reyyan
Fri 20 August 2010, 02:36 pm GMT +0200
Teşehütte Şehadet Parmağıyla İşarette Bulunmak
Namaz bütünüyle zikir, dua, niyaz ve teslimiyettir. O bakımdan teşehhüt için oturulduğunda kalbimiz Allah'ın varlığını tasdik, dilimiz ikrar, parmağımız tanıklık edip işarette bulunur. Ancak bununla ilgili rivayetler üzerinde durup istidlal ve ihticacda bulunan ilim adamlarının tesbitleri farklı, ictihatları değişik olmuştur.
İlgili hadîsler:
Vâil b. Hücr (r.a.)’den yapılan rivayette, Peygamber (a.s.) Efendimizin namazını vasfederken bellediklerini söyledikten sonra şöyle dedi:
"Peygamber (a.s.) oturdu, sol ayağını yere yayıp sol elinin içini sol uyluğu ile dizi üzerine koydu; sağ dirseğinin ucunu sağ uyluğunun üzerine koyduktan sonra parmaklarından ikisini kapadı, baş parmağıyla orta parmağını halka şeklinde tuttu ve sonra da şehadet parmağını kaldırdı. Onu hareket ettirip onunla dua ettiğini gördüm."[332]
İbn Ömer (r.a.)’dan yapılan rivayette demiştir ki:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz namazda oturduğu zaman iki elini iki dizi üzerine koyar, sağ elinin baş parmaktan sonraki parmağını kaldırıp onunla duâ ederdi. Sol elini de açık bir vaziyette sol dizi üzerine koyardı."
Diğer bir lafızla şöyle rivayet etmiştir:
"Resûlüllah (a.s.) Efend,miz namazda oturunca, sağ elinin içini sağ dizi üzerine koyar ve bütün parmaklarını yumar, sadece baş parmağından sonraki parmağıyla işarette bulunurdu. Sol elinin içini sol dizi üzerine koyardı."[333]
Hadîslerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:
1- Namazda teşehhüde oturulduğunda ellerin içini dizlerin üzerine koymak sünnettir.
2- Serçe parmakla bitişiğindeki parmağı kapayıp orta parmakla baş parmağı halka yapmak ve şehadet parmağıyla işarette bulunmak müstehabdır. Tabi bu sağ ele mahsustur.
3- Namazda teşehhüde oturulduğunda sağ elin bütün parmaklarını kapayıp sadece şehadet parmağıyla işarette bulunmak müstehabdır.
4- Şehadet parmağıyla işarette bulunmak, "illallah" lafzı söylenirken gerçekleştirilir. Böylece Allah'ın varlığını ve birliğini isbatta söz, fiil ve itikat birleşmiş olur.
Mezhep imamlarının görüş, tesbit ve istidlalleri:
a) Hanefi mezhebine göre:
Teşehhütte "eşhedü ellâ ilahe illallah" denildiğinde parmakla işarette bulunma hususunda meşayihin farklı görüşleri olmuştur: Bir kısmı, işarette bulunmak müstehab değildir, çünkü elin içini açık bir vaziyette diz üzerine koymak sünnettir. Parmakların kapanıp işaret parmağının hareket ettirilmesi bu sünnete muhalif düşer. Bir ikisini ise, işaret parmağı kaldırılarak hareket ettirilir. Nitekim İmam Muhammed Kitabü'l-Müsebbihe'de, Peygamberin (a.s.) parmağıyla işarette bulunduğunu rivayet ederek Peygamber (a.s.) Efendimizin yaptığı gibi yapmanın müstehab olduğunu söylemiştir. Ebû Hanife'nin de kavli bu doğrultudadır.
Ancak teşehhütte parmakla işarette bulunmanın keyfiyeti hakkında iki ayrı tesbit söz konusudur: Medine halkı parmaklan kapayıp 53 rakamını ifade eder bir şekil üzerinde durmuştur, yani serçe parmakla bitişiğindeki parmak kapatılır, orta parmakla baş parmak halka edilir ve şehadet parmağıyla işaret yapılır. el-Fakıh Ebû Cafer el-Hendevânî de bu şekli uygun görmüştür.[334]
Bununla beraber hanefi fukahası, elleri açık bir vaziyette dizler üzerine koymanın daha uygun olacağı üzerinde durmuşlardır. O bakımdan bu mezhebe bağlı olanların çoğu teşehhütte hem parmaklarını kapamazlar, hem de işarette bulunmazlar.
b) Şafiî mezhebine göre:
Teşehhütte sağ elinin serçe ve bitişiğindeki parmakları kapamak, onlarla birlikte orta parmağı da kapayıp müsebbiha (şehâdet parmağı) serbest bırakılır ve "illallah" lafzı söylenirken yukarıya kaldırılır, başka hareket ettirilmez. En zahir kavle göre, baş parmak da orta parmakla birlikte halka edilip kapatılır ve el, 53 rakamını ifade edenin şekline sokulur.[335]
c) Hanbeli mezhebine göre:
Namazda teşehhüde oturulduğunda sol eli açık vaziyette, sağ eli de hadiste belirtilen 53 rakamının ifade eder şekilde diz üzerine koymak müstehabdır. Hanbeliler bu konuda yukarıda naklettiğimiz iki hadîsi delil seçip istidlalde bulunmuşlardır. Şafii mezhebinde olduğu gibi, şehadet parmağını sadece kaldırmakla yetinir, başka bir hareket ettirmez.[336]
Teşehhütte her iki eli de açık bir vaziyette dizler üzerine koymakta bir sakınca olmadığı gibi, sağ eli 53 rakamını ifade eder şekle sokup koymak daha uygun olur. Medine halkının ameli de hep böyle olmuştur.
Konuyla ilgili diğer rivayetler, yorumlar ve tahliller:
951 nolu Vâil b. Hücr hadisini aynı zamanda İbn Huzayme ve Beyhakî de tahrîc etmişlerdir. Ancak hadîste Vâil, "Peygamber (a.s.) Efendimizin şehadet parmağını kaldırdığını, hareket ettirdiğini gördüm" demiştir ki, bu konuyla ilgili diğer hadîslere uymamaktadır. Nitekim Ahmed b. Hanbel, Ebû Dâvud, Nesâî ve İbn Hibban'ın İbn Zübeyr'den (r.a.) rivayet ettikleri hadiste, adı geçen şöyle demiştir: "Peygamber (a.s.) sebbabe (şehadet) parmağıyla işaret ediyor, hareket ettirmiyordu ve gözleri işaret sınırını aşmıyordu."
Müslim ise, İbn Zübeyr'in hadîsinin sadece "Sebbabe (şehadet) parmağıyla işaret ediyor.." bölümünü nakletmiştir.
O halde Vâil hadîsinde "hareket ettirdiğini gördüm" sözünden maksat, işaret için kaldırmak olabilir. Çünkü parmağı kaldırmak, onu hareket ettirmek demektir.
952 nolu İbn Ömer hadisini Taberâni şu lâfızla tahrîc etmiştir:
"Peygamber (a.s.) namazda teşehhüt için oturduğu zaman elini sağ dizi üzerine koyar, sonra şehadet parmağını kaldırır, diğer parmaklarını yumardı."
Teşehhütte sağ elin şehadet parmağını kaldırma ve diğer parmakları kapama konusuna Ebu Cafer et-Tahavî, Zeylaî ve İbn Dakik el-Iydi gibi, ahkâm hadîslerini nakleden ilim adamları yer vermemişlerdir. Ancak Şevkanî Neylü’l-Evtar'da konuya geniş yer ayırmış ve birçok rivayetleri nakletmiştir.
Aynı zamanda Mâliki mezhebinde mutemed fıkıh kitaplarından el-müdevvenetü'1-Kübra'da da bununla ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Abdurrahman el-Cezîrî ise, Kitabu'l-Fıkhı Alâ'l-Mezahıbi'l-Arbaa adlı eserinin birinci cilt "Teşehhüdü’l-Ahîr" başlığı altında kısmen bilgi vermiştir.
Çıkarılan Hükumler:
1- Namazda teşehhüde oturulduğunda et-Tahiyyat'ın şehadet bölümüne gelindiği zaman, yani "eşhedü ella ilahe illallah" denildiğinde sağ elin şehadet parmağını kaldırmak müstehabdır. Şafiî mezhebine göre, sünnettir. Hanefiler de bunun istihbab olup olmadığında farklı görüşler ortaya koymuşlardır.
2- Parmağı sadece kaldırmakla yetinmek, başkaca hareket ettirmemek müstehabdır.