Konu Başlığı: Öldürülenin Üzerindeki Elbise ve Nevalesi Öldürene Ait Olur Gönderen: Zehibe üzerinde 28 Temmuz 2010, 17:55:22 Öldürülenin Üzerindeki Elbise ve Nevalesi Öldürene Ait Olur
Yukarıda açıkladığımız üzere savaşta elde edilen ganimetlerin beşte biri Resûlüllah'a (a.s.) beşte dördü ise mücahitlere verilir. Şüphesiz elde edilen bu ganimetler, mağlup olan düşman tarafının bırakıp kaçtığı gıda maddeleri, araç gereç, silah ve mühimmattır. Sonra da fetih suretiyle işgal edilen belde ve kasabada teslim olmayıp sonuna kadar savaşıp ya esir düşen veya öldürülenlerin bıraktığı mal ve arazidir. Savaş esnasında İslam mücahitlerinden birinin düşman askerinden öldürdüğü kimsenin üzerindeki elbisesi ve nevalesi ona, yani o mücahide ait olur. Bu daha çok mücahitleri teşvik anlamında belirlenen ve ganimetten başka mali bir mükafattır. [158]. İlgili Hadisler Ebu Katade (r.a.) den yapılan rivayette şöyle demiştir: "Resûlüllah (a.s.) Efendimizle beraber Huneyn Savaşma çıktık. Düşmanla karşılaşınca müslümânların çoğu dağınık bir hareket halinde bulunuyordu. Derken müşriklerden bir adamın müslüm anlardan bir adam üzerine çıktığını gördüm. Ona doğru bir çarh eyledim ve arka tarafından yaklaşarak boynu ile omuz bitişiğine bir kılıç darbesi vurdum. Adam hemen dönüp beni tutarak alabildiğine sıktı ve ben onda ölüm kokusunu hissettim. Sonra çok geçmeden öldü ve beni bırakıverdi.1 Bu arada kalkıp Hz. Ömer'e (r.a.) kavuştum. O bana: 'İnsanlarımızın durumu nasıl?" diye sordu. Ben de: "Allah'ın emri" diye cevap verdim. Sonra insanlar dönüp geldiler ve Resûlüllah (a.s.) oturdu, şöyle buyurdu: "Kim (düşmandan) bir kişi öldürürse -ki bunu bir beyyine (şahit ve belge) ile isbat etmesi gerekir- o takdirde öldürdüğü kimsenin elbise ve nevalesi onun olur." Bunun üzerine ben kalkıp dedim ki: "Kim benim için şahitlik yapar?" Sonra oturdum. Sonra Resûlüllah (a.s.) tekrar etti. Ben yine kalktım ve: "Kim benim için şahitlik yapar?" dedim ve oturdum. Resûlüllah (a.s.) aynı sözü üçüncü defa söyledi ve ben yine kalktım.... Derken Resûlüllah (a.s.) bana: "Sana ne oluyor ya Eba Katade?" diye buyurdu. Ben de olup biteni anlattım. Bu sırada bir adam ayağa kalktı ve: "O doğru söylüyor ya Resûlallah! Onun öldürdüğü adamın elbise ve nevalesi benim yanımda duruyor. Onu kendi hakkından vazgeçmede razı eyle" dedi. Bunun üzerine Ebu Bekir Sıddik (r.a.) şöyle müdahalede bulundu: "Hayır, Allah'a and olsun ki, Resûlüllah (a.s.) Allah ve Resulü yolunda savaşan aslanlardan bir aslanı kasdedip onun hakkı olan elbise ve nevaleyi sana vermez." Bu müdahaleyi dinleyen Resûlüllah (a.s.) Efendimiz: "Ebu Bekir doğru söyledi ve o adama, aldığın elbise ve nevaleyi Ebu Katade*ye ver" diye buyurdu. O da getirip bana verdi. Zırhı satıp karşıbğında Beni Seleme kabilesinden bir bostan aldım. İşte islam d a ilk asıl mal edindiğim bu oldu." [159] Enes (r.a.) den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Huneyn^ Savaşında şöyle buyurmuştur: "Kim (düşman tarafından) birini öldürürse, öldürülenin elbise ve nevalesi ona verilir. Ashabdan Ebu Talha bu savaşta yirmi kişiyi öldürmüş ve onların elbise ve nevalesini almıştı." [160] Diğer bir rivayette ise şöyle buyurmuştur: "Kim bir adamı öldürüp kanını akıtırsa, öldürülenin elbise ve nevalesi onadır." Bunun üzerine Ebu Talha, 21 kişinin elbise ve nevalesiyle çıkageldi. Avf b. Malik (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen, Halid b. Velid'e şöyle demiştir: "Bilmez misin ki, Resûlüllah (a.s.) elbise ve nevalesinin onu öldürene verilmesini hükmetti..." [161] Avf b. Malik ile Halid b. Velid'den (r.a) yapılan rivayette, Peygamber (a.s.) Efendimiz öldürülen müşriklerin elbise ve nevalelerini humus arasına sokmamıştır. [162]. Müctehid İmamların ve İlim Adamlarının Görüş ve Tesbitleri a) Cumhura göre, savaşta bulunan mücahid, öldürdüğü kafirin elbise ve nevalesine hak kazanır. Zira bunda mü'minlerin daha çok iştiyakla savaşmalarına teşvik vardır. b) Hanefi ve Maliklere göre, imam (devlet başkam) veyahut başlarındaki en yetkili kumandan savaştan önce veya savaş esnasında bunu şart kılmışsa, o takdirde öldürülen müşriklerin elbise ve benzeri özel eşyaları onları öldüren müminlere verilir. Şart koşmadığı takdirde, elde edilen her şey ganimet malı sayılır ve taksime tabi tutulur. c) imam Malik'den yapılan bir ri ayette, imam veya ordu kumandanı böyle bir hüküm verip vermemekte serbesttir. Kadı İsmail bu görüşü uygun kabul etmiştir. d) İmam Şafii'ye göre, öldürülenlerin özel eşyaları çok miktarda olursa, ganimet kapsamına alınır ve taksimata tabi tutulur. Az ise, müşrikleri öldüren mücahitlere verilir. Nitekim Mekhul ile Sevri de aynı görüştedirler. îbn Ömer ve îbn Abbas'dan da (r.a.) bu anlamda rivayet yapılmıştır. [163] e) İmam Ebu Hanife ve arkadaşlarından, İmam Şafii ve İmam Yahya'dan yapılan bir diğer rivayette ise, öldürülenlerin elbise ve özel eşyası humus kapsamına alınmaz. Ganimetle İlgili Ayet Umum İfade Etmektedir: "Bilin ki (savaşta) elde ettiğiniz ganimetin beşte biri Allah içindir..." mealindeki Enfal Suresi 41. ayet ganimet konusunda elde edilenin tamamının beşte biri Allah için: Resûlüllah'a (a.s.) aittir. Geriye kalan beşte dördünün de savaşan mücahitlere taksim edileceği sahih hadislerle açıklanmıştır. O bakımdan, Öldürülen müşrikin elbise ve özel eşyasının onu öldüren mü'mine verileceğine veya ona ait olacağına dair ayette bir işaret bulunmadığı için, öldürülenlerin özel eşyasının da ganimete dahil olduğunu ve belirtilen şekilde taksim edileceğini söyleyenler bu ayetle istidlal etmişlerdir. Konuyla İlgili Hadisler Bu Umumu Hususi andımı aktadır: Ayet her ne kadar umum ifade ediyorsa da sahih hadis bu umumu hususi andırmakta olup ayete açıklık getirmektedir. Özel eşyalar, öldüren kimseye verilir diyenler bu hadislerle istidlal etmişlerdir. [164] Tahliller ve Rivayetler Ebu Katade hadisi sahih olup istidlale salihtir. Hadis her bakımdan, savaşta öldürülen bir kafirin özel eşyasının onu öldürene ait olduğunu, yani ona verilmesinin uygun olacağını ifade etmektedir. Ancak bunun, baştaki imamın (devlet başkanı, veya ordu kumandanının) re'yine ve ihtiyarına bırakıldığı hususu da hadisten anlaşılmaktadır. Enes hadisi hakkında Ebu Davud bir görüş beyan etmemiştir. Bu hadisin sahih olduğuna işarettir. Zira isnadındaki ricalin hepsi sahihtir. Avf b. Malik hadisine gelince, bunun isnadında îsmail b. Ayyaş bulunuyor ki, bu zat hakkında hayli şeyler söylenmiştir. [165] Hevazin Savaşma katılan Seleme b. Ekva1 (r.a.) bu savaşta öldürdüğü müşrikin devesini ve özel eşyasını kendine ayırıyor. Sonra Resûlüllah (a.s.) öldürülen o adama rastlıyor ve soruyor: "Bunu kim öldürdü?" Orada hazır bulunanlar da: "Seleme b. Ekva1 öldürdü" diye cevap veriyorlar. Bunun üzerine Resûlüllah (a.s.): "Bunun elbisesinin tamamı Seleme'yedir" buyuruyor. Bu hadisi Buhari ve Müslim ittifakla rivayet etmişlerdir. Öldürülenin elbise ve özel eşyasının katiline verileceğine delalet etmekte olduğundan nıüctehidlerin bir kısmı bununla da istidlal etmişlerdir. Abdurrahman b. Avf (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle demiştir: "Bedir Savaşında saf arasında yerimi almış dururken bir ara sağ tarafıma baktığımda Ensar'dan henüz yüzlerinin tüyü bitmemiş iki çocuk arasında olduğumu fark ettim. (Bu çocuklar yaklaşık 9-10 veya 10-11 yaşlarında bulunuyorlardı.) Bu ikisindense daha güÇlü iki adam arasında olmayı temenni ettim. Bunun üzerine o çocuklardan biri beni çimdikliyerek şöyle sordu: "Amcacığım, Ebu Cehl'i tanıyor musun?" Ben de: "Evet tanıyorum. Kardeşimin oğlu, onunla hacet ve ilgin nedir?" dedim. Çocuk bana şu cevabı verdi: "Bana verilen bilgiye göre, Ebu Cehl denilen kafir, Resûlüllah'a (a.s.) dil uzatıp eziyet etmiştir. Canımı kudret elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, eğer onu görecek olursam ondan ve benden eceli en yakın olan birimiz ölmedikçe onun peşini bırakmayacağım!" Çocuğun bu sözüne hayret ettim. Arkasından diğer yanımdaki çocuk beni çimdikledi ve arkadaşının söylediklerini o da söyledi. Ben de insanlar arasında gözümle Ebu Cehl'i aradım ve onu görünce gözümü hiç ayırmaksızın o iki çocuğa: "Görmek ister misiniz? Kendisinden söz edip sorduğunuz adam işte şudur" dedim. Bunun üzerine savaş başlar başlamaz bu iki çocuk kılıçlarını çekip Ebu Cehl'in üzerine atıldılar ve kılıç darbeleriyle onu öldürdükten sonra ,gelip Resûlüllah'a (a.s.) durumu arzettiler. Resûlüllah (a.s.) onlara: "Onu hanginiz öldürdü?" diye sordu. İkisi de: "Ben öldürdüm" diye cevap verdiler. Peygamber (a.s.) Efendimiz: "Kılıcınızı şildiniz mi?" diye sordu. Onlar da: "Hayır, hiç dokunmadık" diye cevap verince Peygamber (a.s.) onların kılıçlarına baktı ve şöyle buyurdu: "İkiniz birlikte onu öldürmüşsünüz" buyurdu ve Ebu Cehl'in elbisesinin Muaz b. Amr el-Cemuh'a ve Muaz b. Afra'a verilmesine hükmetti. [166] .İbn Mes'ud (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen şöyle demiştir; "Bedir Savaşında Resûlüllah (a.s.) Efendimiz, Ebu Cehl'in kılıcını fazladan bir ganimet olarak bana verdi." Ebu Cehl aldığı kılıç darbeleriyle yerde debeleniyordu. İbn Mes'ud onu bu vaziyette görünce yetişip işini bitirmişti. [167] Abdurrahman b. Avf hadisi sahih olup yukarıdaki hadisleri kuvvetlendirmektedir. İbn Mes'ud hadisi de bu anlamda bir hüküm ifade etmekte ve delil teşkilinde diğer rivayetleri desteklemektedir. [168] Çıkarılan Hükümler 1- Savaşa ganimet elde etmek için iştirak edilmez. Allah rızası için islam yücelsin, yeryüzünden küfür ve tuğyan kalksın diye savaşılır, 2- Sırf ganimete erişmek için savaşa çıkmak nifak alametlerinden biri sayılmıştır. Nitekim Resûlüllah (a.s.) zamanında münafıklardan bir kısmı bu niyetle savaşa katılıyorlardı. 3- Savaşta bir kafiri başbaşa dövüşürken öldüren veya karşılaştığında vuruşup karşısındaki düşmanı katleden kimseye, öldürdüğü o adamın elbisesi ve bazı özel eşyası verilebilir. 4- Müctehidlerin bir kısmına göre, imam (devlet başkanı) veya başkumandan bu hususta serbesttir. Dilerse öldürülen müşrikin elbise ve bazı özel eşyasını onu öldüren mü'mine verebilir. 5- Cumhura göre, imam ve başkumandan bu konuda muhayyer değildir, öldürülenin elbise ve bazı özel eşyasını onu öldürene vermekle memurdur. 6- imam Şafii, îmam Sevri ve MekhuTe göre, elde edilen her şey ganimet kapsamına girer, belirtilen şekilde taksim edilir. 7- îmam Ebu Hanife ile îmam Malik'e göre, imam veya başkumandan bu hususta serbest bulunuyor: Dilerse elbise ve özel eşyayı katile verir, dilerse ganimet kapsamına alır. Günün şartlarına ve ortama göre iki şıktan birini tercih edebilir. 8- Eli silah tutan ve henüz ergin olmayan çocukların savaşa katılmasına baştaki yetkili kumandan müsaade edebilir. 9- Kafirlerden aynı kişiyi iki nıüslüman birlikte öldürecek olurlarsa, öldürülenin özel eşyası o ikisine verilir. 10- Kendisine öldürdüğü düşmanın elbise ve özel eşyası verilen kimsenin ayrıca elde edilen ganimette hakkı vardır. 11- Savaşta iki kişi birlikte bir müşriki ağır biçimde yaralayıp yere düşürür ve bir üçüncü şahıs gelip onun işini tamamen bitirirse, öldürülenin elbise ve özel eşyası bu üçüne de verilir. [169] Konu Başlığı: Ynt: Öldürülenin Üzerindeki Elbise ve Nevalesi Öldürene Ait Olur Gönderen: Mehmed. üzerinde 11 Şubat 2019, 19:17:32 Esselamu aleyküm Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun
|