๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Anne baba eğitiminde yeni teknikler => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 28 Ocak 2012, 10:25:04



Konu Başlığı: Aile Yuvasının Kendine Has Bir Huzuru Vardır
Gönderen: Ekvan üzerinde 28 Ocak 2012, 10:25:04
Aile Yuvasının Kendine Has Bir Huzuru Vardır

NASIL BAŞARMALI?
Aile yuvasının kendine has bir huzuru, bir büyüsü ve çok sıcak bir iklimi vardır. Elbette ki bu havayı oluşturmak için gerekli şart¬lar da vardır. Ama daha da önemli olan, eşlerin bu mutluluğu oluş¬turmada istekli, yeterli ve hazır olmalarıdır.
BİR ÖRNEK
Aile yuvasını bir yük kabul eden, tek başına bağımsız yaşamayı mutluluk sanan bir tanıdık, eşini boşamış, iki çocuğunu bir kenara atmış ve toplumun içine dalmıştı. Bu şekilde kendisine kimse ka¬rışmayacak, özgür kalacak ve hayatın tadını çıkaracaktı.
Ama bu hayali, sandığından da çabuk yıkıldı.
Aile yuvasının sıcaklığı gitmiş, toplum hayatının buz gibi hava¬sıyla karşılaşmıştı.
Vefasız insanların sahte dostluklarını çabuk fark etti. Çünkü pa¬rasının azaldığı yerde, dostları, kıymeti ve itibarı da azalıyordu.
Dışarının ihanetleri, eşinin dırdırından çok daha çekilmezdi. Uykusunu bölen çocuk sesleri, her gün gecelediği bar ve pavyonla¬rın soğuk çığlıklarından daha insaflıydı.
Aile fertleri yokluktan, parasızlıktan anlarlardı. Ama toplumun aç gözlü insanları bu konuda çok merhametsizdi.
"Huzur ve özgürlük" için çıktığı yolda, bütün bütün kaybolmak üzereyken, ailesine tekrar döndü.
Yaşadığı bu acı tecrübeyi ise, çevresindekilere şöyle özetlemişti:
"En kötü aile ortamı, en iyi yalnızlıktan daha iyidir."
Evliliğin, ailenin bir ihtiyaç olduğunu bundan daha güzel ne an¬latabilir?
Çünkü Yüce Allah insanları birbirlerine muhtaç olacak ve bir¬birlerini tamamlayacak şekilde yaratmıştır.
insanlar; hayatı birlikte paylaşacak, istek ve arzuları birlikte kar¬şılayacak, hedefe birlikte yürüyecek, mutluluk ve huzuru birlikte yaşayacak kabiliyetlerle donatılmıştır. Bu kabiliyetler, hayatı yalnız yaşayarak değil, bir aile yuvası kurarak tatmin olmaktadırlar, insa¬nın hayatta huzur bulması da buna bağlıdır.
Evlilikte iki cins, birbirlerini tamamlamaktadır, iki vücut, iki ka¬lıp, iki ruh ve iki ayrı şahsiyet birleşir, bir vücut haline gelir. Bu şe¬kilde iki ayrı kişi "biz" şuuruyla birleşir, iki ayrı dünya bir tek dün¬ya olur. Çünkü insanın manevi ihtiyaçlarını tatmin eden en önemli unsur, bir kalbe mukabil, bir başka kalbin bulunmasıdır.
Aile kurumunun kişi ve topluma faydalarını görmek için, yetiş¬tirme yurtlarındaki çocuklara, sığınma evlerindeki kadınlara, sefa¬hate düşmüş olan insanlara bakmak yeterlidir.
Aile, tarihin her döneminde toplumun vazgeçilmez bir sığınağı olmuştur. Bu kurum, insanlığın tanıdığı bütün dinler ve bütün felsefî görüşlerce de kutsal sayılmıştır. Onun önemi ve kutsallığı, toplum hayatında düzeni, disiplini, huzuru ve devamlılığı sağlamasından ileri gelmektedir.
Aile, toplumun ana direği ve sosyal hayatın başladığı yerdir. Ço¬cuk; düşünmeyi, davranışı, uyumlu ilişkileri ilk olarak ailede öğrenir.
Aile, iç içe ilişkilerin en sık ve en kuvvetli olarak yaşandığı bir kurumdur. Hiçbir sosyal topluluğun fertleri arasındaki ilişkiler, aile fertlerindeki kadar içten ve samimî değildir.
Aile hayatı hem kişilerin, hem de toplumun stresini azaltan, şefkat ve merhameti artıran, sabrı öğreten yardımlaşmayı çoğaltan ve mesuliyet duygularını artıran bir okuldur, insanlar ilk terbiyeyi, te¬mel kuralları, örnek davranışları orada alır. Sevgi, saygı orada olu¬şur. En önemlisi, kulluk görevi ve inanç anlayışı orada pekişir. İn¬sanları kötülükten aile korur. Bir anlamda aile, insanın ve toplu¬mun kontrol mekanizmasıdır.
Aile hayatın, karakterin, ahlâkın ve inancın çekirdeğidir. Hadi¬sin ifadesiyle, "Cennet köşelerinden bir köşedir."
BİR ANI )
Bir yakınım böbrek yetmezliğinden dolayı hastanede yatıyordu. Ziyare¬tine gitmiştim.
Çocuğun yakınları doktorun etrafını sarmış, böbreklerini vermek için âdeta yalvarıyorlardı. O müthiş manzarayı ve o fedakârlık örneğini, biraz uzakta ve hazin bir şekilde izledim. Gözlerim dolu, dayanama¬dım, oradan uzaklaştım.
Ya Rabbi! Sen bu "aile yuvası" denilen kutsal mekana ne kadar eri¬şilmez bir sevgi ve şefkat vermiştin ki, bu insanlar birbirleri için ha¬yatlarını hiçe sayıyorlardı.
Bu duyguyu ve bu anlayışı, bu sıcak yuvadan başka ne verebilirdi? Hangi para satın alabilirdi? Aile yuvaları, Allah'ın kullarına ikram et¬tiği en büyük nimetlerdir. Oranın hazzını ve huzurunu başka bir yer¬de aramak, tek kelimeyle deliliktir.


Konu Başlığı: Ynt: Aile Yuvasının Kendine Has Bir Huzuru Vardır
Gönderen: Nur-u Yehma üzerinde 07 Ekim 2018, 09:25:03
Ailem... İnsanın eşiyle ve çocuğuyla en mutlu ve  huzurlu olması gereken yer sıcak bir yuvası. Sevdiğin eşin ve canının bir parçası olan evladın ve onlarla hayatı paylaştığın evin tabiki huzur ve mutluluk yuvası olmalıdır. Bu mutluluk biraz da bakış açısıyla ilgili galiba eğer eşinizi Allahın hediyesi olarak görürseniz, ona muamelenizde o şekilde olur. Evladınız zaten en büyük hediyedir. O zaman sağlığınızda yerindeyse aileniz artık sıcak bir yuvadır. Ama eşler her zaman üzerine düşen görevlerini en güzel şekilde yapmalılar ve bunu külfet olarak görmemelidirler.