Konu Başlığı: Zina Ettiğini İkrar Edenden, Tereddüdü Giderecek Şekilde Sorup Açıklaması Gönderen: Zehibe üzerinde 30 Temmuz 2010, 18:16:04 Zina Ettiğini İkrar Edenden, Tereddüdü Giderecek Şekilde Sorup Açıklamasını İstemek
Kişi bazan dengesini kaybedip "ben zina ettim" vey'a "şu kadınla [cinsel temasta bulundum" diyebilir. Bazan da yarı cinnet bir havaya (girip bu gibi sözleri sarfedebilir. Bazan da iyice bunamaktan dolayı bu gibi ölçüsüz söz ve hezeyanlarda bulunabilir. Zaman da olur ki, Allah ' korkusundan, ahiretteki hesaba, ceza ve mükafata gönlü tam yatıştığı için gizlice işlediği böyle bir günahı açığa vurmak suretiyle cezasını dünyada çekmeyi tercin edebilir. işte bu ve benzeri sebeplerden dolayı rahmet ve şefkat dini olan islam, hakime veya bu konuda yetkili makama, suçunu itiraf ve ikrar idenden şüphe ve tereddüdü giderecek şekilde açıklama yapmasını istemesini tavsiye etmektedir. Gerçi müctehidlerin hepsi bu soru sorup anlama hususunda görüş birliği içinde değillerdir. Ancak Rasulüllah (s.a.v.) efendimiz zamanında böyle bir uygulamanın olduğunu sahih rivayetlerden Öğrenmekteyiz. Daha önceki kısımda bu mesele üzerinde durulmuş ve bazı açıklamalar yapılmıştı. Burada onu ayrı bir başlık altında tekrar ele almayı uygun bulduk, [310] İlgili Hadisler îbn Abbas'dan (r.a.) yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle demiştir: "(Zina eden) Maiz b. Malik, Rasulüllah (s.a.v.) efendimizin huzuruna getirildiğinde efendimiz ona: - Belki de sen öptün veya çimdikledin veyahut bakmış oldun?" diye sordu. O da: - "Hayır, ya Rasulallah!" diye cevap verince, efendimiz ona yine sordu: - "Onunla cima' mı yaptın, a kinaye yapmayan?" O da: - "Evet..." diye cevap verdi. İşte o zaman Rasulüllah (s.a.v.) onun recmedilmesini emretti." [311] Ebu Hüreyre'den (r.a.) yapılan rivayete göre, adı geçen diyor ki: "Eşlem kabilesinden bir adam peygamber efendimize (s.a.v.) geldi de bir kadınla haram olarak cinsel temasta bulunduğunu belirterek kendi aleyhine dört defa şehadette bulundu.' Her defasında Rasulüllah (s.a.v.) efendimiz ondan yüzünü çevirdi ve adam beşinci defa Rasulüllah'm (s.a.v.) karşısına çıktı. Bunun üzerine Rasulüllah (s.a.v.) efendimiz ona: - "Sen kadınla cima' mı (cinsel temas mı) yaptın?" diye sordu. O da: -Evet..." diye cevap verdi. Peygamber (s.a.v.) ona: - "Milin (sürme çubuğunun) sürmedanlığa, urganın kuyuya girip kaybolduğu gibi mi?" diye sordu. O da: - "Evet..." diye cevap verdi. Bunun üzerine peygamber (s.a.v.) efendimiz ona: - "Sen zinanın ne olduğunu bilir misin?" diye sorduk Adam da: - "Evet, kişinin karısına helalinden yaklaşıp temasta bulunduğu gibi ben de haramından yaklaşıp temasta bulundum" diye cevap verdi. Peygamber (s.a.v.) ona: - "Sen bu sözünle ne demek istiyorsun?" diye sorunca, adam şu cevabı verdi: - "Beni temizleyip arındırmanı istiyorum." Bunun üzerine peygamber (s.a.v.) onun hakkında emretti de adam recmolundu." [312] Müctehidlerin İstidlal ve İhticacları a) Hanefilere göre, zina suçu şahsın dört defa ikrarıyla sübut bulur. Ancak bu ikrar hakimin veya bu hususta yetkili kılman makamın huzurunda geçerli sayılır. Bunun dışında şurada burada kişinin zina ettiğini itiraf edip belirtmesine itibar edilmez. Aynı zamanda ikrarın sarih olması lazımdır. O bakımdan dilsiz kimsenin yazılı veya işaretle ikrarda bulunmasından dolayı had gerekmez. Aynı zamanda onun bu ikrarına şahitlik etmek isteyenlerin de şahitliği kabul olunmaz. Çünkü onun şüpheli bir durumu ikrar etme ihtimali söz konusu olabilir. Bunun gibi adam. veya kadının "falan ile zina ettim" diye ikrarda bulunması halinde zina ettiğini iddia ettiği kimse onu yalanlarsa, ikisine de had gerekmez. Bu, İmam Ebu Hanife'ye göredir. Hem kişinin zina ettiğine dair ikrarı ayık halde olmalıdır. Sarhoş bir halde ve uyuşturucu alıp dengesini kaybetmiş bir vaziyette zina ettiğini ikrar etmesinden dolayı had uygulanmaz. Zorlanarak ikrar edenin bu ikrarına itibar edilmez. Zira ölüm tehdidi altında kalıp istemeyerek bir suçu yüklenmek geçerli sayılmaz. Hakim veya yetkili olan zatın, zina ikrarında bulunan kişiyi bu ikrarından vazgeçirmek için isteksizlik belirtmesi ve o kişinin uzaklaştırılmasını istemesi uygun olur. Buna benzer birtakım sorular yöneltmesi ve cinsel temastan başka bir davranışta bulunduğunu ima ederek, yoksa onu öptün mü veya çimdikledin mi? diye sorması da kişiyi ikrarından dönmeye yol açabilir. Zira maksat Öldürmek ve kahretmek değil, hakka yöneltip kişinin işlediği gizli suç ve günahını onunla Rabbı arasında örtülü kalmasını sağlamaktır. [313] b) Şafiilere göre, zina ettiğini bir defa itiraf ve ikrar etmesi yeterli kabul edilir. Dört defa ikrarda bulunmasına gereic yoktur. Aynı zamanda adam sarih olarak kendi aleyhine şehadette bulunduğu takdirde hakimin tekrar tekrar sormasına gerek yoktur. Ancak kapalı şekilde itirafta bulunursa, o takdirde açıklığa kavuşturmak için birtakım sorular tevcih etmesi gerekir. [314] c) Hanbelilere göre, zina ettiğini itiraf eden kimsenin bunu bir mecliste veya ayrı ayrı meclislerde tekrarlaması yeterlidir. Ancak itirafta bulunurken zinaya sarih olarak delalet eden sözler kullanması gerekir. Aksi halde hakim istifsarda, yani açıklamada bulunmasını talep eder. Adam falan kadınla zina ettim diye ikrarda bulunur, kadın ise onu yalanlayıp isnadı reddederse, adama had gerekir, kadına gerekmez. İmam Şafii de aynı görüştedir. İmam Ebu Hanife ve İmam Ebu Yusuf a göre bu durumda her ikisine de had gerekmez. [315] d) İmam Malik'e göre de bir defa ikrar yeterlidir. Nitekim Ebu Sevr ve İbn Münzir'in de kavli budur. [316] Tahliller 877 nolu İbn Abbas hadisi sahih olup istidlale salihtir. Hadis, zina ettiğini itiraf eden kimseden hakimin birtakım sorular sormasının, meseleye açıklık getirmesinin meşru olduğuna delalet etmektedir. Ancak adamın zina değil de zinaya yol açan birtakım davranışlarda bulunduğu düşünülerek "öptün mü, çimdikledin mi veya ona kötü nazarla baktın mı"? gibi birtakım sorular tevcih etmek vacib midir, yoksa müstehab mıdır? İlim adamlarının çoğuna göre müstehabdır. Böylece adam Öpmeyi veya çimdiklemeyi zina sanabilir ve bu tarz sorular üzerine kesin zina edip etmediği ortaya çıkmış olur. İmam Şafii ile îmam Malik'e göre, 864 nolu İbn Abbas hadisinde Hz. Peygamber'in (s.a.v.) Maiz'e: "Senden yana bana ulaşan haber hak mıdır?" sorusuna karşılık onun "evet" demesi ve dört defa şehadette bulunması, dört defa ikrarın şart olduğuna delalet etmez. Bir defa şehadet etmesi bile yeterdir. îmam Malik'e göre, haram sınırları çiğneyip hürmeti gideren kimseden artık nasıl zina ettin diye sorularak birtakım soru ve telkinlerde bulunulmaz. İmam Ebu Sevr de ancak ilahi hükümleri bilmeyen kimseye birtakım telkinlerde ve istifsarlarda (açıklamalarda) bulunulur, der. 878 nolu Ebu Hüreyre hadisi de sahihtir. Hadis, kendi aleyhine şehadette bulunan kişinin zinanın ne demek olduğunu bilip bilmemesinde tereddüt edildiği takdirde meseleyi vuzuha kavuşturmak için hakimin ondan açıklayıcı anlamda birtakım şeyler sormasının meşruiyetine delalet etmektedir. Peygamber'in (s.a.v.) her defasında o adamdan yüzünü çevirmesi, işlediği bir günahı açıklamasının pek uygun olmadığına işarettir. [317] Çıkarılan Hükümler 1- Zina ettiğini itiraf edip kendi aleyhinde dört defa şehadette bulunan kimsenin suçu sübut bulur. 2- Her şehadetinde hakimin isteksizlik göstermesi ve onu huzurundan uzaklaştırması müstehabdır. Bu İmam Ebu Hanife'nin kavlidir. 3- Adamın zinanın ne demek olduğunu bilip bilmediği hakimde tereddüt uyandırdığı takdirde ona birtakım sorular tevcih etmesi müstehabdır. Bazısına göre gereklidir. 4- İmam Şafii ile İmam Malik ve İmam Sevri'ye göre, bir defa ikrar ve itirafta bulunması yeterlidir. Yani zina suçu sübut bulmuş olur: 5- İtiraftan sonra sözünü geri alıp zinayı reddederse, had uygulanmaz. 6- Adam kendisine dinen haram olan bir kadını öpmeyi veya çimdiklemeyi veya şehvetle ona bakmayı zina sanıyor ve o yüzden dünyada cezasını çekmek isteğiyle hakime baş vuruyorsa, hakimin onun durumunu dikkate alarak "yoksa onu Öptün mü veya çimdikledin mi veya şehvetle ona baktın mı?" gibi sorular sorması gerekir. 7- Adamın şurada burada dolaşıp zina ettiğini itiraf etmesi had cezası gerektirmez. Ancak hakim ona bu gibi sözlerden kaçınması için ta'zir cezası verebilir. 8- Zina ettiğini iddia eden kimse bunu ancak hakimin veya yetkili bir makamın huzurunda itiraf ettiği takdirde had gerekir. 9- Sokakta böyle bir itirafta bulunduğuna dair birkaç kişinin gelip" hakimin huzurunda şehadette bulunmalarına da itibar edilmez. 10- Adam falanca kadınla zina ettim der, ama kadın onu yalan-layıp reddederse, İmam Ebu Hanife'ye göre, ikisi hakkında da had uygulanmaz. İmam Ahmed'e gece, itiraf eden hakkında had uygulanır, reddeden hakkında uygulanmaz. 11- Adamın veya kadının nefsine ve şeytana mağlup olarak zina etmesi şüphesiz büyük günahtır. Ancak dört adam onların bu fiiline şahit değilse, gizlemeleri ve tövbe istiğfar edip Allah'tan af dilemeleri daha uygun olur. 12- Adamın falanca kadınla zina ettim demesi sadece kendini teşhirle kalmıyor, bir ailenin bozulmasına yol açacak bir teşhire de kapı açmış oluyor. O bakımdan ifşa etmektense gizli kalmasını sağlamak hayırlıdır. [318] |