๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Ahkam Hadisleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 29 Temmuz 2010, 06:40:35



Konu Başlığı: Töhmet Altında Tutulan Kimse Hakkında Uygulanacak
Gönderen: Zehibe üzerinde 29 Temmuz 2010, 06:40:35
Töhmet Altında Tutulan Kimse Hakkında Uygulanacak Ta'zir ve Hapis Cezasının Miktarı
 

Birini itham etmek, onu töhmet altında tutmak, onu suçlamak, ona suç isnat etmek demektir. Böylece suç zanlısı veya kendisine suç is­nat edilen adam mahkemeye çıkarıldığında, suç sübut buluncaya kadar nasıl bir işlem yapılmalıdır? Haddi gerektiren bir ceza değilse, ta'zîr veya hapis cezası ne ölçüde olmalıdır?

Bu konu hakkında müctehidlerin farklı yorum, istidlal ve görüşleri olmuştur.

Ancak hadîslerin zahirinden anlaşılan odur ki, had cezaları dışında bir ceza vermek gerekiyorsa, bu on kamçıyı geçmemelidir. Zira İslâm'da işkence yoktur ve haramdır. Hiç kimseye hukuken gereken ce­zanın üstünde bir ceza verilmez ve suçlu oluğu için ayrıca işkenceye tabi tutulmaz. Hattâ zina, sirkat, içki gibi suçları işleyen kimse hakim huzuruna çıkarılmadan önce davacıyla anlaşır da aralarında sulh yapılırsa, had cezası sakıt olur. Hakim getirilen hırsıza veya zina suçuyla suçlanan' kimseye o suçu işlemediğini ima eder şekilde yol gösterir. Ancak iki şahidin şehadetiyle sübut bulan suçlarda artık haki­min böyle bir telkinde bulunmasının hiçbir yararı olmaz ve cezanın kaldırılmasını gerektirmez.

Bundan da anlaşılıyor ki, ceza nihaî çaredir. Zira amaç kahret­mek, itlaf etmek değil İslahtır. [543]

 

İlgili Hadisler
 

Bürdeteb. Nîyar'dan yapılan rivayete göre, o, Peygamber (s.a.v.) Efendimizin şöyle buyurduğunu buyurmuştur: "On kamçı vurmanın üstünde bir ceza uygulanmaz. Ancak Allah'ın koymuş olduğu hadlerden bir had (gerektiğinde) belirlenen celd (bedene değnek, kamçı veya benzeri bir cisimle vurma) cezası uygu­lanır." [544]

Behz b. Hakimden o da babasından ve dedesinden rivayet etmiştir: "Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz suç isnad edilen bir adamı hapsetti ve sonra serbest bıraktı." [545]

Hadîste "töhmet" kavramına yer verilmiştir. Bu, kişiyi itham et­mek, suçlamak, suçlu olduğunu sanmak gibi mânalara delalet eder. [546]

 

Müctehidlerin İstidlal ve Yorumları
 

a) Hanefîlere göre, ta'zîr cezası, had cezanın altında te'dîb ve ter­biye anlamında bir cezadır.  Lügatte ise bu kelime mutlak te'dîb (edeplendirme) anlamına gelir.

Miktar ve ölçüde, sonra da delil kuvvetinde hadden daha az olan bir suçtan ta'zîr cezası hafif dövme, azarlama, kınama, kısa bir süre gözaltında tutma şeklinde olabileceği gibi, malî yönden az bir şeyle ce­zalandırmaya da delâlet eder. Bunlardan biri uygulanırken hiçbir za­man bir had cezası nisbetinde olmamasına dikkat edilir.

Sonra da ta'zîri gereken şahsın sosyal, ailevî, ahlâkî ve ilmî yan­larına göre ayarlanıp ona göre hareket edilir. Bu da hakimin in-siyatınna bırakılır. Nitekim İmam Serahsî ta'zîr cezası her bakımdan hakimin takdirine bırakılır. Zira bu gibi cezalardan maksat halk arasında itişip kakışmayı önlemek, barışı koruyup insan haklarına saygıyı öğretmektir.

Ta'zîr cezası kimler için ve ne sebeple uygulanır?

a) Meselâ bir köle veya ceriyeye veya kâfire "ya zânî" diyen,

b) Salih bir müslümana "ya fâsık!..." diyen,

c) Yine bir müslümana ':ey kâfir!.." veya "ey fâcir!" veya "ey habîs!" diyen,

d) Temiz bir insana "ey hırsız!" veya "ey münafık!" diyen,

e) Namuslu bir adama "ey lutî!"  veya "ey deyyus!" veyahut "ey muhannes!" diyen,

f) Temiz bir adama "ey kahpenin oğlu!" veya "ey hâin!" diyen kim­se hakkında hakim ta'zîr cezası uygular. Bunun nispeti hakimin takdi­rine bırakılır.

Ama halk arasında yarı şaka veya ağız alışkanlığı ile "seni sığır", "seni eşek", "seni domuz", "seni nakes", "seni çirkin", "seni hokkabaz", "seni geri zekalı", "seni aptal" gibi sözler kullananlara ta'zîr cezası ge-r ekmez.

Ayrıca kendini kirli-paslı tutan kadını kocasının hırpalaması veya evden izinsiz çıkıp giden kadına kocasının biraz sert davranması da bir ta'zîr sayılır ve caizdir.                                                             

Dayak olarak ta'zîrin en hafifi üç kamçı en çoğu otuzdokuz kamçı vurmaktır. Ebû Yusuf a göre en çoğu yetmiş dokuz kamçı vurmaktır.

Aynı zamanda kamçılanmakla birlikte bir süre hapsedilmek de caizdir. [547]                 

Alâaddin Kasanı ta'zîri tarif ederken şöyle bir anlatım tarzına yer vermiş bulunuyor: "Ta'zîr cezasının vücubunun sebebi, şeriâtte haddi (cezası) takdir edilmeyen bin cinayeti, kötülüğü irtikâp etmektir. Bu ci­nayet ve kötülük ister namaz ve orucu terketmek gibi Allah'ın hakkına karşı işlenmiş olsun, isterse haksız'yere bir müslümana eziyet etmeye karşılık olsun her iki durumda da ta'zîr cezasına başvurulabilir.

Ta'zîr cezasının vücubunun şartı akıldır. O halde cinayet ve suçu işleyen kişi ister müslim, ister kâfir, ister çocuk, ister ergen, ister hür, isterse köle olsun hakkında ta'zîr cezası uygulamak vaciptir. [548]

Zira bu saydıklarımızın hepsi cezaya ehil olanlardır. Ancak aklı başında olan çocuk her ne kadar cezaya ehil değilse de te'diben, yani ed-eplendirmek için ta'zîr edilir, ukubet için değil. Yani ona azab edip ibret olsun diye ceza verilmez.

Allâme tbn Dakiyk el-Iyd ta'zîr konusunu ilim adamlarının ictihad ve yorumu doğrultusunda ele alıp faydalı bir Özet vermiş bulunuyor. Mezheplerin çoğuna göre, dayak anlamında yerine getirilecek olan ta'zîr, hiçbir zaman had cezası nisbetini bulmamalıdır. Meselâ Şafiî mezhebine göre, içki içmenin had cezası kırk değnek vurmaktır. O halde fazla ileri gidip din kardeşine eziyet eden bir kişiye de en çok otuz dokuz değnek veya kamçı vurulabilir. Mâlikîler de ta'zîr cezasını daha çok hâkimin taktirine bırakmışlardır. Çocuğa ise te'dip mahiyetinde ençok üç kamçı veya çubuk vurulabilir. Fazla vurulduğu taktirde misil­leme cihetine gidilir. [549]

b) Şâfiîlere göre de hakkında had ve keffaret taktır edilmemiş bütün suç ve günahlardan dolayı hapis, dayak, hem hapis hem day­ak, dille azarlama ve kınama gibi ta'zîr cezaları verilir. Artık hâkim veya sultan ta'zîrin türü ve miktarı üzerinde kendi içtihadına göre bir yöntem uygular. Dayak cezası düşünüldüğü taktirde köle hakkında yir­miden aşağı, hür kimse hakkında kırktan aşağı değnek veya kamçı vu­rulur. Kişi davacı olmadığı taktirde hâkimin ta'zîr hakkı yoktur. En sahîh kavi de budur. [550]

c) Hanbelîlere göre de hakkında had ve keffaret taktir edilm­eyen suç ve günahlardan dolayı ta'zîr cezasına başvurmak vaciptir. Meselâ kadının kadınla sevicilikte bulunması, el kesmeyi gerektirmeye­cek miktarda hırsızlık, kısas ve diyeti gerektirmeyen cinayetler, zina­dan başka bir fiille namuslu adamı suçlamak, yağmacılık, gasb, ihtilas ve benzeri şeylerden dolayı ta'zîr cezası uygulanır. Ancak verilen ceza hiçbir zaman had cezası sınırını bulmamalıdır. [551]

 

Tahliller
 

1052 no'lu Bürde hadîsini her ne kadar Buharı ile Müslim ittifak­la tahric etmişlerse de Ibn Münzir onun isnadı hakkında dikkat çekici sözler söylemiştir. Beyhakî ise, Amr b. Hars'm bu hadîsin isnadını doğru tutup tesbit etmiştir. O bakımdan onda noksanlık va ihtilaf görenlerin bu görüşü onun sıhhatma zarar vermez diyerek görüşünü or­taya   koymuştur. Gazâlî de:   "İmamlardan   bir   kısmının  bunu sahîhlediğini belirtmiştir. O bakımdan istidlale salîh görülmüştür. An­cak bu hadîsin mensuh olduğunu söyleyenler de var. Çünkü sahabenin bu sayı üzerine ittifakı yoktur ve farklı taktirler ortaya koymuşlardır. Nitekim müctehid imamların çoğu da bu sebeple sözünü ettiğimiz hadîsle istdlâl etmemişlerdir.

1053 no'lu Behz hadîsini Tirmizî hasenlemiştir. Hakim ise onun isnadının sahîh olduğunu belirtmiştir. Aynı zamanda Ebû Hüreyre'den rivayet edilen bir hadîs de buna şahit olarak gösterilmiştir. O da şöyledir: "Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz bir töhmetten dolayı bir adamı bir gün bir gece tutuklamıştır." [552]

Abdurrahman b. Avf hadîsinde "haddin en hafifi seksen değnektir" ifadesi de Bürde hadisiyle tearuz etmektedir. O bakımdan ilim ehlinden bir cemaat Bürde hadîsiyle amel etmişlerdir. Ancak Şâiîî, Ebû Hanîfe ve Zeyd b. Ali ta'zîr cezasında on kamçı veya değnekten faz­la vurmanın cevazına kail olmuşlardır. Râfıî de aynı görüştedir.

Böylece rivayet ve hadîslerin çoğundan hapis cezasının caiz olduğu ortaya çıkıyor ve uygulama da böyle olmuştur. [553]

 

Çıkarılan Hükümler
 

1- Hakkında  had  ve   keffaret   cezası  bulunmayan günahlardan dolayı ta'zîr cezası uygulanır.

suç  ve günahlardan dolayı ta’zir cezası uygulanır

2- Ta'zîr cezası sünnet ve icma'ile sabit olmuştur.

3- Ta'zîren cezalandırılması gereken şahısların sosyal, ahlâkî, ilmî 7e ailevî durumlarına göre bir takdir yapılır.

4-  Ta'zîr cezasının tavan ve tabanı, tür ve uygulama şekli daha ^k hakimin takdirine bırakılmıştır.

5-  Ancak uygulanacak, yani taktir edilecek ta'zîr cezası değnek veya kamçı ile vurma şeklinde ise, bunun tavanı, had cezasını bulma­malıdır.

6- Şâfnlere göre hür kişiye en çok otuz dokuz, köleye ise en çok on ;dokuz kamçı veya dağnek vurulabilir. Diğer imamlara göre, hür kişiye çok yetmiş dokuz, köleye ise en çok otuz dokuz kamçı veya değnek vurulabilir.

7- Haddi gerektirmeyen suçlardan dolayı ta'zîr cezası uygulanır. Meselâ nisap miktarını bulmayan çalıntıdan dolayı el kesilmez, ta'zîr uygulanır.

8- Şeref ve haysiyet kırıcı, küfür ve nifakla suçlayıcı anlamdaki hakaretlerden dolayı ta'zîr cezası gerekir.

9- Halk arasında ağız alışkanlığıyla   sarfedilen bazı yakışıksız sözlerden dolayı ta'zîr gerekmez. [554]


Konu Başlığı: Ynt: Töhmet Altında Tutulan Kimse Hakkında Uygulanacak
Gönderen: Mehmed. üzerinde 10 Şubat 2019, 08:21:49
Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Töhmet Altında Tutulan Kimse Hakkında Uygulanacak
Gönderen: Sevgi. üzerinde 11 Şubat 2019, 01:50:56
Aleyküm Selam. Paylaşımlarınız ile bizleri aydınlattığınız için Allah sizlerden razı olsun inşaAllah