sümeyra
Sat 24 December 2011, 12:01 pm GMT +0200
4143) "... Ebû Hüreyre (Radiyallahü anh)den rivayet edildiğine göre
4143) "... Ebû Hüreyre (Radiyallahü anh)den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
Allah şüphesiz (mükâfatlandırma veya cezalandırma bakımından) sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz ve lâkin ancak amellerinize ve kalblerinize bakar."[44]
İzahı
Bu hadisi Müslim ve Tirmizi de rivayet etmişlerdir.
Bilindiği gibi Allah her şeyi görür ve O'ndan gizli hiçbir şey yoktur. Bu itibarla hadîsten maksad mükâfatlandırma veya cezalandırma bakımından olan bakıştır. Yâni mükâfatlandırması veya cezalandırması kalblerdeki niyetlere ve amellere göredir. Kişilerin suretlerinin güzelliğine veya çirkinliğine, keza malının çokluğuna veya azlığına göre değildir.
Sindi: Yâni amellerinizi ve kalblerinizi ıslah ediniz, düzeltiniz. Gayret ve çalışmalarınızı bedenlerinizin güzelliğine ve mallarınızı çoğaltmaya teksif etmeyiniz. Allah'ın bakıp bakmamasından maksad kanımca şudur: Allah kulunu, suretinin güzelliğiyle veya malının çokluğuyla kabul buyurmaz, onu katında yüceltmez. Keza bunun aksine kulunu suretinin çirkinliğiyle veya malının azlığıyla da kabul buyurmaz, yüceltmez. O, kulunu amelinin güzelliğiyle ve kalbinin ihlâslı olması, yâni niyetinin sırf Allah rızâsı olmasıyla kabul buyurur, katında yüceltir. Keza O, kulunu amelinin çirkinliğiyle ve niyetinin bozukluğuyla reddeder, demiştir.[45]
4143) "... Ebû Hüreyre (Radiyallahü anh)den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
Allah şüphesiz (mükâfatlandırma veya cezalandırma bakımından) sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz ve lâkin ancak amellerinize ve kalblerinize bakar."[44]
İzahı
Bu hadisi Müslim ve Tirmizi de rivayet etmişlerdir.
Bilindiği gibi Allah her şeyi görür ve O'ndan gizli hiçbir şey yoktur. Bu itibarla hadîsten maksad mükâfatlandırma veya cezalandırma bakımından olan bakıştır. Yâni mükâfatlandırması veya cezalandırması kalblerdeki niyetlere ve amellere göredir. Kişilerin suretlerinin güzelliğine veya çirkinliğine, keza malının çokluğuna veya azlığına göre değildir.
Sindi: Yâni amellerinizi ve kalblerinizi ıslah ediniz, düzeltiniz. Gayret ve çalışmalarınızı bedenlerinizin güzelliğine ve mallarınızı çoğaltmaya teksif etmeyiniz. Allah'ın bakıp bakmamasından maksad kanımca şudur: Allah kulunu, suretinin güzelliğiyle veya malının çokluğuyla kabul buyurmaz, onu katında yüceltmez. Keza bunun aksine kulunu suretinin çirkinliğiyle veya malının azlığıyla da kabul buyurmaz, yüceltmez. O, kulunu amelinin güzelliğiyle ve kalbinin ihlâslı olması, yâni niyetinin sırf Allah rızâsı olmasıyla kabul buyurur, katında yüceltir. Keza O, kulunu amelinin çirkinliğiyle ve niyetinin bozukluğuyla reddeder, demiştir.[45]