mevlüdekalınsaz
Mon 9 February 2015, 06:44 pm GMT +0200
Eşinin evine gitmeyeceğine yemin eden bir kadının durumu nedir?
Bir şeyi yapmamak üzere yemin eden bir kimsenin, yapmak istemediği şey dinin emrettiği bir şey değilse, yaptığı yemine uyması, o şeyi yapmaması gerekir. Ancak yeminine uyduğu takdirde, bir vazife veya bir iyiliğin yapılmaması, bir günahın işlenmesi gibi bir durum söz konusu ise yemini bozar, sonra da keffaret öder (Merğinani, el-Hidaye, II, 75).
Nitekim, “İçinizden fazilet sahibi kimseler akrabalara, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere yardım etmeyeceklerine dair yemin etmesinler. Onlar affetsinler ve vazgeçsinler…” (Nur 24/22) ayeti ile Hz. Peygamber (s.a.s.)’in “Bir kimse bir iş için yemin eder de sonra ondan daha hayırlısını görürse yeminini bozsun ve keffaret ödesin.” (Buhari, Eyman, 1; Müslim, Eyman 15-16) şeklindeki buyruğu ile “Yemin eder de ardından başka bir şeyi ondan daha iyi görürsem, daha iyi olanı yaparım ve yemini bozarım.” (Buhari, Humus 15) sözleri bunu göstermektedir.
Buna göre, eşinin evine gitmemeye yemin eden bir kadın, görevi olan bir şeyi yapmamaya yemin ettiği için, eşinin evine giderek yeminini bozar; sonra da yemin keffareti öder ve Cenab-ı Hak’tan af diler.
Yemin keffareti; 10 fakire birer fitre (fıtır sadakası) miktarı veya bir fakire, on ayrı günde her gün birer fitre miktarı para vermek ya da sabah akşam doyurmak veya on fakiri giydirmektir. Buna gücü yetmeyen fakir kimsenin ise, ara vermeden üç gün oruç tutması gerekir (Maide, 5/89).
Allah(c.c) bize vesile olan hocamıza rahmet eylesin
Kaynak: Dini Soruları Cevaplandırma Platformu
Bir şeyi yapmamak üzere yemin eden bir kimsenin, yapmak istemediği şey dinin emrettiği bir şey değilse, yaptığı yemine uyması, o şeyi yapmaması gerekir. Ancak yeminine uyduğu takdirde, bir vazife veya bir iyiliğin yapılmaması, bir günahın işlenmesi gibi bir durum söz konusu ise yemini bozar, sonra da keffaret öder (Merğinani, el-Hidaye, II, 75).
Nitekim, “İçinizden fazilet sahibi kimseler akrabalara, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere yardım etmeyeceklerine dair yemin etmesinler. Onlar affetsinler ve vazgeçsinler…” (Nur 24/22) ayeti ile Hz. Peygamber (s.a.s.)’in “Bir kimse bir iş için yemin eder de sonra ondan daha hayırlısını görürse yeminini bozsun ve keffaret ödesin.” (Buhari, Eyman, 1; Müslim, Eyman 15-16) şeklindeki buyruğu ile “Yemin eder de ardından başka bir şeyi ondan daha iyi görürsem, daha iyi olanı yaparım ve yemini bozarım.” (Buhari, Humus 15) sözleri bunu göstermektedir.
Buna göre, eşinin evine gitmemeye yemin eden bir kadın, görevi olan bir şeyi yapmamaya yemin ettiği için, eşinin evine giderek yeminini bozar; sonra da yemin keffareti öder ve Cenab-ı Hak’tan af diler.
Yemin keffareti; 10 fakire birer fitre (fıtır sadakası) miktarı veya bir fakire, on ayrı günde her gün birer fitre miktarı para vermek ya da sabah akşam doyurmak veya on fakiri giydirmektir. Buna gücü yetmeyen fakir kimsenin ise, ara vermeden üç gün oruç tutması gerekir (Maide, 5/89).
Allah(c.c) bize vesile olan hocamıza rahmet eylesin
Kaynak: Dini Soruları Cevaplandırma Platformu