> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Allahın Gazabı ve Rızası > Peygamberimizden Örnek Davranışlar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberimizden Örnek Davranışlar  (Okunma Sayısı 1508 defa)
30 Haziran 2010, 20:17:22
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 30 Haziran 2010, 20:17:22 »



PEYGAMBER EFENDİMİZ'DEN

ÖRNEK DAVRANIŞLAR




Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..

Aziz ve sevgili Akra dinleyicileri!..

Allah cümlenizden râzı olsun, cumanız mübarek olsun... Almanya'nın Wuppertal diye, Köln'e yakın bir şehrinden size cuma konuşmasını yapıyorum.

Peygamber SAS Efendimiz'in hadis-i şeriflerinin metinleri, yâni Arapçaları elimde yok, mevcut kitapta Arapçalarını yazmamışlar. Sizlerden veyahut İstanbul'daki kardeşlerimizden, her zaman oturduğumuz semtteki kardeşlerimizden uzakta olmak bir hasretlik ama, bir ilim adamı için bir de kütüphanesinden, kitaplarından ayrı olmak ayrı bir hasretlik oluyor, bu da bir çeşit mahrumiyet oluyor. Çünkü aradığını bulma imkânı mahdutlaşıyor. Bana da, hadis-i şerifin kendi metni olmadan konuşmak biraz zor gelecek ama, bu sefer, bugünkü konuşmamızda Arapça metinleri okuma imkânımız yok...

Elimin altında Hayatüs-Sah`àbe isimli kitap var, neşredenlerden Allah râzı olsun! Ondan bazı hadis-i şerifleri size okumak istiyorum, Peygamber SAS Efendimiz'den, onun ahlâkından, davranışlarından bahsetmek istiyorum:


a. Ashabın SAS Efendimiz'e Hizmeti


Enes RA biliyorsunuz, Peygamber SAS Efendimiz'in hizmetinde olan kişilerden biriydi. Henüz on yaşlarında iken, erginlik çağına gelmemiş çocuk iken Rasûlüllah SAS Efendimiz'e hizmet ederdi. Peygamber Efendimiz Bedir'e hareket ettiğinde Enes RA de onunla beraber gitmişti. Peygamber SAS Efendimiz'in Medine-i Münevvere'de on yıl hizmetinde bulundu. Vefatında da yirmi yaşındaydı. Kendisine hizmet etmekle şeref bulanlardan birisi...

Enes RA diyor ki:

"Ensardan yirmi genç sürekli Rasûlullah SAS in yanında bulunurdu, onun hizmetini görürlerdi. Efendimiz herhangi bir işi yaptırmak isterse, onlardan birisini o hizmete gönderirdi."

Abdurrahman ibn-i Avf RA, biliyorsunuz o da Aşere-i Mübeşşere'den... O da, sahabeden en aşağı dört-beş kişinin Rasûlüllah'ın yanından, kapısından ayrılmadığını naklediyor. Hattâ bazen bazı kimseler kendisine ricâ ederlerdi. Meselâ, Ebû Zerr-i Gıfârî Hazretleri demiş ki:

"--Müsâde buyurun, bu gece sizin kapınızda ben bekleyeyim. Uyur kalırsam, bir ihtiyacınız olursa beni uyandırın, hizmeti ben yapayım!" demiş.

Böyle ricâ ederlerdi, hizmeti şeref bilirlerdi. Tabii gerçekten de çok sevap, çok büyük bir şeref ve düşünün gençlerden yirmi kişi Peygamber SAS Efendimiz'in çevresinde... İşte hizmet böyle olur.

Düşünün ki, o zaman nüfus kalabalık değil... O beldeler şimdi bizim gittiğimiz hacda, umrede gördüğümüz zamanki kadar kalabalık yerler değil, küçük birer köy havasında küçük yerleşim yerleri ama, en aşağı yirmi kişi Efendimiz'in etrafında, yalnız bırakmıyorlar. Seferde yalnız bırakmıyorlar, hazerde yalnız bırakmıyorlar. Hazer ne demek? Sefer olmadığı zaman, insanın evinde olduğu zaman demek. Demek ki, bu da bir edep, insanın kendisine bağlı olduğu kimseye karşı vazifesi, onu koruması, kollaması gayet güzel bir şey...


b. Çocuklara Şefkat ve İlgi


Peygamber SAS Efendimiz yolculuktan dönerken de, tà uzaklardan karşılarlardı. Meselâ Abdullah ibn-i Ca'fer RA anlatıyor:

"Peygamberimiz yolculuktan döndüğü zaman Medine'ye girmeden, yakınlarının çocukları tarafından karşılanırdı." diyor. Yâni, "Hoş geldin, uzaktaydın, sefâ getirdin!" diye karşılanırdı. "Bir defasında herkesden önce karşılamağa ben götürülmüştüm. Beni aldı, bineğinin ön tarafına oturtturdu. Az sonra torunlarından Hasan veya Hüseyin geldi. Onu da arka tarafına aldı, üçümüz Medine'ye aynı bineğin üstünde geldik."

Bu Abdullah ibn-i Ca'fer, yanımda kütüphanem olmadığı için araştırma imkânım yok, sanıyorum Abdullah ibn-i Ca'fer-i Tayyardır. Yâni Peygamber Efendimiz'in amcası oğlu Ca'fer'in oğludur. Böylece Peygamber SAS Efendimiz'in yeğeni olur. Tabii, Hazret-i Ca'fer'in cennetlik olduğunu, "Şehid olan Ca'fer'in cennette uçtuğunu görüyorum." diye Efendimiz bildirdiği için, Ca'fer-i Tayyar adını almıştır. Allah şefaatine erdirsin... Tayyar, uçan demek. Uçaklara tayyâre diyoruz.

Demek ki, Rasûlullah SAS Efendimiz böyle karşılanırdı, hizmette de kusur edilmemeğe çalışılırdı. Tabii bu rivâyette Peygamber SAS Efendimiz'in çocuklara şefkatini, sevgisini, yakınlığını da izlemek mümkün oluyor.


Peygamber SAS Efendimiz, bir keresinde akrabalarının çocukları sokakta oynarken; Hazret-i Abbas'ın iki oğlu var, birisi Kusem, birisi Ubeydullah; onlar oynuyorlarmış. Herhalde Ca'fer-i Tayyar'ın oğlu Abdullah da varmış, üçü oynuyorlar...

Bu arada Kusem hakkında da bilgi vereyim, Semerkand'a gittiğimiz zaman, orada çok güzel bir kabristanı ziyaret etmiştik. Semerkand'ın meşhur kabristanı, tuğlalardan, çinilerden yapılmış çok güzel türbeler vardı. El-Kusem ibnül-Abbas, yâni Hazret-i Abbas'ın oğlu Kusem'in kabrini de ziyaret nasib oldu.

Kusem kafla va peltek se ile yazılıyor, bazıları bunu herhalde bilmiyorlar. Meselâ Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar kitabının içinde, baktım bunun "Kasim" filân diye yanlış yazıldığını görmüştüm. Harekesiz olduğu için doğru okuyamamışlar.

Hazret-i Abbas'ın oğlu, tabii Peygamber Efendimiz'in de amcası oğlu, yâni yeğeni... Demek ki oynayanlar hep Peygamber Efendimiz'in başka başka amcası oğulları, ama hepsi yeğenleri; Abbas'ın iki oğlu Kusem ve Ubeydullah, Ca'fer'in bir oğlu Abdullah... Bunlar sokakta oynarken, Peygamber Efendimiz binek üzerinde geliyor. Bu Ca'fer-i Tayyar'ın oğlu Abdullah'ı göstererek:

"--Şuna bana verin!" demiş.

Bir ihtiyaç yok, sefer yok, bir şey yok ama, çocukların gönlünü yapmağa gayret ediyor, dikkat ediyor, yâni çocukları seviyor, bizim için örnek...


Bu Abdullah anlatıyor: "Beni ön tarafına oturttu, Kusem'i de göstererek, 'Şunu da kaldırın!' dedi, terkisine aldı." diyor. Terki atın arka tarafı veya devenin arkası demek. Yâni süvarinin gittiği yerin arkasına, terkisi denir. Onu da oraya almış.

"Sonra da üç defa benim başımı okşayıp, her okşayışında da: 'Allah'ım Ca'fer'in çocuklarına sen sahip çık!' diye dua buyurdu." diyor. Herhalde babaları şehid olduğu için, şehid oğlu olmaları dolayısıyla saçlarını okşayıp, üç defa böyle dua buyurmuş. Yâni sokakta oynuyorlar, bineğine alıyor, başlarını seviyor, dua ediyor.

Peygamber SAS Efendimiz'in şefkatine, ilgisine, sevgisine, merhametine bakın! Akrabasını kayırmasına kollamasına, şehidlerin çocuklarına bakmasına, rikkatine nazar edin, ibret alın!..


Ömer ibnül-Hattab RA bir keresinde Peygamber Efendimiz'i, iki omuzunda torunları Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin'le görmüş:

"--Aman, altınızdaki bineğiniz ne kadar güzel!" demiş.

Peygamber Efendimiz de:

"--Bunların ikisi de ne şahane süvari!" demiş.

Torunlarını medh ediyor, onların da güzel olduğunu söylüyor. Bunlar Peygamber SAS Efendimiz'den güzel, ibretli şeyler.


Câbir ibn-i Abdillah RA anlatıyor: Bir keresinde Peygamber Efendimiz'le yemeğe çağrılmışlar, davet mahalline gidiyorlar. Yolda giderken, Hazret-i Hüseyin çocuklarla oynuyormuş, Efendimiz kalabalık içinde koşarak ilerliyor, kolların açıp torunu Hazret-i Hüseyin'e doğru gidiyor. O da bir o tarafa, bir o tarafa kaçıyor. Yâni torun, sevildiğini bildiği için, dedesi geliyor kendisini yakalayacak diye, bir o tarafa bir o tarafa kaçıyor. O kaçtıkça Efendimiz de gülüyor. Derken Hazret-i Hüseyin'i yakalamış, bir elini çenesinin altından tutmuş, bir eliyle de enseninde tutmuş, boynuna sarılmış, öpmüş. Sonra buyurmuş ki:

"--Hüseyin benden, ben de ondanım..."

Yâni etrafındakilere benimsediğini ifade ediyor. "Onu seveni Allah sevsin! Hasan ve Hüseyin, soy devam ettiren torunlardan iki torundur." diye medh etmiş. Biz de Rasûlullah Efendimiz'in sevdiği, mübarek torunları diye Hazret-i Hasan'ı ve Hazret-i Hüseyin'i seviyoruz.


Tabii bu sözümle herkes memnun olmuştur. Yâni ben bütün ahâlinin hoşuna gidecek bir söz söylemiş oluyorum. Türkiye'de sünnîler var, alevîler var... Sünnîler de memnun olmuştur, alevî kardeşlerimiz de memnun olmuştur, "Tamam, bu hoca Hazret-i Hüseyin Efendimiz'i seviyor." diye. Elbette severiz, Peygamber Efendimiz'in torunu, sevmez miyiz, başımızın tâcı...

Hazret-i Hüseyin'i öldüren Emevîler... Yâni Hazret-i Hüseyin'i şehid edenlerin acısını sünnîlerden çıkartmak doğru değil ki... Sünnîler de Peygamber Efendimiz'in torunu Hazret-i Hüseyin'in bağrı yanık aşıklısı, onun fedâisiyiz. Bizim de o hâdiseye yüreğimiz yanıyor, ciğerimiz parçalanıyor. Bu ayrılık gayrılığın mesnedi, esâsı yok, alevînin sünnîye düşman olmasına sebep yok... Herkes Kur'an-ı Kerim'in çizgisine gelmeli, Rasûlullah SAS'in yoluna girmeli, sünnetine uymalı, öyle yürümeli!..

Ne kadar güzel rivâyetler, ne kadar tatlı şeyler, bizim kitaplarımızda böyle yazılı... Hazret-i Hüseyin Efendimiz'i severiz; dedemizdir, büyüğümüzdür, başımızın tâcıdır.


Peygamber Efendimiz SAS'in böyle çocuk kovalaması, kucağını açması, gülmesi; sahneyi gözünüzün önüne getirebiliyor musunuz?.. Daha önceki konuşmalarımda da anlatmıştım, torunları bir keresinde yanına gelmişler de:

"--Komşunun devesi var, bizim devemiz yok!" demişler.

"--Ben sizin deveniz olayım!" demiş.

Torunların omuzlarına almış:

"--Ama onların devesi bağırıyor..." demişler.

O da deve taklidi yaparak:

"--Bak ben de bağırıyorum." demiş.

Yâni maksat, çocukların gönlünü almak... Her zaman söylediğim gibi, çocuklarımız istikbâlin hazineleri, onları istikbâle göre yetiştireceğiz. Peygamber Efendimiz bize çocuklarımıza kerîm insan muamelesi yapmamızı tavsiye ediyor. Kerîm insan ne demek?.. Kerem sâhibi, asâletli, soylu insan demek. Çocuklarımıza asâletli, soylu insan muamelesi yapacağız ki, asâletli, soylu olsunlar; bağır...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberimizden Örnek Davranışlar
« Posted on: 25 Nisan 2024, 09:48:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberimizden Örnek Davranışlar rüya tabiri,Peygamberimizden Örnek Davranışlar mekke canlı, Peygamberimizden Örnek Davranışlar kabe canlı yayın, Peygamberimizden Örnek Davranışlar Üç boyutlu kuran oku Peygamberimizden Örnek Davranışlar kuran ı kerim, Peygamberimizden Örnek Davranışlar peygamber kıssaları,Peygamberimizden Örnek Davranışlar ilitam ders soruları, Peygamberimizden Örnek Davranışlarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes