Konu Başlığı: Yemişten Dolayı El Kesme Cezası Gerekir Mi? Gönderen: Zehibe üzerinde 30 Temmuz 2010, 13:52:05 Yemişten ve Bir de Hurma Ağacının Salgıladığı Cumar (Şehm-i Nahl) dan Dolayı El Kesme Cezası Gerekir Mi?
Bilindiği gibi, yemiş, başta incir, hurma olmak üzere meyva cinsine delalet eden bir isimdir. Cumar ise, hurma ağaçlarının tepesinde >luşan ak ve lezîz, tadı süte yakın bir maddedir. [436] Hırsızlığın haddi gerektirmesi için şartlardan biri de nisab mik-,arı bir malı sahibinin izni olmaksızın gizlice korunduğu yerden alıp götürmektir. Bağ ve bahçelerde, ev avlulanndaki meyva ağaçlarından sahibinin izni ve haberi olmaksızın meyva koparıp götürmekten dolayı il kesme cezası gerekir mi? Bu hususta az farklı rivayetler, görüş ve ssbitler bulunuyor. [437] İlgili Hadisler Rafi' b. Hadîc'den (r.a.) yapılan rivayete göre, adı geçen, Ra-sulüllah (s.a.v.) efendimizin şöyle buyurduğunu duyduğunu haber vermiştir: "Yemişte ve cumarda el kesme yoktur." [438] Amr'b. Şuayb'den (r.a.) rivayet edilmiş, o da babasından ve dedesinden rivayet etmiştir. Adı geçen şöyle demiştir: "Rasulüllah (s.a.v.) efendimizden ağacı asılı bulunan meyvadan soruldu. Efendimiz şu cevabı verdi: 'İhtiyaç sahibi olup ondan bir şey koparıp koltuğunun altına alıp götürmeksizin- ağzına koyup yiyen kimseye bir şey gerekmez. Kim oradan (meyvalıktan) bir şey alıp dışarı çıkarsa onun iki mislini ödemesi gerekir ve bir de ceza... Kim de meyvanın harman yapıldığı, toplanıp ayıklandığı yer- -Ebu den bir şey çalar da onun kıymeti kalkan kıymetine ulaşırsa, onun elini kesmek gerekir." [439] Diğer bir rivayette ise, ravi şöyle demiştir: "Müzeyne kabilesinden bir adamın Rasulüllah (s.a.v.) efendimizden meyvanın toplanıp harman yapıldığı (otlağa benzer) yerden çalınmasından dolayı (ne gerekeceğini) sorduğunu duydum. Efendimiz ona şu cevabı verdi: - "Onda iki kat bahası ve bir de (caydırıcı ölçüde) azap dayağı gerekir. Bahçede korunduğu yerden almanı hakkında ise -alman nisbeti bir kalkan bahasına ulaşırsa- el kesme gerekir." Adam: - "Ya Rasulallahl Meyva ve bir de tomurcuk halinde bulunanından alman hakkında (ne buyurursunuz?)" diye sordu. Efendimiz ona şu cevabı verdi: - "Kim ağzıyla alır (alıp ağzına kor), koltuğunun altına alıp götürmezse, ona bir şey gerekmez. Kim de yüklenip (götürürse) ona bahasının iki katını (ödetmek) gerekir ve bir de (caydırıcı ölçüde) dayak gerekir. Kim de meyvanın harman yapıldığı, ayıklandığı yerden alıp götürürse ve o aldığı kalkan kıymetine ulaşırsa, el kesmek gerekir." [440] Amre bint Abdirrahman'dan yapılan rivayete göre, adı geçen şu bilgiyi vermiştir: "Bir hırsız Hz. Osman (r.a.) zamanında ütrücce (turunç -ağaç kavunu-) çalmıştı. Hz. Osman çalman o ütrücce'nin kıymetinin belirlenmesini emretti. Bir dinarın oniki dirheme tekabül ettiği dikkate alınarak üç dirhem olarak kıymetlendirildi. Bu yüzden Osman (r.a.) o adamın elini kesti." [441] Mezheblerin Görüş, İctihad ve İstidlalleri a) Hanefilere göre, önemsiz, değersiz şeylerin çalınmasından dolayı el kesmek gerekmez. Aynı zamanda kısa zamanda bozulan, kokuşan maddelerden dolayı da had uygulanmaz. Bunlardan dolayı ta'zir cezasına başvurulur. Yaş meyva, kavun, karpuz ve benzeri şeylerden, ağaç üzerindeki meyvadan, biçilmemiş ekinden, sarhoş edici içkilerden, çalgı aletlerinden, oyun aletlerinden, altın, gümüş, bronz, bakır heykellerden, kitap ve mushaftan dolayı el kesilmez, sadece ta'zir cezası uygulanır. [442] Burada Hanefîler Rafı1 hadisiyle istidlal etmişlerdir; b) Şafiilere göre de, meyva toplanıp harmanlandığı yerden çalındığı takdirde nisap miktarına ulaşırsa el kesilir. Ağaç üstünden çalınması sebebiyle tazir gerekir. Şafîiler bu konuda daha çok şu iki hadisle istidlal etmişlerdir: Rafı' b. Hadic ve Amre bint Abdirrahman'dan rivayet edilen. [443] Genel anlamda yaş, kuru meyva ve diğer yiyecek maddeleri korundukları yerden nisap miktarı çalındığı takdirde el kesmeyi gerektirir. Erken bozulması veya kokması bu hükmü engellemez. [444] Böylece Şafîiler daha çok ayetin umum ifadesine dayanmakta ve ayette istisna yapılmadığını dikkate almaktadırlar. Malikiler de aynı görüştedirler. c) Hanbelilere göre, ister yiyecek maddelerinden, ister giyim eşyyasmdan, ister canlı hayvanlardan, ister kıymetli taşlardan ve diğer topraktan çıkan kireç, arsenik ve benzeri şeylerden olsun korunduğu yerden nisap miktarı çalındığı takdirde el kesme gerekli olur. Ancak çalgı aletleri ve yenilmesi, içilmesi, kullanılması haram olan şeyler bu genellemenin dışında kalır. [445] d) Malikilere göre de, meyva ve diğer yiyecek maddelerinden korunduğu yerden nisap miktarı çalınma el kesmeyi, gerektirir. [446] İçki ve diğer sarhoş edici, uyuşturucu maddelerin çalınması el kesmeyi gerektirmez, ta'ziri gerektirir. [447] Konuyu şöyle özetleyebiliriz: Çalman malda dört şartın bir araya gelmesiyle el kesme hükmü gerekli olur. Bu dört şarttan biri noksan olursa, ta'zir ve diğer müeyyideler uygulanır: 1- Malın taşınır olması, 2- Çalman yerdeki örfe göre kıymetli olması, 3- Korunan bir mal özelliğinde bulunması, 4- Çalman malın nisap miktarı veya daha fazla olması... [448] Çalman malın el kesmeyi gerektirmesi için taşınır olması şarttır. Zira hırsızlık, bir malı korunduğu yerden alıp götürmektir. O bakımdan taşınmaz olmayan mala tecavüz hırsızlık konusuna girmez. Bunun gibi, başkasının yansıyan ışığından, klima cihazının püskürttüğü serin havadan, soba ve ocağından yayılan ısıdan yararlanmak da hırsızlık kapsamının dışında kalır. Halk arasında kıymet ifade etmeyen, evin, tarlanın rasgele yerlerine atılan veya koparilmayıp kendi haline bırakılan kamış, asma yaprağı veya gerektiği yerde korunduğu halde necis olduğundan dinen bir kıymeti haiz olmayan rakı, şarap ve benzeri alkollü maddeler, domuz, domuz eti, ölmüş hayvan eti bu cümledendir. Bunlardan dolayı el kesme hükmü uygulanmaz. Başka müeyyideler konabilir. Çalman maldan dolayı hırsızın elinin kesilebilmesi için bir de korunduğu yerden çalınması şarttır. Müctehidlerin hemen hepsi aynı . görüştedirler. Ancak Zahirilere göre, nereden çalmırsa çalınsın nisap miktarına ulaşıyor veya daha fazla ise el kesilir. Bir malın, muhafazası, beldenin örfüne göre takdir edilir. Mesela bir yerde bahçenin, tarlanın alet ve edevatı bahçe veya tarla kenarında yapılan küçücük bir binada korunurken, diğer bir yerde tarla ve bahçede kamış veya ağaçtan yapılmış bir korulukta korunur. Nisap miktarı ise gerek hadislerde, gerekse ictihad düzeyinde farklı nisbetler olarak ortaya çıkmaktadır. Nitekim konuyu mezheplere göre açıklarken buna yeterince temas etmiş bulunuyoruz. [449] Allâme ibn Dakiyk el-Iyd, el kesme konusunu işlerken, dinarır dörtte birinden dolayı böyle bir cezanın uygulamasının hikmetine şöyle temasta bulunmuştur: "Eğer diyet (adam öldürmeden dolayı ödenmesi gereken meblağ) dinarın dörtte biri olsaydı o zaman halk arasında cinayet olaylar* devamlı artıp çoğalırdı. Ve eğer el kesme hükmünün uygulanması için nisap beşyüz dinar olsaydı, o zamanda,mala karşı işlenen cinayetler çoğaîırdı.'r [450] Tahliller ve Rivayetler 971 nolu Rafı1 hadisini aynı zamanda Hakim ve Beyhaki tahric etmişler ve Beyhaki ile İbn Hibban bunu sahihlemişlerdir. Ancak vasi ve irsalinde ihtilaf zuhur etmiştir. Yani senedinden bir sahabinin düşüf düşmediği söz konusu olmuştur. Bununla beraber istidlal ve istinbate iki kelimeye yer verilmiştir: Semer, keser... Dıger bu iki kelimenin kapsamını ve maksadın ne olduğunu açıklamaktadır. 972! nolu Arar b. Şuayb hadisini aynı zamanda Hakim tahric etmiştir, Tirmizi ise hasenleyip sahihlemiştir. O bakımdan, müctehidlerin Önemli bir kısmı bu hadislerle istidlalde bulunmuşlardır. 974 nolu Amre bint Abdirrahman rivayetini aynı zamanda Beyha-ki ve îbn Münzir tahric etmişlerdir. Bu babda Ahmed ve İbn Mace, Rafı' hadisinin bir benzerini nak-letmişlerdir. Ancak isnadında Sa'd b. Saîd el-Makberî bulunuyor ki bu zat zayıftır ve daha çok kardeşinden dolayı bu sıfatı almıştır. O bakımdan İbn Adiy: "Onun hiçbir rivayetine uyulmaz; çünkü hepsini de kardeşi Abdullah'tan rivayet etmiştir" demiştir. Ebu Hatim ise şöyle tesbitte bulunmuştur: "Sa'd hadd-i zatında müstakim bir zattır. Beliyy-esi (belâ ve zahmeti, kınanma ve rivayetine uyulmama) kardeşinden kaynaklanmaktadır." [451] Böylece meyve ve sebze gibi henüz toplanıp gerektiği yere konulmamış olan tazesinden gizlice koparıp yiyene azarlama şeklinde bir ceza verilir. Toplayıp koltuğunun altına alıp götürene, topladığı üç dirhem kıymetinde değilse iki katı Ödetilir. Bu daha çok malî bir ceza olacak vasıflanabilir. Nisap miktarım bulduğu ve mal sahibi davacı olduğu takdirde el kesilir. Ancak Hanefılere göre, bağ ve bahçedeki yaş meyva veya sebzeden dolayı el kesme değil ta'zir cezası uygulanır. İmam Sevri'ye göre bir gün kadar dayanıp bozulmayan, kokmayan meyva ve sebzelerden dolayı ve sonra da bu vasıfta olan diğer şeylerden dolayı el kesilmez. Ama daha fazla dayanabilenlerden dolayı el kesilir. Amr hadisinden, el kesme cezası ancak ağacından koparılıp harmanlanmak üzere örtünün altına nakledilen meyvadan nisap miktarı veya daha fazla çalındığı takdirde uygulanır hükmü anlaşılmaktadır. Amre bint Abdirrahman rivayetinden ise mutlak bir ifade kullanılarak çalman meyva nisap miktarını bulduğu takdirde el kesme cezasının uygulanacağı hükmü çıkmaktadır. İhtimal Hz. Osman'ın (r.a.) turunç veya ağaç kavunundan dolayı el kesmesi, toplanıp harmanlandığı örtü altından çalınmış olabilmesindendir. [452] Çıkarılan Hükümler 1- Bağ ve bahçelerde henüz toplanmamış meyva ve sebzelerin çalınmasından dolayı daha çok ta'zir cezası uygulanır. 2- Kısa sürede bozulan, kokuşan maddelerin çalınmasından dolayı da el kesilmez, ta'zir cezası uygulanır. 3- Bunun gibi biçilip harmanlanmamış ekinden, oyun aletlerinden, madeni heykellerden, mushaf ve kitaplardan dolayı el kesilmez; ta'zir cezası uygulanır. . Bu görüş ve istinbatlar daha çok Hanefilere aittir. 4- Şaftilere göre, meyva ve sebzenin ve diğer maddelerin erken bozulması veya kokuşması, el kesmeye engel teşkil etmez. Bunlar korundukları yerden çalınıp götürüldüğü ve nisap miktarını bulduğu takdirde el kesme cezasının uygulanmasını gerekli kılar. 5- Hanbelilere göre, ister yiyecek maddelerinden, ister giyim eşyasından, isterse topraktan çıkan ve kıymet ifade eden maddelerden nisap miktarını veya daha fazla çalınıp korunduğu yerden götürüldüğü takdirde el kesilir. 6- Çalgı aletleri ve yenilmesi, içilmesi, kullanılması haram olan şeylerden dolayı el kesilmez. Sadece ta'zir cezası uygulanır. 7- Ağaç üstündeki meyvadan sahibinin haberi ve izni olmaksızın koparıp yemekten dolayı el kesilmez. Gerekirse ta'zir cezası uygulanır. 8- Ağaçtan kopardıklarını koltuğunun altına yerleştirip götüren kimseye bunun iki misli ödettirilir. 9- Nisap miktarı, daha önce de belirtildiği üzere, Hanefılere gör< on dirhemdir veya o kıymette olanıdır. Diğer mezheplere göre, üç di rhem veya o kıymette olanıdır. 10- Bağ veya bahçelerdeki ağaçlardan sahibinin izni olmaksızıı meyva koparıp yemek helal değildir. 11- Bahçe sahibi yola doğru sarkan dalları gelip geçenlerin îstifad esine terkederse, tahrim hükmü kalkar. [453] Konu Başlığı: Ynt: Yemişten Dolayı El Kesme Cezası Gerekir Mi? Gönderen: Mehmed. üzerinde 10 Şubat 2019, 19:09:49 Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
|