๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Ahkamüs Sultaniye => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 10 Mart 2011, 14:41:25



Konu Başlığı: Yargı işleri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 10 Mart 2011, 14:41:25
ALTINCI BÖLÜM
Yargı (Adliye) İşleri

ADALET (KAZA: YARGILAMA) İŞLERİ VE TEŞKİLÂTI
 

A- HÂKİMLİĞİN ŞARTLARI

 

Yargı, (kaza) işlerine kendilerinde bir takım şartlar bulunan kimseler tâyin edilebilir. Tâyin olunan (atanan) şahsın bu işlemi­nin hüküm ifade etmesi, geçerli olabilmesi için 7 şart aranır.

a) ERKEK OLMAK: Baliğ, olgun bir erkeklik aranır. Olgun olmayanların kendileri hakkında yaptıkları işler hukuken mute­ber olmadığından, başkaları hakkında yapacakları işler hiç mute­ber olmaz. Kadınlar ise, her ne kadar sözleri hukuken hüküm ifâde etse de idâri işlerde erkeklerden derece bakımından aşağı durumdadırlar. Ebû Hanîfe'ye göre: Yalnız kadınların şahitlik­lerinin muteber olduğu hususlarda kadın, hâkim olabilir. İbn Ce-riri't-Taberî her hususta kadının hâkim olacağını belirtir, doğru bulur. İcmâ vâki olan ve hakkında şu hüküm bulunan bir hususta Cerir'in sözüne pek itibar edilmez.yanlış olsun kabul olunmaz. Hâkimlik mevkiine tâyinde her ne kadar güçlükler çıksa da bu şart böyledir. Ebû Hanîfe, ictihad eh­linin olmadığı zamanlarda başkaları da tâyin edilir, fetva ve kara­rı alınır, der. Hukukçuların çoğunluğu ise ehil olmayanın hâkimliğine muhalif, hükmü kabul olunmaz derler. Çünkü tâyin işi şer'î hükümlerin furûâtında hüküm aramayı da ihtiva eder. Hakka bağlanmak gerekir. Resûlullah (s.a.v) da Muâz'ı Yemene vâîi gönderdiğinde şunu sordu:

- Ne ile hükmedeceksin?

- Allah'ın Kitabiyle.

- Onda bir şey bulamazsan?

- Resûlullah'm (s.a.v) sünnetiyle.

- Onda da bir şey bulamazsan?

- Kendi reyimle ictihadda bulunurum.

- Allah'a şükürler olsun ki Allah, Resulünü (s.a.v), gönderece­ği valisi ile Resulünün (s.a.v) hoşlanacağı bir hususta birleştirdi.[72]

Haber-i vahide önem vermeyen kimsenin idareciliği uygun ol­maz. Çünkü o bu hali ile sahabe ve tabiîlerin pek çoğunun icmâ et­tiklerini terk etmiş oluyor. Haber-i vâhid pek çok konuda nassdır. Kıyası kabul etrniyenler iki gruba ayrılır.

Bir grup kıyası redle nasların, açık hükmüne bağlanırlar. Hü­küm bulamazlarsa geçmiş ümmetlerin sözlerinden yararlanırlar. İctihadda, hüküm çıkarmada bulunmayı reddederler. Böyleleri-nin de hâkimliğe tâyini olmaz. Çünkü hükümlerinde hatâ ederler.

Bir diğer grup da kıyâsı terk eder, ama sözün mânâsından, hi­taptan anlaşılanda ictihadda bulunanlar ki Zahir ehli böyledir.

Şâfnler bu gruba dâhil olanların hâkimliğe tâyininde ihtilâf etmişler. Bir kısım: Bir önceki gruptaki gibi, tâyinleri doğru ol­maz demişlerdir. Bir kısım da: Tâyinleri doğru olur, çünkü her ne kadar kıyastan vaz geçiyorlarsa da nasslann zahirinden hüküm çıkarmayı benimsiyorlar, derler.

Yukarıdaki 7 şartın mevcut olduğu anlaşılırsa, bu şahsın hâkimliğe tâyini doğrudur. Şartlar da ya bizzat, ya imtihanla, ya da araştırma ile öğrenilebilir. Resûlullah (s.a.v), Hz. Ali'yi Ye-men'e hâkim tâyin ederken imtihan etmemiştir. Zira Ali'nin du­rumunu biliyordu. Fakat hükmederken nasıl harekette buluna­cağını tenbih etmiştir. Şöyle ki:

"İki hasım huzuruna geldiğinde ikisini de dinlemedik­çe hükmetme." Hz. Ali dedi ki:

"Bu tavsiyeden sonra hüküm vermede güçlük çekme-dim."[73] Peygamber (s.a.v), Muâz'ı, Yemen tarafına Vali tâyin ederken imtihan etmiştir.[74]

 



[73] Müsned-i Ahmed, 4/4. Ebû Davud, akdiye 6, 8.

[74] El-Ahkâmu’s-Sultaniyye, Ebu’l-Hasan Habib, Bedir Yayınevi, 1/ 137-141.