๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Ahkam Hadisleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 23 Ağustos 2010, 17:39:15



Konu Başlığı: Sakaldan Çeneyi Aşan Kısmının Abdestte Yıkanması
Gönderen: Zehibe üzerinde 23 Ağustos 2010, 17:39:15
Sakaldan, Çeneyi Aşan Kısmının Abdestte Yıkanmasıyla İlgili Hadisler

 

Saç ve sakal da ince tozların, mikropların yerleştiği yerlerden biridir. O bakımdan, saç ve sakalı günde birkaç defa yıkayıp temiz­lemek, tarayıp güzel koku sürmek sünnet kılınmıştır. Özellikle abdestte bu gibi yerlerin temizlenmesine atıflar yapılmış, tavsiyelerde bulunulmuştur.

Amr b. Anbese (r.a.)'den yapılan rivayette şöyle nakletmiştir:

"Ya Resûlellah! Abdest hakkında bana bir şeyler anlat." Bunun üze­rine Efendimiz buyurdu ki:

"Sizden herhangi bir adam abdestini (Hakk'ın rızasını umup) kurbiyet sağlamak için alır, ağzına su alıp çalkalar, burnuna su çekip sümkürürse mutlaka ağzındaki ve burun deliklerindeki hatâları su ile beraber düşüp gider. Sonra Allah'ın emrettiği şekilde yüzünü yıkarsa, mutlaka yüzündeki hatâları sakalının kenarlarından su ile birlikte dökülüp gider. Sonra iki elini dirseklere kadar yıkarsa, mutlaka ellerindeki hatalar parmak uçla­rından su ile birlikte düşüp gider. Sonra başını meshederse, mutla­ka başındaki hatâlar kıllarının kenarlarından su ile birlikte düşüp gider. Sonra da ayaklarını topuklarına kadar yıkarsa, mutlaka ayaklarındaki hatâlar parmak uçlarından su ile birlikte düşüp gi­der."[491]

Hadisin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:

1- Hatâlardan maksad, küçük günâhlardır. Toz ve mikropları da buna ekleyebiliriz. Çünkü diğer rivayetlerde: "büyük günâhlardan kaçındığı sürece" diye bir tahsis yapılmıştır.

2- Ayakları yıkamak farzdır. Abdestte ayakları meshetmenin vâcib olduğunu söyleyenlerin görüş ve istidlalini  reddetmektedir.

3- Yüzü yıkarken sakalın her tarafını yıkamak da kimine göre vâcib, kimine göre sünnettir.

4- Ağzın ve burunun iç kısmı yüzden değildir.

5- Abdestte tertibe riâyet vâcib veya sünnettir.

6- Başın tamamını meshetmek vâcib veya sünnettir.

Hadîsin ışığında müctehid imamların ve diğer ilim adamlarının görüş, istidlal ve ihticacları:

a) Hanefîlere göre:

Abdestte tertip sünnettir. Çünkü Peygamber (a.s.) Efendimiz buna devam etmiştir. Âyetteki sıralamada "vav-ı atıf" kullanılmış­tır ki, bu mutlak cem'a delâlet eder. O bakımdan tertip vâcib değil­dir.

Parmak aralarını hilâllemek sünnettir. Böylece tahlil, farzı ik­male yönelik bir sünnet olarak belirleniyor. Sakalı hilâllamak da sünnettir. Hattâ İmam Ebû Hanife ile İmam Muhammed'e göre, âdabdandır. (Çünkü yıkama kapsamına girmemekte ve bir tavsiye mahiyetinde emredilmektedir).[492]

Başın tamamını meshetmek sünnettir. İmam Mâlik'e göre, farz­dır.[493]

b) Şâfiîlere göre:

Resûlüllah'a (a.s.) uymak için başın tamamını meshetmek sün­nettir. Sık olan sakalı da Resûlüllah'a uymak için hilâllamak sün­nettir. Parmaklar arasını hilâllamak da öyle. Çünkü Lakıyt b. Sabrete'den rivayet edilen hadîste, "abdesti tastamam al, parmak arala­rını hilâlle" buyurulmuştur.[494]

İmam Şafiî başın da üç defa meshedilmesini müstehab say­mıştır.[495]

c) Hanbelîlere göre:

Sakal seyrek olup deri az çok gözüküyorsa altını yıkamak vâcibdir. Sık ve gür ise altını yıkamak vâcib değil, sünnettir. Sakalı hilâllamak müstehabdır. Nitekim İbn Ömer, İbn Abbas, el-Hasen, Enes, İbn Ebî Leylâ, Ata' b. Sâib abdest aldıkları zaman sakallarını hilâllarlardı. Ebû Davud'un rivayetine göre, Peygamber (a.s.) ab­dest aldığı zaman bir avuç su alıp çenesinin altına sokarak saka­lını hilâllar ve şöyle buyururdu: "Aziz ve Celîl olan Allah bana böyle emretti..."[496]

 
Çıkarılan Hükümler:

 

1- Abdestte parmak aralarını ve sakalı hilâllamak sünnettir.

2- Ağza su alıp çalkalamak, burna su çekip sümkürmek de sünnettir.

3- Kolları dirseklere kadar (dirsekler dahil) yıkamak farzdır.

4- Yüzü de belirlenen sınırlarına kadar yıkamak farzdır.

5- Başın tamamını meshetmek sünnet veya müstehabdır. Mâlikilere göre farzdır.

6- Ayakları topuklarına kadar (topuklar dahil) yıkamak farz­dır. Ayaklar meshedilmez, ancak mest giyildiği takdirde mestler üze­rine meshedilir.

7- Belirtilen abdest azasını birer defa yıkamak farz, ikinci ve üçüncü defa yıkamak sünnettir. Başın dörtte birini bir defa meshet­mek farzdır. Sünnet olarak baş ikinci ve üçüncü defa meshedilmez. İmam Şâfi’ye göre, edilir.

Bu konuda bizi daha iyi aydınlatan bir diğer rivayet İbn Abbas'dan (r.a.) yapılmıştır. Öyleki: İbn Abbas (r.a.) abdest almış, önce yüzünü yıkamış, bir avuç su alıp onunla ağzını çalkalamış bur­nuna çekip sümkürmüş; sonra bir avuç su alıp sağ eline aktararak onunla yüzünü yıkamış, sonra bir avuç su alıp onunla sağ elini yı­kamış, sonra bir avuç su alıp onunla sol elini yıkamış, sonra da başını meshetmiş; sonra bir avuç su alıp onu sağ ayağı üzerine döküp yıkamış, sonra bir avuç daha su alıp onunla sol ayağını yıkamıştır ve sonra da şöyle demiştir:

"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in böyle abdest aldığını gördüm."[497]

Hadîsin açık delâletinden şunları anlıyoruz:

Birinci defa yüzünü yıkadığı, farz ve sünneti içine alan bir yıkamadır, genel bir anlam taşımaktadır. İkinci defa yüzünü yıkadı­ğı ise, asıl farz olanı beyân içindir.

Birer avuçla abdest azasını yıkaması, farz olanı göstermek içindir. Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bazan iki ve üç defa yıkamanın farz olmadığını göstermek için abdest azasını birer defa yıkamakla yetinmiştir. O rivayetlerden biri de İbn Abbas'dan (r.a.) yukarıda nakledilenidir.

Ağzı ve burnu yıkamada bir tek avuç su kullandığı, ikisini cem'etmenin cevazına işarettir.

Ayakları yıkaması, onları meshetmenin meşru' olmadığına delâ­let eder.