> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Ahkam Hadisleri >  Sihir, Büyü ve Kehanet Haramdır
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sihir, Büyü ve Kehanet Haramdır  (Okunma Sayısı 4367 defa)
29 Temmuz 2010, 06:34:32
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 29 Temmuz 2010, 06:34:32 »




 

Sihir, Büyü ve Kehanet Haramdır.

 

İslâm dini iki ana kaynağıyla insanların rafah ve mutluluğunu, birlik ve dirliğini, ahlâk ve meşru ölçülerindeki örfünü koruyup ayakta tutar. Keramet ve kehaneti şer'i bir delil kabul etmez. Üstelik bunlarla amel edilemeyeceğini açıklar.

Sihir, büyü ve kehaneti, gaipten haber vermeyi, cinciliği ve med-yumculuğu haram kılıp yasaklar. Bunların yerine sağlam, âdil bir hu­kuk sistemi ve yüksek ahlâki ölçüleri koyar. Sonra da hukuk sistemini biri manevî, diğeri maddî olmak üzere iki müeyyideye bağlar. Mânevi müeyyide imana seslenir. Maddî müeyyide dünyevi cezayı âmirdir.

Hakim bu esaslar ve prensipler çerçevesinde hükmeder, karar ve­rir. Kendisi keramet sahibi olsa veya cinlerden birtakım bilgiler bile alsa, onlara göre amel edemez, hüküm veremez. Bu kesinlikle haramdır ve yasaklanmıştır. Hakim davacı ile davalıyı dinler, beyyine ister, ona göre karar verir. Beyyine olmadığı takdirde davalıya yemîn düşer.

Keramet, cincilik, kehanetle amel etmeye cevaz verilmiş olsa, hak­lar zayi olur, suçsuz insanlar devamlı zan altında tutulur. Çok yanlış ve haksız kararlar verilir ve böylece ortada ne adelet, ne hakkaniyet, ne denge ne de sağlam bir düzen kalır. Her şey alt-üst olup bir fitne ve fe­satların çıkmasını kolaylaştırır.

İş bu kadarla da kalmaz. Büyü, kehanet, cincilik, medyumculuk, semavî dinlerin getirdiği inanç esaslarını temelinden yıkar; âhiret, h%-sap, cennet ve cehennem kavramlarının gerçek olmadığını kalp ve kafa­lara sinsice işler. O bakımdan inanç esasları yıkılınca geriye insanı yönlendiren, disipline eden, fazilet ve yüksek ahlâk düzeyine getiren, kardeşliği, yardımlaşmayı, bütünleşmeyi ayakta tutan bütün değerler tahrîbe uğrar.

İlmî çalışmaları engeller. Hastası olan doktora değil büyücüye, kâhine koşar. Bir türlü mutlu olamayanlar soluğu cincinin, kâhinin, büyücünün yanında alır. Malı çalman veya eşyası kaybolanların tek mercii gaipten haber verenler olur.

İşte bu ve benzeri sebeplerden dolayı İslâm dini sihri, büyüyü, cin­ciliği, kâhinliği, medyumculuğu haram kılıp yasaklamış ve bunlarla iştigal edenlerin Allah ve Peygamberinden ilgilerinin kopacağını ilân etmiştir. Sahîh hadîste: "Kim bir kâhine (cinlerden bilgi alıp konuşana, yıldızlardan ahkâm çıkarana) veya bir arrafa (neyin nerede olduğunu bildiğini iddia edene) gider de onu tasdik ederse, gerçekten o Mu-hammed'e indirileni inkâr etmiş olur" buyurularak insanlar uyarıl­mıştır. Hatta bir arrafa uğrayıp ondan bir şey soran kimsenin kırk günlük namazının kabul olmayacağı bildirilmiştir.

İlgili hadîsler bölümünde bu hususlara ve rivayetlere geniş yer |vermiş bulunuyoruz. [1]

 

İlgili Hadisler
 

Cündeb (r.a.) den yapılan rivayette Resûlüllak (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Sihirbazın (ve büyücünün) had cezası kılıçla vurulup (Öldürülmesidir)," [2]

Bücale b. Abade'den yapılan rivayete göre, adı geçen diyor ki: Ahnef b. Kays'ın amcası Ceze' h. Muaviye'ye kâtiplik yapıyordum. Bu sırada ikinci halîfe Ömer'den (r.a.) bir ya^ı gel­di ki, bu onun vefatından iki ay önceye rastlamaktaydı. Yazıda şu emir yer alıyordu: "Bundan böyle sihirbaz olan bütün erkek ve kadınları öldürünüz. Mecûsîlerden kendi mahremleriyle (dinen nikâhı haram olan yakınlarıyla) evli olanları birbirinden ayırınız. Ayrıca mecûsîleri birbirine acaip sesler çıkararak ses­lenmekten men'ediniz."

Bunun üzerine üç tane sihirbazı öldürdük ve kendi mahremiyle evlenenleri birbirinden ayırarak evliliklerine son verdik ve bunu Allah'ın kitabındaki açik hükümlere göre yerine getirdik. [3]

Muhammed b. Abdirrahman b. Sa'd b. Zürare'den yapılan rivayette, adı geçene ulaşan bilgi ve habere göre, Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz'in eşi Hafsa (r.a.), kendisiyle sihir yapan bir cariyesini öldürmüştür. Hz. Hafsa o cariyeyle akd-i tedbîr yapmış bulu­nuyordu (yani kendisi vefat edince o cariye hürriyetine kavuş­muş olacaktı). Onun sihir yapması üzerine Hz. Hafsa emretti de öldürüldü. [4]

îbn Şihab'dan yapılan rivayette, adı geçene şöyle sorulmuştur: "Kendisine ahd-u eman verilmiş bir kimse sihir yaparsa onu öldürmek gerekir mi?" îbn Şihab ona şu cevabı vermiştir: "Bize kadar ulaşan habere göre, Peygamber (s.a.v.) Efendimize sihir, büyü yapılmış, ama o böyle yapanı öldürtmemiştir. O adam da kitap ehlinden imiş..." [5]

 

Müctehidlerin Görüş ve İstidlalleri
 

Müctehid ve ilim adamlarına göre sihir ve büyü öğrenmek ve öğr«etmek haramdır. Buna muhalefet eden olmamıştır. Bunun gibi kâ­hinlik yapmak, gaipten haber vermek, cinlerle ilgi kurup bazı şeylerin nasıl cereyan ettiğini bildirmek, medyumculuk yapmak da haramdır.

a) Hanefîlere  göre, sihir yapıp bunu sanat haline getiren hakkında ölüm cezası uygulanır. Nitekim bu, Hz. Ömer, Osman, İbn Ömer, Hafsa, Cündeb b. Abdillah, Cündeb b. Kâ'b, Kays b. Sa'd ve Ömer b. Abdillaziz'in de görüş ve içtihadıdır.

b) Şâfiîlere   göre,   şahsın   sadece   sihirbazlık   yapması öldürülmesini gerektirmez. Zira Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz: "Müslü­man kişinin kanı ancak şu üç şeyden biriyle helâl olur: İmân ettikten sonra kâfir olmak, evli iken zina etmek, haksız yere adam öldürmek..." buyurmuş ve sihirbazın kanının helâl olduğunu zikretm emiş tir.

Aynı zamanda "Sâhirin had cezası kılıçla vurulup öldürülmesidir" mealindeki hadîsin zayıf olduğu anlaşılmıştır.[6]

c)Hanbelîlerin çoğuna göre de sihirbazlık yapanın cezası ölümdür. İmam Ahmed'den ise bunun hilafına bir rivayet yapılmıştır. [7]

d) Mâlikîlere göre de sihirbazın cezası ölümdür. [8]

Hanbelîlerin bir kısmına göre, sihirbaz, kâhin ve arraf kâfir sayılmazlar. Ancak bu işten vazgeçip tevbe ve istiğfarda bulunurlarsa, serbest bırakılırlar.

Hanefîler ise, sihirbaz veya büyücünün veyahut kâhin ve arrafm yaptıkları hayalî şeylerin ve manevî tesirlerin özünü şeytanlardan aldıklarına inanıyorlarsa kâfir olurlar ve haklarında murtedd ahkâmı câri olur. Ama böyle hayal ettiklerini söylerlerse kâfir olmazlar.

İmam Şafiî ise, küfrü gerektirir anlamda bîr itikada sahiplerse kâfir sayılırlar veya sihrin helâl olduğunu iddia ederlerse yine dinden çıkmış kabul edilirler. Zira bu hususta Kur'ân, Hadîs ve İcma'da kesin beyânlar mevcuttur.[9]

Yine îmanı Ahmed'e göre, sâhir, kâhin ve arraf tevbeye davet edi­lirler. Aynı zamanda tutuklanırlar ve ciddi bir pişmanlık izhar edinc­eye, tevbe edip bir daha bu gibi şeylerle iştigal etmeyeceğine dair söz verinceye kadar tutuklu halleri devam eder.

Kitap ehlinden olan sihirbazlar öldürülmezler. Ancak sihir veya büyü yapıp birinin ölümüne sebep olursa kısas uygulanır. İmam Ebû Hanîfe'ye göre, kitap ehli ayırd edilmeksizin islâm ülkesinde bulunan bütün sihirbazlar öldürülürler. [10]

 

Tahliller ve Rivayetler
 

1080 holü Cündeb hadîsinin isnadında İsmail b. Müslim el-Mekkî bulunuyor ki Tirmizî bu zatın zayıf olduğunu belirtmiştir. Hem hadîs mevkuf olarak rivayet edilmiştir. [11]

Nevevî, Müslim Şerhi'nde diyor ki: "Sihirle amel etmek haramdır. Büyük günahlardan olduğu bilicma' sabit olmuştur. Bazan küfür olur, bazan da küfür olmaz, büyük masiyet olarak kalır. Bunun gibi sihir öğrenmek ve öğretmek de haramdır. Bize göre sâhir öldürülmez. Tevbe ederse tevbesi kabul olunur."

İmam Mâlik ise onun tevbesi kabul olunmaz ve öldürülür demiştir.

1081 no'lu Bücale rivayeti sahihtir.  Müslümanların itikadını boz­acak, kültürünü zedeleyecek şeylere dikkatler çekiliyor.  Sihir ve büyücülüğü cazip hale getirme gayreti içinde olan sihirbazların imhası emrediliyor ve aynı zamanda dinen nikâhı haranı olan yakınlarıyla evlenen mecusîlerin bu tür evliliklerine son verilmesinin; evlenenlerinin derhal ayrılmasının lüzumu belirtiliyor.

İslam ülkelerinde zimmîlerin ve müste'min olanların İslâm ahlâkını tahriplerine imkan verilmemesinin gereğini duyan büyük dev­let adamı Hz. Ömer (r.a.) bu konuda bütün eyalet valilerine bir genelge göndermiştir; Şüphesiz Hz. Ömer (r.a.) böyle bir emir verip gönderirken mutlaka Kur'ân ve Hadîslere dayanarak hareket etmiştir.

Bugün hâlâ yıldızlardan, burçlardan birtakım hükümler çıkar­tanların, yıldız falına inananların, hayatlarının burçların ve yıldızların tesiri altında olduğunu iddia edenlerin veya öyle sananların sayısı hayli kabarıktır. Ruha, kalbe, vicdana hitap etmeyen pozitif ilimler bu insan­ları hâlâ hurafeden, bâtıl inançlardan kurtarmış değildir. Her yanı ve yönüyle akla, kalbe, vicdana, ruha, dünya ve âhiret hayatına seslenen İslâm dininin eğitim ve öğretim yoluyla nesillere ve kuşaklara verilme­diğinin sıkıntılarını çekmekteyiz. Hâlâ cinlerden meded umanlar, med­yumun peşine takılıp seanslara katılanlar, muskacıdan, büyücüden meded umanlar gün geçtikçe çoğaldığına göre, insanlara gerçek anlam­da eğitim verilmiş, medenice yaşamanın yolları öğretilmiş denilemez. Yüce İslâm bu ve benzeri hurafa ve batıl inançları onbeş a£ir önce teme­linden kazıyıp atmış, gecesi de gündüzü kadar aydınlık bir hayat niz­amı getirmiştir.

1082 nolu Muhammed b. Abdirrahman rivayeti üzerinde durul­muştur. İmam Mâlik bu rivayeti Muvatta'a almıştır. Ancak Hz. Haf-sa'ya sihir ve büyü yapıp nasıl bir tesir meydana getirdiği bilinmemek' tedir. Eğer hadîs sahîhse Hz. Hafsa'nm onu öl dürtme sinin ciddi bil sebebi söz konusudur. Kadının sihir ve büyüyle neler, ne entrikalaı çevirdiği araştırmaya değer bir olaydır. Ancak bu hususta kaynaklarda tatmin edici bilgi mevcut değildir.

İbn Şihab rivayetinin sahîh olduğu tesbit edilmiştir. Resûlüllah'E büyü ve sihir yapan kitap ehli kişinin bu yüzden öldürülmediği bir deli olarak gösterilmektedir. Nitekim müctehid imamlar da bu konuda tan görüş birliği halinde değillerdir. Yukarıda naklettiğimiz üzere farkl görüş, yorum ve istidlaller mevcuttur.

Sonuç ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sihir, Büyü ve Kehanet Haramdır
« Posted on: 29 Mart 2024, 03:23:50 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sihir, Büyü ve Kehanet Haramdır rüya tabiri, Sihir, Büyü ve Kehanet Haramdır mekke canlı, Sihir, Büyü ve Kehanet Haramdır kabe canlı yayın, Sihir, Büyü ve Kehanet Haramdır Üç boyutlu kuran oku Sihir, Büyü ve Kehanet Haramdır kuran ı kerim, Sihir, Büyü ve Kehanet Haramdır peygamber kıssaları, Sihir, Büyü ve Kehanet Haramdır ilitam ders soruları, Sihir, Büyü ve Kehanet Haramdırönlisans arapça,
Logged
29 Haziran 2015, 16:25:24
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 29 Haziran 2015, 16:25:24 »

Esselamu aleykum.Rabbin razı olsun paylaşımdan Reyyan abla.Sihir,büyü,kehanet Allaha ortak koşulan her şey haramdır.Rabbim bizleri haramdan,Allaha şirk koşmakdan alı koysun inşallah..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

29 Haziran 2015, 16:33:16
❣ Muhammed ❣

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 3.112


« Yanıtla #2 : 29 Haziran 2015, 16:33:16 »

Ve Alleykümselam Ve Rahmetullah Ve Berekatuh.Sihir,büyü,kefanet dinimizce yasaklanmıştır.Bunları yapanlar harama başvurmuştur.Rabbim haramdan bizleri uzak eylesin İnşaAllah.
Allah razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes