๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Ahkam Hadisleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 28 Temmuz 2010, 17:54:11



Konu Başlığı: Savaşta Elde Edilen Ganimeti Güçlü Kişiler Arasında Eşit Şekilde Dağıtmak
Gönderen: Zehibe üzerinde 28 Temmuz 2010, 17:54:11
Savaşta Elde Edilen Ganimeti Güçlü Kişiler Arasında Eşit Şekilde Dağıtmak


Savaşa katılan her kişi, önce canım, sonra da malını Allah yoluna vakfetmiş oluyor. Zira savaş meydanında kimlerin şehid, kimlerin gazi olacağım hemen kestirmek mümkün değildir. Eceli gelen şehid düşer, henüz ömrü tükenmemiş olanlar da bir süre daha yaşar.

O bakımdan savaşa katılmadan herkes bu açıdan eşit sayılır. Gösterdikleri fedakarlık, kahramanlık ve cesaret, daha çok ganimete hak kazanmalarına sebep teşkil etmez. Onun için Resûlüllah (a.s.) Efendimiz, süvari ve piyade ayrımı dışında savaşta elde edilen gani­mette bir ayrım gözetmemiş, kuvvetlilerle zayıfları bu hususta eşit ka­bul ederek ganimeti ona göre taksim etmiştir. [170]

 
Konuyla İlgili Hadisler
 

îbn Abbas (r.a.) dan yapılan rivayete göre, Resûlüllah (a,s.) Efendi-miz'in Bedir Savaşında şöyle buyurduğunu belirtmiştir: "Kim savaşta şöyle şöyle yaparsa ona şu kadar, şu kadar ganimetten fazla ola­rak vardır."

Sonra gençler ileri atıldılar ve yaşlılar bayraklara gerekli oldular da ellerindeki bayraklarla hiç ayrılmayıp beklediler» Cenab-i Hak fethi müyesser kılınca yaşlılar gençlere: "Biz size yardımcı ve gözcü olduk. Eğer bozguna uğrasaydmız herhalde bizim yanımıza dönüp vaziyet alacaktınız. O bakımdan ganimetin tamamını alıp götürerek bizi mahrum bırakmayın" dediler. Gençler ise: "Bu elde ettiğimiz ganimeti Resûlüîlah (a.s.) bize tahsis etti" diye cevap verdiler. Bunun üzerine Enfal Suresinin baş kısmındaki şu ayetler indi:

"Sana (savaşta elde edilen) ganimetlerden soruyorlar. De ki: Ganimetler Allah'a ve Peygamberine aittir. Eğer cidden inanıyorsanız Allah'tan korkup (tartışmayı bırakın) aranızı düzeltin. Allah'ın ve Peygamberinin emirlerine uyun." [171]

Resûlüîlah (a.s.) Bedir Savaşı için hazırlanıp evinden dışarı çıkınca, mü'minlerden bir kısmı bundan hoşlanmamıştı. Oysa bu onlar için daha hayırlı bir sonuç doğuracaktı. Savaşta elde edilen ganimetin tamamını gençler kendilerine ayırmış bu­lunuyordu. O yüzden tartışma çıktı ve bu ayetler indi. Resûlüîlah (a.s.) Efendimiz şöyle buyurdu: "Bana itaat ediniz. Bu hususta da ben işin sonunu, nereye varacağını çok iyi bili­yorum" ve sonra da ganimeti genç ve yaşlılar arasında (eşit şekilde) taksim etti. [172]

Ubade b. Samit (r.'a.) den yapılan rivayette, adı geçen şöyle demiştir: "Resûlüliah (a.s.) Efendimizle beraber çıktım ve onunla birlikte  Bedir  Savaşı'na  hazır  oldum.  İki  taraf karşılaşıp vuruştular. Allah (c.c.) düşmanı bozguna uğrattı. Mü'minlerden bir grup kaçanları takip etmeğe koyuldular; kimini hezimete uğrattılar, kimini öldürdüler. Bir diğer grup ise ganimete yönelip kendilerini ganimetin üstüne yüzükoyun atarcasına to­playıp biraraya getirdiler. Bir başka grup ise Resûlüllah (a.s.)'m etrafında halka olup düşmanın O'nun bir habersiz anını seçip bir kötülükte bulunmalarına engel olmaya çalıştılar; ta ki gece oldu, insanlar birbirlerine doğru gelip toplandılar. Ganimeti to­playanlar: "Bunları biz kuşatıp toplayarak biraraya getirdik. Artık  başkasına  bunda  bir  nasip   (pay)   yoktur"  dediler. Düşmanın arkasına düşüp onları takip edenler ise: "Sizler bu ganimete  bizden  daha  müstehık  değilsiniz.  Düşmanı  bu şeylerden uzaklaştırıp hezimete uğratan bizleriz" diye karşılık verdiler. Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in etrafında yer alıp O'nu düşman saldırısından korumaya çalışanlar da: "Sizler bizden daha haklı değilsinizdir. Resûlüllah'ın (a.s,) etrafında toplanıp gözeten ve bir habersizlik anında düşmandan O'na bir kötülük dokunmasından korkup bu işle biz meşgul olduk" dediler. Bu­nun üzerine şu ayetler indi: "Sana (savaşta elde edilen) ganimetlerden soruyorlar. Deki: Ganimetler Allah'a ve Peygamberine aittir. Eğer cidden inanıyorsanız Allah'tan korkup (tartışmayı bırakın). Aranızı düzeltin. Allah ve Peygamberinin (emirlerine) uyun..." [173]

Bunun üzerine Resûlüllah (a.s.) ganimeti müslümanlar arasında deveyi sağarken iki sağım arasındaki süre kadar bir zaman parçası içinde taksim etti." [174]

Sa'd b.  Malik  (r.a.) den yapılan rivayete göre,  adı geçen, Resûlüllah'a (a.s.) şöyle sorduğunu belirtmiştir:

-  Ya Resûlallah! Adam (savaşta) o kavmin hamisi olur, (geride durup onların arkadan bir baskına uğramamaları için gözcülük yapar. Onunla diğerlerinin payı eşit olur mu?

Resûlüllah (a.s.) ona şu cevabı vermiştir:

-  "Anan seni yitirsin ey Ummu Sa'd'm oğlu! Sizler ancak zayıflarınız  sebebiyle  rızıklanıp korunuyorsunuz,  yardım görüyorsunuz." [175]

Mus'ab b. Sa'd (r.aj den yapılan rivayette, adı geçen diyor ki: "Sa'd, kendisinin başkası (kendisinden kuvvetçe daha aşağı seviyede olanlar) üzerinde bir üstünlüğünün bulunduğunu görüyordu. Bunun üzerine Resûlüllah (a.s.) Efendimiz ona: "Sizler ancak zayıflarınız sebebiyle rızıklamyor ve yardım görerek zafer elde ediyorsunuz" buyurdu. [176]

 

İlim Adamlarının Görüş ve İstidlalleri
 

Savaşta elde edilen ganimet taksiminde, süvari ve piyade ayrımı dışında bir ayrım yapılamayacağı, elde edilen ganimetin kuvvetli ve zayıfa eşit şekilde verileceği cumhur tarafından da bir hüküm olarak belirlenmiş bulunuyor.

O bakımdan hemen hemen müctehidlerin çoğu da aynı görüştedirler. Zira bu konuda rivayet edilen bütün hadisler birbirini de­steklemektedir. [177]

 

Çıkarılan Hükümler
 

1- Savaşta karargahta görev yapanla, meydanda savaşan ve kaçan düşmanı takip edip hezimete uğratanlar arasında ganimet dağıtımı bakımından bir fark gözetilmez.

2-  Süvariye iki veya üç, piyadeye bir sehim (pay) verilir. Bunun dışında kalanlar eşit sehim alırlar.

3- Ancak müşrikle başbaşa savaşıp onu öldüren mü'min, onun el­bisesine hak kazanır. Müctehidlerin bir kısmına göre, bu ganimetin dışında tutularak fazladan mücahid gazilere verilir.

4- Savaşta güçlü, kuvvetli ve cesur olanlar kendilerini zayıflardan daha üstün görmemelidirler. Çünkü hem savaşa katılmada, hem de za­feri elde etmede herkesin kendine ve işgal ettiği yere göre bir hizmeti ve fedakârlığı vardır.

5- Aynı zamanda savaşa katılan zayıfların, güçsüzlerin zaferi elde etmede, ganimete erişmede manevî tesirleri söz konusudur. Cenab-ı Hak onların iyi niyet, dua ve ihlasları sebebiyle rızık kapılarını diğerlerine de açmakta ve başarılı kılmaktadır,

6- Ganimet taksimiyle ilgili ilahi emir inmeden önce mücahitlerin birtakım yersiz ve anlamsız tartışmaları sonradan derin bir pişmanlığa, tevbe ve istiğfarda bulunmaya dönüşmüştür. [178]


Konu Başlığı: Ynt: Savaşta Elde Edilen Ganimeti Güçlü Kişiler Arasında Eşit Şekilde Dağıtmak
Gönderen: Mehmed. üzerinde 10 Şubat 2019, 08:21:07
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri doğru işler yapanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun