๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Ahkam Hadisleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 13 Ağustos 2010, 16:02:10



Konu Başlığı: Taşıdığı Ayıptan Dolayı Kurban Edilmeyen
Gönderen: Zehibe üzerinde 13 Ağustos 2010, 16:02:10
Taşıdığı Ayıptan Dolayı Kurban Edilmeyen Hayvan
 

Bilindiği gibi, belirli günlerde kurban kesmek kitap, sünnet ve cma' ile sabit olmuştur. Fukahadan bir kısmına göre, sünnet, bir aşınma göre vaciptir. Ancak dinimizce hangi hayvanlar kurban olab-lir hususu belirlendiği gibi, hasta, sakat, arızalı, sıska, dişleri dökük re benzeri kusur taşıyan hayvanlar kurban olamaz. Bunun gibi, sözü îdilen kurbanlık hayvanlardan hangi arızaları taşıyanları kesmek nekruhtur hususu da söz konusudur. O bakımdan ilgili hadisler nak-edildikten sonra belirtilen hususlar açıklanmış olur. [102]

 

İlgili Hadisler
 

Hz. Ali (r.a) den yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle demiştir:

"Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz boynuzu kırık, kulağı kesik hayvanı kurban olarak kesmeyi men'etti." [103]

Katade diyor ki: "Kırık ve kesikten maksadın ne olduğunu Said b. Müseyyeb'e sordum, şöyle dedi: 'Yarısı veya daha faz­lası kırık ve kesik olan" demektir."

Tirmizi bu hadisi sahihlemiştir. İbn Mace ise, Katade'nin rivay­etini almamıştır.

Bera' b. Azib (r.a) den yapılan rivayete göre, Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Dört (kusurlu olan) in kurban ola­rak kesilmesi caiz değildir: Açık şekilde kör olan, belirgin hastalığı bulunan, ayak sakatlığı belli olan, kemiğinde iliği kalmayacak kadar sıska ve zayıf olan.." [104]

Tirmizi bu hadisi tahric edip sahihlemiştir.

Yezid Zumısr'dan yapılan rivayete göre, adı 'geçen şöyle demiştir:

'Utbe b. Abd es-Selenıî'ye uğradım ve ona: "Ya Ebalvelid! Kurbanlık hayvan talep ederek çıktım, fakat şu ön dişleri dökük olandan başka bir şey bulamadım. Bu hususta ne der­sin?" O şöyle cavap verdi: "Onu bana getirsen de ben onu kur­ban olarak keseyim.." Bunun üzerine ona: "Sübhanellah sana caiz oluyor da, bana caiz olmuyor mu?" diye hayretimi belirt­imde dedi ki: "Çünkü sen şüphe ediyorsun, ben ise etmiyor-ı. Resulüllah (s.a.v.) ancak kulak deliği ortaya çıkacak iilde kulağı kesik olanı, boynuzu kökünde kopuk olanı, zü yerinden çıkmış ve iyice körelmiş olanı, zayıflığından ve lızlığından dolayı sürüyü takip edemiyeni, kemiğinde ilik ılmayacak kadar sıska ve kırık olanı yasaklamıştır." [105]

Ebu Said (r.a) den yapılan rivayete, göre, adı geçen şöyle mistir:

"Kurbanlık olarak bir koç almış idim; derken kurt ldırdı ve kuyruğundan (önemli bir kısmını koparıp) aldı. ınun üzerine Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'e sordum. O, ma: "Onu kurban olarak kes" diye buyurdu." [106]

Bu rivayete göre, kurbanlık olarak satm alınan hayvanda son­dan meydana gelen ayıp, zarar vermez.

Uz. Ali (r.a) den yapılan rivayete göre, o şu bilgiyi vermiştir:

"Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz bize, (satın alacağımız ve kıracağımız) kurbanlık hayvanın göz ve kulağına dikkat et-emizi ve ona göre seçip ayırmamızı ve ön tarafından kulağı ssilip sarkık hale geleni, arka tarafından kulağı kesilip Lrkık hale geleni, kulağı yarık ve delik olanı kurban etmeme-izi emretti." [107]

Ebu Umame b. Selh (r.a) dan yapılan rivayete göre, adı geçen yle demiştir:

"Biz Medine'de kurbanlık hayvanı besleyip semiz duruma îtirirdik; Müslümanlar da öyle yaparlardı." [108]

Ebu Hüreyre (r.a) dan yapılan rivayete göre, Peygamber (s.a.v.) fendimiz şöyle buyurmuştur: "Rengi beyaz olan hayvanı kurban Larak kesip kanını akıtmak, siyah olanından Allah yanında aha sevimlidir.."

Beyaz koyun için "afra" sıfatı kullanılmış ki, bu, beyazlığı tam halis olmayan hayvan demektir.

Ebu Said (r.a) den yapılan rivayete göre, adı geçen şu bilgiyi ver­miştir:

"Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz, boynuzlu, iğdiş olmayıp fa-hil olan, ağzının çevresi, ayakları ve gözlerinin etrafı siyah olan bir koçu kurban etti." [109]

 

Hadislerin Işığında Müctehidlerin İstidlal ve İhticacları
 

a) Hanefîlere göre: Doğuştan boynuzsuz olan, iğdiş edilen, otlağa gidemiyecek kadar dengesiz olan, zayıflıkla birlikte uyuz olan, iki gözü arızalı olup göremiyen, bir gözünü kaybetmiş olan, sıska olup etini ve gücünü kaybeden, yaşlılıktan iliği kalmamış olan, ağıla ve otlağa gidemiyecek kadar topal ve sakat olan, Ön veya arka ayak­larından biri kesik olan, kulağının çoğu kesik bulunan, kuyruğunun çoğu kesik veya kopuk olan hayvanı kurban olarak kesmek caiz .değildir.

Kulak ve kuyruğunun yarısı kesik olan hayvanın kurban edilip edilemeyeceği ihtilaf konusudur. Ama yarısından az kısmı kesik ve kopuk olanları kurban etmekte bir sakınca yoktur. Bazısına göre, üçte biri kesik olanı kurban etmek caiz değildir. Ancak icma1 bu görüşün hilafmadır; yani ilim adamlarına göre, caizdir.

İki kulağından birer parça kesik olan hayvanın, kesik kısımları biraraya getirilerek ona göre sonuç çıkarılmaz. Her kulaktaki kesik ve kopukluk yarısından az ise, onu kurban etmeğe cevaz verenler ek­seriyettedir.

Dişleri dökülmüş olanı ve kazurat yiyeni de kurban etmek caiz değildir.

Bunun gibi memesi kopuk olan, yavrusunu emziremiyecek ka­dar memesi arızalı bulunanın da kurban edilmesi caiz görülmemiştir.

Bütün bu ayıp ve arızalar satın alma vaktinde mevcut olursa, lüküm böyledir. Satın alındıktan sonra meydana gelmişse, sahibi fenginse, başka bir hayvan satın alması gerekir. Fakir ise, başka bir jıayvan almasına gerek yok, ayıplanan hayvanı kurban eder ve hay­randa meydana gelen bu noksanlığı telafi etmek için para dağıtmaz.

Kesim anında meydana gelen bir arıza ve sakatlık zarar ver-nez, yani bu durumdaki hayvanın kurban olarak kesilmesi caiz olur. [110]

b) Şafiîlere göre: Belirlenen hayvanın kurban edilmesi için, gtine noksanlık veren ayıp ve arızadan selim olması şarttır. O bakımdan iyice zayıflayıp iliği kalmayan, dengesiz olup otlakta otla­masını bilmeyip dönüp dolaşan, topal olan, kör olan, hasta bulunan, belirgin şekilde uyuz olan hayvanı kurban olarak kesmek de caiz değildir.

Doğuştan boynuzu olmayan veya sonradan etine zarar vermeye­cek şekilde boynuzu kırılmış olan; kulağı yarık ve delik bulunan hay­vanı kurban etmekte bir sakınca yoktur. En sahih kavi de budur, imam Nevevî'ye göre, az uyuz olanın kurban kesilmesinin caiz ol­madığı söz konusudur. [111]

Böylece kesilen, kırılan boynuz ve kulak konusunda Şafıîler Ha-nefîlerden ayrılmış bulunuyor.

c) Hanbelîlere göre: İki gözünden arızalı olanı, iliği kalmamış sıskayı, topal olanı, iyileşmesi umulmayacak kadar hastalıklı bulu­nanı, kulak ve boynuzunun yarısından fazla kesik olanı kurban et­mek caiz değildir.

Buna karşm doğuştan hiç boynuzu olmayan veya kulağı doğuştan çok küçük olan, kuyruğu doğuştan olmayan veya sonradan koparılan hayvanı kurban etmek yeterli ve caiz olur. Kulağı yarık veya delik olanı kurban etmek tenzihen mekruhtur.

Satın alınırken ayıp ve kusurdan selim olup sonradan ayıp ve arıza meydana gelen hayvanı kurban olarak kesmek yeterlidir. Şu şartla ki, satın alırken onu kendine vacip etmiş olsun. [112]

d) Malikîlere göre: iki veya bir gözü kör olan, fazla hasta bu­lunan, uyuz olan, mutad olmayan şeyleri yiyen, devamlı dengesiz olup kendim besleyemiyen, çok zayıf, sıska olan, sürüyü takip ede-miyecek kadar topal olan, ayaklarından biri kesik olan hayvanı kur­ban etmek caiz değildir. İğdiş olanı kurban etmekte bir sakınca yok­tur Kulağı küçücük olan veya kuyruğu kesik bulunan bir hayvanı da kurban olarak kesmek caizdir. Memesi iyice kurumuş olan, kulağı yarık bulunan hayvanı kurban etmek caiz değildir. Ancak yarık üçte bir nisbetinde az ise zarar vermez. îki veya daha fazla dişi kırık olanı da kurban etmek caiz olmaz. Bir dişi kırık olanı kesmekte bir sakınca görülmemiştir. Doğuştan boynuzsuz olanı da kurban etmek caiz ve sahihtir. [113]

 

Tahliller veDiğer Rivayetler
 

715 nolu Hz. Ali hadisim Tirmizî sahihlemiştir. Ebu Davud ise, bir görüş beyan etmemiştir. O bakımdan ilim adamlarının çoğu bu hadisle istidlal ve ihticacda bulunmuştur.

716 nolu Bera1 hadisini aynı zamanda İbn Hibban, Hakim ve Beyhaki tahric etmişlerdir. İmam Nevevî ise bunu sahihlemiştir. Ha­dis istidlal ve ihticaca salih görülmüştür.

717 nolu Utbe hadisini aynı zamanda Hakim tahric etmiştir. Ebu Davud bu hadis hakkında bir tesbit ve görüş beyan etmemiştir.

718  nolu Ebu Said hadisini îbn Mace -ve Beyhaki tahric etmişlerdir. Ancak isnadında Cabir el-Cu'fı bulunuyor ki, bu zat zayıftır. Ayrıca isnadında Muhammed b. Kureze bulunuyor ki, bu zat da pek maruf değildir. Hatta bazısına göre, bu zat meçhuldür. [114]

İbn Hibban'ın ise bu zatın sika olduğunu söylediği rivayet edil­miştir.

Bu hadisi Beyhakî, Hammad b. Seleme tarikiyle Ebu Said'den şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam, Pegamber (s.a.v,) Efendimizden kuyruğu kesik koyunun kurban olup olmayacağını sordu. Efendimiz ona: "Onu kurban olarak kes" diye buyurdu." [115]

Ancak bu rivayetin isnadında Haccac b. Ertat bulunuyor ki, bu t zayıftır, Zehebî onunla ilgili görüşleri toplayıp biraraya getir­iştir. Lehinde ve aleyhinde çok şeyler söylenmiş, kimi tezkiye |miş, kimi hafızasının zayıfladığından ve şöhretin tesiri altında aldığından söz etmiştir, îbn Main, onun kaviy olmadığını, tedlis aptığîm; Yahya b. Ya'la diyor ki: "Zaide bize: "Haccac b, Ertat'm adisini terkedin" şeklinde bir görüş belirttiğini kaydetmiştir. [116]

719 nolu Hz. Ali hadisini aynı zamanda Hafız Bezzar, îbn Hib-an, Hakim ve Beyhaki tahric etmişlerdir. Darekutni ise, bu hadisin Luallel olduğuna dikkat çekmiştir. Yani dış görünüşü itibariyle ku-jrsuz gibi görünse bile, sıhhatim zedeleyen bir kusurunun bulun-uğu söz konusudur. Ancak îmam Tirmizî bu hadisi sahihlemiştir. O akımdan istidlal ve ihticaca saîih görülmüş ve müctehidlerin önemli ir kısmı bununla istidlal etmiştir.

721 nolu Ebu Hüreyre hadisini aynı zamanda Hakim ve Beyha-i tahric etmişlerdir. Taberani ise, onu el-Kebir'de îbn Abbas'dan aklen şu lafızla rivayet etmiştir:

"Beyaz koyunun kanı Allah yanında siyah koyunun anından daha güzel ve paktır."

Ancak bunun isnadında Hamza en-Nasîbî bulunuyor ki, bu atın hadis uydurduğu iddia edilir. O bakımdan İbn Main: "Hamza ir pula bile denk değildir", Buhari: "O, münkerü'l-Hadistir", Dare-:utnî: "O metruktür" demiştir. îbn Adiyy: "Onun rivayet ettiklerinin temen hepsi uydurmadır" diyerek dikkat çekmiştir. [117]

Bu nedenle müctehidler sözü edilen rivayetle ihticacda bulunamışlardır.

722 nolu Ebu Said hadisim îbn Hibban sahihlemiştir. Bu bapta tfüslim Hz. Aişe'den (r«a) şu hadisi rivayet etmiştir: "Resulüllah s.a.v.) Efendimiz, ayakları siyah, gözünün etrafı siyah ve göğsü iiyah olup boynuzlu koçun (kurban edilmesini) emretti.." Yani kendi­sine böyle bir koç getirildi ve kendi eliyle onu kesti.

Ayrıca Tirmizî de Ebu Said hadisini sahihlediğinden ilim adam-arji bununla istidlal ve ihticacı salih görmüşlerdir. [118]

 

Çıkarılan Hükümler
 

1- Kurbanlık hayvanın ayıplardan salim olması gerekir.

2- Doğuştan boynuzsuz olan hayvanın kurban edilmesi caiz değildir. Bu, Hanefîlere göredir. Şafîîlere göre, boynuzsuz hayvanı kurban olarak kesmekte bir sakınca yoktur. Hanbelîler de aynı görüştedirler.

3- İğdiş edilen hayvani kurban etmek sakıncalıdır. Ebu Hanife i ile Malikîlere göre bir sakınca yoktur.                                             

4- Otlağa gidemeyecek kadar dengesiz  olan,  uyuz  olup | zayıflayan, iki gözü görmeyen, bir gözünü kaybetmiş olan, iyice; sıskalaşmış olan, yaşlılıktan iliği kalmamış bulunan hayvanı kurban; olarak kesmek caiz değildir.                                                           

5- Ön ve arka ayaklarından biri sakat veya kesik olup otlağa gi- i demeyen, hayvan da kurban olmaz.                                                 

6- Doğuştan boynuzsuz olan veya etine zarar vermiyecek şekilde, boynuzu kırık olan hayvanı kurban etmekte bir sakınca yoktur. Bu| Şafıîlerle Malikîlere göredir.                                                         

7- Kulağı yarık veya delik olan hayvanı kurban etmekte biij sakınca yoktur. Bu, Şafîîlere göredir. Hanefîlere göre, tenzihen mekj ruhtur.                                                                                       

8- Kulak ve boynuzunun yarısından fazlası kesik olan hayvani kurban etmekde caiz değildir. Bu Hanefüerle Hanbelîlere göredir.     

9- Doğuştan kulağı çok küçük olan, kuyruğu doğuştan olmayan1 - veya kuyruğu sonradan koparılmış bulunan hayvanı kurban etmekte bir sakınca yoktur. Bu daha çok Hanbelîlere göredir. Malikîlerin çoğık da aynı görüştedir.                                                                     

10- Satın alındığında kusurdan salim,olup sonradan arız olaıjı kusurlar, .kurban olarak kesmeye engel sayılmaz. Bu da Hanbelîlere göredir. Şu şartla ki, onu satın alırken kendine vacip olarak belirle­miş bulunsun.                   

11- îki veya daha fazla dişi kırık olan hayvanı kurban etmek caiz değildir. Bu, Malikîlere göredir. Diğerlerine göre, dişlerinin çoğu dökük olup karnını doyuramıyacak durumda olanı kurban etmek sakıncalıdır. [119