Konu Başlığı: Zaruret الضرورة Gönderen: Zehibe üzerinde 06 Ekim 2009, 21:06:39 الضرورة جاع جحا واحتاج الى طعام. فذهب عند تناول طعام الظهيرة بالضبط الى بيت شخص مقامة عنده حفلة زفاف و سلمه ورقة. ثم جلس امام مائدة الطعام وبدأ الاكل على الفور. فلما فتح صاحب الدار الورقة وجدها خالية من الكتابة. فاستغرب، وسأل جحا عن السبب. فاجابه:استمحيك العذر يا صاحب الدار. لقد اجبرتني الضرورة على تسليم الورقة اليك على عجل. فلم اكتب شيئا عليها Lugatçe: جَاعَ : acıkmak قَإحْتَاجَ إلى : ...e ihtiyaç duymak حَفْلَة زِفَاف : düğün yemeği إسْتَغْرَبَ : garipsemek يَسْتَمْحِي العُذْر : içten özür dilemek أجْبَرَ على : ...e zorlamak عَجَلٌ : ecele etmek, acele طَعَمُ الظَّهِيرَةِ : öğle yemeği بِالضَّبط بِـ : tam, tamamen Türkçesi (Serbest tercüme) Zaruret (Birgün) Hoca acıktı ve yemeğe ihtiyaç duydu. Tam da öğlen yemeği vaktinde düğün yemeği tertip eden bir şahsın evine gitti ve ona bir kağıt verdi. Sonra hemen sofraya oturup acele acele yemek yemeğe başladı. Evin sahibi Hocanın verdiği kağıdı açınca kağıtta herhangi bir yazı olmadığını gördü ve bu tuhafına gitti. Hocaya bunun nedenini sordu. Bunun üzerine hoca şu cevabı verdi: Sayın ev sahibi sizden gerçekten çok özür dilerim. Zaruretten dolayı bu kağıdı size acilen vermek zorunda kaldım. Bundan dolayı da üzerine birşey yazamadım. |