> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Ahkamüs Sultaniye > Feyy ve ganimetlerin taksimi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Feyy ve ganimetlerin taksimi  (Okunma Sayısı 2128 defa)
09 Mart 2011, 12:53:55
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 09 Mart 2011, 12:53:55 »



ON İKİNCİ BÖLÜM
Feyy Ve Ganimetlerin Taksimi

A- FEYY - GANİMET - ZEKÂT ARASINDAKİ
MÜNÂSEBET, FEYYİN TOPLANMASINDA USÛL

 

Feyy ve Ganimet malları: Müşriklerden sağlanan veya müşriklerden alman mallardır. Feyy ve Ganimet malları hüküm bakımından birbirinden ayrı oldukları gibi, dört yönden de zekât malından ayrılırlar. Şöyle ki:

1- Zekât, müslümanları arıtmak için alınır. Feyy ve ganimet­ler ise, kâfirlerden intikam için alınır.

2- Zekât harcanacağı yerler âyetle gösterilmiştir. İctihâd ya­pılmaz, bu yerlerin dışında bir yere harcanamaz. Feyy ve ganimetler ise, Devlet başkanının, hukukçuların içtihadına göre harcanır.

3- Zekât mallarını, mal sahibi, zekât almaya hakkı olanlara dağıtabilir. Feyy ve ganimet mallarını elinde bulunduranlar bun­ların dağıtımını yapamaz. Halifenin veya yetkili bir şahsın görev­lendireceği kimse dağıtım yapabilir.

4- Zekâtla feyy ve ganimetin sarf olunacağı yerler ayrı ayrıdır.

Feyy ve ganimet ise bâzı yönlerden birbirine benzerlik arze-der, bazı yönlerden de aralarında ayrılıklar vardır. Şöyle ki:

a) Feyy ve ganimetin birbirine benzeyen tarafları ikidir.

1- Her ikisi de kâfirden alınır.

2- Beşte birinin (Humusunun) harcanacağı yerler her ikisinde de aynıdır.

b) Birbirinden ayrıldıkları hususlar ise, yine ikidir.

1- Feyy malları kâfirlerden savaş yapmaksızın alınan mallar­dır. Ganimet malı ise, zorla alman mallardır.

2-  Feyy malının beşte dördünün harcanacağı yerler ile ganimet malının 4: 5'ünün harcanacağı yerler ayrı ayrıdır.

FEYY MALLARI: Harp, hîle, baskın, öldürme suretiyle ol­maksızın sulh anlaşmasıyla, müşrik tacirlerinden gümrük vergisi (onda bir) olarak veya cizye suretiyle alınan mallardır. Yahut biz­zat müşriklerce verilen haraç mallardır. Bu malların beşte biri hak sahiblerine verilir. Ebû Hanîfe'ye göre feyy malının beşte biri söz konusu olamaz. Kur'an'da Feyy'in beşte birinin dağıtılacağına dâir şu âyet-i kerîme vardır.

"Allah'ın fethedilen diğer küffâr memleketleri ahâli­sinden Peygamberine verdiği Feyy; Allah'a, Peygamberi­ne, Peygamberinin hısımlarına, yetimlere, yoksullara, yol­da kalanlara aittir." (K. K. 59: 7)

Bu hükme göre feyy malının beşte biri 5 eşit selime bölünür. Bu sehimlerden her biri âyette belirtilen şu yerlere dağıtılır.

1- Bir sehim RESÛLÜLLAH (s.a.v)'e hayâtında verilir.

Kendisinin, ailesinin ve müslümanlarm iş ve ihtiyaçları için har­car. Peygamberin (s.a.v) vefatından sonra bu 1 serimin verilebilip verilemiyeceği hususunda ihtilâf edilmiştir. Enbiyânın mîras bırakacağını kabul eden görüşe göre, bu 1 sehim Resûlullah (s.a.v)'in mirasçılarına verilir. Ebû Sevr'e göre, halifenin mülküne geçer. O, bu 1 sehmi halkın işlerine harcar. Ebû Hanîfe'ye göre, Resûlullah'ın vefatıyla bu 1 sehim düşmüştür. Şafiî'ye göre, Resûlüllah'ın vefatıyla bu 1 sehim ordunun yiyeceği, binek hay­vanları, silâh yapımı ve hazırlanması, köprü, kale inşaası için, hâkimlerin, imamların maaşı için müslümanlarm genel menfaa-tına ait yerlere harcanır.

2- Bir sehim de Peygamberin (s.a.v) AKRABASINA veri­lir. Ebû Hanîfe'ye göre: Bunların hakkı da düşmüştür. Şafiî'ye gö­re: Onların hakkı hâlen mevcuttur. Bunlar Abd-i Menaf soyundan olan Hâşim ve Abdu'l-Muttalib oğullarıdır. Bunların dışında ka­lan Kureyş'lilerin hakkı yoktur. İki kola mensub olan büyük kü­çük, zengin, fakir hepsi eşit şekilde bu 1 sehmi aralarında payla­şırlar. Erkekler iki, kadınlar bir sehim alırlar. Akrabalık sebebiy­le böyle hareket edilir. Bu iki kolun kölelerine ve kızlarının çocuk­larına feyy malından verilmez. İki koldan birine mensub bir şahıs mal elde edildikten sonra, henüz taksim edilmeden vefat ederse hissesi mirasçılarına kalır.

3- Bir sehim de ihtiyaç sahibi YETİMLERE verilir. Ye­tim: Küçük yaşta birinin babasız kalmasıdır. Kız ve erkek müsavidir. Baliğ olup olgunluk çağına gelince yetimlik sıfatı da kalkar. Peygamber (s.a.v)de hadîs-i şeriflerinde: "Reşîd olduk­tan sonra yetim olunmaz." buyurmuştur.

4- Bir sehim de MİSKİNLERE verilir: Buradaki miskin­den maksad, feyy'e hak kazananlardan, yeteri kadar malı bulun­mayan kimselerdir. Masraf yönü ayrı olması sebebiyle feyy mis­kinleri zekât miskinlerinden ayrıdır.[125]

5- Bir sehim de, YOLDA KALMIŞLAR'a verilir: Buradaki yolda kalmış olanlar, feyy'e hak kazanan kimselerden olan ve yiyeceği bulunmayan yolculardır. Yolculuklarının başında da olsa ortasında da olsa bu sehim onlara verilir.

Buraya kadar sözü edilen beşte bir (1: 5)in 5'e taksimi ve veri­lecek sınıflarla ilgilidir, Feyy'in geri kalan beşte dördü (4: 5) ne ge­lince bu konuda iki görüş mevcuttur.

1- Yalnız ordu içindir. Başka bir şahıs İştirak ettirilemez. Or­dunun yiyeceklerine ayrılır.

2- Ordu ile beraber müminlerin diğer ihtiyaçlarına da harcanır.

Feyy malı zekât ehline dağıtılamaz. Zekât da feyy ehline dağı­tılamaz. Her biri kendi yerlerine harcanır. Zekât alacak olanlar göçüp giden kimselerden olmamalıdır. Müslümanlardan savaş­tan beri kalmış olanlara, ordu merkezinde bulunanlara zekât ve­rilmez. Feyy ve ganimet ehli göçüp gidenler, sınırları koruyanlar, savaşanlar, savaş için silâh altında bulunanlardır. Burada söz ko­nusu edilen göçüp gitmeden maksad: Kendi ülkesinden, İslâm di­ninin esaslarını öğrenmek için kalkıp İslâm ülkelerine gidenler­dir. Her kabile İslâm dînini öğrenmek için kalkıp İslâm ülkeleri­ne, şehirlerine göçmüşlerdir. Hicret edenler hayırlı ve iyi insan ol­muşlardır. Mekke fethinden sonra göç kelimesi içine girenler hak­kındaki hüküm kalkmıştır. Müslümanların hepsi Muhacirler ve Arab olmuşlardır. Zekât alacaklara Peygamber (s.a.v) zamanında Arab, feyy alacaklara da Muhacir deniyordu. Bu taksim şekline arap şiirlerinde de rastlanır. Nitekim bir şiirde:

"Gece, rüzgârdan çıkan çok korkulu uğultudan daha şiddetli karanlığını üzerimden kaldırdı, ben Muhacirim, Arabî değilim" bu konu ve fark belirtilmiştir.

Mâlî konularda iki gurup arasında fark yoktur. Ebû Hanîfe'ye göre: Mâlî konularda zekât veya feyy kendi müstahak kimselere taksim edilir. Bir şahıs topluluğa namaz kıldırmak ve dînî işlerini Öğretmek için görevlendirilirse Feyy malından bu görevlilere de verilir. Resulüllah (s.a.v) Huneyn savaşında Müellefetu'l-Kulûb olanlara Feyy hissesi ayırmıştır. Uyeyne b, Hısm'l-Fezârî'ye 100 deve, Akra' b. Harisi't-Temîmî'ye 100 deve, Abbas b. Mirdası's-Sülemî'ye 50 deve vermiş. Abbas b. Mirdas, Peygamber (s.a.v)e öf­kelenmiş ve şöyle demiştir.

"Kumluk arazîde, ailemin mihri ile toplayıp kazandığım pek çok malımı, korkutarak yağmalayıp aldı.

Halbuki ben, uyuyan gâfıl kavmimi harekete geçirip uyandır­mıştım. Gafil kavmi ancak gâfıl olmayan uyandırır.

Benim ve emrimdeki kölelerin kazançları Uyeyne ve Akra'ın-kine karıştı, bana, onların yarısı kadar mal verildi.

Halbuki ben harpte kuvveti çok olandım. Bana pek o kadar Dü­şey de verilmedi.

Ben, bana mal verilsin diye savaştım. Bana verilen mal onlara verilenin dörtte biri kadardır.

Onların karaları, hapishaneleri, ordulara taş fırlatacak, man­cınıklar kurulacak yüksek yerleri de yoktu.

Onların ikisinden de aşağı değilim. Kim beni, bugün bir daha yükselinmez şekilde aşağı indirdi?"

Bu şiir üzerine Resulüllah, (s.a.v) Hz. Ali'ye şöyle buyurdu:

"Git, benim adıma, hakkımda ileri geri konuşan şu ada­mın dilini kes."

Bu emir üzerine Hz. Ali, Abbas b. Mirdas'a gitti. Abbas,

- Dilimi mi kesmek istiyorsun? dedi Hz. Ali,

- Hayır. Sana razı oluncaya kadar mal vereceğim, dedi. Ona bir kısım mallar verdi. Abbas da bunun üzerine Resulüllah (s.a.v) hakkında ileri geri konuşmaktan vazgeçti.

Bir topluma gönderilen imam müslümanlann tahsil ve terbiyesi, ibâdetlerin icrası için orada kalırsa, feyy mallarından yarar­lanmasına daha çok dikkat edilir. Anlatıldığına göre: Arabî Hz. Ömer'e gelir ve şu şiiri okur:

"Ey hayırları çok seven Ömer! Sen Cennetle mükâfatlandın. Çocuklarımı ve analarım giydirdin.

Zaman boyunca bizlere kalkan, sığınak ol. Allah'a and içerim ki sen bunu yaparsın." Bunun üzerine Hz. Ömer dedi ki,

- Şayet ben bunu yapmazsam ne olur? A'rabî cevap olarak,

- O takdirde Hafs'a giderim.

- Ona da gittiğinde ne olacak?

- Ona gittiğimde elbet hâlimden soracaktır. Onlara bir gün el­bet elbise verecektir. Onlar için istediğim bu şeyler yüzünden kıyamette yerim ya Cehennem, ya da Cennet olacaktır.

Bu sözler üzerine Hz. Ömer sakalları ıslanıncaya kadar ağladı ve oğluna,

- Ey oğlum, şu adama bu gömleğimi şiiri için değil şu günü için ver. Allah'a and ederim ki bundan başka gömleğim yoktur.

Böylece Hz. Ömer kendi malından A'rabîye verdi. Müslüman­ların malına el sürmedi. O fakir şahsın gelişiyle diğerlerinin hak­kını ihlâl etmedi. Ammenin menfaatini gözetti. Çünkü bu A'rabî zekâta ehil olanlardandı, feyy malından hisse almaya hakkı yok­tu. Şu kadar var ki Hz. Ömer, Arabi'ye şiirinden ötürü mal versey­di zekât malından verebilirdi. Ama Arabi savaş sonu gani­metinden istemiştir. Ona da hakkı yoktur. Zekât yakında olanlara verilir, Arabi ise uzaklardan gelmiştir.

Hz. Osman zamanında, feyde böyle bir ayrılık gütmenin doğru olmayacağı belirtilmiş, iki zümre arasında böyle bir farklılık göze-tilmemiştir. Bâzı kimselerin Hz. Osman'a kızma sebeplerinden birisi de budur.

Halîfe, fey malından erkek evlâdına verebilir. Çünkü gani­mete ehildir. Erkek evlâdı küçükse, halifenin zürriyetinden oldu­ğu için...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Feyy ve ganimetlerin taksimi
« Posted on: 27 Nisan 2024, 04:24:20 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Feyy ve ganimetlerin taksimi rüya tabiri,Feyy ve ganimetlerin taksimi mekke canlı, Feyy ve ganimetlerin taksimi kabe canlı yayın, Feyy ve ganimetlerin taksimi Üç boyutlu kuran oku Feyy ve ganimetlerin taksimi kuran ı kerim, Feyy ve ganimetlerin taksimi peygamber kıssaları,Feyy ve ganimetlerin taksimi ilitam ders soruları, Feyy ve ganimetlerin taksimiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes