> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Ahkamüs Sultaniye > Delillerin ibrazı iadei muhakeme usulü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Delillerin ibrazı iadei muhakeme usulü  (Okunma Sayısı 1618 defa)
10 Mart 2011, 13:17:08
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 10 Mart 2011, 13:17:08 »



 

D- DELİLLERİN İBRAZI,
İADE-İ MUHAKEME USÛLÜ         
                     


Şayet dâvayı zayıflatıcı bir hâl olur, yeni deliller ortaya çıkar­sa, yukarıda sözü edilen 6 duruma zıt olarak 6 zayıflatıcı durumla karşılaşılır. Bu durumlarda da bâzan dâvâlı bâzan da dâvâcı tara­fı tazyik etmek gerekir. Şöyle ki:

a) Dâva yazılı belge ve âdil şahitlere dayanıyor fakat şahitler dâvanın bâtıllığı konusunda şahitlikte bulunmuşlarsa o zaman 4 durum söz konusudur. 1- Davacının iddia etmiş olduğu şeyi, esa­sında dâvâlıya sattığına dair şahitlikte bulunurlar. 2- Davacının iddia etmiş olduğu şeyde hakkı olmadığına şahitlik ederler. 3-Kendisine mal intikal etmiş olanın, malın mülkiyetinin dâvâlıya intikâl ettiği konusundaki ikrarına şahitlik ederek, davacının malda hakkı olmadığını belirtiler. 4- Dâvâlının lehine olarak dâva konusu malın mâlikinin dâvâlı olduğuna şahitlik ederler.

Bu durumlarda davacının dâvası bâtıl olur. Fevkalâde yetkili mahkeme hâkimi, davacıyı durumuna göre cezalandırır. Beyânında, bir korku ve sıkıntı sonucu malı satmış olduğunu ha­tırlatırsa, satış mukavelesine bakılır. Korku ve zaruret sonucu satmadığı anlaşılırsa, dâvâcı tarafın iddiası kuvvetini kaybeder. Dâvâlı taraf böyle bir ikrahı hatırlamıyor ve ikrah durumu da se-zilivorsa şüphe kuvvet kazanır. Korku iki yönde olur. Dâva konu­su muamelenin yapıldığı andaki deliller, belgeler korkunun olup olmadığını gösterir. Gerekli araştırma yapılır. Komşu ve arka­daşlarından tarafların durumu hakkında bilgi istenir. Yazının görülen durumunun aksine bir beyânda bulunulursa o beyanla hüküm verilir. Böyle bir açıklamada bulunulmazsa, yazının altın­daki imza ile şahitlerin şahitliği önem taşır. Ve dâvâcı korku ve sı­kıntı içerisinde satılmadığı konusunda dâvâlıya yemin teklif eder.

İslâm Hukukçuları bu nevi dâvalarda yemin teklifi konusun­da ayrılık göstermişlerdir. Ebû Hanîfe ve bir kısım Şâfıîlere göre: İhtimâlleri gidermek için davacının böyle bir yemîn teklifine hak­kı vardır. Diğer bir kısım Şafiî hukukçuları aksi görüştedirler. Çünkü önceden ikrarı geçen bir şahsın, sonradan yemin teklifinde bulunması ikrarını, yalanlar. Dâvayı yürüten hâkim tarafların durumuna bakarak karar verir. Dâva konusu zimmette olan bir borç için de olsa ve dâvâlı zimmetten kurtarıcı bir yazıyı ibraz et­se, "Bu yazı, alacağım alınmadan yazılmıştır. Ben alacağımı al­madım," dese, dâvâlıya yemin teklif edilir. Daha önce buna benzer bir hususun açıklaması geçmiştir.

b) Yazılı belgelere dayanan dâvanın âdil şahitleri gâib olursa, bu durumda iki hareket tarzı vardır, aa) Dâvâlının inkârını ihtiva eden "Onun bu malda hakkı yoktur. Çünkü ben onu davacıdan sa­tın aldım ve bedelini de ödedim. Bu vesika benim taahhüdüme şahittir. Yalnızca taahhüdümü göstericidir" şeklinde beyânda bu­lunursa, dâvâlı, dâvâcı duruma geçer. Vesika mevcut, fakat şahitleri ortada yoktur. Mal kendi tasarrufundadır. Vaziyet dâvalı lehinedir. Genel durum da bunu göstermektedir. Mülkiyeti sabit olmazsa her iki taraf durumlarına göre baskı altında tutu­lur. Mümkünse şahitlerini mahkemede hazır bulundurmaları is­tenir. Mümkün değilse hakeme havale edilirler. Hâkim huzurun­da rızâ ile sulhlaşırlarsa esas hakkında hüküm verilir. Şahit din­lemekten vazgeçilir. Sulhlaşmazlarsa tarafların komşularından, mülkün komşularından şahitler aranır. Fevkalâde mahkeme hâkimi araştırma ânında üç durumdan birine göre görüşünü açık­lar. Ya durumun takdiri ile ictihadda bulunur, ya satışa dâir bir delil mevcutsa malı dâvâlıdan alır, davacıya teslim eder. Yahut da malı yed-i emîne teslim eder. Malın muhafazasını ve semeresini, ileride tesbit edilecek hak sahibine verilmesini emreder. Dördün­cü bir durum da, malı dâvâlıda bırakır, fakat mal üzerinde dâvâlının tasarruf yetkisini kısıtlar, semerelerin korunmasını emreder, ileride tesbit edilecek hak sahibine teslim ettirir. Bu şe­kilde harekette bulunması da: Araştırma sonucu hakkın ortaya Çıkması, şahitlerin şahitlikte bulunmaları için beklenilmesi sebe­biyledir. Şahitleri dinlemek mümkün olursa dinlenir, ondan son­ra kesin hükmünü verir. Dâvâlı davacının yemin etmesini isterse dâvâcı yemin eder. Bu da aralarındaki ihtilâfı kesin olarak sona erdirir.

bb) Dâvâlının inkârı, itiraf sebeplerini ihtiva etmezse, yâni mücerred inkârda bulunursa, "Bu mal benimdir, davacının bir hakkı yoktur" derse, c takdirde eldeki vesikanın dâvâcı hakkında şahitliği, iki yönden biriyledir. Bu vesika; ya malda davacının bir hakkı olmadığına dairdir, yahut da dâvâlının malı olduğuna dair­dir. Mal dâvâlının elinde ise artık ondan, geri alınmaz. Fakat yet­kili hâkim hakikatin tesbitine kadar mal üzerinde dâvâlının ta­sarruf hakkını kısıtlar, semerelerin korunmasını, saklanmasını emreder. Araştırma sonucu kesin hükmünü verir.

c) Yazılı belgenin karşısında olan, belgenin aksine şahitlikte bulunanlar, âdil, dürüst kimseler değillerse, fevkalâde mahkeme hâkimi dâvâcı yönünden şahitlerin yukarıda sözü geçen üç duru-

munu araştırır. Dâvâlının inkârı mücerred mi, değil mi, bunun üzerinde durur. Daha Önce hâkimin bu gibi durumlardaki hareket tarzında belirtildiği gibi, hâkim kendi rey ve ictihâdiyle hükme­der.

d) Yazılı belgenin şahitleri âdil, fakat vefat etmişlerse, bu hal­de yazılı belgeye dayanarak incelemeler için gerekli baskı yapılır, bilirkişiye gönderilir. Dâvâlının inkârının mücerred veya mevsuf bir inkâr olup olmadığı, sebebi ihtiva edip etmediği üzerinde du­rulur, neticede kesin hüküm verilir.

e) Dâvâlı, davacının yazısıyla yazılmış bir vesika ibraz etmesi ve davacının dâvasında yalancı olduğunu savunması. Hâkim bu belgeyi inceler, durumun gerektirdiği şekilde karar verir.

f) Dâvanın bâtıl oluşunu ortaya koyan bir hesap listesinin ser-dedilmesi. İbraz edilen bu hesap listeleri üzerinde önce de belirti­len usulde bir inceleme yapılır. Taraflara baskılarda bulunulur, araştırmalar yapılır. Neticede duruma göre kesin hüküm verilir.[89]


 

[89] El-Ahkâmu’s-Sultaniyye, Ebu’l-Hasan Habib, Bedir Yayınevi, 1/ 174-177.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Delillerin ibrazı iadei muhakeme usulü
« Posted on: 24 Nisan 2024, 17:26:01 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Delillerin ibrazı iadei muhakeme usulü rüya tabiri,Delillerin ibrazı iadei muhakeme usulü mekke canlı, Delillerin ibrazı iadei muhakeme usulü kabe canlı yayın, Delillerin ibrazı iadei muhakeme usulü Üç boyutlu kuran oku Delillerin ibrazı iadei muhakeme usulü kuran ı kerim, Delillerin ibrazı iadei muhakeme usulü peygamber kıssaları,Delillerin ibrazı iadei muhakeme usulü ilitam ders soruları, Delillerin ibrazı iadei muhakeme usulü önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes