> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Ahkam Hadisleri > Teyemmüm
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Teyemmüm  (Okunma Sayısı 4061 defa)
22 Ağustos 2010, 01:54:41
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 22 Ağustos 2010, 01:54:41 »



TEYEMMÜM

 


Teyemmüm, sözlükte, bir şeyi kasdetmektir. "Teyemmemtü fülânen" denilince, "falan kişiyi kasdettim" mânası anlaşılır. Şeriatta ise, namaza veya benzeri bir ibâdeti yerine getirmek niyetiyle tertemiz, toprağı kasdedip onu yüze ve iki kola sürmektir.

Teyemmüm, Kitap, Sünnet ve İcma' ile sabit olmuştur. Allah'ın bu ümmete has kıldığı kolaylıklardan biridir.

Teyemmüm'ün bir ruhsat mı, yoksa azimet mi olduğunda gö­rüş farkı ortaya çıkmıştır: Su bulunmadığı zaman azimettir; bir başka özürden dolayı ise ruhsattır...

Cünüb kimse su bulamadığı takdirde teyemmüm eder. Bu, dinimizin mü'minlere sağladığı    kolaylıklardan biridir. Su bulunmadığı veya bulunduğu halde kullanma imkânı olmadığı ve­ya aşırı soğuktan hastalık yapar endişesi bulunduğu gibi hallerde teyemmüm edilir. Gerek gusül gerekse abdest için aynı şey yapılır, yani iki el tertemiz toprağa sürülüp önce yüz meshedilir, sonra tek­rar sürülüp kollar ve eller meshedilir.

Neden Teyemmüm Emredilmiştir?

Bu, kul ile Allah arasında hemen her hususta olduğu gibi, önemli sayılan hususlarda da irtibatı devam ettirmek, ruha şifâ verip kalbi huzura kavuşturmaktır. Namaz ciddî hazırlık isteyen bir ibâ­dettir O bakımdan önce iç ve dış temizliğini sağlayan abdest alınır. Abdest alma imkânı olmadığı zaman bu temizlik, yani iç temizliği ve hazırlık toprağa el sürülmek suretiyle yerine getirilir. Aynı za­manda toprağı alıp yüzümüze ve kollarımıza sürmekle her türlü kibir ve gururu atıyor, mütevâzi olmanın en güzel anlam ve ölçü­sünü gerçekleştirmiş oluyoruz.

Konuyla ilgili hadîsler:

İmrân b. Husayn (r.a.)'den yapılan rivayette, demiştir ki:

"Resûlüllah (a.s.) Efendimizle beraber bir seferde bulunuyor­duk. O, oradakilere namaz kıldırdı. Ne var ki bir adam ayrılıp bir köşede bekleyip namaz kılmadı. Bunun üzerine Resûlüllah (a.s.) sordu:

"Seni namaz kılmaktan alıkoyan nedir?" O da şöyle dedi:

 Cenabet oldum, su da yok..." Peygamberimiz (a.s.) ona:

"Tertemiz toprağa gerekli ol, çünkü o sana kâfi gelir!" buyurdu.[357]

Câbir  (r.a.)'den yapılan rivayette,  demiştir ki:

"Bir yolculuğa çıkmıştık, bizden bir adamın başına taş düşüp yardıktan sonra adam ihtilâm oldu, Arkadaşlarına, "teyemmüm et­mem için bana bir ruhsat yolu bulabilir misiniz," Diye sordu. On­lar da, biz senin için bir ruhsat bulamıyoruz, çünkü suyu kullan­maya kudretin yetmektedir, dediler. Bunun üzerine o adam su ile yıkandı ve o sebeple vefat etti. Dönüp Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'e geldiğimizde olay kendisine haber verildi. Peygamberimiz (s.a.v.):

"Onlar o adamı öldürmüşler, Allah da onları öldürsün! Bilmedikleri zaman sorsalar ya!..  Çünkü açıklamaktan âciz olmanın şifası sor­maktır. Ona teyemmüm etmek ve yarası üzerine bir şey sıkıca bağ­layıp sıkmak kâfi gelirdi veya yarası üzerine bir sargı sarar, son­ra da üzerine meshedip bedeninin geriye kalan kısmını yıkardı..."[358]

Amr b. Âs (r.a.)'den yapılan rivayette: Kendisi Zat-i Selâsîl ga­zasına gönderildiğinde, (durumunu şöyle nakletmiştir:) Çok soğuk bir gecede ihtilâm oldum. Yıkandığım takdirde ölmekten endişe ettim. Bunun üzerine teyemmüm ettim ve arkadaşlarıma sabah na­mazını kıldırdım. Resûlüllah (a.s.)   Efendimiz'e döndüğüm  zaman, benim o halimi kendisine  anlatmışlar. Onun üzerine  bana şöyle sordu:

"Ya Amır! Cünüp olduğun halde arkadaşlarına namaz mı kıldırdın?"

"Ben de, Allah'ın "Kendi kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz ki Allah size karşı çok merhametlidir..." buyruğunu hatırladım ve o sebeble teyemmüm edip namaz kıldım, diye cevâp verdi. Peygam­berimiz  (a.s.) tebessüm etti ve hiçbir şey söylemedi...[359]

Ebû Zer (r.a.)'den yapılan rivayette, demiştir ki:

"Medine'nin havasına pek intibak edemedim, o yüzden hasta­landım ve bu arada kendimi toparlayıp Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'e geldim ve Ebû Zer helak oldu" dedim. Peygamber (a.s.),

"Ne halin var?" diye sordu. Ben de dedim ki:

"Cenabet olmayı arzuladım, oy­sa yakınımda su yoktur..." Buyurdu ki:

"Yerin üstü (toprak), on yıla kadar su bulamayan kimse için temizleyicidir!"[360]

Amir b. Şuayb (r.a.)'den yapılan rivayette, o babasından, o da dedesinden nakletmiştir. Dedesi demiştir ki: Resûlüllah (a.s.) şöy­le buyurdu:

"Yeryüzü bana mescid ve temizleyici kılındı. Ne yerde namaz vakti girerse onu kendime sürer ve namaz kılarım!"[361]

Ebû Ümâme (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efen­dimizin şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Yerin hepsi (heryanı) benim ve ümmetim için mescid ve temizleyici kılınmıştır. Ne yerde ümmetimden bir adama namaz vakti gelip yetişirse, onun mescidi de yanındadır, (abdest alması için) temizleyicisi de yanındadır."[362]

Hadîslerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:

1- Namaz vakti daralır da su bulunmazsa, abdestsiz veya cünüb kimse toprağa el sürerek teyemmüm edip namaz kılar.

2- Hastalanan kimse  su kullanamıyorsa, teyemmüm ederek namaz kılar.

3- Başında veya vücudunun herhangi bir yerinde yarası bulu­nan kimse, cünüb ise, vücuduna o yüzden su dokunduramıyorsa, teyemmüm eder. Dokundurabiliyorsa, yarasını iyice sarar, üzerine ıslak elle mesheder ve vücudunun diğer kısımlarını yıkar. Abdest­siz ise, yara abdest azasında değilse, hiçbir şey yapmaz, sadece su ile normal abdestini alıp namaz kılar. Abdest azasında ise, üzerini iyice bir bezle sarar, abdest alır, o kısma su dokundurmaz. Yalnız­ca ıslak elle üzerine mesheder...

4- Aşırı soğuktan dolayı suyu kullanmaya cesaret edemeyen kimse, teyemmüm edip namazını kılar.

5- Yeryüzünün her tarafı bu ümmete mescid kılınmıştır ve te­miz olan her toprak da temizleyici kılınmıştır. Nerede namaz vakti girer de su bulunmaz ve bulunan suyu kullanma imkânı olmazsa, o takdirde toprağa el sürülerek teyemmüm edilir ve temiz bir yer üzerinde namaz kılınır.

6- Dinî hususlarda bilmediği veya tereddüt ettiği bir meseleyi bilenden sormak vâcibdir.

Hadîslerin ışığında müctehid imamların ve diğer ilim adamla­rının görüş, tesbit, istidlal ve ihticaclan:

a) Hanefîlere göre:

Teyemmümün rükünlerinden biri de, vakti daralan namaz için abdest veya gusle yetecek kadar suyun bulunmamasıdır. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de Teyemmümün cevazı için suyun yokluğu şart kı­lınmıştır. Suyun bulunmaması, biri mâna ve suret yönünden, diğe­ri de sadece mâna yönünden olmak üzere iki kısma ayrılır: Birin­cisi, suyun uzak yerde olmasıdır. Uzaklığın miktarı zahir rivayette açıklanmışsa da İmam Muhammed'den yapılan rivayete göre, o bu­nu bir mil olarak takdir etmiştir. Bundan daha aşağı bir uzaklıkta olursa teyemmüm caiz olmaz.[363]

Uzaklık hakkında Hanefî imamlarının çok farklı yorum ve tak­dirleri vardır. Arzu edenler Fıkıh kitaplarından kaynak sayılanla­rın o bölümüne bakabilirler.

İkincisi, su yakın olmakla beraber onu kullanmaktan âciz du­rumda olmasıdır. Meselâ, yanıbaşında kuyu bulunuyordur, ama içinden su çekip çıkaracak hiçbir alet ve araç yoktur. Yine su yakında vardır, ama arayerde canavar, düşman, hırsız ve soyguncu gibi bir engel bulunuyordur. O durumda can ve mal tehlikesi söz konusu olduğundan suyu kullanamıyacak durumdadır. Veya yanında su bulunuyor ama onu abdest veya gusülde kullandığı takdirde susuz kalıp helak olma tehlikesi söz konusudur. Bu durumlarda te­yemmüm edip namaz kılması caizdir.

Bunun gibi, vücudunda veya abdest azasında yara bulunuyor veya suyu kullanamıyacak şekilde hasta olur, kullandığı takdirde zarar görürse, teyemmüm edip öylece namaz kılması caizdir. Aynı zamanda mal ve can tehlikesi söz konusu olduğu yerlerde de teyem­müme cevaz verilmiştir.[364]

Abdestsiz veya cünüp kimse birtakım sebeblerden dolayı teyem­müm eder:

1- Suyun yokluğu. Yolculuk halinde bulunan kimse, kesinlikle suyun bulunmadığını biliyorsa, o takdirde aramaya lüzum gör­meden teyemmüm eder. Ama kendi eşyası arasında, arkadaşları­nın yanında veya çevresinde olduğunu tahmin ederse, yüksekçe bir yerde bulunuyorsa çevresine bir göz atar; çevreyi gezip dolaşmaya ihtiyâç duyarsa, arazi de engebeli ise, eşyasından ve arkadaşların­dan uzaklaşmamak kaydıyla etrafı kolaçan eder de buna rağmen su göremez veya bulamazsa teyemmüm eder. Yolcunun ulaşabi­leceği bir su biliyorsa, yarım fersah (yaklaşık ikibuçuk kilomet­re) kadar bir uzaklıkta ise, mal ve canına bir zarar geleceğin­den de endişe etmiyorsa, o takdirde gidip abdest alır; cünüb ise gusleder, öylece namazını kılar. Bir zarar geleceğinden endişe edi­yor veya belirtilen uzaklığı aşacak bir mesafede ise, teyemmüm eder. Vaktin sonuna doğru kesinlikle su bulacağını biliyorsa, teyem­müm etmeyip bekler, beklemesi afdaldır. Sadece öyle sanıyorsa, vakti geciktirmeden teyemmüm etmesi afdaldır.

Abdest veya gusle yetmiyecek kadar su bulursa, en zahir kavle göre, onu kullanması vâcibdir; yetmediği takdirde teyemmüm ede­rek tamamlar.

2- Muhterem bir canlının susuz kalması söz konusu olduğu takdirde yanındaki suyu abdest veya gusül için kullanmaz, onun yerine teyemmüm eder.

3- Suyu kullandığı takdirde mevcut hastalığın artacağından veya bir organını kaybetmesinde endişe duyduğu takdirde teyem­müm eder.

4- Şiddetli soğukta, suyu herhangi arızalı bir azasında kullanamıyorsa, üzerinde de bir örtü yoksa,   teyemmüm etmesi vâcib olur. Üzerinde örtü, sargı varsa, teyemmüme gerek yoktur, ıslak elle üze­rini meshetmekle yetinir. Sağlam azasını ise yıkar. Abdestsiz kimsenin iki azası yaralı ise, her biri için bir teyemmüm eder.[365]

Teyemmümün caiz olması için sadece yolculuk halinde bulun­mak şart değildir, evinde eyleşik olan kimse için de belirtilen şartlar gerçekleşince teyemmüm etmesi caiz olur. Şâfiiler bu hususta bir ayrım yapmamışlardır.

c) Hanbelîlere göre:

Yolcu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Teyemmüm
« Posted on: 29 Mart 2024, 03:47:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Teyemmüm rüya tabiri,Teyemmüm mekke canlı, Teyemmüm kabe canlı yayın, Teyemmüm Üç boyutlu kuran oku Teyemmüm kuran ı kerim, Teyemmüm peygamber kıssaları,Teyemmüm ilitam ders soruları, Teyemmümönlisans arapça,
Logged
07 Haziran 2018, 04:00:35
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 07 Haziran 2018, 04:00:35 »

Esselamu aleykum. Rabbim su bulunmadığı vakit hakkiyla ve farza uygun olarak teyemmum eden ve feyze erişen kullardan eylesin bizleri inşallah. .
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

07 Haziran 2018, 16:36:34
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 07 Haziran 2018, 16:36:34 »

Ve aleykümüsselam Teyemmüm bizler için rahmettir Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes