> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Ahkam Hadisleri > Orucu Bozmayı Mübah Kılan Sebepler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Orucu Bozmayı Mübah Kılan Sebepler  (Okunma Sayısı 8395 defa)
16 Ağustos 2010, 06:18:21
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 16 Ağustos 2010, 06:18:21 »



Orucu Bozmayı Mübah Kılan Sebepler Ve Bozulan Orucun Kazası
 

Oruç ibadeti, müslüman, akıl, baliğ olup ayhali ve loğusa olmayan, aynı zamanda oruç tutamayacak kadar hasta olmayan ve yolculuk halinde bulunmayan her mükellefe farzdır. Böylece bu farz ibadeti yerine getiremediğimiz takdirde, onu ramazandar sonra kaza etmemiz de farzdır.

O halde oruç akli dengesini kaybedene, ergen olmayana, tu­tamayacak kadar hasta olana ve bir de yolculuk halinde bulunana -bu arazları devam ettiği sürece- farz değildir. Aynı zamanda ay­hali veya loğusa olan ergen kadınlara da -bu halleri devam ettiği süre içinde- farz değildir; yani belirtilen sebeplerden dolayı bu farz bir süre geciktirilmekte ve ileride arazlar kalkınca kaza edil­mesi gerekmektedir. Ancak ergen olmayan kimse, oruçla mükellef tutulmadığı için, bu dönemde tutmadığı oruçları, ergen olduktan sonra artık kaza etmez.

Cinnet, yani akli dengenin bozulması ve bir de arız olan has­talık birtakım hükümleri de beraberinde taşımaktadır. O bakımdan müctehidlerin bu konuda geniş araştırma ve tesbitleri olmuştur. Yeri gelince yeteri kadar açıklanacaktır.

 

Konuyla İlgili Hadisler
 

Hz. Aişe (r.a.) dan yapılan rivayete göre, adı geçen, ashabdan Hamza b. Amr el-Eslemi'nin Peygamber (s.a.v.) Efendimize şöyle dediğini haber vermiştir:

"Seferde oruç tutayım mı?"

Çünkü Hamza çok oruç tutan bir kimse idi. Efendimiz ona şöyle cevap verdi:

"İstersen oruç tut, istersen iftar et."[165]

Ebu Derda (r.a.) dan yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle demiştir:

"Rasulüllah (s.a.v.) Efendimizle birlikte çok sıcak bir mevsimde ramazan ayında (sefere) çıktık. Öyleki sıcağın tesir ve şiddetinden biz elimizi başımızın üzerine koyma ihtiyacını duyuyorduk. Aramızda yalnız Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz ile Abdullah b. Revaha (r.a.) oruçlu bulunuyor­du."[166]

Cabir (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle haber vermiştir:

"Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz seferde bulunuyordu. Derken bir adamın başına birçok kimselerin toplanmış bulunduğunu gördü ve sordu:

"Bu ne kalabalık?" Oradakiler Ona:

"Bir oruçlu" diye cevap verdiler. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"Seferde oruç tutmak iyilik ve faziletten sayılmaz."[167]

Enes (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle haber vermiştir:

"Bizler Resulüllah (s.a.v.) Efendimizle beraber sefere çıkardık; oruçlu olan iftar edeni, iftar eden de oruçlu olanı ayıplamaz (kınamaz) dı."[168]

İbn Abbas (r.a.) dan yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle demiştir:

"Peygamber (s.a.v.) Efendimiz beraberinde onbin kişi bulunduğu halde, Medine'ye gelişinin (hicretinin) sekizinci yılının sonunda, dokuzuncu yılının ortalarında Medine'den çıkıp beraberinde olan müslümanlarla Mekke'ye doğru ha­reket etti. Hem kendisi, hem de müslümanlar oruç tutuyor­lardı. Derken el-Kedîd mahalline geldiler ki, bu Usfan ile Kudeyd arasında bir suyun bulunduğu yerdi. Orada akşam olmadan hem kendisi, hem de beraberinde bulunan müslümanlar iftar ettiler..."[169]

Müslim aynı hadisi İbn Abbas'dan (r.a.), "onbin" sayısını ve bir de tarih zikretmeksizin rivayet etmiştir.

Hamza b. Amr el-Eslemî (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçen Resulüllah (s.a.v.) Efendimize şöyle demiştir:

"Ya Resulellah! Seferde oruç tutmaya kendimde kuv­vet hissediyorum. O bakımdan oruç tuttuğum takdirde bana bir günah ve vebal var mıdır?

Efendimiz ona şu cevabı verdi:

"Seferde iftar etmek Allah'ın bir ruhsatıdır. Artık kim o ruhsatı alıp tutarsa iyi ve güzel (bir fiil yapmış) olur. Kim de oruç tutmayı arzularsa, ona da günah yoktur."[170]

Ebu Said ve Cabir (r.a.) dan yapılan rivayete göre, bu iki sahabi şöyle haber vermiştir:

"Resulüllah (s.a.v.) Efendimizle bir­likte sefere çıktık. O seferde oruç tutan tutuyor, tutmayan da tutmuyordu; kimse kimseyi ayıplamıyordu."[171]

Ebu Saîd (r.a.) den yapılan rivayete göre, şöyle demiştir:

"Resulüllah (s.a.v.) Efendimizle birlikte Mekke'ye doğru sefere çıktık ki oruçlu bulunuyorduk. Bir konakla­ma yerine gelip konakladık. Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurdu:

"Sizler gerçekten düşmanınıza yaklaşmış bulunuyorsunuz! İftar etmek sizin için daha çok güç ve kuvvet sağlar."

Resulüllah'ın (s.a.v.) bu beyanı bir ruhsat idi; o bakımdan bizden kimi oruç tuttu, kimi de iftar etti. Sonra başka bir konaklama yerine gelip konakladık. Re­sulüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"Sizler sabahleyin düşmanınızla karşılaşacaksınız! Artık iftar etmeniz sizin için daha çok kuvvet sağlar, o bakımdan iftar ediniz."

Şüphesiz Resulüllah'ın (s.a.v.) bu beyanı bir azimet idi, o bakımdan iftar ettik.

Sonra da bu seferden sonraki seferlerde Resulüllah (s.a.v.) Efendimizle beraber oruç tutmaya başladık."[172]

 

Hadislerin Işığında Müctehid İmamların İstidlal Ve İhticacları
 

a) Hanefilere göre: İftarı, yani oruç tutmamayı mübah kılan birtakım özürler vardır. Kasr-i salât yapılacak mesafeye yapılan yolculuk bu özürlerden biridir. Kasr-i salat mesafesinden maksat, deve yürüyüşüyle üç konaklık bir uzaklıktır ki, günümüzdeki mesafe birimine göre, 90 kilometre eder.

Bu, yolculuk yapan kimse için bir ruhsattır. O bakımdan gücü yettiği takdirde oruç tutması efdaldır. Ancak yanındaki ar­kadaşları oruç tutmuyorlarsa, o takdirde onlara uyması daha iyi olur. Bu da, bazı ilim adamlarına göre, yiyecekleri müşterek olduğu takdirde böyledir. Herkesin yiyeceği ayrı ise, o takdirde oruç tutmak isteyen kimse, tutmayan arkadaşlarına uymayabilir. İmam Şafii'ye göre, öyle de olsa, böyle de olsa iftar etmesi daha iy­idir. Çünkü Rasulüllah'a (s.a.v.) Efendimiz: "Seferde oruç tutmak iyilik ve faziletten değildir." buyurmuştur.

Hanefîler ise, Kur'an'daki "Oruç tutarsanız sizin için hayırlı olur" ayetiyle istidlal ve ihticacda bulunmuşlardır.

Seferde oruç tutmak zarar vermiyorsa, yani meşakkat ve sıkıntı getirmiyorsa, vücudu güçten düşürmüyorsa böyledir. Aksi halde tutmamak daha uygun ve daha faziletli sayılır.

Seferde tutmadığı oruçları, kaza edecek kadar yaşama im­kanı bulamayan, yani henüz ramazan çıkmadan ölen misafirin, seferi halde tutmadığı oruçlar için fidye verilmesini vasiyet etme­sine  gerek yoktur.  Çünkü oruç tutacak zaman bulamadan ölmüştür.

Seferde tutmadığı oruçları gününe gün ramazandan sonra kaza etmesi vaciptir. Şu şartla ki, ramazandan sonra yolculuk du­rumu sona erip eyleşik duruma geçmiş olsun.

Ölen kimsenin tutmadığı oruçları ve kılmadığı namazları onun velisi ve yakını onun yerine tutamaz ve kılamaz.

Ramazanda tutmayıp kazaya kalan oruçları ramazandan sonra kişi isterse üstüste tutup tamamlar, isterse aralıklı tutar.[173]

b) Şafiilere göre: Mübah bir yolculuğa çıkan kimseye orucu terketmek mübah olur. Aynı zamanda bu yolculuğun da uzun ol­ması, yani kasr-i salat yapılacak bir mesafede bulunması şarttır.

Sabahleyin fecirden önce oruca niyet eder de sonra yolculuğa çıkmaya karar verirse, artık bu durumda orucunu bozması caiz ol­maz. Ama yolculuk hali devam ederken, oruca niyet edip sabahlar ve sonra orucunu bozmak isterse, bir sakınca olmaz, yani bozabi­lir.

Yolcu kimse, yolculuk halinde tutmadığı oruçları güne gün kaza etmekle yükümlüdür. Bu da, ramazan çıktıktan sonrayla il­gili bir hükümdür. [174]

c) Hanbelilere göre: Yolcu için oruç tutmayıp iftar etmenin mübahlığı nass ve icma’ ile sabit olmuştur. Bununla beraber ilim adamlarının çoğuna göre, yolculuk halinde olan kimsenin oruç tut­ması, farzın yerine gelmesini sağlar ve kafi gelir.

Ebu Hüreyre'den (r.a.) yapılan bir rivayete göre, şöyle dediği nakledilmiştir:

"Yolculuk halinde olan kimsenin oruç tutması sahih olmaz."

İmam Ahmed de bu rivayete katılarak şöyle demiştir: "Hz. Ömer ile Ebu Hüreyre, yolculuk halinde oruç tutan kimseye, o günlerin orucunu iade etmesini, yani ramazandan sonra tutmasını emre­derlerdi."

İlim adamlarının çoğu bu rivayetle istidlal etmemiştir. Çünkü seferde oruç tutmayıp iftar etmeye cevaz verilmiştir ve Rasulüllah'ın (s.a.v.) zaman zaman seferde oruç tutmadığı sahih ri­vayetlerle sabit olmuştur.

İmam Ahmed'e göre: Seferde iftar etmek, oruç tutmakdan efdaldır. Bu, aynı zamanda İbn Ömer, İbn Abbas, Said b. Müseyyeb, Şa'bi ve Evzai'nin mezhebidir. Diğer üç mezhebe göre, oruç tut­mak efdaldır.

Seferde iftar etmenin, yani oruç tutmamanın mübahlığı an­cak, kasr-i salat yapılacak bir mesafeyle bağlantılı olduğu takdir­dedir. Bu da Hanefilerin görüşünü belirttiğimiz kısımda ifade ettiğimiz gibi, üç konak, yani 90 kilometredir.

Eyleşik halde iken oruca niyet eder ve sonra yolculuğa çıkarsa, yolculuk esnasında orucunu bozup iftar etmesi caizdir. Nitekim Amr b. Şurahbil, Şa'bi, İshak, Davud ve İbn Münzir'in de mezhebi budur.[175]

d) Malîkilere göre: Ramazanda sefere çıkan kimsenin, gücü yettiği takdirde oruç tutması daha iyi ve efdaldır. Ramazan­da seferi halde iken geceleyin oruca niyet getirir ve fecir doğduktan sonra kasden bilerek, zorlayıcı bir illet ve sebep ol­maksızın orucunu bozan kimseye hem kaza, hem de keffaret gerekir.

Ramazanda eyleşik halde iken oruca niyet getirir ve sonra sefere çıkar da orucunu bozarsa, kendisine sadece güne gün kaza gerekir.

Seferde oruca niyet etmediği halde gündüzleyin dönüp evine gelirse, o günün kalan kısmını imsak edip bir şey yememek, içmemek suretiyle geçirmesi hakkında İmam Malik'ten sorulunca, şöyle demiştir: "Günün kalan kısmında yiyip içmesinde kerahet yoktur."[176]

 

Tahliller Ve Rivayetler
 

1102 nolu Hz. Aişe hadisi sahihtir. Her ne kadar İbn Dakiyk el-Iy...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Orucu Bozmayı Mübah Kılan Sebepler
« Posted on: 29 Mart 2024, 01:06:25 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Orucu Bozmayı Mübah Kılan Sebepler rüya tabiri,Orucu Bozmayı Mübah Kılan Sebepler mekke canlı, Orucu Bozmayı Mübah Kılan Sebepler kabe canlı yayın, Orucu Bozmayı Mübah Kılan Sebepler Üç boyutlu kuran oku Orucu Bozmayı Mübah Kılan Sebepler kuran ı kerim, Orucu Bozmayı Mübah Kılan Sebepler peygamber kıssaları,Orucu Bozmayı Mübah Kılan Sebepler ilitam ders soruları, Orucu Bozmayı Mübah Kılan Sebeplerönlisans arapça,
Logged
10 Mart 2015, 17:35:54
MELİKE 7D

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 333



« Yanıtla #1 : 10 Mart 2015, 17:35:54 »

oruç ibadeti, müslüman, akıl, baliğ ve ayhali ve loğusa olmayan,aynı zamanda oruç tutamayaçak kadar hasta olmayan ve yolculuk halinde bulunmayan bütün mükellefe oruç farzdır.Bu farzı yerine getirmediğmiz zaman oruçtan sonra bu oruçun kazası yapılmasıda farzdır.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
04 Temmuz 2015, 05:04:54
Rüveyha
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.764


« Yanıtla #2 : 04 Temmuz 2015, 05:04:54 »

Esselamu Aleykum ve rahmetullah...Şunu bilmeliyiz ki Efendimizin zamanında ulaşım çok zordu sahabe Efendilerimiz oruçlu olduklarında halden düşebiliyordu.Ama şimdi ne kolay değil ki, şimdi herbirimiz klimalı araçlarda yolculuk yapıyor zorluk bile çok nadir yaşıyoruz.Bu nedenle ki İnşaAllah nefse uymayıp bu zaman da seferi dahi olunsa oruç tutmak elbette daha faziletlidir.Çünkü 1 yıl oruç tutsak Ramazan ayının bir gününe dahi denk gelmiyor..Rabbim yardımcımız olsun İnşaAllah..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

29 Ağustos 2015, 22:04:13
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 29 Ağustos 2015, 22:04:13 »

Aleykümselam.Rabbim razı olsun bilgilerden Reyyan abla.Oruç tuttuğumuzda orucumuzun sahih olması için bu durumlara dikkat edelim inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes