> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Ahkam Hadisleri > Hasımların Davacı İle Davalının Hakimin Huzurunda Eşit Tutulması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hasımların Davacı İle Davalının Hakimin Huzurunda Eşit Tutulması  (Okunma Sayısı 3300 defa)
25 Temmuz 2010, 21:15:55
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 25 Temmuz 2010, 21:15:55 »



Hasımların, Davacı İle Davalının Hakimin Huzurunda Eşit Tutulması
 

Başta Resûlüllah (a.s.) Efendimiz, dört halîfe ve diğer kitap ve sünnete bağlı halîfe ve hükümdarlar bu konu üzerinde hassasiyetle durmuş, tayin ettikleri hâkimlerin böyle davranmasını emretmişlerdir.

Zira adalet güneş misali isteyen herkesi aydınlatmalı, herkesin kalbini ve vicdanını rahatlatmalıdır. Bu güneş birinden esirgenmez de bir başkasından esirgenirse hikmetini, anlam ve Özelliğini kaybeder. Bir bakıma adalet zulme dönüştürülmüş olur. Bu da mü'minler arasındaki güven, kardeşlik, huzur ve dengeyi bozar, devlete ve adalete olan inançlarını sarsar, O bakımdan hiçbir hâkimin böyle bir hava oluşturmaya hak ve yetkisi yoktur. Mahkeme, adaletin eşit şekilde tev­zi edilen yeri, haklıyı haksızdan, zalimi mazlumdan ayırıp hak sahibi­nin hakkını kusursuz verme basîretini gösteren bir makamdır. [104]

 

İlgili Hadisler

 

Abdullah b. Zübeyr'den (r.a.) yapılan rivayette, adı geçen şu haberi vermiştir: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz, iki hasım (davacı ile da­valı) hâkimin huzurunda oturmuş bir halde iken hüküm ver­miştir." [105]

Buradaki anlatım tarzından hâkimin başka, hüküm verenin de başka olduğu anlaşılıyorsa da, gerçekte hem hâkimlik yapan, hem de hüküm veren Resûlüllah (a.s.) Efendimizdir.

Ali (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen, Resûlüllah (a.s.) Efendi­mizin şöyle buyurduğunu bildirmiştir: 'Ya Ali! İki hasım (davalı ile davacı) senin önünde oturdukları zaman, birini dinlediğin gibi diğerini de dinlemedikçe sakın aralarında hükmetme (bir karar verme). İşte gerçekten sen böyle yaptığın takdirde hüküm sana tam anlamıyla tebeyyün etmiş olur (açıklığa kavuşmuş bulu­nur)." [106]                                                                               

 

Müctehidlerin İstidlal ve Görüşleri

 

Bu hususta da müctehidlerin ve fakîhlerin hepsi görüş birliği ha­linde olmuştur. Ancak bir müslümanla bir zimmî hâkim huzurunda yer ve oturma bakımından eşit tutulabilir mi? Bu hususta bazı müctehidler arasında az farklı görüş bulunuyor.

a) Hanefîlere göre, hâkim duruşma esnasında davalı ile davacıyı aynı ölçüde dinlemeli; anlayışını, kulağını ve kalbini her ikisinin de sözlerine açık tutmalıdır. Zira hak mutlaka ikisinden biriyle beraberdir. Birini dikkatle dinleyip diğirinin sözlerine o nisbette dikkat etmeyen bir hâkim yanlış karar verebilir.

Rivayete göre, Ömer b. Hattab (r.a.) ile Ubey b, Kâ'b (r.a.) bir olay hakkında ihtilâfa düştüler ve olay dava konusu edildi. Bunun için Zeyd b. Sâbit'in önünde muhakeme edilmek üzere duruşmaya hazır oldukları zaman, Zeyd b. Sabit, Hz. Ömer için hemen bir yastık koyuverdi. Bu­nun üzerine Hz. Ömer (r.a.) Zeyd b. Sâbit'e, "bu senin ilk haksızlığın oluyor!" diyerek uyarıda bulundu. Sonra da her ikisi yanyana Zeyd b. Sabit'in önünde oturdular." [107]

Aynı zamanda hâkim, davacı ile davalının yüzüne bakmakta, on­lara hitap etmekte de eşitliğe riâyet etmelidir. Birine yüzünü çevirip konuşmamalıdır. Birine diğerinin anlayamadığı bir lisan ile hitap etme­melidir. Aynı zamanda birine misafir olmalı ve ikramını da kabul etme­melidir. [108]

b) Şâfiîler de buna yakın bir görüş ortaya koymuşlardır. Özeti şöyledir: Davalı ile davacının ayakta durmaları, oturmaları eşit şekilde olmalı, hâkim ikisini de aynı ciddiyetle dinlemeli, ikisine de aynı biçimde bakmalı ve yüzündeki ifadeyi değiş tirm emeli dır. Selâmlarını almada, onları oturtmada da eşitliğe dikkat etmelidir. [109]

c) Hanbelîlerin  bu  husustaki  görüş  ve  ictihadları  da diğerlerinkinden farklı değildir. Naklettiğimiz hadîslerle istidlal ve ihti-cacda bulunmuşlardır. [110]

d) Mâlikîlerin de görüşü bu anlamdadır. [111]

 

Tahliller ve Rivayetler
 


981 no'lu Abdullah b. Zübeyr hadîsini aynı zamanda Beyhakî ve Hâkim de tahrîc etmişlerdir. Hâkim bu rivayeti sahîhlemiştir. Bununla beraber isnadında hakkında farklı tesbit ve görüşler olan Mus'âb b. Sabit bulunuyor ki, bu zat, Abdullah b. Zübeyr'in torunudur. îbn Maîn ile Ibn Hibban'a göre zayıftır. Zehebî de onun bazan galat yaptığını nakletmiştir. Ebû Hatim ise, "o doğrudur, ancak çok galat yapan bir râvidir" demiştir. Nesâî onun kavi olmadığına dikkat çekmiş, el-Münzirî de "onun hadîsiyle ihticac olunmaz" demiştir. [112]

Ancak bu hadîsi kuvvetlendiren ve ona şahit bulunan başka hadîsler bulunuyor. O bakımdan Hâkim de sahîhlediğinden istidlal ve ihticaca salih görülmüştür.

Hadîs, davacı ile davalının eşit şekilde hâkimin huzurunda otur­malarının caiz olduğuna ve bu vaziyette hâkimin hüküm vermesinde bir sakınca bulunmadığına delâlet etmektedir.

982 no'lu Ali (r.a.) hadîsini Ahmed, Ebû Dâvud ve Tirmizî rivayet etmiştir. Ibn Hibban da bu hadîsi hem tahrîc, hem de sahîhlemiştir. Tirmizî ise hasenlemiştir. O bakımdan hadîs istidlal ve ihticaca sâlih görülmüştür.

Hâkimin davacı ile davalıyı ve şahit olarak gösterdikleri kişileri dikkatle dinlemesi şarttır. Tek taraflı dinleyip hüküm vermesi caiz değildir. Zira bu durumda haklıyı haksızdan ayırd etme imkânı ortadan kalkar ve âdil bir karar verilmemiş olur.

Aynı hadîs birkaç tarikle de rivayet edilmiştir. Bir kısmının sene­di zayıftır.

Ebû Ya'lâ ile Darekutnî'nin Ümmu Seleme (r.a.) dan yaptıkları rivayet mana yönünden Hz. Ali hadîsini kuvvetlendirmekte ve onu açıklar mahiyettedir. Hadîs meâlen şöyledir: "Kim müslümanlar arasında hüküm verme göreviyle bir sınav geçirirse, artık onların arasında göz ucuyla bakışında, işaretinde, oturma ve tavrında adaleti gözetsin. Hasımlardan birine karşı, diğerine yükseltmediği tonda sesini yükseltmesin."

Ancak bu hadîsin isnadında Ubâde b. Kesîr bulunuyor ki, bu zat zayıftır. [113]. Zehebî zayıflar arasında bu zata yer vermemiştir. Mîzan'da üç Ubâde bulunuyor ki yukarıdaki Ubâde onlardan başkasıdır.

Ahmed ile Hâkim'in tahrîc ettikleri rivayette, Hz. Ali'nin (r.a.) bir" yahudiyle ihtilâfa düşüp kadı Şürayh'a başvurdukları ve ancak Hz. Ali'nin (r.a.) kadının yanına geçip oturduğu ve sonra da şöyle dediği belirtilmiştir: "Reşûlüllah (a.s.) yahudi ve hıristiyanlarla aynı meclislerde eşit şekilde yer almayın" buyurmuştur. Oysa yapılan ciddi tesbitlere göre, bu rivayet sahîh değildir. Hattâ münker olduğu söylenir. Ebû Sümeyye bu rivayette teferrüd etmiştir.                                       

Bu anlamda bir diğer rivayeti Beyhakî Câbir tarikiyle Şa'bî'deri naktetmiştir, Meâlen şöyledir: "Mü'minlerin emîri Hz, Ali (r.a.) pazara çıktı, zırh satan bir hıristiyanla karşılaştı. Hz. Ali o zırhın (kendisine ait olduğunu) tanıdı..."

Bunun isnadında ise Amr b. Semure ve Câbir ec-Cu'fî bulunuyor id, bu iki zat da zayıftır. [114]

 

Çıkarılan Hükümler

 

1- Adalet kapısı her vatandaşa açıktır.

2- Hâkime başvuran her kişinin şikâyeti dinlenir ve ona göre mu­hakeme edilir.

3- Davacı üe davalı arasında ilgi ve yönelme bakımından bir ayrım yapılmaz.

4- Davacı ile davalı yanyana oturtulur.

5- Hakim her ikisine de aynı ses tonuyla hitap eder ve soru sorar.

6- Davacı ile davalıya göz ucuyla bakışında, işaret ve tavrında, hi­tap ve ses tonunda eşitliğe dikkat eder.

7- Duruşma esnasında da, hüküm verme vaktinde de davacı ile davalının oturmuş olmalarında bir sakınca yoktur. Yani hem ifadeleri alınırken, hem de karar verilirken hasımlar ayakta durmak zorunda bırakılmazlar. İsterlerse otururak kararı dinlerler.

8- Hâkim, davacı ile davalıyı iyice dinlemeden, şahit ve belgeleri değerlendirmeden tek taraflı dinleyip karar veremez. Bunda ağır vebal söz konusudur.

9- Davacı ile davalının dinleri, ırkları, renkleri ve dilleri değişik olabilir. Ama adalet huzurunda eşit sayılırlar. Bir yahudi ile bir müslüman; bir hıristiyan ile bir müslüman hâkimin huzurunda yanya­na oturtulurlar.

10- Hz. Ali'nin davalı olan yahudiyle farklı yerde oturdukları rivayeti zayıf ve münkerdir. Delil edinilmeye uygun değildir.

11- Tek taraflı dinleyip hareket eden ve ona göre karar veren bir hakim azledilir. Zira islam adaletine gölge düşüren bir kimse, do­layısıyla îslamiyeti küçük düşürmüş olur.

12- Davacı ile davalı dinlendikten ve şahitlerle belgeler dikkate almdıntan sonra verilen karara razı olmak gerekir. Ancak hakim bir yanlışlık yapmışsa, o takdirde tashihi istenebilir. [115]

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hasımların Davacı İle Davalının Hakimin Huzurunda Eşit Tutulması
« Posted on: 29 Mart 2024, 04:55:37 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hasımların Davacı İle Davalının Hakimin Huzurunda Eşit Tutulması rüya tabiri,Hasımların Davacı İle Davalının Hakimin Huzurunda Eşit Tutulması mekke canlı, Hasımların Davacı İle Davalının Hakimin Huzurunda Eşit Tutulması kabe canlı yayın, Hasımların Davacı İle Davalının Hakimin Huzurunda Eşit Tutulması Üç boyutlu kuran oku Hasımların Davacı İle Davalının Hakimin Huzurunda Eşit Tutulması kuran ı kerim, Hasımların Davacı İle Davalının Hakimin Huzurunda Eşit Tutulması peygamber kıssaları,Hasımların Davacı İle Davalının Hakimin Huzurunda Eşit Tutulması ilitam ders soruları, Hasımların Davacı İle Davalının Hakimin Huzurunda Eşit Tutulmasıönlisans arapça,
Logged
20 Şubat 2019, 15:06:18
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 20 Şubat 2019, 15:06:18 »

Esselamu aleyküm Rabbim bizleri her ortam ve her konuda  İslam a uygun işler yapanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

20 Şubat 2019, 17:09:22
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #2 : 20 Şubat 2019, 17:09:22 »

Aleyküm Selam. Herzaman Rabbimizin rızasına uygun olarak yaşıyanlardan olalım inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

21 Şubat 2019, 10:14:46
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 21 Şubat 2019, 10:14:46 »

Esselamu aleykum. Hukuk konusunda hakka esitlige dikkat eden hakimlerin olmasını nasip etsin rabbim. Paylasimdan dolayı rabbim razı olsun ....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes