- İlim ve Önemi

Adsense kodları


İlim ve Önemi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
Rüveyha
Sun 19 October 2014, 03:34 pm GMT +0200
Minhâcü’l Âbidîn’den

Ali Kaya | Temmuz 2011 | TASAVVUF KLASİKLERİ   

İlim ve Önemi

Başarı Allah’tandır. Ey kurtuluşa ve hidayete talip olan kişi, Allah seni muvaffak eylesin. Öncelikle sana gerekli olan ilimdir (bilgidir), çünkü o her şeyin merkezidir.

Bilmelisin ki, ilim ve ibadet iki cevherdir. Görüp duyduğun bütün müelliflerin eserleri, öğretmenlerin öğrettikleri, vaizlerin vaazları, mütefekkirlerin fikirleri hep bu ikisi içindir. Hatta bu ikisi için ilahi kitaplar indirilmiş ve peygamberler gönderilmiş; gökler, yeryüzü ve bunların içinde bulunan her şey yine bu ikisi için yaratılmıştır. Şu iki ayet-i kerimeyi iyice düşünmelisin:

Birinci ayet-i kerime:

“Allah, yedi göğü ve yerden de bir o kadarını yaratandır. Allah’ın buyruğu bunlar arasında iner ki, Allah’ın her şeye kadir olduğunu ve Allah’ın ilmiyle her şeyi kuşatmış olduğunu bilesiniz.” (Talâk, 12)

İlmin, özellikle de tevhid ilminin şerefine delil olarak bu ayet yeterlidir. İkinci ayet de şudur:

“Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zâriyat, 56)

Bu ayet-i celile de, ibadetin şerefi ve ona yönelmenin gerekliliğine delil olarak yeterlidir. İki cihanın yaratılış sebebi olan bu iki cevhere sımsıkı sarıl, kıymetini bil! Kula gereken, bunlardan başka şeylerle meşgul olmaması, bunlar için yorulması ve gözünü bunlardan ayırmamasıdır. Bilmelisin ki, bu ikisi dışındaki bütün işler bâtıl, hayırdan yoksun, faydasız ve boş şeylerdir.

Bunu anladıktan sonra şunu da bilmelisin ki, bu iki cevherden en kıymetli ve faziletli olanı ilimdir. Bunun içindir ki Rasul-i Ekrem s.a.v. buyurmuştur:

“Âlimin âbide üstünlüğü, benim, ümmetimden en aşağı derecede olan birine üstünlüğüm gibidir.” (İbn Mâce, nr. 223; Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, nr. 2828).

Yine buyurur:

“Âlime bir defa bakmak, benim için gündüzleri oruçlu ve geceleri kıyamda (namazda) olmak üzere bir yıllık ibadetten daha sevimlidir.” (Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, nr. 2811).

Yine şöyle buyurur:

– Size cennet ehlinin en şereflilerini bildireyim mi?

– Evet, bildir ya Rasulallah, dediler. Buyurdu:

– Onlar ümmetimin âlimleridir.” (İbn Mâce, nr. 216; Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, nr. 1747).

İlim Ağaç, İbadet Onun Meyvesidir

İlmin ibadetten daha değerli bir cevher olduğunu fark ettin. Fakat kul için ilmin yanında mutlaka ibadet de gereklidir. Benzetmek gerekirse; ilim ağaca, ibadet ise onun pek çok meyvesinden bir meyveye benzer.

Şeref, elbette ağaca aittir, zira o asıldır. Fakat ağaçtan istifade ancak meyvesi ile olur. O halde ilmin şerefini korumak için ibadet mut­laka gereklidir. Yani kulun, bunların her ikisinden de payı ve nasibi olmak zorundadır. İşte bunun için Hasan-ı Basrî rh.a. şöyle der:

“İlmi ibadetinize, ibadeti de ilim talebinize zarar vermeyecek bir biçimde talep ediniz!”

Âbid için her ikisinin de zaruri olduğu kesinlik kazandığına göre; ilme öncelik verilmesi de kesin bir mecburiyettir. Çünkü o asıl ve rehberdir. Bundan dolayı Rasulullah s.a.v. buyurur:

“İlim önder, amel ise ilme tabidir.” (Ebu Nuaym, Hilye; Hatîb, Târîhu Bağdâd)

İbadet Yolunun Sarp Geçitleri


• Sebepler Geçidi: Âbid, Engeller Geçidi’nden kurtulup tekrar ibadetlere yöneldiğinde bakar ki, nefsi çok gevşek ve tembel, hayra karşı gerektiği gibi şevk duyup koşmuyor. Daima gaflete, rahata ve tembel tembel durmaya, özellikle de şerre, fuzuli işlere, bela ve cehalete meyilli.

Bu durumda nefsi hayır ve taate sevk edecek ve bu hususta ona şevk verecek bir etkene, şer ve günahtan alıkoyup geri durduracak bir engelleyiciye ihtiyaç vardır.

Bunlar recâ (ümit) ve havf (korku)’dur. Allah Tealâ’nın vaat etmiş olduğu sevap, güzellikler ve iyilikleri ümit etmek onu harekete geçirip şevkini arttıracaktır. Allah Tealâ’nın elem verici azabı, günahkârları tehdit ettiği her türlü cezalar da nefsi günahlardan alıkoyacak, onlardan el çekmesini sağlayacaktır.

• Gizli Tehlikeler Geçidi: Bu geçidi geçip tekrar ibadete yönelince, ibadete karşı şevk duyar ve onları yerine getirir, bütün arzu ve isteğiyle sarılır ve devam ettirir. Bir de bakar, bu ibadetlerin hepsinin iki büyük tehlikeyle karşı karşıya kalma ihtimali vardır: Riya (gösteriş) ve ucub (kendini beğenme)… Bazen ibadetiyle insanlara karşı gösteriş yapar ve ibadetini ifsat eder. Bazen de riyaya engel olur ve nefsini kötüler, fakat kendini beğenir ve yaptığı ibadeti boşa çıkarıp telef eder.

İşte bu noktada onu “Gizli Tehlikeler Geçidi” karşılar. Bu geçidi aşabilmesi ve işlediği hayırların boşa çıkmaması için ihlâsa, Allah Tealâ’ya karşı minnet borcu olduğunu düşünmeye ve benzeri şeylere ihtiyacı vardır.

• Hamd ve Şükür Geçidi: Bütün bu geçitleri aşınca ibadetlerini gerektiği gibi yerine getirmiş, her türlü afetten kurtulmuş olur. Bakar ki, Allah’ın verdiği nimetlerin başarıda imdadına yetişmesi ve günahlardan koruması, her çeşit destek ve himayesi sayesinde, Allah’ın ihsan denizleri içinde yüzmektedir.

Şükür konusunda ihmal göstererek küfre sapmaktan, ihlâsla amel edenlerin makamı olan bulunduğu yüce mertebeden aşağı düşmekten, Allah’ın ikram ve ihsanı olarak kendisine lütfedilmiş olan sayısız nimetlerin heba olmasından korkar. İşte tam bu noktada kulu “Hamd ve Şükür Sarp Geçidi” karşılar. Onu da, kendisine ihsan edilen sayısız nimetlere gücünün yettiğince çok hamd ve şükür ederek aşar.

Bu sarp geçidi aşınca maksudunun ve mahbubunun huzuruna erişir. Biraz yürüdüğünde kendisini kolaylıkla erişilen faziletler, aşk bahçesi ve muhabbet deryası içinde buluverir. Sonra rıdvan bahçelerinde, ünsiyet bağlarında bulunur, ihsanlara ve kerametlere erişir. Bu makamda çeşitli nimetlere nail olur, günlerini her an bunların arttığını müşahede ederek geçirir. Nihayet bütün bunlardan bıkıp usanır, dünyayı artık murdar olarak görmeye başlar. Mele-i A‘lâ için iştiyak ve arzusu kemâl noktaya gelir.



mevlüdekalınsaz
Mon 20 October 2014, 05:36 pm GMT +0200
ilim çinde dahi olsa alınız diyen bir Peygamberin ümmetiyiz..ki ilim öğrenmek her müslüman erkek ve kadına farzdır..
Rabbim ilim ile amel eden salih  kullarından eylesin inşallah.