> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Allahın Gazabı ve Rızası > Aşure Günü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Aşure Günü  (Okunma Sayısı 2105 defa)
30 Haziran 2010, 20:56:18
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 30 Haziran 2010, 20:56:18 »



AŞÛRE GÜNÜ




Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..

Cumanız mübarek olsun, aziz ve sevgili Akra dinleyicileri! Size Stocholm'dan hitab ediyorum.

Bu cuma günü, Arap kardeşlerimizin bazıları erken başlamışlardı aya, onlara göre bugün; bize göre cumartesi günü Aşûre günü oluyor.

Bunun doğru telaffuzu Araplarda Âşûrâ' diye uzun oluyor, biz kısaca Aşûre diyoruz. Bugün biz müslümanlar için mühim dînî günlerden, önemli günlerden birisidir. Bu güne ta'zim eylemek ve bugünün rivayet edilen feyizlerinden, bereketlerinden istifade etmek, müslümanlar için önemli... Çünkü bu hususta hadis-i şerifler var. Teberrüken, sevap kazanalım diye, Aşûre günüyle ilgili bu hadis-i şerifleri okuyalım:


a. Aşûre Günü Orucu


İbn-i Abbas RA'dan rivayet edildiğine göre, buyurmuş ki:

(Enne rasûlüllah sallallàhu aleyhi ve sellem, yesmü âşûrâe ve emera bisıyâmihî) Buhârî ve Müslim'in müştereken rivayet ettiği bir hadis-i şeriftir bu. "Peygamber SAS Efendimiz kendileri aşûre orucunu tuttular ve başkaları da tutsun diye emretmişlerdi."

Aşûre orucu Peygamber Efendimiz'in tavsiye ettiği, kendisinin tutmuş olduğu bir oruçtur. Bu oruçla ilgili, Peygamber SAS Efendimiz'den pek çok rivayetler vardır. Peygamber SAS Efendimiz, Ramazan orucu geldikten sonra da Aşura orucu hakkında tavsiyelerde bulunmuştur.

Yine, "Bu aşura orucunun hükmü nedir?" diye İbn-i Abbas RA'a sorulmuş. O ashabın alimlerindendi. Buyurmuş ki:

(Mâ alimtü enne rasûlallàhi sallallàhu aleyhi ve selleme sàme yevmen yatlebü fadlehû alel-eyyâmi illâ hâzel-yevm) "Peygamber SAS Efendimiz'in faziletini umarak, öteki günlerden daha faziletli diyerek, riayet ederek, bugünden başka bir gün oruç tuttuğunu bilmiyorum. Bugün için bu faziletlidir diyerek tutardı. (Velâ şehren illâ hâzeş-şehr ya'nî ramedàn) Aylar içinde de ramazan orucunu tutardı." diye buyuruyor.

Yine ondan gelen bir başka rivayet var. Peygamber Efendimiz buyurumuş ki:

(Leyse liyevmin fadlün alâ yevmin fis-sıyâmi illâ şehru ramedàn, ve yevmü àşûrâ') "Bir günün öteki güne içinde oruç tutmak bakımından bir üstünlüğü yoktur, hepsi eşittir; amma, Ramazan ayı ve Aşûre günü müstesnâ..."

Demek ki, Ramazan orucu gibi Aşûre orucu da Efendimizin tavsiye buyurduğu, kendisinin de tuttuğu bir oruçtur. O halde bizim takvimimize göre cumartesi günü Aşûra günü olduğu için, yarın oruçlu olmağa gayret edelim, aziz ve sevgili kardeşlerim!


Yalnız Peygamber SAS Efendimiz Medine-i Münevvere'ye teşrif ettikleri zaman, orada birilerinin oruç tuttuğunu gördü. Onlara sordu:

"--Bu ne orucu, niye oruç tutuyorsunuz?" dedi.

Onlar dediler ki:

"--Bugün mübarek bir gündür. Allah bugünde İsrâiloğullarını kurtardı, Firavun ve ordusu denizde boğuldu. Mûsâ AS şükür için bu orucu tuttu." diye bildirdiler.

Peygamber Efendimiz dedi ki:

"--Mûsâ AS bizim kardeşimizdir, biz ona sizden daha yakınız. Onun sevindiği şeyden sevinmeye biz daha çok riayet ederiz. Dinin esaslarında bir ayrılığımız yoktur. O halde biz de bu günü tutarız." dedi.

Ashabına Aşûre günü oruç tutulmasını tavsiye etti. Yalnız, tam onlar gibi olmayalım diye, onlara tebeiyyet göstermiş olmayalım diye, dokuzunda ve onunda, veya onunda ve onbirinde tutmayı tavsiye buyurdu.

Bu hususta başka bir rivayet daha var, İbn-i Abbas RA'dan. Rasûlüllah SAS buyurmuş ki:

(Lein bakıytü ilâ kàbilin leesmennet-tâsi') "Önümüzdeki seneye çıkarsam, sağ kalırsam, o zamana kadar bâkî olursam, ömrüm sürerse, Muharremin dokuzuncu günü de inşaallah oruç tutacağım." diye buyurmuş.

Yâni aslında onuncu günü ama, dokuz ve onu tutmak Efendimiz'in tavsiyesi ve adeti... Kendisinin de niyeti bu hadis-i şerifte bildirildiği üzere bu tarzda...

Onun için yarın ve öbür gün tutarsınız. Peygamber Efendimiz'in söylediği gibi biz de söyleyelim: "Eğer önümüzdeki seneye çıkarsak inşaallah, dokuzunda da, onunda da tutarız." Böylece Peygamber SAS Efendimiz'in tavsiyesi de yerine gelmiş olur.


Peygamber Efendimiz SAS'e soru sormuşlar. O zaman Hazret-i Ali Efendimiz de onun yanında oturmakta imiş. Demişler ki:

(Yâ Rasûlallah! Eyyü şehrin te'mürunî en esme ba'de şehri ramedàn?) "Ramazan'dan başka bir zamanda oruç tutmamı tavsiye ederseniz, hangi ayda tutmamı tavsiye edersiniz?"

Hazret-i Ali Efendimiz de orda oturuyormuş, o anlatıyor. "Ben orda oturuyordum, duydum bunu aynen böyle..." diyor. Peygamber Efendimiz de cevaben buyurmuşlar ki:

(İn künte sàimen ba'de şehri ramedàn, fesumil-muhaharreme) "Eğer Ramazandan başka bir ayda oruç tutmak istersen, Muharremde tut! (feinnehû şehrullàh) Çünkü Muharrem ayı mukaddes bir aydır, şehrullah diye anılan aylardandır, haram aylardandır; onun için, o ayda tut! (Fîhi yevmün tâbellàhu fîhi alâ kavmin) Onun içinde bir gün vardır ki, o günde Allah eski kavimlerden bazı kimselere tevbe nasib etmiştir. (Ve yetûbü fîhi alâ kavmin âharîn) O evvelki insana tevbe nasib ettiği gibi, başka insanlara da tevbesinin kabul olunmasını nasib eder." Onun için o ayda oruç tutun!

Bu Muharrem ayında hangi kişinin tüevbesi kabul olunmuş bu Muharrem ayında?.. Rivayete göre, Ebül-Leys-i Semerkandî'nin kitabında yazdığına göre, Hazret-i Adem AS'ın tevbesini Allah-u Teàlâ Hazretleri bu Muharrem ayında kabul etmiş. Ona işaret ediyor Peygamber SAS Hazretleri. "O bakımdan başka kulların da günahlarını afv ü mağfiret eder, bu ayda tut!" diye tavsiye buyurmuş.

Bu hususta mükâfâtlar da beyan eylemiş. Yine İbn-i Abbas RA'dan rivayet ediliyor ki:

(Men sàme yevme arafete kâne lehû keffârete seneteyn) "Kim arafe günü oruç tutarsa, iki senenin günahlarına kefaret olur. (Ve men sàme yevmen minel-muharrem, felehû bikülli yevmin selâsûne yevmen) Kim Muharrem ayında bir oruç tutarsa, her gün için otuz gün tutmuş gibi sevap verilir." diye tavsiye buyurmuş.

Ebû Katâde RA'den rivayet edilen bir başka hadis-i şerifte şöyle buyruluyor:

(Enne rasûlüllah SAS süile an sıyâmi yevmi àşûrâe) "Aşure gününde oruç tutmak nasıldır?" diye Peygamber SAS Efendimiz'e sorulduğu zaman, (Fekàle: Yükeffirus-senetel-mâdıyete) buyurdu ki: "Geçmiş senin günahlarını affettirir, bağışlattırır, keffaret olur."

Bu hadis-i şerifi Müslim ve diğer kaynaklar rivayet etmişler. İbn-i Mâce'de ilave olarak:

(İnnî ahtesibü alellàhi en yükeffires-senetelletî ba'dehâ) Yâni "Umuyorum ki, öndeki, ondan sonraki seneye de kefaret olur." ibaresi vardır. Demek ki o zaman, o da Arafe günü orucu gibi oluyor, geçmiş seneye ve gelecek seneye fâidesi olmuş oluyor.

Demek ki, bizim bu cuma gününde sizlere sevap kazanın, manevî bakımdan fayda görün diye söylediğimiz şeylerden birisi, yarın Âşure Günü'dür, Âşure Günü'nde oruçlu olursunuz, bir...

Efendimiz'in sünnetine uymuş olmak için bu cuma gününden tutsaydınız olurdu. Benim vaazımı yeni duyduğunuz için eğer bugün oruçlu değilseniz, bunu telâfi etmek için cumartesi ve pazar günü, yâni Muharrem'in onunda ve onbirinde tutarsınız, bu da Efendimiz'in tavsiyesi... Yahudileri ve başka kavimleri taklit ediyormuş gibi olmayalım, benzemeyelim ama Mûsâ AS'a sevgimizi de gösterelim ve Allah'ın öbür peygamberlere tevbe nasib ettiği gibi bize de tevbe nasib etmesini temennî eyleyelim, sağlayalım diye böylece oruç tutma tavsiyesi var.

Tabii Muharrem ayı içinde bu Aşure gününden başka günlerde de oruç tutmanın sevabını geçtiğimiz hafta söylemiştim. Bu hafta da deminki hadis-i şerifde geçti, otuz gün oruç tutmuş gibi sevap kazanılıyor. Demek ki mümkün olduğu kadar bu Muharrem günlerinde oruçlar tutmağa gayret etmeliyiz. Bu oruçla ilgili husus...


b. Aşûre Gününde Aileye İkram


Peygamber SAS Efendimiz'den sizlere bir başka hadis-i şerifi daha nakletmek istiyorum, Ebu Hüreyre RA buyurmuş ki:

(Enne rasûlallah sallallahu aleyhi ve selleme kàl:) Peygamber SAS Efendimiz şöyle buyurdu: (Men evsaa alâ iyâlihî ve ehlihî yevme âşûra', evsaallàhu aleyhi sâire senetihî.) "Kim bu Muharremin onuncu günü, Aşure günü ailesine, çoluk çocuğuna, geçimiyle mükellef olduğu kimselere, karısına lütufta bulunur, ikramda bulunur; yiyecek, içecek, giyecek, sevindirici eşyalar vermek sûretiyle bir genişlik, bir ikram, bir ferahlık sağlarsa, ikramda bulunursa; Allah da ona bu günden sonra, senenin diğer günlerinde aynı tarzda ferahlık sağlar." diye buyurmuş.

Bu hadis-i şerifi Beyhakî ve diğer kaynaklar çeşitli yollarla, yâni hadis rivâyetleriyle rivâyet etmişlerdir, (an cema'atin mines-sahabe) sahabeden pek çok insanlar vasıtasıyla... Pek çok rivayet, çeşitli iyi kaynaklardan bize kadar geliyorsa, burdan anlıyoruz, demek ki bu da doğru bir şey; yâni böyle olduğu zaman rivâyetler kuvvetleniyor.

Demek ki, Âşure gününde yapacağımız güzel işlerden birisi de nedir? Çoluk çocuğumuza ikramı, hediyeleri, yiyecek içecek hususundaki şeyleri, erzâkı çok yapmağa gayret etmeliyiz.

Bize şimdi Avrupalılar'dan bir sürü âdetler geldi: "Orman günü, çiçek günü, analar günü, babalar günü..." çeşit çeşit şeyler. Biz de ne yapmak istiyoruz? Dinî günlerimizi öne çıkarmak istiyoruz. İşte Âşure günü, evde bir sürü şenlik, güzellik, rızk bolluğu, meyvalar, kuru gıdâlar, kuru yemişler... vs. Çorap, mendil, kalem, defter hediyeler olursa, senenin öteki günlerinde Allah-u Teàlâ Hazretleri'nin eve bereket vereceği anlaşılıyor. Demek ki, Aşure gününde bir de böyle evimize lütufkâr olmağa gayret etmeliyiz.


Kitaplarda daha başka rivâyetler var, tavsiyeler var. Özellikle büyük âlim ve evliyaullahtan pîrimiz Abdülkâdir-i Geylânî Hazretleri'nin Gunyetüt-Tàlibîn'inde, Ebul-Leys-i Semerkandî'nin kitabında, daha başka vaaz ve hadis kitaplarında, et-Tergîb vet-Terhib isimli eserde, hutbe kitaplarında çeşitli tasviyeler, rivâyetler var. Abdülkâ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Aşure Günü
« Posted on: 27 Nisan 2024, 20:10:16 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Aşure Günü rüya tabiri,Aşure Günü mekke canlı, Aşure Günü kabe canlı yayın, Aşure Günü Üç boyutlu kuran oku Aşure Günü kuran ı kerim, Aşure Günü peygamber kıssaları,Aşure Günü ilitam ders soruları, Aşure Günüönlisans arapça,
Logged
31 Aralık 2014, 07:16:46
Hafsa Nur 6.D

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 568



« Yanıtla #1 : 31 Aralık 2014, 07:16:46 »

ve aleykümüsselam ve rahmetullàhi ve berekâtühû;
"Allah'ın ayı Muharrem" olarak bilinen Muharrem ayı, İlâhî bereket ve feyzin, Rabbanî ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır.
Allah'ın ayı, günü ve yılı olmaz, ancak bu ay, Allah'ın rahmetine mazhariyet adına önemli bir fırsat olduğu için Allah Resûlü tarafından bu şekilde ifade edilmiştir.
Muharrem ayının onuncu günü olan "Aşûre günü" de, çok önemli ve bereketli bir gündür. Bugünde Cenâb-ı Hak on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kudsiyetini artırmıştır. Aşûre Günü'nü başta oruç olmak üzere ibadet ü taatle zînetlendirmek gerekir.

Bugüne "Aşûre" denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu günü olmasındandır. Büyük fıkıh âlimi Ebu'l-leys Semerandî, Aşûre isminin hikmeti olarak, o günde Cenâb-ı Hakk'ın on peygamberine on değişik ikram ve ihsanını zikreder. Buna göre:

1. Hz. Âdem'in (as) tevbesi Aşûre Günü kabul edilmiştir.
2. Hz. Nuh (as) gemisini Cûdi Dağının üzerine Aşûre Günü demirlemiştir.
3. Hz. İbrahim ateşten o gün kurtulmuştur.
4. Hz. Yakub'un (as), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
5. Hz. Yunus (as) balığın karnından Aşûre Günü kurtulmuştur.
6. Hz. Eyyûb (as) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.
7. Hz. Yusuf, kardeşleri tarafından atıldığı kuyudan Aşûre Günü çıkarılmıştır.
8. Allah, Hz. Musa'ya (as) Aşûre Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
9. Hz. Davud'un (as) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
10. Hz. İsa (as) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.

İşte böylesine mânalı ve kudsî hâdiselerin yaşandığı bu mübarek gün ve gece, asr-ı saadetten bu yana oruç ve infak gibi ibadetlerle değerlendirilmiştir. Allah dostları, Nebiler Serveri'nin müjdeli hadislerine ittibaen bugünlerde ibadet için daha çok zaman ayırmışlar, başka günlere nisbetle daha fazla hayır hasenatta bulunmuşlardır.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Bakış şeytanın oklarından bir oktur.Bir kimse Allah korkusu ile bakışına hakim olursa Allah ona imanın tadını kalbine hissettirir...
Hz. Muhammed S.A.V.
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes