๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Anne baba eğitiminde yeni teknikler => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 10 Ocak 2012, 06:17:31



Konu Başlığı: Televizyonu Yasaklamayın Alternatifler Sunun
Gönderen: Ekvan üzerinde 10 Ocak 2012, 06:17:31
Televizyonu Yasaklamayın Alternatifler Sunun


Çocuklara televizyonu yasaklamayın. Onlara eğitici programlar izletin.
İLK SÖZ
Yanlış amaçlar için kullanılan televizyonu, çok etkili bir eğitim aracına çevirebilirsiniz.
BU MEKTUBU OKUYUN
Halit Ertuğrul Hocam,

Üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hâlâ içimizi yakan, içimizi kanatan ve ömür boyu da bize göz¬yaşları döktürmeye devam edecek olan, yavrumuz¬la ilgili olay şöyle olmuştu:
ilk çocuğumuzun büyüğü olan Burak, altı yaşındaydı. Çok ama çok televizyon izlerdi. Televizyonun karşısına oturur, akşama kadar kalkmazdı. Çok gayret etmemize rağmen bunu değiştiremedik. Özel¬likle de Burak şiddet ve romantik sahneleri ilgiyle izlerdi. Bir filmde bıçakla birisinin başını kestiğini görmüş. Bunun etkisinde kalmış olacak ki, gelmiş kendisinden küçük kardeşinin boğazına bıça¬ğı dayamış. Kan fışkırınca çok korkmuş. Annesi yetişmiş. Çok şükür kızımızı kurtardık, ama Burak o kanı birden görünce deh¬şete kapılmış ve hafıza kaybı geçirdi. Şimdi oğlum yedi yaşında, fakat okula gidemedi. Çünkü kendinde değil. Kızım da bu olayın etkisinden kurtulamadı.
Yani ölçüsüzce, düşünülmeden konulan filmler, bize bir aile faciası yaşattı. Allah kimsenin başına getirmesin... Allah'a emanet olun hocam.
Sezgin Şerbetçi
NASIL ÇÖZELİM?
Televizyon ve sinema, insanın bütün duygularına hitap ettiği için, insanı etkileyen en önemli araç durumundadır. Eğitici özelliği olduğu takdirde çocuğun gelişimine son derece olumlu katkılar ya¬pacaktır. Fakat seks, şiddet ve çeşitli suç unsurları içermesi halinde de, çocuğun psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir.
Televizyon ve sinemanın haz kaynağ] olmasının ve sinema alış¬kanlığının oluşmasının en büyük sebebi, filmin çocuklara günlük yaşamlarından farklı bir heyecan vermesidir.
Kız olsun, erkek olsun, küçük çocuklar, eğlendirici filmlerle, kahramanı hayvan olan filmlerden hoşlanırlar. Sinemayla ilgili ter¬cihlerde, cinsiyet farkının etkisi altı yaşlarında başlar ve ergenlik evresine doğru giderek artar. Bu artış, okuma ilgisiyle koşut olarak süregelir. Erkek çocukları serüven, savaş; kız çocukları ise dans, şarkı ve hayvanlarla komedi ve çizgi filmlerden hoşlanırlar. Eğer çocukların gelişim özelliklerine uygun programlar yapılırsa, bunları daha da ilgiyle izlerler.
Çocuk için hazırlanan televizyon dizisi, ondaki yardım severlik, yurt severlik ve insan severlik duygularını pekiştirmeli; farklı konu¬larda düşünme fırsatı vererek, gerektiğinde sentez, yorum ve kıyas¬lama yapabilmesine olanak hazırlamalıdır. Televizyondaki çocuk programı, sadece öğüt verme biçiminde sürdürüldüğü takdirde, ço¬cuk açısından etkisini kısa bir süre içinde yitirebilir.
Çocuğa verilecek iyi değer, gerektiğinde kötü değerle birlikte verilmeli, böylelikle çocuğun iyiyi ve doğruyu kendi başına bulabil¬mesi sağlanmalıdır.
Bunun yanı sıra, çocuk yayınları, birtakım toplumsal değerleri çocuğa aktarabilmelidir.
Çocuk, yaşamın ilk yıllarında "ben merkezci" düşünceye sahip¬tir. Başka bir ifadeyle, herkesin kendisi gibi düşündüğünü kabul eder. İşte, ilk çocukluk yıllarında, sözle eylemi bir tutan; masalla gerçeği, hayalle olguyu birbirine karıştıran çocuğun, giderek hayal¬den gerçeğe ve mantıklı düşünceye doğru yöneltilmesi gerekmekte¬dir. (Yavuzer, 1999: 165)