> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Ahkamüs Sultaniye > Sunuş
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sunuş  (Okunma Sayısı 2093 defa)
11 Mart 2011, 15:28:17
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 11 Mart 2011, 15:28:17 »




SUNUŞ




Elinizdeki bu eser, İslâm âmme hukukunun en ünlü ve kla­sik kitabıdır. Bilindiği gibi âmme hukuku, devleti inceler. Ye­terli hukuk ve siyasî ilimler kültürüne sahip olmayan kimseler, devlet denilince, zihinlerinde bu kavramı pek basit ve yüzeysel bir şekilde canlandırırlar. Halbuki devletin sayısız tarifi vardır. Bu çeşitlilik, her filozofun, her ideolog ve mütefekkirin bu kav­ram ve kurumu kendi açısından izaha çalışmasından kaynak­lanmaktadır. Meselâ coğrafyacı, devleti bir ülke ile özdeşleşti-rir; sosyolog idare edenlerle edilenler açısından târiflendirir; ta­rihçi onu bir milleti ayakta tutan kurum olarak görür; hukukçu ise bir normlar sistemi şeklinde mütalaa eder (H. Kelsen); filo­zof "kendi bilincinde olan etik substance" olarak görür (Hegel); iktisatçı, onu en yüksek planlayıcı otorite olarak görür; F. Bas-tiat "Devlet, Öyle bir fîksiyondur ki, herkes onu âlet ede­rek başkalarının sırtından geçinmeye çabalar" şeklinde tanımlar. Şâirler de kendi ilhamlarına ve inançlarına göre bin türlü tarif yaparlar. Kimisi "Soğuk canavarların en soğuğu" sıfatını yakıştırırken, bir başkası "İçinde insanlık çiçek ve meyvelerinin yetiştiği bahçeyi çeviren duvardır" tarifini yapar (Hölderlin).

Bu dar açılı ve fantezist tarifler, insanı bir hazım sistemin­den veya iskeletten ibaret görmek gibidir. Bereket versin ki, da­ha te'lifçi ve toparlayıcı tarifler de yapılmıştır.

Devleti tarif etmede karşılaşılan güçlüklerin temel sebebi, onun somut fenomenler âlemine ait bir terim olmamasıdır. Şim­diye kadar baş gözüyle bir devleti gören olmamıştır. Ama kimse de onun varlığından şüphe etmemektedir. O bir "idee"dir, telak­kiler dünyasına âit ve mensuptur. Devleti insan düşünmüştür. Sebebi de insan insana kul olmak istememektedir.

Batı medeniyetinin çocukları, medeniyet denilince sadece kendi medeniyetlerini düşünürler. Devlet ile ilgili teori ve doktrinleri sıralarken batıdakileri kale alırlar, başka kültür ve me­deniye tlerinkiler i görmezlikten ve bilmezlikten gelirler. Halbu­ki, İslâm medeniyetinin de kendi devlet anlayışı veya anlayışla­rı vardır. Bunların da incelenmesi gerekir. İslâm medeniyetinin en temel vasfı, onda cismânî ile ruhanî, din ile dünya, kilise ile devlet ayırımı olmamasıdır. Massignon ve Louis Gardet İslâm'ın çok ilginç bir tarifinde birleşmişlerdir: "İslâm, laik ve eşitçi bir teokrasidir" demişlerdir.

İslâm'ın devlete getirdiği boyutlar, insanın yaratılışına, fıt­rata en uygun bir sistemi sergilemektedir. Arnold Toynbee'ye, Osmanlı imparatorluğu için "Osmanlı devleti, Eflâtun'un ideal cumhuriyetine realitede en fazla yaklaşabilmiş sis­temdir" dedirten işte bu özelliktir.

Bir tarihin sonuna yaklaştığımız, hattâ, insanların beyinsiz­likleri dolayısıyle belki de tarihin sonuna geldiğimiz şu buhran­lı devirde, İslâm'ın devlet anlayışını incelemekte her aydın için yarar vardır. Hızla seyr eden gelişmeler İslâm'ın güçlü bir alter­natif olduğunu gösteriyor. İnsana, çevresine, beşerî boyutlara uygun bir alternatif. İslâm, yaratıkların Yaratanla barışmaları­nı temin edecek bir orta yoldur. İslâm, ezelde verilmiş ahd ü mis âkın hatırl atılmasıdır. İslâm bir barıştır ve şemsiyesi altın­da sedece Müslümanlara değil, bütün insanlara emniyet ve hür­riyet vaad etmektedir. Bunu da, istikbâle yönelik hayallerle de­ğil, tarihteki somut hâdiselerle isbat etmektedir. Nitekim 1492'de, Haçlı Batı dünyasının kovduğu İsrail çocukları, Darü'l-İslâm olan Osmanlı mülküne sığınmışlar ve beş asır hürriyet, güven ve huzur içinde yaşamışlar, millî kimliklerini muhafaza etmişlerdir.

Ahkâm-ı Sultaniyye gibi klâsik bir eseri Türk okuyucusu­na sunmaktan bahtiyarlık duymaktayız. Onda, tıkanan yolları açmak için yeni çâreler ve çözümler bulunacaktır.[1]

 

Sultanakmed, 25 Nisan 1994 I 14 ZUka'de 1414

Mehmed Şevket Eygi

(Bedir Yayınevi Sahibi)

[Encyciopaedia Uniuersalis'in (Paris) "Etat" maddesinden yararlanılmıştır.]
 



[1] El-Ahkâmu’s-Sultaniyye, Ebu’l-Hasan Habib, Bedir Yayınevi, 1/ 13-14.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sunuş
« Posted on: 20 Nisan 2024, 04:45:59 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sunuş rüya tabiri,Sunuş mekke canlı, Sunuş kabe canlı yayın, Sunuş Üç boyutlu kuran oku Sunuş kuran ı kerim, Sunuş peygamber kıssaları,Sunuş ilitam ders soruları, Sunuşönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes