Konu Başlığı: Zina Sucu Gönderen: Zehibe üzerinde 30 Temmuz 2010, 18:19:07 Zina Sucu İslâm hukukunda buna "Hadd-i zina" denir. Zinanın büyük bir suç ve büyük bir günah olduğu, kitap, sünnet ve icma' ile sabit olmuştur. Kadının iffetini, erkeğin şeref ve güvenirliğini, ailenin namus ve bekasını koruyup toplum yapısında denge ve düzeni sağlamak için zina kesinlikle yasaklanmış ve maddî, manevî müeyyidelerle önlenmeye çalışılmıştır. [256] İlgili Hadisler Ebû Hüreyre ile Zeyd b. Hâlid (r.a.) den yapılan rivayete göre, ikisi şöyle haber vermişlerdir: "Bedevilerden bir adam Resûlüllah'a (s.a.v.) geldi ve şöyle dedi: "Ya Resûlellah! Allah'ı size hatırlatırım ki benim hakkımda mutlaka Allah'ın kitabıyla hüküm vermiş olasın..." Diğer hasım ki bundan daha bilgili ve anlayışlı idi; şöyle dedi: "Evet, aramızda Allah'ın kitabıyla hükmet ve (konuşmam için) bana izin ver." Bunun üzerine Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz ona: "Konuş, ne diyeceksen de" diye emretti. Adam söze şöyle başladı: "Doğrusu benim oğlum bu adamın yanında ücretle çalışmaktaydı. Derken bunun karısıyla zina etmiştir ve ben de haber alıp edindiğim bilgiye göre oğluma recnı cezası gerekmektedir. O bakımdan oğlumdan yana (bu adama) yüz koyun ve bir de cariye fidye olarak verdim. Arkasından ilim ehlinden durumu sordum. Onlar bana, oğluma yüz değnek vurulması ve bir yıl sürgün edilmesi gerektiğini ve bu adamın kasınının da recmedilmesini bildirdiler." Bu ifade üzerine Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurdu: "Canımı kudret elinde tutan zata yemin ederim ki, aranızda mutlaka Allah'ın kitabıyla hükmedeceğim: Cariye ve yüz koyunun sana geri verilmesi; oğlunuza (bu suçtan dolayı) yüz değnek vurulup bir yıl sürgün edilmesi gerekir. Sen de ya Üneys -ki bu zat Eşlem kabilesinden biridir- o kadına git, şayet suçunu itiraf ederse onu recmet..." Üneys ile sözü edilen adam birlikte ertesi gün kalkıp o kadına gittiler, kadın zina ettiğini itirafta bulundu. Bunun üzerine Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz emretti de o kadın recmedildi." [257] Ebû Hüreyre (r.a.) den yapılan rivayete göre, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz henüz evli olmayıp zina eden bir adamın bir yıl sürgün edilmesine ve üzerinde had cezası uygulanmasına hükmetti." [258] Şa'bl'den yapılan rivayete göre, Hz. Ali (r.a.) kadın recmetmeyi hükmedince, perşembe günü ona (yüz değnek) vurdu ve cuma günü onu recmetti ve şöyle dedi: Ona Allah'ın kitabına göre (yüz değnek) vurdum ve Resûlüllah'ın sünnetine göre onu recmettim..." [259] Ubâde b. Sâmit (r.a.) den yapılan rivayete göre, Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: "(Dinî hükümleri) benden alın, benden alın!... Gerçekten Cenâb-ı Hak onlar (zina edenler) için bir (çıkış) yolu göstermiştir: Evlenmemiş olan kimse, evlenmemiş kimseyle zina ederse, her birine yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası vardlH Evli veya dul kimse, evli veya dul kimseyle zina ederse, hfg birine yüz değnek ve bir de recim cezası vardır.' [260] Câbir b. Abdillah (r.a.) den yapılan rivayete göre, bir adam bir kadınla zina etmiş bulunuyordu. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) Efendimiz emretti de o adama had cezası olan yüz değnek vuruldu.' Sonra o adamın evli olduğu haber verilince, Peygamber (s.a.v.) emretti de o adam recmedildi. " [261] Câbir b. Semure (r.a.) den yapılan rivayete göre,' Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz Mâiz b. Mâlik'rrecmetmiştir. Ancak râvî burada Resûlüllah'ın (s.a.v.) ona yüz değnek vurdurduğunu anmamıştır. [262] Hadislerin Işığında Müctehidlerin İstidlal ve Îhticacları a) Hanefîlere göre, mükellef kimsenin nikâh mülkünde ve elinin altında olmayan bir kadınla üreme organından cinsel temasta bulunmasıyla zina hükmü ortaya çıkar. . Bu durumda mükellef olmayan deli, bunak ve çocuğun zina etmesi haddi gerektirmez. Ancak bu gibilere ta'zîr ve benzeri cezalar uygulanabilir. Aynı zamanda kadına dübüründen yaklaşıp münasebette bulunan kimse hakkında da had cezası uygulanmaz, başka cezalar taktir edilir. Zina suçu kişinin ikrar ve itirafıyla sübut bulacağı gibi, dört şahidin şehadetiyle de sübut bulur. 'Ancak şahitlerin şehadetinde birtakım şartların gerçekleşmesi gerekir, aksi halde suç sübut bulmaz. O şartlar şunlardır: 1-Dört şahit b'iraraya gelip teker teker kalkıp hâkimin huzurunda falanın filân kadınla zina ettiğini gözleriyle gördüklerini söylemesi, 2-Zinanın nasıl cereyan ettiğinin açıklanması, 3-Kimin kiminle zina ettiğinin kesin belirlenmesi, 4-Nerede zina ettiklerinin açıklanması, 5-Hangi gün ve saatte zina ettiklerinin bildirilmesi, 6- Üreme organından mı, yoksa dübürden mi temasta bulunulduğunun belirlenmesi bu cümledendir. Böylece dört erkek şahit bütün bu şartlar çerçevesinde olayı gözleriyle ayan beyan gördüklerine şehadette bulunurlarsa zina suçu sübut bulur. Zina ettiğini ikrar ve itiraf eden kimsenin ise âkil ve baliğ olması ve dört meclis (oturma yerin) de dört defa ikrarda bulunması gerekir. Aynı zamanda her defasında hâkimin onu reddedip "sen deli misin, yoksa aşırı derece sarhoş veya bunak mısın" demesi ve her reddedip uyarıda bulunmasına karşı o kimsenin "hayır bende bu gibi haller yoktur, ben falancayla zina ettim" demesi söz konusudur. Sonra da hâkimin zinanın mahiyet ve keyfiyetinden, nerede işlendiğinden ve hangi kadınla zina ettiğinden sorması ve hangi zamanda yaptığını belirlemesi gerekir. Bütün bunlara olumlu cevap verdikten sonra had uygulanmadan önce veya had uygulama esnasında suçu reddederse, artık uygulamadan vazgeçilir ve adam salıverilir. Evli kimse zina suçu sabit olunca boş ve geniş arazide ölünceye kadar taşa tutulup recmedilir. Ancak taş atmaya önce şahitlerin başlaması gerekir. Şahitler taş atmaktan kaçınır veya orada bulunmazlar veyahut ölmüş bulunurlarsa recim hükmü sakıt olur (uygulanmaz). İmam Ebû Yusuf a göre, şahitlerin hepsi veya bir kısmı taş atmaktan kaçınır veya orada bulunmazsa, recim hükmü sakıt olmaz, imam (hakim veya vali veyahut hükümdar) taşlamaya başlar, sonra oradaki insanlar onu takip eder. Zina ettiğini ikrar ve itiraf edenin recmine ise Önce imam başlar, sonra oradaki insanlar... Zani veya zaniye recmen öldürüldükten sonra gasbedilip namazı kılınır ve öylece defnedilir. Evli olmayan kimsenin zina suçu sübut bulunduğunda recmedil-mez, yüz değnek vurulur. Zina eden köle veya cariye ise, elli değnek vurulur. [263] b) Şâfiîlere göre de zina suçu ya şahsın ikrar ve itirafıyla, veyahut dört şahidin şartlarına ve kurallarına uygun şehadetiyle sübut bulur. Ancak İmam Şâfıî, Ebû Hüreyre ve Zeyd b. Hâlid hadîsiyle istidlal ederek, "zina ettiğini bir defa ikrar ve itirafla şuç sübut bulur. Dört meclise dört defa ikrar etmesine gerek yoktur. Aynı zamanda recim uygulanırken imamın hazır bulunup önce onun taş atması gerekli değildir. Nitekim Mâiz'in recm edilme sini emretmiş ve uygulamada kendisi orada hazır bulunmamıştır. Zina ettiği iddia eden kadına Üneys'i gönderdi ve itiraf ettiği taktirde onu recmet diye emretti ve fakat recmedeceğin zaman bana haber ver, orada bulunayım buyıSmadı. Bunun gibi, Hz. Osman da (r.a.) bir kadının recme dilmesini emretmiş, fakat kendisi recim uygulanırken orada hazır bulunmamıştır" [264] diyerek farklı bir görüş ve yorum ortaya koymuştur. Zina, zeker (penisin) in, şüpheden uzak kendisine haram kılman iştiha çağındaki kız veya kadının üreme organına veya dübürüne girmesiyle gerçekleşir ve böyle bir temas sübut bulunduğu taktirde had ! gerekir. Bu konuda erkek ve kadının dübürü kadının üreme organı gibidir. Her iki çeşit temastan dolayı had gerekir. Sadece kadının bacakları arasına girmek, cinsel temasta bulunmamak zina sayılmaz. Bunun gibi kendi zevcesi veya cariyesi ayhalinde bulunurken onlarla cinsel temasta bulunması veya zevcesi ve cariyesi, oruç veya ihramlı iken onlarla cinsel temasta bulunması zina sayılmadığından had de gerektirmez. Tabii bu hallerde cinsel temasta bulunmak haramdır ve günahtır. Şahitsiz nikâhın sahîh olduğunu iddia edenlerin iddiasına uyarak bir kadınla kendi aralarında evlenip cinsel temasta bulunan kimseye de' had uygulanmaz. Ancak şahitsiz nikâhın caiz olmadığı dikkate alınarak ayrılmalarına hükmedilir. Ölü bir kadınla cinsel temasta bulunan kimse büyük günah işlemiş olur. Ancak bundan dolayı had uygulanmaz, başka cezalar verilir. Bunun gibi bir hayvanla temasta bulunan kimseye de had uygulanmaz, ta'zîr veya benzeri cezalar uygulanır. Zina suçunda kişinin mükellef olması şarttır. Ancak sarhoş sekir halinde de olsa hakkında had cezası uygulanır. Müslümanlardan uzak bir yerde eyleşen veya yeni İslâm'a girdiği için zinanın haram olduğunu bilmeyen bir kimse zina fiilinde bulunursa, hakkında had cezası uygulanmaz, başka cezalar verilebilir. [265] Evli kimse hür ve mükellef ise zina suçunun sübutundan.dolayı -isterse zimmî (gayr-i müslim vatandaş) olsun- recmedilir. Evli olmayan hür kimseye yüz değnek vurulur ve bir yıl sürgün edilir. Sürgün edileceği yerle bulunduğu yer arasında en az bir kasr-i salât (seferi namaz) caiz olacak kadar bir mesafede olması gerekin imam (hükümdar veya halîfe veya onun naibi) sürgün için bir yer belirlediği taktirde artık şahsın başka seçeneği yoktur. Zina suçu sabit olan bakire kız yalnız başına sürgün edilmez. Mahremiyle birlikte gitmesi gerekir. Mahremi gitmekten kaçınırsa, kendisine ücret verilir. Ancak bu hususta zorlanmaz. En sahîh kavi de budur. Köle zina ettiğinde elli değnek vurulur ve yarım yıl sürgün edilir. Zina suçunu ikrar ettikten sonra rücu' ederse had sakıt olur. Dört erkek kızın zina ettiğine şehadette bulunur, dört tane kadın da onun hâlen bakire olduğuna şahitlik ederse artık o kız hakkında had uygulanmaz ve onun zina ettiğini iddia eden kimseye hadd-i kazf gerekmez. Zira ortada dört şahit beyyine olarak bulunuyor. Şahitlerden biri onun evin bir köşesinde, diğeri ise başka köşesinde zina ettiğini belirtir bir şekilde söylerlerse, bu durumda suç sabit olmaz. Had uygulanırken imam (hükümdar)m ve şahitlerin hazır olmaları müstehabdır. Hanefîlere göre bulunmaları gereklidir. [266] c) Hanbelîlere göre, had cezası ancak baliğ ve âkil olup zinanın haram olduğunu bilen kimse hakkında vacip olur. Böylece çocuk ve delinin zina suçu sübut bulsa bile haklarında had uygulanmaz. Uykuda olan kadına yaklaşıp penisini onun üreme organmma sokan kimse zina etmiş olur ve bu yüzden had gerekir. Ancak kadın uykuda iken böyle bir tecavüze maruz kaldığı için hakkında had uygulanmaz. [267] Hür evli erkek ve hür evli kadın zina ettikleri taktirde, iki rivayetten birine göre ölünceye kadar taşlanırlar. Aynı zamanda recimden önce onlara yüz değnek vurulur. Diğer rivayete göre, sadece rec-medilirler, ama had vurulmazlar. Zina eden erkek ise, onu recmederken ne çukur kazılır, ne de bir yere bağlanır. Zina suçu ister dört şahitle, ister kendi ikrarıyla sübut bulsun fark etmez. Nitekim Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz Mâiz'in recmedilmesini emrederken çukur kazdırmadı. Zina suçu dört şahitle sübut bulursa, şahitlerin de recim uygulanmasına hazır olmaları sünnettir. Aynı zamanda ilk önce şahitlerin taşlaması da sünnettir. İkrar ile sübut bulursa, hükümdar veya hâkim recme hazır olur ve ilk taş atan onlar olur. Zânî veya zânîyeye önce yüz değnek vurulması, sonra recme dilmesi gerekli midir? Recmedilmeleri gereklidir. Ama yüz değnek vurulmasına artık gerek yoktur. Ashabın çoğu bu görüştedir. Rasulullah (s.a.v.) zamanında bir iki uygulamada recimden önce yüz değnek vurduğu belirtilmemiştir. Evli olmayan hür kimse zina ettiği taktirde yüz değnek vurulur ve bir yıl sürgün edilir. Zina eden erkekle kadın re cm e dil dikten sonra usûlüne göre gusledilir, namazları kılınır ve Öylece defnedilir. Sürgün edilen kadınla birlikte mahreminin de gitmesi gerekir. Ancak kadın sürgün edildiği yere yerleştikten sonra mahremi gerekirse geri dönebilir. Recim uygulandığında mü'minlerden bir cemaatin hazır bulun-ması vaciptir: Köle ve cariye zina ettiklerinde sadece her birine elli değnek vurulur ve sürgün edilmezler. Zina eden kimse ister kadına üreme organından, isterse dübüründen münasebette bulunsun her ikisi de zina kabul edilir ve zina haddi gerekir. Zina eden kimse zinanın haram olmadığını iddia ederse, islâm'a yeni girmiş veya müslümanlardan uzak ücra bir yerde yaşıyorsa, o taktirde sözü doğru kabul edilir ve had uygulanmaz. [268] d) Mâlikîlere göre, dört adamın şahitliğiyle zina ettiği sübut bulan kimse: "Ben bakireyim" veya erkek "Ben evli değilim" dediği taktirde recim uygulanmaz, sadece yüzer değnek vurulur. Ama iki kişi onların evli olduklarına şehadet ederse, o taktirde kabul edilir ve recim hükmü uygulanır. Evli kadın veya erkek zina eder de suçu sabit olursa, sadece rec-medilir, yüz değnek vurulmaz.. Bekâr, yani evli olmayan kimse zina ettiği taktirde sadece yüz değnek vurulur, ama recmedilmez. Şahitler şehadette bulunur da hakim zina suçunun sübutundan dolayı adamı recmeder ve arkasından şahitler şehadetten rücu' ederlerse, İmam Mâlik'e göre, onlara had gerekir ve aynı zamanda mallarına diyet tazmin edilir.[269] Tahliller 831 no'lu Ebû Hüreyre ve Zeyd b. Hâlid hadîsi sahih olup istidlal ve ihticaca sâlihtir. Hadîs, evli olmayan kimsenin zina suçu sübut bulduğu taktirde ona hem yüz değnek vurulmasına, hem de bir yıl sürgün edilmesine delâlet etmektedir. Ayrıca zina suçu kişinin ikrar ve itira-fiyle de sübut bulur, hükmü ortaya çıkıyor. Zânî veya zâniyenin dört defa üstüste ikrar ve itiraf etmesine bu hadiste ne delâlet, ne de işaret vardır. İkrar neticesi zânî veya zâniye sadece recmedilir. Recimden önce yüz değnek vurulacağına dair bir beyân mevcut değildir. Ancak diğer bazı hadîslerde dört defa ikrar söz konusu edilmektedir. 832 no'lu Ebû Hüreyre hadîsi de sahihtir. Yukarıdaki hadîsi kuvvetlendirmekte ve evli olmayan kimsenin zina suçu sübut bulduğu taktirde yüz değnek vurulacağı ve bir yıl süreyle sürgün eclileceği hükmü ortaya çıkmaktadır. 832 no'lu Şa'bî rivayeti de sahîlı kabul edilmiştir. Ancak yukarıdaki iki sahîh hadîsin hilâfına bir hüküm taşımaktadır. Bu rivayete göre, zina suçu sübut bulan kimseye önce yüz değnek vurulur, sonra recmedilir. Hz. Ali'nin (r.a.) bu uygulamanın Allah'ın kitabına, Peygamberin sünnetine uygun olduğunu beyân etmesi ise üzerinde durulmaya değer bir anlam taşımaktadır. Niketik Hanbelîlerin iki görüş kavlinden birine göre bu iki ceza birden uygulanır. Diğer üç mezhep bu rivayetle istidlal ve ihticacda bulunmamışlardır. 834 no'lu Ubade hadîsiyle Şa'bî hadîsi birbirini kuvvetlendirmektedir. Ancak Buharî, Ubâde hadîsini tahrîc etmemiştir. Nesâî de kendi Sünen'inde buna yer vermemiştir. 835 no'lu Câbir hadîsi hakkında Ebû Dâvud susup görüş beyân etmemiştir. Bu istidlale sâlih olduğuna delâlet eder. Böylece zina eden adamın Önce bekâr olduğu kanaatine varılarak yüz değnek vurulmakla yetinilmiş ve sonra onun evli olduğu kesin anlaşılınca recmedilmiştir. O bakımdan hadîs zina suçundan dolayı iki cezanın birden uygulanmasına delâlet etmemektedir. Ebû Dâvud bu hadîsi iki tarikiyle tahrîc etmiş bulunuyor. İsnadmdaki ricalin hepsi rical-i sahîhtir. Ayrıca Nesâî de bu hadîsi tahrîc etmiştir. Gerek Şa'bî, gerekse Ubade b. Sâmit hadîslerinden farklı bir hüküm ifade etmekte olup üç mezhebin görüş ve içtihadına mesned teşkil etmektedir. 836 no'lu Câbir b. Semure hadîsini aynı zamanda Beyhakî tahrîc etmiş ve Hafız îbn Hacer onu Telhis'te nakletmiştir. Ancak Hafız hadîs üzerinde bir görüş beyan etmemiştir. Hadîsi ayrıca Hafız Bezzar da tahrîc etmiş bulunuyor. Ebû Hüreyre ile Zeyd b. Hâlid hadîsinde Peygamber'e (s.a.v.) başvuran bedevînin Allah'ı hatırlatarak Allah'ın kitabına göre oğlu hakkında bir hüküm istemesi ve Peygamber'in de (s.a.v.) Allah adına yemin edip O'nun kitabına göre hükmedeceğini bildirmesi, sünnetin de Kitabullah'ı tamamlayan ve açıklayan bir kaynak olduğuna delil sayılır. Zira Kur'ân'da sadece celdden, yani yüz değnek vurulmasından söz edilmekte olup sürgünden bahsedilm emektedir. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in kadını kendi huzuruna çağır-mayıp Uneys'i ona gördermesi bir incelik taşımaktadır. Zira kadının çağırılması hem dikkatları ona çekebilir, hem de kadını fazlasıyla ,. üzebilirdi. Aynı zamanda kadın suçlalamayı reddettiği taktirde suçlamada bulunan adama hadd-i kazf olarak seksen değnek vurulması gerekiyordu. Ancak günahkâr kadın âhiret azabmdansa dünya azabını tercih ederek doğruyu söylemeyi daha uygun görmüştür. Şüphesiz kadının ikrar ve itirafı üzerine Üneys hem yalnız başına bu uygulamayı yapmamıştır, hem de kadının ikrarını Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'e iletmeden kendi başına bir sonuca varmamıştır. Hadîs metninde olayın özeti verilmekte, detayına girilmemektedir. Hz. Ali'nin zina suçu sübut bulan kadına perşembe günü yüz değnek vurdurmasına ve cuma günü de recmetmesine gelince, cuma günü nıü'minlerin biraraya gelmesinin daha kolay olduğuna ve böylece recim uygulamasına mü'minlerin hazır bulunmalarını sağlamaya yönelik bulunuyor. Aynı zamanda İmam Şafiî bir kavlinde ve Ebû Sevr sözü edilen hadîse dayanarak kişi zina ettiğini hâkimin huzurunda ikrar ettiği taktirde, başkası onun aleyhine şahit olsun olmasın bunu araştırmadan hâkimin hüküm, yani had veya recim uygulamasına karar verebileceğini belirtmişlerdir. [270] İmam Ebû Hanîfe ile Hammad'a göre sürgün ve hapis vacip değildir, Yani zina suçu sabit olan bekâra yüz değnek vurulması vacip, ama sürülmesi vacib değildir. Aynı zamanda bu yüzden hapsedilmesi de gerekli olduğu söylenemeas Hâkim bu hususta serbesttir. Diğer müctehitlerden bir kısmı sürgünün vacip olduğuna kaildirler. Kimine göre ise, sürgün cezası bir had değil bir ukubettir... Oysa bu görüş isabetli değildir. Zira hududun hepsi ukubettir. Zira ukubet-ten'maksat, ceza, azap ve mihnettir. Sürgün cezasının vacip olmadığını söyleyenler Ebû Davud'un şu rivâyetiyle de istidlal etmişlerdir: "Bekir b. Leys kabilesinden bir adam Peygamber'e (s.â.v.) gelerek bir kadınla zina ettiğini ikrarda bulundu ve kendisinin bekar olduğunu belirtti. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) ona yüz değnek vurdurdu ve ondan beyyine istedi. Zira kadın onu yalanlayıp zina etmediğini söylemiş bulunuyordu. Adam şahit ge-tiremeyince bir de hadd-ı kazf olarak Peygamber (s.a.v.) ona seksen -değnek daha vurdurdu." Bu rivayette Peygamberdin (s.a;v.) ö adamı sürgün ettiği belirtilmemiştir. [271] Tahavî de sürgün cezasının vacip olmadığını iddia edenlerin görüşüne yer vererek zine eden cariyeye değnek vurulmasıyla ilgili rivayetleri sıralamış ve bu rivayetlerin hiç birinde sürgüne yer verilmediğine dikkat çekmiştir.[272] Recim cezasının kitap, sünnet ve icma' ile sabit olduğunu söyleyenler, kitapla ilgili kısımda şu rivayeti esas delil kabul etmişlerdir: Hz. Ömer .(r. a.) diyor ki: "Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz'e indirilenlerden biri de recm âyeti idi. Biz onu okuduk ve kulak verip (okuyanları) dinledik. Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz zina eden evli kimseleri rec-metti, biz de ondan sonra aynı suçu sabit görülenleri recmettik. Tilavetin neshedilmesi hükmün neshedilmesini gerektirmez..." [273] Ayrıca bu konuda Ahmed ve Taberani'nin el-Kebîr'de yaptıkları tahrîce göre, Ebû Umame b. Sehl, teyzesi el-Acma'dan şunu rivayet etmiştir: "Şüphesiz ki Allah'ın Kurân'da indirdiği (âyet ve hükümler) den biri de "eş-Şeyhu ve'ş-şeyhatu iza zeneyâ fercumûhüma elbette..." âyetidir. [274] İbn Hibban kendi sahihinde Ubey b. Kâ'b hadîsini şu lafızla rivayet etmiştir: "Ahzab sûresi bakara sûresine denk geliyordu. Ahzap sûresinde recim âyeti bulunuyordu: eş-Şeyhu ve'ş-şeyhatu..." [275] Celd ile recmi birleştirme ve sadece recmi uygulama hakkında muhtelif rivayetler ve görüşler bulunuyor. Ancak müctehitlerin önemli bir kısmı recimden önce celd yani yüz değnek vurulmasının vacib olmadığını belirtmişlerdir. Kanaatimce en uygun olan görüş ve ictihad da budur. Zira recimden önce yüz değnek vurmanın fazla bir yararı düşünülemez. Evli olduğu için kişinin recmedümesi en ağır ceza olarak yeterli sayılabilir. [276] Çıkarılan Hükümler 1- Mükellefin nikâh mülkünde ve elinin altında olmayan bir kadınla normal yoldan cinsel temasta bulunmasıyla zina suçu gerçekleşir. 2- Delinin, bunağın ve çocuğun cinsel temasta bulunmasından dolayı had gerekmez. 3- Zina suçu kişinin ikrar ve itirafıyla sübut bulacağı gibi, dört erkek şahidin şehadetiyle da sübut bulur. 4- Şahitlerin şehadetlerinin kabulü için bir takım şartların gerçekleşmesi gereklidir. 5- Zilffl İttiğini ikrar eden kimsenin, aynı mecliste dört yer değiştirerlH cfert defa ikrarda bulunması gerekir. Bu, Hanefîlere göredir 6- Şâfmere göre bir defa ikrar etmesi yeterli kabul edilir. 7- Zina ettiğini ikrardan sonra had uygulamadan önce veya "uygularken böyle bir fiilde bulunmadığım beyânla suçu reddederse, artık uygulamadan vazgeçilir ve adam salıverilir. Bu da Hanefîlerin görüş ve içtihadıdır. 8- Şahitlerin recim uygulamasında orda hazır bulunmaları vaciptir. Aksi halde recm hükmü sakıt olur. Bu da Ebû Hanîfe'nin içtihadıdır, 9- îmam Ebû Yusuf a göre, şahitlerin hazır bulunması vaciptir. Aksi halde recim hükmü sakıt olmaz. Taşlamaya önce imam (hükümdar) başlar. 10- Zina ettiğini ikrar eden kimse recmedilirken önce imam (hükümdar veya onun naibi vali veya hakim) taş atmaya başlar. Bu da Hanefîlerin kavlidir. 11- Zina suçundan dolayı recmedilen kimse gusledilir, namazı kılınıp öylece defnedilir. Dört mezhep bu hususta görüş birliği izhar etmişlerdir. 12- Zina eden kimse köle veya cariye ise elli değnek vurulur. 13- Evli olmayan kimsenin zina suçu sübut bulunduğunda recme-dilmez sadece yüz değnek vurulur. Bu da Hanefîlerin görüş ve içtihadıdır. 14- Şafiî'ye göre recm hükmü uygulanırken imam (hükümdar) m orda hazır bulunup taş atması vacip değildir. 15- Dübürden temasta bulunan kimse hakkında da zina suçundan dolayı gereken ceza uygulanır. Bu İmam Şafiî'ye, göredir. 16- Kadının zorla ırzına geçip cinsel temas sağlayan kimse hakkında zina suçu cezası uygulanır, kadın hakkında bir ceza uygulanmaz. 17- Ayhalinde bulunan karısıyla cinsel temasta bulunan kimse zina etmiş sayılmaz, ancak büyük günah İşlemiş olur. 18- Oruçlu veya ihramlı bulunan karısıyla da cinsel temasta bulunan kimsenin zina etteği söz konusu olamaz. Sadece bu yüzden günahkar olur. 19- Şahitsiz nikâhın sahîh ve caiz olduğunu sanıp evlendiği kadınla temasta bulunan kimse hakkında had uygulanmaz. Ancak nikâhları hükümsüz kabul edilir. 20- Ölm'üş bulunan bir kadınla cinsel temasta bulunan kimse büyük günah işlemiş olur. Hakkında had uygulanmaz, sadece ta'zîr cezası verilir. 21- Bir hayvana temasta bulunan kimse hakkında had cezası uygulanmaz, ta'zîr cezası gerekir ve aynı zamanda büyük günah işlemiş olur. 22- Müslümanlardan uzak bir yerde yaşayıp İslâmiyeti dosdoğru bilmeyen bir kimse hakkında da had cezası uygulanmaz. 23- İslâm'a yeni girmiş ve henüz ahkâmı ve İslâm fıkhını öğrenmemiş kimseye de zina suçundan dolayı had cezası uygulanmaz. 24- Evli olmayan kimsenin zina suçu sübut bulunca kendisine yüz değnek vurulur ve Hanbelîlere göre bir yıl sürgün edilir. 25- Zina eden bakire kız ise yalnız basma sürgün edilmez, yanma mahreminin katılması sağlanır. 26- Sürgün edilecek yer ile asıl vatanı arasında en az seferî mesafenin bulunması gerekir. 27- Hükümdar veya hakim sürgün için bir yer belirlediği zaman artık şahsın tercih hakkı yoktur. 28- Dört erkek bir kızın zina ettiğine şehadette bulunurken dört tane kadında o kızın hâlâ bakire olduğunu beyân ederlerse, kız hakkında had ulgulanmaz. 29- Şahitlerden üçü adamın veya kadının evin sağ köşesinde, biri de sol köşesinde zina ettiğine şahitlik ederse, suç sübut bulmaz. 30- Dört şahidin de zinanın cereyan şeklini, kimin kiminle zina ettiğini, nerede hangi gün, hangi saatte fiili işlediklerini, kadına üreme organından mı yoksa dübüründen mi yaklaşıp temasta bulunduğunu farklı bir yan olmaksızın belirtmeleri şarttır. Aksi halde suç sübut bulmuş olmaz. 31- Recim uygulamadan önce zâni veya zâniyeye yüz değnek vurulmaz. Bazı müctehitlere göre vurulur. 32- Uykuda iken ırzına geçildiği taktirde mütecaviz hakkında had uygulanır, tecavüze uğrayan, kişi hakkında uygulanmaz. 33- Köle veya cariye zina suçundan elli değnekle cezalandırılırlar, ama sürgün edilmezler. 34- Zina suçu sabit olan kimse '"ben bekârım" derse, bunu isbat etmesi gerekir. Müctehitlerin çoğunun görüş ve içtihadı böyledir. 35- Zina eden erkek ile kadın bekâr olduklarını iddia eder, ik şahid de onların evli bulunduklarını söylerse, haklarında recim hükmi uygulanır. [277] Konu Başlığı: Ynt: Zina Sucu Gönderen: Ceren üzerinde 04 Mart 2018, 18:15:24 Esselamu aleykum.rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. Bizleri zinanin her turlusunden korusun inşallah. Zinanın işleyen erkek ve kadının recm cezası verilmesi dinen uygun görülmüştür....
Konu Başlığı: Ynt: Zina Sucu Gönderen: Sevgi. üzerinde 04 Mart 2018, 19:26:03 Aleykümüsselam zina dinimizde yasaklanmıştır bunun cezası eskiden taşlanmaktı şimdi öyle bir cezası yok ama ahirette cezası büyüktür
|