> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Allahın Gazabı ve Rızası > İslamın Anlatılması ve Yayılması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İslamın Anlatılması ve Yayılması  (Okunma Sayısı 1998 defa)
30 Haziran 2010, 20:15:37
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 30 Haziran 2010, 20:15:37 »



İSLÂM'IN ANLATILMASI VE YAYILMASI




Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..

Aziz ve sevgili Akra dinleyicileri!.. Bir aile eğitim çalışması dolayısıyla, İngiltere'nin ortalarında bulunan Lestır şehrinde bir İslâm vakfının binalarında çalışmalar yapıyoruz. Bu münasebetle çok değerli arkadaşlarımın arasındayım. Çalışmalarımız bir kaç gün devam edecek.

Konuşmamı İngiltere'den yapıyorum. Burada iki gündür yağışlar başladı ve bugün camide öğle namazını kılarken, sıvı gazla çalışan sobalar yanıyordu, dikkatimi çekti; yâni artık mevsim sonbahara dönüyor. "Ağustosun yarısı yaz, yarısı kış" derler. Böyle yağmurlu, bulutlu bir havada İngiltere'de çalışmalara başladık. Kardeşlerimiz çok iyiler, hepinize selâmları var.


a. Cehennem Ehli ve Cennet Ehli


Bugünkü sohbetimdeki birinci hadis-i şerif Abdullah İbn-i Mes'ud RA'den... Peygamber SAS Efendimiz'in mübarek sözlerini okumak istiyorum, bismillâhir-rahmânir-rahim:

358/6 (Lev kìle liehlin-nâr inneküm mâkisûne fin-nâri adede külli hasàtin fid-dünya leferih bihâ, velev kìle liehlil-cenneti inneküm mâkisûne adede külli hasàtin lehazinû velâkin cuile lehümül-ebed) Sadaka rasûlullah, fî mâ kàl, ev kemâ kàl.

Peygamber Efendimiz, daha önceki sohbetlerimde çeşitli vesilelerle temas ettiğim bir mühim, önemli, dikkat etmemiz gereken gerçeği ifâde buyuruyor. Hadis-i şerifte diyor ki:

"Eğer cehennemlik olmuş, cehenneme girmiş kâfirlere, îmansızlara, cehennemin ahalisine: 'Siz bu cehennemde dünyadaki çakıl taşlarının sayısı kadar sene kalıp, ondan sonra çıkacaksınız, o kadar yanacaksınız!' denilseydi; (le ferîhu) bundan memnun olur, sevinirlerdi." Yâni, "Dünyadaki çakıl taşlarının sayısı kadar sene cehennemde kalacağız ama, sonunda kurtulacağız!" diye sevinirlerdi.

"Cennet ehline de, yâni cennete girmiş mü'min kullara da denilseydi ki: 'Siz bu cennette dünyadaki irili ufaklı çakıl taşları adedince sene kalacaksınız, ondan sonra artık bu kadar ikram tamam, bitecek!' denilseydi, (le hazinû) üzülürlerdi; 'Ay, eyvah, demek ki bu nimetler bir zaman gelip bitecek!' diye mahzun olurlardı." Halbuki dünyada ne kadar çok çakıl taşı var, sayılamayacak kadar... Milyonlarla, milyarlarla ifade edilecek kadar uzun seneler kalacaklar ama, sonunda oradan çıkarılacakları söylense, mahzun olurlardı.

(Ve lâkin cuile lehümül-ebed) "Fakat her iki taraf için de, ebedî olarak orda kalmak durumu olacak." Yâni cehenneme düşmüş olan kâfirler, cehennemden ebediyyen çıkmayacaklar, ebediyyen yanacaklar; cennete girmiş olan mü'minler de cennette ebediyyen kalacaklar.

Âyetlerde:

(Hàlidîne fîhâ ebedâ) diye ifade edildiği şekilde bahtiyar olacaklar, saadetleri ebediyyen devam edecek. Onun için sonsuz, sonu olmayan şeklide cehennemde azap, cennette nimet ve bahtiyarlık, saadet olacak.


Aziz ve sevgili kardeşlerim, değerli dinleyiciler! Onun için hayatınızı bu büyük gerçeğe uygun olarak düzenlemeliyiz. Yâni bu dünya hayatı ortalama seksen yıl sürse; insanın ömrü ne kadardır? Yetmiş yıl, seksen yıl, doksan yıl... Ondan sonra ihtiyarlıyor, yüzü geçene takdirle bakıyoruz, hayretle bakıyoruz; yüzon, yüzyirmi olursa her yerde adı geçiyor, o kadar yaşlara ulaşmak zor oluyor. Sonunda bitiyor.

Bu dünya hayatı bir imtihan hayatı, yâni burada insanlar serbest bırakılmışlar. Öğrencinin imtihanda kağıdına istediği şeyi yazmakta serbest olduğu gibi, serbest bırakılmışlar, imtihan... Şeytan da faaliyette bulunuyor, kâfirler de konuşuyorlar. Şeytan insanı saptırmağa çalışıyor. Kâfirler küfrü allandırıp, ballandırıp kabul ettirmeğe uğraşıyor. Kendi yalan yanlış, bâtıl, kötü inançlarını, Allah'ın sevmediği, râzı olmadığı inançlarını kabul ettirmeğe çalışıyor. "Ayranım ekşi" diyen yok; herkes, "Benim yolum doğru, benim işim uygun..." diye kendini beğeniyor ve başkaları kendisinin tarafına gelmesi için çalışma yapıyor. Teşkilatlar kuruyorlar, görevliler görevlendiriyorlar:

"--Aman sen bizim reklamımızı yap, tanıtmamızı yap, bizi beğendirecek şekilde çalış çabala, hediyeler ver, bedavadan hastalara bak, ilaç dağıt, kitap dağıt! Kitaplar renkli olsun, aman baskısı güzel olsun, yaldızlı olsun, herkes beğensin! Bu batıl yola girmek isteyenler olursa onlara maddî menfaat sağla vs..."

Yâni insanları doğru yoldan çıkartmak için, kendi yollarına çekmek için, kendilerinin yoluna kazanmak için çalışıyorlar.


Bunun asırlar boyu yapıldığını biliyoruz. Ülkemizde bunun kuvvetli çalışmaları var. Afrika'da, Eskimolar arasında, bozkırlarda, dağlarda, Amazon Ormanları'nda öncü olarak, oraları fetheden insanların hemen arkasından bir takım insanlar gitmişler: "Bizim yolumuz güzel, bizim dinimiz güzel, gelin siz bu putperesetliği bırakın, ağaçlara totemlere, putlara tapmayı bırakın, bizim yolumuza girin!" diye kendi yollarını anlatmışlar, bazı insanları kazanmışlar, kendi dinlerine sokmuşlar.

Ondan sonra oralara, meselâ Afrika ülkelerine, Güneydoğu Asya ülkelerine, adalarına müslümanlar gitmişler. Müslümanlar onlar kadar atik davranmamış; otururken, ticaret yaparken, çalışırken, İslâm'ın güzelliğini o ahâli görmüş, o girdikleri yolun yanlış olduğunu anlamışlar, müslüman olmuşlar. Biliyorsunuz, Afrika'nın güneyine kadar, içlerine kadar, Güneydoğu Asya'daki adalardan Avusturalya'ya kadar İslâm'ın yayılmasında müslüman tüccarların, Hindistan'daki, Pakistan'daki, Bangladeş'teki müslüman kardeşlerimizin gayretlerinin büyük tesiri var. Sakin sakin, boynu bükük, mazlum, mütevazi, dürüst, sevimli, tatlı, fedâkâr, ikramlı, dürüst çalışmışlar, namaz kılmışlar, kendilerini sevdirmişler; İslâm Mekke'de doğmuşken, İslâm oralarda yokken, dünyaya halka halka yayılmış.


b. Tebliğ ve İrşad Çalışmaları


Geçen haftaki konuşmalarımda da arzetmiştim, elhamdü lillâh seviniyorum, Almanya'nın hangi kasabasına gittiysem orada bir kaç tane cami var... Cuma namazı kılınan, beş vakit namaz kılınan camiler var. Kimisini Diyanet teşkilâtı, kimisini Süleyman Efendi (Rh.A)'in talebeleri kurmuş, kimisini daha başka cemaatler kurmuş... Ama kardeşlerimiz namazsız, ezansız, camisiz, cumasız kalmamışlar, diyâr-ı gurbetlerde ibadetlerini yapmışlar, İslâm yayılıyor.

Ben gitmedim ama, gazetelerde okuyoruz. Belki diyeceksiniz:

"--Hocam siz çok dolaşıyorsunuz ama, belki sizin de gitmediğiniz yerler var..."

Benim gitmediğim yerler var, benden önce gitmiş kardeşlerim var; Sibirya'da, Amerika'da, Kanada'da müslümanlar var... Hattâ Hindistan'dan, Pakistan'dan Cemaatüt-Tebliğ denilen cemiyete mensup kardeşlerimizi, hangi uzak ülkeye gittiysem, bizden önce oralara gitmiş ve İslâm'ı anlatan güzel çalışmalar yapar vaziyette görüyorum, seviniyorum, memnun oluyorum. Çünkü onların da hocaları, kökenleri bizim büyüklerimiz, bizim şeyhlerimizin dervişi olan yakınımız, manevî kardeşlerimiz, onun için seviniyorum.


Kâfirler küfrü yaymağa çalışıyorlar, îmanı alt etmeye çalışıyorlar; mü'minler de İslâm'ı kalkındırmağa, yaymağa, anlatmağa çalışıyorlar. Bu yayma ve çalışma, öğretme, tebliğ ve irşad işlerini bizim nümûne-i imtisâlimiz, efendimiz, serverimiz, önderimiz, her şeyimiz, en güzel üsvemiz, üsve-i hasenemiz Peygamber Efendimiz, ömrü boyunca en güzel şekilde yapmış, İslâm'ı yayma konusunda çalışmış. Panayırlara gelen, hacca gelen Arap kabilelerine İslâm'ı anlatmış, Medine-i Münevvere'ye hicret etmiş, anlatmış. Bizans imparatoruna elçi göndermiş, mektup yazmış, anlatmış. Habeş imparatoru müslüman olmuş, Mısır hükümdârına elçi göndermiş, Sâsanî imparatoruna elçi göndermiş...

Yâni Peygamber Efendimiz yaşadığı devredeki bütün insanlara, erişebildiği yerlere elçi göndererek İslâm'ı, Allah'ın bir olduğunu, Allah'dan gayrı tapınılacak mâbud olmadığını, tevhid inancını, insanların Allah'a güzel kulluk etmeleri gerektiğini, güzel ahlâkı, manevî gerçekleri, Allah'ın râzı olduğu gerçekleri, îman esaslarını anlatmış.

Sahâbe-i kirâm bütün ömürlerini bu yolda geçirmişler. İslâm'ı Orta Asya'ya yaymışlar, Anadolu'ya yaymışlar, kısa zamanda Balkanlar'a, Sicilya'ya, İtalya'ya, İspanya'ya, Fransa'ya kadar genişlemişler. Endülüs'te yedi asır İslâm hâkim olmuş. Fransa içlerine kadar girmişler. İngiltere krallarının bazıları müslüman olmuş, elimizde bastırdıkları altın paralar var... Lâ ilâhe illallah, muhammedür-rasûlullah yazılı, kendi isimleri yazılı sikkeleri, altın, gümüş paraları var; ki, müslüman olmuşlar, öyle paralar basmışlar.


Onlar çok güzel çalışmalar yapmış, İslâm'ı öğretmişler. Peygamber Efendimiz'in ashabına, "Bu İslâm deryaları geçecek, büyük ummanları geçecek, dünyanın her yerine ulaşacak!" diye müjdelediği gerçekler tahakkuk etmiş. Şimdi de hakîkaten Yirminci Yüzyıl'ın ulaşım imkânlarıyla, iletişim imkânlarıyla İslâm'ın bir çok yere gittiğini sevinçle görüyoruz. İslâm'ı yaymak için çalışan bir çok kardeşimiz olduğunu görüyoruz, seviniyoruz. Avrupa'da, Amerika'da, Kanada'da, Güney Amerika'da... Ben Güney Amerika'ya, Orta Amerika'ya gitmedim, Avusturalya'ya gittim, biliyorum; her yerde İslâm'ı yayma çalışmaları var...

Buna mukàbil, bunun karşılığında da Türkiye'de İslâm'ı yok etme çalışmaları var! Hani reklamda, "Bu Türkler de çok oluyor!" diye duyduğumuz gibi, dışardan; "Aman bu Türkleri İslâm'dan ayıralım, bize benzetelim veya kökenlerinden kopartalım, sarartalım, solduralım, kurutalım, buruşturalım, kenara atalım veya ateşe atıp yakalım!.." gibi düşüncelerle, Anadolu'da, dedelerimizin "Allah... Allah..." diyerek fethettiği diyarlarda İslâm'ı söndürmek, yok etmek isteyenler var.

--Allah bunlara niye müsaade ediyor da, bunları kahretmiyor?.. Niye bunların başlarına yıldırımlar yağdırmıyor?.. Niye bunların arabaları kaza yapıp, bir yere çarpıp da bu mendeburlar yok olup gitmiyorlar?..

İmtihan olduğu için, imtihanda Allah müsade ettiği için... Biz de imtihan oluyoruz, İ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İslamın Anlatılması ve Yayılması
« Posted on: 24 Nisan 2024, 05:19:41 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İslamın Anlatılması ve Yayılması rüya tabiri,İslamın Anlatılması ve Yayılması mekke canlı, İslamın Anlatılması ve Yayılması kabe canlı yayın, İslamın Anlatılması ve Yayılması Üç boyutlu kuran oku İslamın Anlatılması ve Yayılması kuran ı kerim, İslamın Anlatılması ve Yayılması peygamber kıssaları,İslamın Anlatılması ve Yayılması ilitam ders soruları, İslamın Anlatılması ve Yayılmasıönlisans arapça,
Logged
03 Ağustos 2016, 17:57:57
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #1 : 03 Ağustos 2016, 17:57:57 »

Mubarek insanın duasına canı GONULDEN amin..Rabbim makamını vmcennet etsin ..Allah razi olsun ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
03 Ağustos 2016, 21:04:24
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 03 Ağustos 2016, 21:04:24 »

Aleykumselam.Islami ogrenen islam icin hizmet eden ve yayilmasi icin ugrasan kullardan olalim inşallah.Rabbim razi olsun bilgilerden kardesim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

11 Kasım 2016, 06:25:20
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.957


« Yanıtla #3 : 11 Kasım 2016, 06:25:20 »

Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Bu dünyanın gelip geçici olduğunun farkında olmalıyız. Oyüzden herdaim bunun bilincinde olarak Allah'ın Rızasına uygun yaşıyabilen Peygamberimiz'in sünnetlerini yerine getiren vede Kuranı kendimize rehber edinenlerden olalım inşaAllah.... Amin ecmain
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes