> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Allahın Gazabı ve Rızası > Allaha Dayanmak
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Allaha Dayanmak  (Okunma Sayısı 3666 defa)
30 Haziran 2010, 20:52:18
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 30 Haziran 2010, 20:52:18 »



ALLAH'A DAYANMAK




Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..

Aziz ve sevgili Akra dinleyicileri!..

Cumanız mübarek olsun... Allah nice nice mübarek günlere, gecelere, aylara, yıllara, uzun ömürlere sıhhat afiyetle erdirsin... İki cihanda aziz ve bahtiyar olun.

Peygamber SAS Efendimiz Hazretleri'nin bir kaç hadis-i şerifini, o gül bahçesinden bir demet size sunacağım, inşallah...


a. Gıybet Karşısında Mü'mini Korumak


Birinci hadis-i şerif, münafıkların yaptıkları gıybetlere karşı mü'minlerin takınması gereken durumla ilgili; hadis-i şerifin metnini okuyorum:

418/2 (Men hamâ mü'minen min münâfikın yağtâbü bihî beasallàhu meleken yahmî lahmehû yevmel-kıyâmeti min nâri cehennem, ve men remâ müslimen bişey'in yürîdü şeynehu bihi habesehullàhu alâ cisri cehenneme hattâ yehruce mimmâ kàl) Bu Ahmed ibn-i Hanbel, Ebû Dâvud, Taberânî, çok sevdiğim Abdullah ibn-i Mübarek ve İbn-i Ebid-Dünyâ gibi kaynakların yazdığı bir hadis-i şerif...

Sevgili dinleyiciler, Peygamber SAS Efendimiz buyuruyor ki: (Men hamâ mü'minen min münafıkîn yağtâbü bihî) "Gıybet eden bir münafığa karşı bir mü'mini himaye eden, koruyan, müdafaa eden müslümana Allah, kıyâmet gününde onun vücudunu, etini cehennem ateşinin zararından engelleyen, himâye eden, koruyan bir melek yaratır, vazifelendirir, o da onu korur. Kim bir müslümana onu kötülemek maksadıyla ayıplayacak, karalayacak bir şeyi, yâni yanlış, doğru olmayan bir sıfatı iftira olarak atarsa; Allah onu söylediklerini geri alıncaya, söylediklerinden vazgeçinceye kadar, cehennemin köprüsü üzerinde hapseder, durdurur."


Aziz ve muhterem kardeşlerim! Biliyorsunuz insanlar arasında dargınlıklara sebep olan, düşmanlıklara sebep olan, toplumun huzurunu bozan hastalıklardan birisi de gıybet hastalığıdır. Gıybet; bir müslümanın, bir insanın olmadığı yerde, onun gıyabında, aleyhine bir şeyler söylemektir. Doğru bile olsa onun aleyhinde konuşmaması lâzım gelirken, kusurunu söylemek ve onu gıybet etmek; bu günahtır, bunu yapmamak lâzım! Kimsenin arkasından konuşmamak lâzım!.. Söyleyecekse ilkönce gidip ona söylemeli; "Bak kardeşim, senin şöyle bir kusurunu gördüm, mümkünse bunu düzelt! Bu hatalı, şu âyete aykırı, bu hadise aykırı bunu yapma!" demeli, ikisi arasında kalmalı... Onun olmadığı yerde arkasından çekiştirmek çok ayıp, bunu yapmamak lâzım!..

Birisi böyle yaptığı zaman, öteki mü'minin hakkında konuşulan mü'mini savunması lâzım! Yâni o söylenen kusur o arkadaşta olsa bile onu savunması lâzım, himâye etmesi lâzım, gıybeti engellemesi lâzım!..

"Kim böyle bir müslümanı bir münafığın gıybetine karşı korursa, himâye ederse, Allah da onun cehennem ateşine mâruz kalmasından, vücudunun ateşte yanmasından korumak için, ona bir melek görevlendirecek." Demek ki, hepimiz bir kere gıybet etmemeliyiz, dilimize sahip olmalıyız, bir müslümanın aleyhine konuşmamalıyız.


Ben bugüne kadar İsveç'teydim, İsveç'teyken duydum ki, burdaki güya müslüman, mütedeyyin, yâni cami cemaatinden kimseler, benim hakkımda öyle yalan yanlış sözler söylemişler ki, aslı esâsı yok, mümkün değil, çok büyük yalan, çok büyük iftira!..

Demek ki ilk önce böyle kusurları, günahları, iftirayı, yalanı söylememek lâzım! İkincisi böyle bir yalan, iftira, böyle bir söz söylenildiği zaman, hemen karalanmak istenen kimseyi korumak lâzım ve karalamak isteyen kimseyi de susturmak lâzım!.. Bunun maddî, mânevî, dünyevî, uhrevî faydaları çok... Toplum bir zarara uğramayacak, kişi de ahirette böyle güzel davranışını, toplumu huzursuzluğa sevkedecek bir şeyi egellemenin mükâfatını alacak.

"Aksine bir müslümanı karalamak için, gözden düşürmek için bir iftira atarsa; müslüman bile olsa cennete giremeyecek, cehennemin köprüsü olan sıratta durdurulacak ve o sözünden dönünceye kadar orada hapsedilecek." diye bildiriliyor.

Allah-u Teàlâ mü'minler arasındaki muhabbeti arttırsın... Müslümanlar kardeştir, mü'minler kardeştir, bütün insanlar kardeştir. Müslüman, bütün insanların iyiliğini ister. Hattâ mü'min olmayanın bile dalâletten, günahtan, küfürden, inançsızlıktan, şirkten kurtulmasını, doğru yola gelmesini ister de onun için çalışır. Yâni bir müslüman bu kadar iyi niyetlidir, herkese karşı çok iyi niyeti vardır. Onun için, kötülük kaynaklarını kapatması lâzım, toplumun birliğini beraberliğini bozacak her şeyden kaçınması lâzım...


İkinci hadis-i şerife geçmek istiyorum. Şimdi bu birinci hadis-i şerifi tamamlamadan önce de bir şey söyleyeyim: Biliyorsunuz şeytan, insanının günahları işlemesi için o günahları zevkli ve tatlı gösterir. Yâni seve seve, tatlı tatlı, güle oynaya yapmasını sağlamak için onları süsler, allar, pullar, seve seve yaptırır. Onun için insanlara dedikodu tatlı gelir, kapı eşiğinde veyahut toplantılarda birilerini çekiştirmek, hattâ gazete sütunlarında, yayın programlarında "sosyete dedikodusu" deniliyor ve program konusu yapılıyor: "Filanca artist şöyle yapmış, filanca geceyi şöyle geçirmiş vs..."

Halbuki İslâm böyle şeyleri uygun görmüyor. Yâni insanın böyle şeylerden zevk alması şeytanın bir oyunudur. Günah olan şey zevkli olsa bile mü'min eline, diline sahip olacak, günah olan şeyi yapmayacak, yanlış işe kaymayacak, kendisini tutacak...


b. Allah'tan Başkasından Korkmamak


İkinci hadis-i şerife geçiyorum:

418/3 (Men hàfellàhe ehàfellàhu minhu külle şey'in ve men lem yehafillâhe ehafehullahu min külli şey') Abdullah ibn-i Ömer ve diğer râvîlerden rivâyet edilmiş bir hadis-i şerif, ilâhî bir kanunu bildiriyor. Allah-u Teàlâ Hazretleri'nin kullara nasıl davrandığını, nasıl muamele ettiğini gösteren bir hadis-i şerif.

Peygamber SAS Efendimiz diyor ki: (Men hàfellàh) "Kim Allah'tan korkarsa, (ehàfellàhu minhu külle şey'in) Allah her şeyi ondan korkutur, yâni herkes ondan çekinir, ona hürmet eder, saygı duyar, onun heybeti başkalarının kalbine, aklına çöker."

Meselâ bir kimse Peygamber Efendimiz'i görünce tir tir titrerdi, bir ay uzaklıktaki mesafadeki düşmanın yüreği hoplardı. Allah-u Teàlâ Hazretleri öyle bir heybet vermişti. Halbuki SAS Efendimiz insanların en güzeliydi en nurlusuydu, en tatlısıydı, en merhametlisiydi. Ama Allah'tan çok korktuğu için Allah da herkesi ondan korkutuyor, herkes ona karşı saygı duyuyordu.


Bir mü'min Allah'tan niye korkar, Allah güzel olduğuna göre, her şeyi güzel olduğuna göre, "Lütfu, kahrı güzel, neylerse güzel eyler." dediğimize göre, insan Allah'tan niçin korkar? Allah'ın rızâsına aykırı bir iş yapıp rızâsını kaybetmekten, kahrına uğramaktan, lütfundan mahrum kalmaktan, rahmetinden uzak düşmekten korkar. Bu korku normal ve tabii...

Allah korkusu her türlü hayrın kaynağıdır, dürüst hareket etmenin esâsıdır, kaynağıdır. Bir insan Allah'tan korktu mu, doğru söyler, yanlış söylemez. Allah'tan korktuğu için, hesaba çekileceğini bildiği için, günah işlemekten kaçınır, yalan söylemekten kaçınır, hakkı söylememekten kaçınır, Kur'an'ın ve sünnetin emirlerindan aykırı iş yapmaktan kaçınır... Bu Allah korkusu onun için hikmetin kaynağıdır, başıdır. İnsan Allah'tan korkarsa her sözü ölçülü, bilge, hakim, mütefekkir, feylesof bir insan olur.

Onun için, Allah'tan korku insanın yüreğinde yer etmeli!.. Seven insan aynı zamanda korkan insandır, sevgilisinin, sevdiğinin lütfundan mahrum kalmağa, dîdarından uzak kalmağa korkar.


Bir insan Allah'tan korktu mu, Allah ona heybet veriyor. Neden? Adam dürüst, paraya aldanmıyor, hakkı söylüyor, hiç kimseden korkmuyor, hapisten korkmuyor, îdamdan korkmuyor, cezâdan korkmuyor, yalnız Allah'tan korkuyor; onun için her şeyi doğru düzgün söylüyor. O zaman kötü insanlar ondan korkar: "Allah Allah! Bu dürüst adam, sağı solu belli olmaz, neme lazım, biz bunun karşısında ayağımızı denk alalım, ciddî olalım, dikkatli olalım, hata yapmamağa gayret edelim!" filan derler.

Bu Allah'ın ilahî bir kanunu, sadece insanlar üzerinde değil, başka mahluklar üzerinde de Allah, onun korkusunu yerleştirir. Bir ilginç hadis-i şerif daha önceki konuşmalarımda geçmişti. Abdullah ibn-i Ömer'in bir çöl aslanının üzerine cesaretle nasıl yürüdüğünü, aslanı kulağından tutup yoldan nasıl çekip, kışalayıp, dehleyip yolu serbest hâle getirdiğini anlatmıştım.

Medine'de herkes dışarı çıkmaktan korkuyormuş. Hazret-i Ömer'in oğlu Abdullah RA sormuş:

"--Ne bekleşiyorsunuz burda?.."

Demişler ki:

"--Medine'den ayrılacağız, kabilemize, yerimize, yurdumuza gideceğiz ama baksana ilerde bir çöl aslanı görünüyor, saldırır diye gidemiyoruz."

Onun üzerine Abdullah ibn-i Ömer onun yanına kadar yürümüş, aslan ona bir şey yapmıyor... Kulağından tutmuş, sürüklemiş, kışalamış. Ondan sonra da insanların yanına gelmiş demiş ki:

"--Buyrun yolu serbest hâle getirdim, geçin! (Sadaka rasûlüllàh) Rasûlüllah ne kadar hikmetli, ne kadar doğru buyurmuş. Ondan duymuştum ki: 'Bir insan Allah'tan korkarsa, her şey ondan korkar.' demişlerdi."


Ama Allah'tan korkmazsa... Şimdi bu hadis-i şerifin devamına geçiyor:

(Ve men lem yehàfullàh) "Kim Allah'tan korkmazsa..." Allah'tan korkmayan ne yapar? Günah işler, Allah'ı düşünmez, cezâyı düşünmez, ahireti düşünmez, mahkeme-i kübrâyı düşünmez. Dünya menfaati için, keyfi için, zevki için, nefsi için, şeytana uyduğu için, kötü, zararlı şeyler işler. O zaman, (ehàfehullàhu min külli şey') "Allah onu her şeyden korkan, korkak, ürkek bir insan haline getirir, endişeli olur." Yâni adam sağında, solunda, arkasında, "pat" diye bir ses gelse hemen döner:

"--Eyvah beni vuracaklar mı, eyvah bir şey olacak mı?..."

Biliyoruz, çete reisleri de böyle heyecandan şeker hastası olurlarmış, gerilimlere düşerlermiş. Neden?.. "Her an bir hücuma uğrayabilirim!" diye her şeyden korkuyor. Ama Allah'tan ko...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Allaha Dayanmak
« Posted on: 29 Mart 2024, 16:32:44 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Allaha Dayanmak rüya tabiri,Allaha Dayanmak mekke canlı, Allaha Dayanmak kabe canlı yayın, Allaha Dayanmak Üç boyutlu kuran oku Allaha Dayanmak kuran ı kerim, Allaha Dayanmak peygamber kıssaları,Allaha Dayanmak ilitam ders soruları, Allaha Dayanmakönlisans arapça,
Logged
03 Ağustos 2016, 17:44:05
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #1 : 03 Ağustos 2016, 17:44:05 »

Allah korkusu taşıyan kalp kimseyi incitmemeye  çalışır. Allah korkusu taşıyan kalp her daim onun kapısında durmak için çabalar..Bizler zaten ümit ve korku arasında olmalıyız..Rabbimsen bizleri gazabından koru
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
03 Ağustos 2016, 21:05:50
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 03 Ağustos 2016, 21:05:50 »

Aleykumselam.Her seyini allaha birakan ve sırtını ona dayayan allahdan bekleyen ve faziletine eren kullardan olalim inşallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

11 Kasım 2016, 06:14:44
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #3 : 11 Kasım 2016, 06:14:44 »

Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Yaşadığımız sürece sonunda Allah'ın huzurunda hesap vericeğimizi düşünerek hareket etmeliyiz. Eğer bu şekilde hareket eder isek Allah'ın huzurunda mahcup olucak hareketlerden herdaim uzak durmuş oluruz.  Mevlam bizleri herdaim doğruluk üzre olanlardan eylesin inşaAllah. Amin ecmain
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

18 Kasım 2018, 08:03:33
Ayşegül Yıldırım koü
Dost Üye
*****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 149


« Yanıtla #4 : 18 Kasım 2018, 08:03:33 »

HADİSİ ŞERİF ;"İlim , İslâmın hayatı ve imanın direğidir. Kim ilim öğretirse Allahü teala onun mükafatını tam verir. Kim öğrenir ve amel ederse Allahü Teala ona bilmediklerini öğretir. " (Suyuti/ El-Camiu's Sağır)

Bu güzel ilmi bilgileri bizlere ulaştırdığiniz için  Rabbım sizleri mükafatı tam alanlardan eylesin. Amin Allah razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes