- Editörden Ekim 2006

Adsense kodları


Editörden Ekim 2006

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Sat 15 October 2011, 05:25 am GMT +0200
Editörden


Ekim 2006 94.SAYI


Sabahattin AYDIN kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.


Toplum olarak dinimize karşı cehaletimiz arttıkça “maneviyatçı esnafı”nın yüzü gülüyor. Maneviyatçı esnafı da kim diye soracak olursanız, kısaca tanıtalım. Özellikle mübarek zamanlarda kısa hasat zamanını olabildiğince verimli geçirmeye çalışan rençber iştahıyla kanaldan kanala koşan, mikrofon aşığı din şovmenlerini izliyorsunuz ya, işte onlar.

Dinin de şovu, şovmeni olur mu demeyin, hayli zamandır var. Bunları kâh insanın tüylerini ayağa kaldıran riya ile vıcıklanmış dua gösterisi yaparken görürsünüz, kâh baygın edalarla “ya Muhammed”li şiirimsi arabesk şeyler okurken dinlersiniz, kâh bol çengili boğazlanmalı, kalk oyna modunda sözüm ona ilâhi kasetlerinde bulursunuz. Sohbet gibi bize özgü o mübarek çeşmeden çamur akıtan da bu damardır. Bayık ve abartılıdır. Seviye, estetik, kalite ve en önemlisi samimiyet bu damardan akmaz. Esnaflık, bu işin küp doldurmak için yapılmasındadır. Fakat maneviyat esnafları bir de sizden saygı hürmet filan beklerler. Ne de olsa “maneviyat”lıdırlar, az çok kutsiyetleri vardır.

Bu satırları sert bulan okuyucularımız, bu esnafın icrayı sanat ederken ne çamlar devirdiğini fark ediyorsa bize hak verir. Bunlar sazı ellerine aldıkta ne alim dinlerler, ne kaide. Akaid, fıkıh, tasavvuf, edep önlerinde dümdüzdür. Onlar nasıl biliyorsa, nasıl diyorsa öyledir. İlle konuşacaklar, ille okuyacaklar, ille bir şey yapacaklar! İsimleri Ahmet Mehmet olmasa dini tahriften memleket ayaklanacak. İslâm’ın en aslî unsurlarını, en kişisel yoruma kapalı alanlarını öyle bir örseliyorlar ki insanın nutku tutuluyor. İmkanlar cahil nobranın eline geçince böyle oluyor demek ki...

Huşu ile kılınan iki rekât namazın, yürekten kopup gelen bir yakarışın yerini ne tutar? Evladınıza şefkatle bir bakışınızın, fırından taze çıkmış elinizi yakan pidenin, muhabbet ateşinde pişirdiğiniz yemeğin yerini ne tutar? Bizi din namına oyalayanlara, vaktimizi, kalbimizi çalanlara yüz vermemek lazım. Kendi işimize, yolumuza bakmamız lazım. İftar sofralarımız, sahurlarımız safiyetini yitirmemeli.

Biz bu ay namazı anlatmak istedik. İki cihan serveri Efendimiz s.a.v. mübarek ifadelerini başlık yaparak “Gözümün Nuru Namaz” dedik. Daha önce Ahmet Safa imzası ile yazan Mustafa Bahadıroğlu ile Ali Yurtgezen iki güzel yazı hazırladı. Her Ramazan ayında tekrarlanan ibadet yoğunluğunun kalıcı olmasına bir katkı olur mu bilemeyiz. Her niyetin ve emeğin bir karşılığı var inşallah..

Ramazan Bayramınız mübarek olsun, Kasım sayımızda buluşmak üzere...