> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Ahkam Hadisleri > Zimmiler Hicaz Sınırları İçinde İskan Edilmez
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zimmiler Hicaz Sınırları İçinde İskan Edilmez  (Okunma Sayısı 2116 defa)
28 Temmuz 2010, 17:33:41
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 28 Temmuz 2010, 17:33:41 »



Zimmiler Hicaz Sınırları İçinde İskan Edilmez
 

islâm dini Arap Yarımadasında doğmuştur. Allah'ın bu husustaki vahyi o bölgeye inmiş ve kutsal Kabe'nin inşası için de Mekke vadisi uy­gun görülmüştür. O bakımdan islâm'ın ilk menşei olan Arap Yarımadasında hiçbir müşrik ve kitap ehlinin iskân edilmemesi emre­dilmiştir. Resûlüllah (a.s.) vefatından az önce böyle bir tavsiyede bulun­muş ve ashabına, onlardan sonra gelecek olan müslümanlara kesin emir vermiştir. [331]

 

İlgili Hadisler
 

İbn Abbas (r.a.) dan yapılan rivayette, adı geçen şu bilgiyi ver­miştir: "Resûlüllah'ın (a.s.) ağrı ve acısı perşembe günü iyice arttı ve vefatından önce şu üç şey ile vasiyette bulundu: 'Müşrikleri Arap Yarımadasından çıkartınız. Gelen elçi ve tem­silcilere benim icazet verdiğim gibi icazet verin.»"

Ibn Abbas (r.a.) devamla diyor ki: "Üçüncüsünü unuttum." [332]

Ömer fraj rfew yapılan rivayette, Resûlüllah'ın (a.s.) şöle buyur­duğunu duymuştur: "And olsun ki yahudi ve nasârayı Arap Yarımadasından çıkartacağım; o kadar ki bu yarımada da an­cak müslüman kalacaktır." [333]

adan yapılan rivayette, adı geçen şöyle demiştir: TtesûlüUah'ın (a.s.) en son yaptığı vasiyyeti şöyle buyurması oldu: Arap Yarımadasında iki din bırakılmayacaktır." [334]

İbn Ömer'den (r.a.) yapılan rivayette, adı geçen şöyle demiştir: "Ömer (r.a.) yahudi ve hıristiyanları Hicaz topraklarından çıkarttı. Hayber yahudilerinden de söz ederek onları Ömer (r.a.) Teymae ve Eriha'ya çıkartıp sürdü." [335]

Ebu  Ubeyde   hadisi:   "Hicaz  ve  Necran  yahudilerini  Arap yarımadası dışına çıkartınız" mealindedir. [336]

 

Ilim Adamlarının, Müctehidlerin Görüş ve İstidlalleri
 

a) Hanefî imamlarına göre, Arap topraklarında hiçbir kilise, havra bırakılmaz. Bu topraklarda içki ve domuz satılmaz, alınmaz. Müşriklerin Arap topraklarını mesken olarak kullanmalarına izin veril­mez. Arabistanı bunlar kendilerine vatan edinemezler. Aynı zamanda Arap Yarımadası bütün batıl dinlerden temizlenir.

Harbî bir kimse Harem topraklarına iltica ederse, onu öldürmek mubah olmaz. Ancak barmdırılmayıp Harem sınırları dışına çıkartılır, îmam Şafiî'ye göre iltica eden harbî öldürülür.

Ancak îmam Ebû Hanîfe ile îmam Muhammed bu konuda şöyle demişlerdir: "Harbî olan kimse Harem dahilinde öldürülmez ve dışarı da çıkartılmaz." îmam Ebû Yusuf ise: "Harbî olan kimse Harem'de öldürülmez, bu mubah değildir. Ama onu Harem dışına çıkartmak mu­bahtır" demiştir.

Bu konuda îmam Şafiî şu âyetlerle istidlal ve ihticac etmiştir:

"Haram ayları çıkınca, artık müşrikleri bulduğunuz yerde öldürünüz..." [337]

Hanefîler ise şu- âyetle istidlal ve ihticacda bulunmuşlardır:

"Görmediler mi ki, çevrelerindeki ve civarlarındaki insan­lar kapılıp (malları, çoluk çocukları) yağma edilirken biz (Mekke'yi) güven verici bir Harem yaptık..." [338]

Ayrıca şu âyetleri de ihticac etmiş bulunuyorlar:

"Mescid-i Haram yanında onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Ama orada sizi öldürmeye kalkışırlarsa siz de onları (orada) öldürün. İnkarcıların cezası işte böyledir." [339]

Böylece harp ehlinden bir kavim savaşmak üzere Harem to­prağına girerse, şüphesiz onlar orada öldürülürler. O bakımdan onları öldürmekten, esir etmekten dolayı müslümanlara bir vebal yoktur. [340]

b) Şâfiîlere göre, kâfirlerin Hicaz topraklarında iskanına imkân verilmez, menedilir. Bu da Mekke, Medine, Yemame ve bu topraklar üzerindeki şehir, kasaba ve köylerden ibarettir, imamdan izinsiz Hicaz topraklarına giren ehl-i küfür derhal sınır dışı edilir. Ancak bir kâfirin bu topraklara girmesinde müslümanlardan yana bir maslahat söz ko­nusu olduğu takdirde imam izin verebilir. Ticaret amacıyla giren kim­seye bir şey satın almak şartıyla izin verilebilir ve üç günden fazla kal­masına müsaade edilmez. Bunların Mekke Harem'ine girmeleri ise engellenir. Gelen kâfir elçi ise, yine Harem dahiline sokulmaz, ya imam Harem dışına çıkıp onu kabul eder veya naibini göndererek mülakat sağlar. Gelen elçi Mekke Harem'inde hastalanır ve ölürse derhal harem dışına nakledilir. Öldüğü takdirde oraya gömülmez. [341]

c) Hanbelîlere göre de, harbî bir kimsenin Hicaz'a yerleşmesine cevaz verilmez, imam .Mâlik de aynı görüştedir.. Şu farkla ki, imam Mâlik, Arap topraklarında eyleşmelerine de cevaz vermez. Çünkü Resûlüllah (a.s.), "Arap Yarımadasında iki din birarada bulunmasın" buyurmuştur. Hem Resûlüllah (a.s.): "Arap Yarımadasındaki yahudi ve hıristiyanları elbette çıkartıp sınır dışı edeceğim" buyurmuştur. Ancak yahudi ve hıristiyanların ticaret amacıyla Hicaz topraklarına girmele­rine cevaz verilir. Zira Hz. Ömer (r.a.) zamanında da hıristiyanlar tica­ret maksadıyla Medine'ye gelirlerdi. Orada hastalandıkları takdirde iy­ileşinceye kadar kalmasına izin verilebilir. Kitap ehlinin veya harbînin ticarî amaçla Hicaz topraklarına girmesine izin verilir, ancak dört günden fazla ikametlerine cevaz verilmez. Böylece Hicaz'da değişik ka­saba ve şehirlere girdiklerinde her birinde üç veya dört gün kalabilirler. Harem toprağına gelince, buraya hiçbir suretle girmelerine cevaz veril­mez, imam Şafiî de aynı görüştedir, imam Ebû Hanîfe buna cevaz veri­lebilir demiştir. [342]

 

Tahliller ve Rivayetler
 

272 no'lu Ibn Abbas hadîsi sahîh olup istidlal ve ihticaca salihtir. Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in en son vasiyyetini yansıtmakta ve şu iki hükmü ifade etmektedir: islâm'ın merkezi, vahyin tecellisine mazhari­yeti itibariyle Arap Yarımadasındaki müşriklerin çıkartılması ve gayr-i müslim ülkelerden gelen elçi ve heyetlerin sünnet çerçevesinde kabul edilmesi..

Vasiyyetin üçüncü maddesini, ya Ibn Abbas (r.a.) dan rivayet eden râvî unutmuştur veyahut tbn Abbas unutmuştur. Bu ya Üsame kuman­dasında bir ordu hazırlayıp Bizans üzerine gönderilmesi veya Resûlüllah'm (a.s.) kabrinin putlaştırılmamasıyla ilgili olabilir. Zira Efendimiz'in bu iki hususta da tavsiyesi olmuştur.

Böylece islâm'ın Arap Yarımadasında tek din olarak kalması sağlanmış ve putperestliğin bir daha o bölgede hortlaması kesin biçimde önlenmiştir.

273  no'lu Ömer hadîsini Tirmizî sahîhlemiştir. Ö bakımdan is­tidlale salih görülmüştür. Resûlüllah (a.s.) vefat etmeden Önce Arap Yarımadasında   bulunan   yahudileri   tenkil   edip   çoğunu   Arap Yarımadasından çıkartmıştı. Geriye kalanlarım ise Hz. Ömer (r.a.) ten­kil edip yarımadayı bu iki din mensubundan temizlemiştir. Bu emrin gereği   olarak  bir   daha  yahudi  ve   hıristiyanlarm   yarımadaya yerleşmelerine imkân verilmemiştir.

274  no'lu Aişe hadîsini Ahmed kendi müsnedinde Ibn Ishak ta­rikiyle rivayet ve tahrîc etmiştir. Ömer hadîsiyle birbirini kuvvetlendir­mekte ve aynı hükmü ihtiva etmektedir.

Ebû Ubeyde hadîsini aynı zamanda Beyhakî tahrîc etmiş ve el-Humeydî kendi müsnedinde rivayet etmiştir. Burada Arap Yarımadası değil Hicaz konu edilmiş ve yahudilerin Hicaz'dan çıkartılması emredil­miştir. Şüphesiz Hicaz, yarımadanın tamamı değil bir bölümüdür. An­cak bu ifadeyle zikr-i cüz irade-i kül kasdedilmiş olabilir. Yani Hicaz de­nilirken bununla Arap Yarımadasına atıf yapılmıştır. Zira Hicaz denilince, daha çok Ürdün, Necid ve Asir arasında Mekke ve Medine'yi, Yemame ve çevresini içine alan kesim söz konusudur. Necran'dan ise, Kuzey Yemen'de eski kervan yolu üzerindeki bölge kasdedilmektedir. Böylece Hicaz ve Necran isimleri bir bakıma yarımadaya işarettir. Za­ten hadîsin son kısmı, "bu iki bölgede yaşayan yahudileri Arap Yarımadasının dışına çıkartınız" şeklindedir. Nitekim diğer sahîh hadîsler doğrudan "cezîretü'1-arab" ismine yer vermekte ve gerek müşriklerin, gerekse kitap ehlinin buradan çıkartılmasını emretmekte­dir.

275   no'lu   Ibn   Ömer  hadîsi   sahihtir.   Hz.   Ömer'in   (r.a.)

Resûlüllah'm (a.s.) emir ve tavsiyesine uyarak Hicaz topraklarında yaşamakta olan yahudi ve hıristiyanlara Şam dolaylarına sürdüğü belir­tilmektedir. Yine hadîste geçen "Hicaz" ismi bir bakıma Arap Yarımadasına delâlet etmekte, zikr-i cüz irade-i kül kabilinden bir an­lam taşımaktadır. Ebû Ubeyde hadîsi buna açık biçimde delâlet etmek­tedir. Böylece Hz. Ömer'in Arap Yarımadasında kalan yahudi ve hıristiyanlarm bir kısmını Şam'a bir kısmını da Kûfe'ye sürdüğü bilin­mektedir.

Resûlüllah'm (a.s.) bir defasında: "Onları Arap Yarımadasından çıkartınız" bir defasında ise, "onları Hicaz'dan çıkartınız" buyurması, bizim yorumumuza mesned teşkil etmektedir. "Arap Yarımadasında iki din bırakılmasın" hadîsi de bir delil olarak bulunuyor. [343]

 

Çıkarılan Hükümler
 

1-  Arap Yarımadasında yaşamakta olan bütün müşriklerin çıkartılması vacib olmuştur.

2- Hicaz'dan maksat yarımadadır. Zikr-i cüz irade-i kül kabilinden bir anlatım tarzıdır.

3- Hicaz bölgesinde yahudi ve hıristiyanlarm yerleşmesine imkân vermek caiz değildir. Hiçbir hükümdar bu hususta yetkili değildir.

4- Arap Yarımadasına, Özellikle de Hicaz bölgesine gelen elçi ve heyetleri kabul etmek ve bu topraklara sokmak caizdir.

5- Arap topraklarında hiçbir kilise, havra ve benzeri mabede yer verilmez. Bu ülkede içki ve domuz satışı yasaklanır.

6- Ancak harbî bir kimse Harem toprağına iltica edip eman dilerse öldürülmez. Harem sınırları dışına çıkarılmakla yetinilir. imam Ebû Hanîfe'ye göre, sınır dışına çıkartılmaz.

7-  Savaşmak maksadıyla Harem topraklarına saldırıp sınırı geçenleri Öldürmek mubah olur.

8-  İmamdan izinsiz Hicaz topraklarına giren küfür ehli derhal sınır dışı edilir.

9-  Gelen elçi ve heyet de Harem dahiline alınmaz, imam sınır dışına çıkıp onlarla görüşür.

10- Yahudi ve Hıristiyanlardan ticarî amaçla gelenlerin Mekke ve Medine'ye girmelerine müsaade edilir. Bu daha çok imam Mâlik'in görüşüdür. Her beldede ancak üç veyahut dört gün kalmalarına cevaz vardır. [344]

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zimmiler Hicaz Sınırları İçinde İskan Edilmez
« Posted on: 26 Nisan 2024, 09:33:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zimmiler Hicaz Sınırları İçinde İskan Edilmez rüya tabiri,Zimmiler Hicaz Sınırları İçinde İskan Edilmez mekke canlı, Zimmiler Hicaz Sınırları İçinde İskan Edilmez kabe canlı yayın, Zimmiler Hicaz Sınırları İçinde İskan Edilmez Üç boyutlu kuran oku Zimmiler Hicaz Sınırları İçinde İskan Edilmez kuran ı kerim, Zimmiler Hicaz Sınırları İçinde İskan Edilmez peygamber kıssaları,Zimmiler Hicaz Sınırları İçinde İskan Edilmez ilitam ders soruları, Zimmiler Hicaz Sınırları İçinde İskan Edilmezönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes