๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Anne baba eğitiminde yeni teknikler => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 10 Ocak 2012, 05:57:13



Konu Başlığı: Konuşma Bozukluğuna Dikkat Edin
Gönderen: Ekvan üzerinde 10 Ocak 2012, 05:57:13
Konuşma Bozukluğuna Dikkat Edin


Davranış bozukluğu olan çocuklarınızı hasta gibi görmeyin. Yoksa daha fazla komplekse sokarsınız.
-• İLK SÖZ
Konuşma bozukluğu ve kekemelik, büyük ölçüde psikolojik sebeplerle ortaya çıkan bir güçlüktür.
BU MEKTUBU OKUYUN
Halit Bey Hocam Merhaba,
Mesajın ardından hemen mektubu gönderemedim. Dolayısıyla elinize geç geçmiş olabilir.
Anlattığım gibi, üç çocuk annesiyim. Büyük olan er¬kek, lise son sınıfta... Konuşma bozukluğu var. Da¬ha çok kekemelik. Çok ağır değil. Ama her cümlede, bazı kelimelere takılıyor.
Artık genç... Birçok şeyin de farkında... Küçükken çok büyük problem olmuyordu ama, artık öyle değil... Utanıp sıkılıyor, kendini arkadaş grubundan ve toplumdan soyutluyor. Psikolojik bir bozukluk veya depresyona gireceğinden korkuyorum.
Kendi çapımızda tedavi girişimlerimiz oldu. Ama galiba en büyük eksikliğimiz, zamanında dikkat etmeyişimiz ve "geçer" ümidiyle bek¬leyişimiz. Şimdi de çaresiz kaldık.
Çok üzülüyorum hocam. Ne yapalım? Bize önerileriniz nedir?
Dualarımla...
Neziha Diker
NE YAPMALI?
Bilindiği gibi konuşma bozukluğu, konuşma akışını doğru ve düzgün bir şekilde ifade edememedir. Kekemelik de bunlardan bi¬risidir. Zaten konuşma bozukluğu veya güçlüğü denildiğinde akla ilk olarak kekemelik gelir.
PROBLEMİN TESPİTİ
Yapılan araştırmalar, bu tür konuşma bozukluğu olan çocukla¬rın hemen hemen yarısının dört-beş yaş civarında kekelemeye baş¬ladıklarını göstermektedir.
Çocuk, önceleri belli kelimelerde takılırken, zamanla birçok ke¬limede takılmaya başlar, ilk heceleri çıkarmada güçlük çeker, sözü uzatır, sıkılır, bunalır, kızarır, el, kol veya baş oynatarak konuşmaya uğraşır. Kimi çocuk belli kelimelerde, kimi çocuk ilk kelimelerde takılır. Eğer çocuk ilk kelimeyi çıkarabilirse çoğu zaman arkasını da getirebilir.
Kekeleyen çocuğun o sırada yüz ifadesi de değişir. Genellikle yanaklar şişer, gözler kırpışır, dudaklar uzar ve çocuk kızarır. Ço¬cukların genellikle 2,5 ilâ 3,5 yaşları arasında kekelemeye başlama¬larının sebebi, bu sırada çocuğun özellikle heyecanlıyken, düşün¬ceyle dili birbirine karıştırmasından kaynaklanmaktadır. Kelime hazinesi kısıtlı olmasına rağmen çok şey söylemek isteyen çocuk, çoğu zaman konuşmada zorluk çeker ve sonuçta da kekeler.
Yetişkinler çocuğun üzerine fazla düştükleri ve onda durmadan kusur buldukları zaman çocukta kendine karşı bir güvensizlik olu¬şur. Bu durumdaki çocuk hata yapmaktan çok korkar, kendine aşırı dikkat eder. Aşırı dikkatin neticesinde de zamanla bazı harflerde takılmalar, uzun süreli tekrarlar görülür.
Kekemeliğin heyecanla da ilgisi büyüktür. Mesela, yeni bir kar¬deşin doğumu, eve misafirin gelmesi, aile üyelerinden birinin vefatı gibi çocukta heyecana sebep olan hadiseler kekemelik için birer se¬bep olabilir.
Kekemelik, büyük ölçüde ruhi sebeplerden kaynaklanmaktadır. Bedendeki bir bozukluğa bağlı olsaydı, belli sözlerde sürekli takıl¬ma olması gerekirdi. Oysa günlerce akıcı konuşan bir kişinin belli bir gerginlik ve heyecan neticesinde tutukluk göstermesi, bu bo¬zukluğun büyük ölçüde ruhi sebeplerden ileri geldiğini göstermek¬tedir. (Ertuğrul, 2002: 168)