldu" demiştir.

İmam Ahmed, Ebu Ümame'den rivayet ettiğine göre, Ebu Ümme, şöyle demiştir:

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Cennete girdim. Cennette önümde bir hışırtı işittim. "Bu nedir" diye sordum. "Bilal'dır" denildi. Sonra, Cennette gezmeye devam ettim, bir de baktım ki, cennet ehlinin çoğunu muhacirlerin fakirleri ile müslümanların çocukları teşkil etmektedir. Orada en az zenginler ile kadınları gördüm. Bana denildi ki, zenginlere gelince onlar cennetin kapısında hesaba çekilmektedirler ve temizlenmektedirler. Kadınlara gelince onları da iki kırmızı, yani altınla ipek alıkoymuştur. Sonra cennetin sekiz kapısının birinden çıktık. Kapının yanına gelince bir terazi getirilip bir kefesine ben kondum, diğer kefesine ümmetim kondu ben ağır geldim. Sonra Ebu Bekir getirildi, bir kefesine o kondu, bütün ümmetim getirilip diğer kefesine kondu, Ebu Bekir ağır geldi. Sonra Ömer getirilip bir kefesine kondu, diğer kefesine ümmetim kondu, Ömer ağır geldi. Ümmetim bana teker teker gösterildi, onları geçiyorlardı. Abdurrahman b. Avf'ı gecikmiş gördüm. Ümidi kesildikten sonra geldi. Ben "Ey Abdurrahman nerede kaldın?" dedim. O da "Annem babam sana feda olsun, Ya Resulullah seni hak olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, ben sana ancak yaşlandıktan sonra gelebileceğimi zannettim" dedi. Resulullah, "O nedir" buyurdu. O da "Malımın çokluğundan hesaba çekilip temizlenmemdir" dedi."

Denildi ki, bu hadis-i şerif senedinin araştırılmasına ihtiyaç duyulmayan bir hadisdir. Çünkü bu hadisi ve bundan önceki hadisi, Ebu'l-Ferec mevzu hadisler arasına yazmıştır.

Ebu'l-Ferec demiştir ki:

"Zahidlik taslıyanların hepsi, böyle batıl hadislere yapışarak malin dinde ilerlemeye engel olduğunu görerek, "Abdurrahman b. Avf'ın malından dolayı cennete sürünerek girmesi; malın yerilmesi hakkında kafidir" demişlerdir.

Bu hadis sahih değildir. Çünkü cennetlik olduğu müjdelenmiş olan Abdurrahman b. Avf'ın malının dinde ilerlemesine mani olması mümkün değildir. Zira malı toplamak mübahdır.

Yerilmiş olan mal, meşru olmayan cihetten kazanılan mal ve vacip olan hakkı verilmeyen maldır.

Abdurrahman b. Avf ise bu iki halden de uzaktır. Talha üç yüz yük miras olarak altın bırakmıştır. Zübeyr ve diğer sahabeler de hayli mal miras olarak bırakmışlardır. Bunlar malın fena olduğunu bilselerdi elbette hepsini ellerinden çıkarırlardı. Bir çok kıssacı vaizler de bunun gibi hadislere sarılarak insanları fakirliğe teşvik ediyorlar ve zenginliği yeriyorlar. Allah hakiki alimlerden razı olsun sahih hadisi tanıyorlar ve usul ve kaidelerini biliyorlar."

Ebu'l-Ferec'in sözü burada sona erdi.
 
 
Ben derim ki:

Ebu'l Ferec bu hadisi reddetmede aşırı gidip, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) üzerinden uydurulmuş olan hadisler arasına sokmasında haddi aşmıştır.

Ebu'l-Ferec, İslam dinini kabulde önde gelenlerden olan ve cennetle müjdelenmiş olan Abdurrahman b. Avf'ın cennete önce girmekten medenilmesini ve cennete emekleyerek girmesini büyük görmüş ve bu durumun Allah'ın onun için hazırlamış olduğu makamına zıd düşeceğini sanmıştır. Bu, onun bir kuruntusudur.

Yukarıda geçen bu iki hadis-i şerif hakkında taan etmeye yol bulduğunu kabul etsek bile Ebu Hüreyre (r.a.)'den rivayet edilen şu hadis-i şerif hakkında ne denecektir.

Ebu Hüreyre (r.a.) demiştir ki:

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Müslümanların fakirleri zenginlerinden yarım gün, yani beş yüz sene önce cennete gireceklerdir" Tirmizi bu hadis-i şerif hasendir, sahihdir demiştir.

Müslim'in İbn-i Ömer'den rivayet ettiğine göre, İbn-i Ömer şöyle demiştir:

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Kıyamet gününde muhacirlerin fakirleri, zenginlerinden kırk yıl önce cennete gireceklerdir"

İmam Ahmed'in Müsned'inde rivayet edildiğine göre:

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"ilk cennete gireceklerin kim olduklarını biliyor musunuz?" buyurmuş.

Ashab-ı kiram: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" demişler.

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"kendilerini sıkıntılar sarmış olan muhacirlerin fakirleridir ki yerine getiremediği ihtiyaç içinde ölürler" buyurmuştur.

Tirmizi'nin rivayet ettiğine göre Cabir demiştir ki:

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"ümmetimin fakirleri cennete zenginlerden kırk yıl önce gireceklerdir" buyurmuştur.

Bu hadis-i şerif ve bunun benzeri hadisler sahabenin fakirlerinin cennete zenginlerinden önce girecekleri hakkında açıktır ve sahihdir.

Fakirlerin önce girmeleri de kendi aralarında farklıdır. Onlardan bir kısmı cennete zenginlerden beş yüz yıl önce gireceklerdir. Onlardan bir kısmı da cennete zenginlerden kırk yıl önce gireceklerdir. Cennete girmede gecikenlerin cennetteki makamlarının yüksek olmasına zarar vermez. Zenginler hesap vermek için fakirlerden sonra cennete girseler de makamları onların makamlarından yüksek olabilirler. Şüphe yok ki, adaletli imam, hesap için bekletilir. Müslümanların işini üzerine almıyanlar ondan önce cennete girerler. Onlardan sonra cennete giren adaletli imamın, makamı fakirlerin makamından daha yüksek olur.

Hatta Sahih-i Müslim'de açıklandığına göre, makam bakımından insanların Allah'a en yakın olanı adaletli imamdır. Nitekim Müslim'in Abdullah b. Amr'dan rivayet ettiğine göre, Abdullah b. Amr demiştir k:

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Şüphesiz ki, adaletle iş görenler, Allah katında nurdan minberler üzerinde Rahman (Azze ve Celle)'nin sağında olacaklardır. Onun her iki eli sağdır. Bunlar, hükümlerinde ve aileleri ile mütevellisi oldukları kimseler hakkında adalet gösterenlerdir." buyurdular."

Tirmizi'nin Ebu Said el-Hudri (r.a.)'den rivayet ettiğine göre:

Ebu Said demiştir ki:

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Kıyamet gününde Allah yanında insanların en sevimlisi ve makam bakımından Allah'a en yakın olanı adaletli hükümdardır. Kıyamet gününde Allah yanında insanların en buğuzlusu ve azap bakımından en şiddetli olanı ise zalim olan hükümdardır" buyurmuştur.

Adaletli hükümdar ile şükreden zengin hesaba çekilecekleri için cennete girmeleri gecikir. Fakat cennete girdikten sonra bunların makamları önce cennete girmiş olan fakirlerin makamlarından daha yüksek de olabilir.

Abdurrahman b. Avf'ın malının çokluğundan dolayı hesab vermesi için hapsedilmesi, sonra Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'a ve arkadaşlarına katılması, onun mertebesinin noksanlığını gerektirmediği gibi, İslam dinini kabulde önde gelenlerden olmasına ve cennet ile müjdelenmişlerden olmasına mani olmaz.

Abdurrahman b. Avf'ın sürünerek cennete gireceğine dair olan hadis-i şerif, İmam Ahmed'in dediği gibi yalandır, münkerdir.

Nesei'nin dediğine göre, o hadis mevzudur. Çünkü Abdurrahman b. Avf'ın makamları, cihadı, Allah yolunda büyük harcamaları, sadakaları sırat köprüsünü şimşek gibi geçenlerle beraber olmasını veya göz açıp yumuncaya kadar geçenlerle beraber olmasını veyahut süvari olarak geçenlerle beraber olmasını gerektirip, onun sürünerek geçmesine mani olur