> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Ahkam Hadisleri > Niyet Edilip Başlanılan Orucu Bozmak
Sayfa: [1] 2 3 4   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Niyet Edilip Başlanılan Orucu Bozmak  (Okunma Sayısı 101290 defa)
16 Ağustos 2010, 06:17:37
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 16 Ağustos 2010, 06:17:37 »



Niyet Edilip Başlanılan Orucu Bozmak
 

Ameller niyetle sıhhat kazanır ve ona göre karşılık görür. Niyet edilip başlanılan bir ibadeti zaruri bir sebep yokken bozmak meşru değildir. Böyle yapan kimse hem günahkar olur, hem de kendisine bazı amellerde keffaret gerekir.

O halde özellikle ramazan orucuna niyet edip, zorlayıcı bir sebep yokken onu bozmak asla doğru ve caiz değildir. Aksi halde bu hususta biri manevi, diğeri maddi müeyyide bulunuyor. Mane­vi müeyyide, günahkar olup muahaza edilmektir. Maddi müeyyide o orucu hem kaza, hem de keffaretle telafi etmektir.

 

Konuyla Îlgili Hadisler
 

Cabir (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle haber vermiştir:

"Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz fetih yılında Mekke'ye doğru hareket etti. Kur'al-Ğamîm mevkiine gelinceye kadar oruca devam etti ve çevresindeki insanlar da oruç tut­tular. Derken biri Ona:

"Ya Rasulallah! Doğrusu oruç şu in­sanlara sıkıntı ve meşakkat getirdi ve onlar sizin ne yaptığınıza (ve yapacağınıza) bakıyorlar" dedi. Bunun üzerine Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz içinde su bulunan bir tas istedi ki, zaman olarak ikindiden hemen sonra idi. Ra­sulüllah (s.a.v.) o suyu içti, insanlar da Ona bakıp duruyor­lardı. Bu sebeple oradaki insanlardan bir kısmı iftar etti, bir kısmı ise oruçlarına devam ettiler. Rasulüllah'a (s.a.v.) bir kısmının oruca devam ettiği haber verilince şöyle buy­urdu:

"İşte onlar usat (asi kişiler) dir."[182]

Ebu Said (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle demiştir:

"Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz, yağan yağmurla oluşan bir akarın kenarına geldi ki yaz mevsimi idi, yanındaki in­sanlar da süvari değil, yaya bulunuyorlardı. Kendisi ise bir katıra binmiş durumda idi. Arkadaşlarına seslenerek şöyle buyurdu:

"Ey insanlar! Şu sudan içiniz."

Ravi diyor ki, buna rağmen onlar içmekten kaçındılar. Bunun üzerine Rasulüllah (s.a.v.) onlara:

"Ben sizin durumunuzda değilim, benim durumum daha kolay, çünkü binek üzerindeyim" buyurdu. Buna rağmen o insanlar yine su içip oruçlarını bozmaktan kaçındılar. Bunun üzerine Rasulüllah (s.a.v.) uyluğunu çevirip bineğinden indi ve o sudan içti, arka­daşları da içtiler. Oysa Rasulüllah (s.a.v.) pek içmek iste­miyor, oruca devam etmeyi arzuluyordu."[183]

Abbas (r.a.) dan yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle demiştir:

"Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz fetih yılında ramazan ayında oruçlu olarak yola çıktı. Ta ki yolda bir su birikinti­sine geldi ki öğlenin evveli idi. İnsanlar ise iyice susamıştı; o yüzden boyunlarını uzatıp o suya iştiyak duyduklarını (ister-istemez) belli ediyorlardı. Bunun üzerine Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz içinde su bulunan bir tas istedi ve o tası eline alıp insanların iyice görmesini sağladıktan sonra içti ve arkasından oradaki insanlar da oruçlarını bozup içtiler."[184]

 

Hadislerin Işığında Müctehidlerin İstidlal Ve İhticacları
 

Bundan bir önceki konuda, bu meseleye yer verildi ve müctehidlerin görüş, tesbit ve istidlalleri açıklandı.

Böylece yolculukta oruç sıkıntı ve meşakkat doğuruyorsa, o takdirde niyet edilip tutulmaya başlansa bile orucu bozmak meşru'dur. Ancak bilindiği gibi, Malikilere göre bunun için hem kaza, hem de keffaret gerekir. Diğer üç mezhebe göre, sadece kaza gerekir.

 

Tahliller Ve Diğer Rivayetler
 

Cabir ve Ebu Said hadisleri sahihtir. O bakımdan istidlal ve ihticaca salih görülmüşlerdir. Böylece yolculukta oruç sıkıntı ver­diği takdirde iftar etmenin meşru olduğu hükmü ortaya çıkıyor. Aynı zamanda oruçtan dolayı sıkıntı duymayan kimsenin de bu hususta sıkıntı çeken arkadaşlarına uyması söz konusudur. Nite­kim Rasulüllah'ın (s.a.v.) arkadaşlarının durumunu hafifletmek ve onları rahatlatmak için, kendisi fazla sıkıntı duymadığı halde orucunu bozduğu buna misal teşkil etmektedir.

Buna rağmen orucunu bozmak istemeyenler kınanmıştır. Çünkü Rasulüllah'ın (s.a.v.) sözü ve davranışı onlar için yeterli ruhsattır. Buna uymadıkları için "usat" (asiler) olarak vasıflandırılmışlardır. Bu kelime burada daha çok, ruhsata uyma­makta direnme anlamında kullanılmıştır.

1121 nolu İbn Abbas hadisinin bir benzerini Buhari, Meğazi bölümünde Halid tarıkıyla tahric etmiştir ki, mealen şöyledir:

"Rasulüllah (s.a.v.) ramazanda (sefere) çıktı ki Onunla be­raber çıkanların bir kısmı oruçlu, bir kısmı iftarlı idi. Bineğinin üzerinde doğrulunca, içinde süt ve su bulunan bir kap istedi ve getirilince onu bineğinin üzerine koyduk­tan sonra oradaki insanlara durup baktı... (ve sonra onu içti...)"

Bu babda iki rivayet daha bulunuyor ki, biri diğerinin şahidi ve kuvvetlendiricisi oluyor. Böylece oruca geceden niyet getiren yolcunun gündüzleyin orucunu bozmasının caiz olduğu ortaya çıkıyor ve bundan dolayı keffaret gerekmediği anlaşılıyor. Nitekim cumhur da aynı görüştedir.

Ancak İbn Hacer'in de dediği gibi, bütün bunlar, yolculuk halinde iken geceden niyet getirip gündüzledikten sonra orucu bozmanın cevazına delalet eden rivayetlerdir. Bir de yolculuğa çıkmadan evinde oruca niyet ettikten sonra gündüzleyin sefere çıkan oruçlunun iftar etmesi caiz midir? Cumhur bunun caiz ol­madığını belirtmiştir. İmam Ahmed ve İshak ise bunun cevazına kail olmuşlardır. Müzeni de bu görüş ve ictihadı benimsemiştir. Nitekim Cabir hadisi bu hükmü ifade etmektedir. İbn Abbas hadi­si de buna şahit olan rivayetlerden biridir.

 

Çıkarılan Hükümler
 

1- Yolculuk halinde bulunan oruçlunun, geceden de niyet ge­tirmiş olsa, gündüzleyin orucunu bozması caizdir. Bundan dolayı keffaret gerekmez.

2- Evinde eyleşik iken oruca niyet eder ve sabah olunca sefere çıkarsa, Hanbelilere göre, orucunu bozması caizdir ve bu du­rumda keffaret de gerekmez.

3- Malikilere göre, bozması caiz değildir. Ancak bozacak olursa, sadece kazası gerekir. Ama seferi halde iken geceleyin oru­ca niyet eder ve gündüz olunca, zorlayıcı bir sebep olmaksızın oru­cunu bozan kimseye, bu mezhebe göre, hem kaza, hem de keffaret gerekir.

4- Hanefî ve Şafiilere göre, evinde iken oruca niyet eder ve sabah olunca sefere çıkarsa, artık o gün iftar etmesine ruhsat yok­tur. Zorlayıcı bir sebep olmadığı takdirde tamamlaması gerekir.

5- Yolculukta oruca niyet eden kimse, arkadaşları meşakkat duyar da oruçlarını bozarlarsa, onun da bozması evladır. Özellikle kafile başkanı olarak bulunuyorsa, önce onun iftar etmesi uygun olur.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Niyet Edilip Başlanılan Orucu Bozmak
« Posted on: 28 Mart 2024, 23:58:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Niyet Edilip Başlanılan Orucu Bozmak rüya tabiri,Niyet Edilip Başlanılan Orucu Bozmak mekke canlı, Niyet Edilip Başlanılan Orucu Bozmak kabe canlı yayın, Niyet Edilip Başlanılan Orucu Bozmak Üç boyutlu kuran oku Niyet Edilip Başlanılan Orucu Bozmak kuran ı kerim, Niyet Edilip Başlanılan Orucu Bozmak peygamber kıssaları,Niyet Edilip Başlanılan Orucu Bozmak ilitam ders soruları, Niyet Edilip Başlanılan Orucu Bozmakönlisans arapça,
Logged
03 Temmuz 2014, 13:13:40
Rüveyha
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.764


« Yanıtla #1 : 03 Temmuz 2014, 13:13:40 »

İslam dini kolaylık dini..İnşaAllah bizler de hakkıyla Rabbimize olan kulluğumuzu yerine getirebiliriz..Mevlam razı olsun kardeşim..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

03 Temmuz 2014, 13:48:58
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 03 Temmuz 2014, 13:48:58 »

Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuh ve mağfiratuhü, Allah Azze ve Celle zorlaştırmıyor bizim dinimiz zor bir din değil ve zorlamayla olan bir din de değil. Allah Azze ve Celle cümlemize nasib eylesin Müslüman olmayı inşAllah.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

30 Aralık 2014, 20:10:24
Hafsa Nur 6.D

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 568



« Yanıtla #3 : 30 Aralık 2014, 20:10:24 »

Orucun sahih (geçerli) olması için, oruç tutmaya niyet etmiş ve orucu bozacak şeylerden kaçınmış olmak şarttır. Esasen orucu bozacak şeylerden kaçınmak, teknik anlamda rükün olmakla birlikte, ibadetin sahih olması için kaçınılmaz bir şart olduğu için burada sıhhat şartı olarak ele alınmıştır. Kadınlar için ilâve şart ise, onların hayız veya nifas durumunda olmamalarıdır. Peygamberimiz’in hanımlarından gelen bütün rivayetler, onların aybaşı hallerinde namaz kılmadıkları ve oruç tutmadıkları yönündedir. İslam'ın beş esasından biri de Ramazan ayında oruç tutmaktır. Oruç, niyet ederek tan yerinin ağarmaya başlamasından (yani imsak vaktinden) itibaren güneş batıncaya kadar yememek, içmemek ve cinsi ilişkiden uzak durmak suretiyle yerine getirilen bir ibadettir.

Oruç, bizi dünyada kötülüklerden sakındıran, ahirette cehennem ateşinden koruyan ve günahlarımızın bağışlanmasına vesile olan önemli bir ibadettir.

Peygamberimiz şu müjdeyi veriyor:

"Kim inanarak ve mükafatını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır."Buhari,Savm,7 Orucun Faydaları

Biz orucu herhangi bir menfaat düşüncesi ile değil,yalnız Allah'ın emrini yerine getirmek ve onun rızasını kazanmak için tutarız. Oruç, bu niyetle tutulduğu takdirde makbul olur.

Ancak, Allah'ın her emrinde olduğu gibi oruç ibadetinde de birçok hikmetler, bizim için maddi ve manevi pek çok faydalar vardır. Biz orucu Allah rızası için tutmakla beraber, bize sağladığı faydalan da bilmek ve değerlendirmek durumundayız.
Niyet edilip başlanılan oruca ciddi bir sebep olmadan keyfi yere orucumuzu bozmak meşru değildir. Böyle yapan kimse hem günahkar olur, hem de kendisine bazı amellerde keffaret gerekir.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Bakış şeytanın oklarından bir oktur.Bir kimse Allah korkusu ile bakışına hakim olursa Allah ona imanın tadını kalbine hissettirir...
Hz. Muhammed S.A.V.
21 Haziran 2015, 05:35:31
Rüveyha
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.764


« Yanıtla #4 : 21 Haziran 2015, 05:35:31 »

Ve aleykumusselam.Âmin ecmain İnşaAllah..Oruç zamanı bu değerli bilgileri tekrar etmek yararımıza olucak İnşaAllah.Rabbim razı olsun kardeşim.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2 3 4   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes