reyyan
Mon 23 August 2010, 04:34 pm GMT +0200
Abdest Azasını Bir-İki Ve Üç Defa Yıkamak
Kur'ân'da abdest emredilirken dört azadan söz edilir, üçünün yıkanması, birinin meshedilmesi emredilir. Bilindiği gibi, hilâfına delil olmadıkça emir tekrarı gerektirmez. O bakımdan abdest azasını birer defa yıkamak farzdır. İkinci ve üçüncü defalar ise sünnettir. Amaç iyi bir temizliktir. Resûlüllah (a.s.) Efendimiz, Allah'ın kendi kullarına sağladığı kolaylığı hep dikkate alarak ümmetine kolaylık getirmiştir. Abdest konusunda da ikinci ve üçüncü defa yıkamayı sünnet kılmıştır. Çok soğuk yerlerde veya mevsimlerle abdest azasını üçer defa soğuk su ile yıkamaya herkes tahammül edemez. O bakımdan o gibi yerlerde veya o mevsimlerde birer defa yıkamakla yetinilir. Farz yerine gelince abdest tamamlanmış sayılır.
Resûlüllah'ın (a.s.) abdest aldığına birçok defalar şahit olan ashab-ı Kirâm'dan bize kadar ulaşan sahih rivayetlerden bir kısmını nakledelim:
İbn Abbas (r.a.)'dan yapılan rivayette, demiştir ki:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz (abdest azasını) birer defa yıkamak suretiyle abdest aldı."[587]
Abdullah b. Zeyd'den (r.a.) yapılan rivayette demiştir ki:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz (abdest azasını) ikişer defa yıkamak suretiyle abdest aldı."[588]
Hz. Osman (r.a.)'den yapılan rivayette demiştir ki:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz (abdest azasını) üçer defa yıkamak suretiyle abdest aldı..."[589]
Amr b. Şuayb'den, o da babasından ve dedesinden rivayetle demiştir ki:
"Bir bedevi, Resûlüllah (a.s.) Efendimize gelerek abdestten sordu. Peygamberimiz (a.s.) ona abdesti (azayı üçer defa yıkamak suretiyle gösterdi ve şöyle buyurdu:
"İşte bu abdesttir. Artık kim bundan fazlasını yaparsa isaet işler, sınırı aşar, haksızlık eder..."[590]
Hadîslerin delâlet ettiği hükümler:
1- Abdest azasını birer defa yıkamak kafidir, farz yerine gelmiş olur.
2- Abdest azasını ikişer defa yıkamakla yetinmek de caizdir.
3- Abdest azasını üçer defa yıkamak meşru'dur.
4- Üç defadan fazla yıkamak mekruhtur.
Hadîslerin ışığında müctehid imamların istidlal ve görüşleri:
a) Hanefilere göre:
Abdest azasını üçer defa yıkamak sünnettir. Nitekim rivayet edildiğine göre, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz abdest azasını birer defa yıkamak suretiyle abdest aldıktan sonra şöyle buyurmuştur:
"Bu bir abdesttir ki, Allah namazı ancak bununla kabul eder."
Sonra adest azasını ikişer defa yıkamış ve şöyle buyurmuştur:
"Bu bir abdesttir ki, Allah böyle abdest alanın ecrini iki kat artırır."
Sonra yine abdest alıp azasını üçer defa yıkamış ve şöyle buyurmuştur:
"Bu, benim ve benden önceki peygamberlerin abdestidir. Artık kim (bu nisbeti sünnet görmeyip de) daha fazlasını yapar veya noksan kılarsa, o cidden (sünnet sınırını) aşıp haksızlık etmiş olur."[591]
Alâuddi nel-Kâsâni bu hadîsi açıklarken, Peygamber'in (a.s.) "Artık kim daha fazlasını yapar veya noksan kılarsa, o cidden sınırı aşıp haksızlık etmiş olur," cümlesini i'tikadi anlamda yorumlamış, "Kim bu nisbeti sünnet görmeyip daha fazla yapar ve noksanlaştırırsa haksızlık etmiş olur" demiştir. Çünkü abdest üzerine abdest almada üçten fazla yapılmış oluyor ve Peygamber (a.s.) bunu nûr üstüne nûr diye vasfediyor. Aynı zamanda ikişer defa yıkamayı, sevabın, iki kat artmasına vesile olacağını beyân buyurmuştur. O halde üçten daha çok veya azla ilgili vaîd, i'tikadî anlamadır.[592]
Bu açıklamadan anlaşılıyor ki, Hanefî imamları abdest azasını birer defa yıkamakta bir sakınca görmedikleri gibi, ikişer defa yıkanmasında da bir sakınca görmemişlerdir. Üç defa yıkanması ise, sünnettir ve sevabı o nisbette fazladır.
b) Şafiîlere göre:
Abdestte gerek üç azayı yıkarken, gerek başı meshederken, gerekse sakal ve parmak aralarını hılâllayıp ovmak sünnettir. Çünkü Sahîh-i Müslim'in rivayet ettiği hadîste "Peygamber (a.s.) üçer üçer abdes aldı" buyurulmuştur ki, bu yalnız yıkamakla ilgili değil, mesh ve tahlili de içine alır, mutlak anlamda söylenmiştir.
Buharî'nin rivayet ettiği hadîste ise "Peygamber (a.s.) birer defa (yıkamak suretiyle) abdest aldı ve ikişer defa (yıkamak suretiyle) abdest aldı..." denilmektedir. Ayrıca Peygamber (a.s.) yüzünü üç defa, kollarını iki defa yıkadığı ve başını meshettiği rivayeti de söz konusudur.
O halde abdest azasının üçer defa yıkanması bazan terkedilebilir, yani bir veya iki defayla yetinilebilir; namaz vakti daraldığında veya su az olduğunda bunda bir sakınca yoktur.[593]
c) Hanbelilere göre:
Abdest azasını birer defa yıkamak kâfi gelir; üçer defa yıkamak afdaldır. Bu, ilim ehlinden çoğunun kavlidir. Ancak İmam Mâlik, bir, iki ve üç defa yıkamak için vakit ta'yin etmemiş, yani vakit daraldığında bir defa, müsait zamanlarda üçer defa yıkanır, diye bir ayırım yapmamıştır.
Evzai ve Said b. Abdulaziz, abdest azası üçer defa yıkanır, ancak ayak müstesna, çünkü onun herhalde iyice temizlenmesi, kirden arınması gerekir, demişlerdir.[594]
İbn Kudame, konunun başında naklettiğimiz İbn Abbas ve Ebû Hüreyre hadîslerini naklettikten ve Hz. Osman'ın (r.a.) abdest azasını üçer defa yıkayıp "Resûlüllah'ı (a.s.) benim abdest aldığım gibi abdest alırken gördüm" dediğini delil olarak gösteriyor.
Müellif İbn Kudame devamla diyor ki: "Abdest azasından bir kısmını bir defa, bir kısmını daha fazla yıkamak caizdir. Çünkü bir defa veya üç defa yıkamak bütün azalar hakkında caiz olunca, bazısı hakkında da caiz olması tabiidir. Nitekim Abdullah b. Zeyd'in hadisinde Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in abdest alırken yüzünü üç defa ellerini ikişer defa yıkadığı, başını bir defa meshettiği belirtilmiştir.
İmam Ahmed diyor ki: Abdest azasını üçten fazla ancak (şüphe ve vesvese) rahatsızlığı içinde bulunan bir kimse yıkar. İbn Mübarek de şöyle demiştir:
"Üçten fazla yıkayan kimse günahkâr olmaktan emin olmasın."[595]
eş-Şerhü'1-Kebîr'de de İbn Kudame'nin naklettiği rivayetlere aynen yer verilmiş ve Hanbelilerin görüşü o istikamette belirtilmiştir.[596]
İlgili diğer rivayetler ve tahliller:
Zeylâi 573 no'lu hadîsin son cümlesi üzerinde durarak, bu yönüyle hadis gariptir; çünkü hadîsin yukarı kısmını Ashabdan bir cemaat rivayet etmiştir ki, çoğunda "femen zade alâ hazâ ev nakasa..." lafzı yer almamıştır. Abdullah b. Ömer, Ubey b. Kâ'b, Zeyd b. Sabit ve Ebü Hüreyre'den rivayet edilen metinde bu lafızlar mevcut değildir, diyor.
Bu konuda İbn Ömer'den rivayet edilen hadîs ravileri arasında Museyyeb b. Vazıh teferrüd etmiştir ki, zayıftır. el-Ka'rife adlı kitapta ise, bu zatın rivâyetiyle ihticac edilmez, denilmiştir. İbn Ebi Hatim ise el-Musayyab'ın saduk fakat çok hata yapan bir kimse olduğuna dikkatleri çekmiştir.[597]
Sözü edilen konuda birkaç tariktan rivayet edilen hadîslerin çoğu zayıftır, ancak Amr b. Şuayb'ın babasından ve dedesinden yaptığı rivayeti Şeyh Takıyüddin el-İmam adlı eserinde naklederek, "Amr b. Şuayb'ın hadîsini sahihlayanlara göre sahihtir, çünkü isnadı sıhhatli görülmüştür, diyor.[598]
Amr b. Şuayb'ın rivayet ettiği hadis mealen şöyledir:
Bir adam, Peygamber (a.s.) Efendimiz'e gelerek, Abdest nasıl alınır? diye sordu. Bunun üzerine Resûlüllah (a.s.) bir kapta su istedi, ellerini üç defa yıkadı, sonra yüzünü üç defa yıkadı, sonra kollarını üçer defa yıkadı, sonra başını meshetti, şahadet parmaklarıyla kulaklarını; baş parmaklarıyla kulaklarının dışını, şehadet parmaklarıyla içini yıkadı. Sonra da iki ayağını üçer defa yıkadıktan sonra şöyle buyurdu:
"İşte abdest böyledir. Artık kim bundan fazlasını yapar veya noksan bırakırsa, o cidden isaet işler, haksızlık yapmış olur."
Konuyla ilgili birçok rivayetleri Zeylaî Nasburraye'de, Şevkanî Neylül-evtar'da nakletmiş bulunuyorlar. Hepsini buraya almamız mümkün değildir. Ancak konuyu vuzuha kavuşturacak kadar nakil ve açıklamaya yer vermiş bulunuyoruz. Fazla bilgi için adı geçen eserlere müracaat edilmesini tavsiye ederiz.
Çıkarılan Hükümler:
1- Abdest azasını birer defa yıkamak farzdır.
2- Vakit daraldığa veya su az olduğunda birer defa, yıkamakla yetinilebilir, bunda bir sakınca yoktur.
3- Bazı hallerde iki defa yıkamakta da bir sakınca görülmemiştir. Çünkü Resulullah’ın (a.s.), önce birer defa, sonra da üçer defa yıkaması ümmetine kolaylık göstermek ve bildirmek içindir.
4- Üç azayı üçer defa yıkamak sünnettir. Baş ise bir defa meshedilir. İmam Şafii’ye göre, üç defa meshedilmesinde bir sakınca yoktur. Üçer defa yıkamanın sünnet olduğuna icma’ vaki olmuştur.