> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Allahın Gazabı ve Rızası > Zulmü Engellemek
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zulmü Engellemek  (Okunma Sayısı 2131 defa)
30 Haziran 2010, 20:18:09
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 30 Haziran 2010, 20:18:09 »



ZULMÜ ENGELLEMEK



Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..

Aziz ve sevgili Akra dinleyicileri!

Hepinize kucaklar dolusu dualar, hayır temmenîlerim, selâmlar, sevgiler, saygılar... Hamburg'tan telefon ediyorum. Telefonla vaazımız Hamburg'tan oluyor. Bugünkü hadis-i şeriflerin birincisinin konusu merhamet, acıma, şefkat üzerine...


a. Herkese Merhamet Etmek


Biliyorsunuz, Allah-u Teàlâ Hazretleri rabbımız, mevlâmız, yaradanımız, erhamürr-rahhimîn, merhametlilerin en merhametlisi... Ve lehül-esmâül-hüsnâ; en güzel sıfatlar Rabbimizindir, kemal sıfatlarıyla muttasıftır. Her türlü nakîsadan, noksandan, eksiklikten, kusurdan münezzehtir, yücedir. Rabbimiz teàlî ve ulûm sahibidir. Onun sıfatları en güzel sıfatlar olduğu için, herkesin de o sıfatları iyice öğrenmesi, ona göre kendisine çeki düzen vermesi lâzım! Onlardan bir nebze edinmeye, onlara sahip olmaya çalışması lâzım!..

Bu merhamet, acıma, şefkat, sevme, sevip de acıma, iyiliğini isteme, kötü durumunu görüce üzülme duygusu, çok yüksek bir duygudur, çok önemli bir duygudur. Dinimizde yeri çok büyük olan bir duygudur. Bir insan merhamet etmezse, merhametsizse, katı kalpliyse, duygusuzsa, merhamet edilecek durumda olan, acınacak durumda olan kimselere merhamet etmiyorsa, Allah da ona merhamet etmez:

(Men lâ yerham lâ yürham) "Merhamet etmeyen merhamet bulamaz, merhamete mazhar olamaz."

Tabii bu mü'minin umumî evsafı arasında çok önemli bir yer tutuyor. Acıma duygusu, severek, herkesin iyiliğini isteyerek, kötü durumda olanların o durumdan kurtulmasını temennî ederek, şefkat, sevgi, acıma göstermek önemli bir duygu... Tabii bunun herkese yönelik olması lâzım! Çünkü Peygamber SAS Efendimiz Ebû Hüreyre RA'ın bize rivâyet eylediğine göre buyurmuş ki:

458/6 (Vellezî nefsî biyedihî lâ yedhulül- cennete illâ rahîmün. Kàlû: Küllünâ rahîmün. Kàle: Lâ, hattâ yerhamel-àmmeh.) Sadaka rasûlüllàh.

Bu hadis-i şerifte Peygamber SAS Efendimiz bir nebze açıkladığım merhamet duygusunu anlatıyor, buyuruyor ki: (Vellezî nefsî biyedihî) "Şu canım, şu nefsim, şu hayatım, elinde olan yaradana, Allah'a, âlemlerin Rabbine yemin olsun ki..." Niye insanın canı, Peygamber Efendimiz'in canı, niye onun elinde? Yâni dilerse yaşatır, dilerse hayatına son verir. Ölmesini murat ederse öldürür, yaşamasını murat ederse hayat verir. (Vallàhu yuhyî ve yümît) "Dilediğini diriltir, dilediğini öldürür."

(Vellezî nefsî biyedihî) "Şu nefsim..." Buradaki nefisten maksat nefs-i emmâre değil. Yâni: "Şu varlığım, kendim, canım, vücudum elinde olan Allah'a yemin olsun ki.." diyor, Peygamber Efendimiz. "Vallàhi" dese, düz bir yemin olacak, öyle demiyor: (Vellezî nefsî biyedihî) "Şu canımın elinde olduğunu bildiğim Rabbim, yaradanıma yemin olsun ki..." diye böyle bir yeminle başlıyor.

Bu çok önemli bir söz, yemin etmek çok önemli bir hareket... Peygamber SAS Efendimiz'in yemini, çok önemli bir şey söyleyeceğini gösterir ve hayatını ortaya koyarak ettiği bir yemin bu... Yâni bu yeminden: "Bak ben biliyorum ki, beni yaşatan, vefatım geldiği zaman da öldürecek olan Allah; onun huzuruna gideceğini bilen, hesaba çekileceğini bilen bir insan olarak söylüyorum..." gibi mânâlar da anlayabiliriz.


Bu büyük yeminin arkasından Peygamber SAS Efendimiz buyuruyor ki: (Lâ yedhulül-cennete illâ rahîmün) "Cennete ancak merhametli kişi girecek, merhameti olmayan girmeyecek. Ancak merhametli olan, rahîm olan, rahmet sahibi, şefkat sahibi, acıma duygusuna sahip kişi girecek."

Tabii burda bir de, rahîm sıfat-ı müşebbehedir, hattâ mubalağay-ı ism-i fâil sigasıdır. Yâni acıma duygusu biraz da fazlaca olacak, az değil, bir lokma değil. Şöyle bir göstermelik, nümûnelik miktar değil... Müslümanın bayağı merhametli olması lâzım, gözü yaşlı olması lâzım! İnsanları, mahlûkları sevmesi lâzım! Müslümanın herkese acıması lâzım!..

Peygamber SAS Efendimiz'in gözü yaşlıydı, Ebûbekr-i Sıddîk Efendimiz'in gözü yaşlıydı. Bahadır Ömerül-Fâruk Efendimiz'in gözü yaşlıydı, gözlerinden akan yaşlardan yanaklarında izler kalmıştı. Çok ağlamalarıyla, çok gözyaşı dökmeleriyle tanınmış kimselerdi. Ama bunlar bir yeri acıdığından dolayı, bir ağrıdan sızıdan dolayı ağlama değil; ayet-i kerimenin kendisine ifade ettiği mânadan dolayı, karşılaştığı muazzam bir ilâhî, ibretli, hikmetli olaydan dolayı; tefekkür edip, tefekkür edip tefekküründen hâsıl olan sonuçtan, kıssadan çıkan hisseden dolayı... Böyle çeşitli sebeplerden, duygusal, derin duygulu insanlar oldukları için ağlarlardı.

Peygamber Efendimiz bazan başkalarına Kur'an-ı Kerim okuturdu, dinlerken inci gibi göz yaşlarını dökerdi. Ebûbekr-i Sıddîk Efendimiz evinin avlusunda ibadet edip ağlarken, mahallenin insanları avlunun dışından bakarlardı: "Niye ağlıyor, nasıl ağlıyor, nasıl bir insan?" diye, hayretle, merakla bakar ağlarlardı.

Rahîm sıfatını kesb edecek kadar merhametli olması lâzım. Rahîm olanlar cennete girecek. Meselâ Allah-u Teàlâ Hazretleri Kur'an-ı Kerim'de İbrahim AS anlatılırken şöyle tasvif buyuruyor:

(İnne ibrâhîme leevvâhün halîm.) "İbrahim çok ah-vah eden, çok gözü yaşlı bir kimseydi." diye medhediyor. İbrâhim AS gözü yaşlı, merhametli insandı. Peygamber Efendimiz gözü yaşlı, duygulu, merhametli insandı. Ya'kub AS Yusuf'u için ağladı, gözü yaşlı insandı. Yâni îman insanı rikkatli, merhametli, şefkatli yapıyor, sevgili yapıyor; başka insanlara acıyor.

Şu Yâsin Sûresi'nde düşünün ki, kendisini öldüren insanlara Habîbün-Neccâr ne diyor; o mübareğe Allah tarafından cennetlik olduğu bildirildiği zaman:

(Kîledhulil-cenneh) "Haydi kulum, cennete gir!" diye, kendisine hitâb-ı ilâhîyle iltifat olunurken bile kavmini düşünüp ne diyor: (Kàle: Yâ leyte havmî ya'lemûn. Bimâ gaferalî rabbî ve cealenî minel-mükramîn.) "Keşke benim kavmim benim haklı olduğumu, söylediklerimin doğru olduğunu bilselerdi. Rabbimin beni afv ü mağfiret eylediğini bilselerdi. Yâni, o mürsellerin söylediği ilâhî hakîkatlerin gerçek olduğunu bilselerdi, keşke öyle cinayet işlemeselerdi..." diyor. Bu âyet-i kerimeden, ahirette bile hâlâ onlara acıdığını anlıyoruz.

Aziz ve sevgili kardeşlerim! Demek ki, müslüman çok merhametli olacak. Hem de suç işleyenlere karşı bile, günah işleyenlere karşı bile: "Ah, günahı işlemeselerdi, ah keşke günahın ne kadar kötü olduğunu anlasalardı, keşke haksızlık etmeselerdi, keşke zulüm yapmasalardı... Akıbetleri fenâ olacak, cehenneme düşücekler, cayır cayır yanacaklar, keşke yanmasalardı." diyecek. Yâni günahkârlara bile acıyacak, günahtan dönmelerini isteyecek.


Peygamber Efendimiz böyle yemin ederek, ahirete ancak çok merhametli insanların, merhamet duygusu içine iyice yerleşmiş, şefkatli, merhametli, rikkatli insanların gireceğini söyleyince:

(Kàlû: Küllünâ rahîmun) Dediler ki: "Yâ Rasûlallah hepimiz merhametliyiz, sizin bu söylediğiniz, buyurduğunuz güzel duyguya sahibiz, hepimiz merhametliyiz." Peygamber Efendimiz onlara itiraz buyurdu.

(Kàle) Buyurdu ki: (Lâ, hattâ yerhamel-âmmeh) "Azıcık bir merhametle olmaz, herkese acıyacak."

Çocuk düşmüş, "Ah yavrum!" diyor, acıyor. Atın, devenin yükü fazla gelmiş, burnundan soluyor, acıyor... (Hattâ yerhamel-âmmeh) "Azıcık bir şey değil, herkese, umûma acıyacak." Amme, umûm, herkes, genel olarak tüm toplum, tüm insanlar... Hepsine acıyacak, ayırım yapmaksızın, topluca herkesin iyiliğini isteyecek. "Herkesin iyiliğini istemedikçe rahîm sayılmaz."

Demek ki, bir müslümanın topluma karşı merhameti olması lâzım, herkesin iyiliğini istemesi lâzım!..


Fakat burada bir noktaya işaret etmek istiyorum. Başka zaman konuşmalarımda da, yazılarımda da daima bu hususu açıklamağa çalıştım. Bu güzel hadis-i şerifleri dinleyen kimseler ve tabii Yunus Emre'yi, Mevlâna Hazretleri'ni, onların aşktan, sevgiden, şevkten bahseden sözlerini duyan kimseler diyorlar ki:

"--İslâm sevgi dini, şefkat dini, rikkat dini, hassaslık dini..."

İyi, güzel, doğru, yanlış değil amma, bir de dünyada azılı kötüler var, azılı zâlimler var, azılı kâtiller var... Ne kadar söylesen, gülüp geçiyor. Sen, "Allah CC böyle buyurdu, şöyle buyurdu.." diye âyet okuyorsun, imansız olduğu için, senin imanla dolu sözlerini kabul etmiyor.

Hani eski devirde inanmayan, inaçsız, ateist kimselere dehrî derlerdi. Öyle bir kimseye mollanın birisi Kuran'dan âyetler getirip; (Kàlellahu teàlâ) "Allah-u Teàlâ Hazretleri şöyle buyurdu, böyle buyurdu..." diye ikna etmeye çalışınca; o da cevabında kendi bölgesine âit şiveyle demiş ki:

--Men özünü inkâr edirem, sen bana sözünü dirsen...

Yâni: "Ben Allah'ın kendisini kabul etmiyorum, ateistim, onun varlığını anlayamamışım, kalın kafalıyım; sen Kur'an-ı Kerim'den âyet okuyorsun!"


Demek ki, öyle insanlar var ki ne söylesen tesir etmiyor. Bilimsel gerçekleri söylüyorsun, âyetleri söylüyorsun; "Avrupa'da böyle diyorlar, Amerika'da ilim ilerlemiş, şöyle bir şey bulunmuş, bu Kur'an-ı Kerim'e falanca Amerikan senatörü inanmış, müslüman olmuş, filanca ilim adamı müslüman olmuş..." diyorsun, kalbi yumuşamıyor. Yumuşasın yumuşamasın, o kendisine âit, kişisel, özel bir durum. Tamam, inançsız olduğu için, kâfir olduğundan ne olacaksa olacak, ama onunla da kalmıyor, yâni kendi özel halinde kalmıyor, bir de başkalarına zulmü, haksızlığı, cevri, cefası devam ediyor. Öldürüyor, vuruyor, kırıyor, üzüyor, haksızlığı yapıyor, hırsızlığı yapıyor, arsızlığı, yüzsüzlüğü yapıyor... O zaman ne olacak?..

Tamam, Müslümanlık merhamet dini, şefkat dini, re'fet dini, yumuşaklık ünsiyet dini, saygı dini, hoşgörü dini ama; kötüye de hoşgörü var mı?.. Yâni T. C. kanunlarında hırsıza müsamaha var mı, katile merhamet var mı, veyahut dolandırıcıyı koruma var mı?.. Olmaz, hiç bir yerde olmaz. Neden?.. Suç kötüdür, o sevilmez, ama haksızlı...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zulmü Engellemek
« Posted on: 29 Mart 2024, 00:31:23 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zulmü Engellemek rüya tabiri,Zulmü Engellemek mekke canlı, Zulmü Engellemek kabe canlı yayın, Zulmü Engellemek Üç boyutlu kuran oku Zulmü Engellemek kuran ı kerim, Zulmü Engellemek peygamber kıssaları,Zulmü Engellemek ilitam ders soruları, Zulmü Engellemekönlisans arapça,
Logged
03 Ağustos 2016, 17:55:51
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #1 : 03 Ağustos 2016, 17:55:51 »

Ne güzel bir makale..Allah razi olsun ..Sü anda yapılan zulümleri haddi hesabı yok ..Engellemek için karşı koymak için neler yapmamız gerekir okumuş olduk .Rabbim tüm ıslam alemini zulümden korusun ..Bizleri de zalimlerden olmaktan korusun ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
03 Ağustos 2016, 21:07:09
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 03 Ağustos 2016, 21:07:09 »

Aleykumselam.Allah muslumanlara zulum etmeyi yasaklamıştır.Ve azabinida cehennem azbi ile vermiştir.Rabbim zulum etmekden bizleri korusun inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

11 Kasım 2016, 06:07:36
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #3 : 11 Kasım 2016, 06:07:36 »

Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Merhamet çok önemli bir duygudur. Merhamet etmiyen merhamet bulamaz. Ve Allah ( c.c ) o kuluna merhamet etmez. Oyüzden bunun bilincinde olarak herdaim iyi düşünen karşısındaki kişilere merhametli olanlardan olalım inşaAllah. Amin ecmain
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes