Konu Başlığı: Namazdan Sonra Zikir Ve Dua Gönderen: Zehibe üzerinde 19 Ağustos 2010, 10:25:22 Namazdan Sonra Zikir Ve Dua
Namaz bütünüyle zikir, tesbih, tehlîl ve duâ olmakla beraber, onu kılmaya bizi muvaffak kılan Allah'a ne kadar duâ etsek ve onu ne kadar ansak, ne kadar tesbîh etsek yine azdır. Cenâb-ı Hakk'ın hidâyet nasip ederek bizi huzuruna kabul buyurması ve günde beş vakit bizi buna davet etmesi, iltifatların en güzeli, nimetlerin en büyüklerinden biridir. Sevbân (r.a.)’den yapılan rivayette demiştir ki: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz namazdan fariğ olunca üç defa istiğfar eder ve şöyle derdi: "Allahümme Ente's-Selâm Ve Minke's-Selâm, Tebarekte Ya Ze'l-Celâlî Ve'l-İkrâm."[425] Abdullah b. Zübeyir (r.a.)’dan yapılan rivayette, adı geçen her namazın arkasından selâm verince şöyle derdi: La İlahe Îllallahü Vahdehü La Şerike Leh, Lehü'l-Mülkü Ve Lehü'l-Hamdü Ve Hüve Alâ Külli Şey'in Kadîr Vela Havle Kuvvete İlla Billahi'l-Aliyyi'l-Azim, Vela Na'bdü İlla Iyyaihü, Lehü'n-Ni'metü Ve Lehü'l-Fazlü Ve Lehü's-Senaü's-Senaü'l-Hasen. La İlahe İllallahü Muhlisine Lehü'd-Dîne Velev Kerihe'l-Kâfîrûn. Abdullah devamla dedi ki: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz her namazın arkasında bunlarla tehlîlde bulunurdu."[426] Muğire b. Şu'be (r.a.)’den yapılan rivayette, Peygamber (a.s.) Efendimizin her farz namazın arkasında şöyle dediğini haber vermiştir: La İlahe İllallahü Vahdehü La Şerike Lehü, Lehü'l-Mülkü Ve Lehü'l-Hamdü Ve Hüve Ala Külli Şey'in Kadir Allahümme La Mani'a Lima A'tayte Vela Mu'tiye Lima Mene'te Vela Yenfe'ü Ze'l-Ceddî Mînke'l-Cedd..[427] Abdullah b. Amr (r.a.)’dan yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimizin şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "İki haslet var ki, hangi bir müslüman adam onları (zikredip) sayarsa, mutlaka Cennet'e girer. O iki haslet çok kolaydır, ama onlarla amel eden pek azdır: Her namazın arkasında on defa Allah'ı tesbîh eder, on defa tekbir eder, on defa da hamd eder." Râvi devamla diyor ki: "Resûlüllah'ı (a.s.) gördüm, eliyle (onları sayıp parmaklarını bükerek) bağlıyordu ve (şöyle diyordu): "İşte bu, dil ile yüz ellidir, terazide ise binbeşyüzdür." "Döşeğine gelip uyumak istediğinde yüz defa tesbîh, hamd ve tekbîr getirirdi ve (şöyle buyururdu): "Bu dil ile yüzdür, terazide ise, bindir."[428] Sa'd b. Ebî Vakkas (r.a.)’2d(n yapılan rivayete göre, adı geçfen kendi oğullarına, öğretmenin küçük çocuklara yazmayı öğretir gibi, şu kelimeleri öğretiyordu. Şüphesiz ki Resûlüllah (a.s.) Efendimiz namazın arkasında o kelimelerle (Allah'a sığınır) teavvüz ederdi: "Allahım! cimrilikten sana sığınırım, korkaklıktan sana sığınırım, ömrün en rezil (dönemine) döndürülmekten sana sığınırını, dünya fitnesinden sana sığınırım ve kabir azabından da sana sığınırını."[429] Ümmü Seleme (r.a.)’dan yapılan rivayette, Peygamber (a.s.) Efendimizin sabah namazını kıldığı zaman şöyle dua ettiğini haber sermiştir: "Allahım senden faydalı bir ilim, kabul olunan bir amel isterim." [430] Ebu Ümame (r.a.)’den yapılan rivayette, şöyle haber vermiştir: "Ey Allah'ın Resulü! Hangi duâ daha çok makbuldür?" diye soruldu. Resûlüllah (a.s.): "Gecenin ortasının son bölümünde ve bir de farz namazların arkasında (yapılan duâ)..." diye buyurdu.[431] Hadîslerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır: 1- Her namazdan sonra, Abdullah b. Zübeyir'in (r.a.) rivayet ettiği duayı okumak sünnettir. 2- Her namazın ardında Muğîre b. Şu'be'nin (r.a.) rivayet ettiği tehlîl anlamındaki duayı okumak da sünnettir. 3- Her namazın ardından on defa Sübhanellah, on defa Allahu Ekber, on defa da el-Hamdü lillah çekip tesbih, tekbîr ve tahmîdde bulunmak sünnettir. Aynı zamanda her tesbih, tekbir ve tahmid on misliyle karşılık görür. 4- Akşamlayın uyumak üzere yatağa uzanıldığında yüz defa tesbîh, tekbir ve tahmîdde bulunmak müstehabdır. Bu da bire on karşılık görür. 5- Her namazdan sonra Sa'd b. Ebî Vakkas'dan (r.a.) rivayet edilen hadîste belirtilen şekilde teavvüzde bulunmak sünnettir. 6- Sabah namazından hemen sonra Ümmu Seleme'den rivayet edilen duayı yapmak müstehabdır. 7- En çok kabule şayan olan duâ, gece yarısının son bölümünde ve bir de farz namazlardan sonra yapılanıdır. Böylece namazdan sonra birçok tesbih, tekbîr, tahmîd ve dualar tavsiye edilmiştir. Herkes zamanın elverdiği nisbette bunlardan birini veya birkaçını yerine getirmekte muhtardır. Rivâyetlerin tamamı dikkate alınınca, Resûlüllah (a.s.) Efendimizin her namazın arkasından bunların hepsini bir dizi halinde yapmadığı, ama mutlaka bir iki tanesini ihmal etmediği görülür. Dua ve tesbihlerin çokluğu bir bahçedeki, renkleri, kokuları ve şekilleri farklı yüzlerce gül ve çiçeğe benzetilebilir. Hepsi de aynı bahçenin toprağında yer almıştır. Bu bahçeye bakan herkes en çok hoşuna giden gül ve çiçeklerden birini veya birkaçını seçer. Biz de yüzlerce duâ ve tesbih arasından birini veya birkaçını seçebilir ve onlara devam edebiliriz. Bunda bir sakınca yoktur. Hadislerin ışığında mezhep sahibi imamların görüş, tesbit, istidlal ve ihticacları: Önce şunu belirtelim ki, müctehit imamlar namazdan sonra yapılacak duâ ve tesbîh üzerinde fazla durmamışlar, sadece me'sur duâ ve tesbihlerin yapılmasının müstehab olduğunu söylemişlerdir. Nitekim İmam Ahmed b. Hanbel bu hususa temasla şöyle demiştir: "Selâm verdikten sonra Allah'ı anmak ve duâ etmek müstehabdır. Daha çok Resûlüllah (a.s.) Efendimizden rivayet edilenlerle zikir ve duâ etmek müstehab sayılmıştır." Nitekim İmam Ahmed b. Hanbel bu hususa temasla şöyle demiştir ve Evzaî'den rivayet edilen hadîslerle istidlal edildiğini söyler. Ayrıca Sa'd. b. Ebî Vakkas hadîsiyle de istidlal edildiğini nakleder.[432] O nedenle mezhep imamlarının görüş ve istidlallerini ayrı ayrı nakletmeyi gerek görmüyoruz. Konuyla ilgili yorumlar, rivayetler ve tahliller: 1043 nolu Sevban (r.a.) hadîsi sahihtir. Namazın arkasından üç, defa istiğfar etmenin meşruiyetine delâlet etmektedir. 1044 nolu Abdullah hadîsi de sahihtir. Namazdan hemen sonra belirtilen zikri bir defa yapmanın meşruiyetini ifade etmektedir. 1045 nolu Muğîre hadîsi, Buharî ve Müslim'in ittifakıyla sahihtir. Ancak Taberânî bu rivayeti şu fazlalıkla tesbit etmiştir: "Yuhyi Ve Yümîtü Ve Hüve Hayyün Lâ Yemut, Bi-Yedîhi'l-Hayrü Ve Hüve Alâ Külli Şeyin Kadir.." Hadîsin râvilerinin hepisi sikat (güvenilir) dirler. Buna benzer bir rivayeti Hafız Bezzar, Abdurrahman b. Avf (r.a)’dan sahîh bir senetle rivayet etmiştir. Hadîsin zahiri, namazdan sonra sözü edilen zikrin meşruiyetine ve bir defa söylenmesine delâlet etmektedir. Ancak Ahmed b. Hanbel, Nesâî ve İbn Huzeyme bunun üç defa söylenmesinin daha uygun olacağını belirtmişlerdir. Ancak şunu hatırlatmamızda fayda vardır: Hadîste belirtilen zikir, az değişik lâfızlarla çeşitli tariklerle rivayet edilmiştir. Herhangi birini virt edinmekte bir sakınca yoktur. 1046 nolu Abdullah b. Ömer (R.A.) hadîsi sahihtir. Ancak sözü sdilen tesbîh, tekbîr ve tahmîdin sayısıyla ilgili rivayetler muhteliftir : a) Naklettiğimiz hadîste onar defa tavsiye edilmiştir. Tirmizî ve Nesâî'nin Enes (r.a.) hadîsinde, Nesâî'nin Sa'd b. Ebî Vakkas (r.a.) hadîsinde, Ahmed b. Hanbel'in Ali b. Ebî Tâlib (r.a.) hadîsinde, Taberâni'nin Ümmu Mâlik hadîsinde sözü edilen tesbihlerin onar defa yapılması belirtilmiştir. b) Tirmizî ve Nesâî'nin İbn Abbas (r.a.) hadîsinde; Müslim, Tirmizî ve Nesâî'nin Kâb b. Ücre hadîsinde; Buharî ve Müslim'in Ebû Hüreyre hadîsinde; Nesâî'nin Ebû Derdâ hadîsinde her birinden otuz beş defa söylenmesi tavsiye edilmiştir. c) Nesâî'nin Zeyd b. Sabit (r.a.) hadîsinde, yine Nesâî'nin Abdullah b. Ömer hadîsinde yirmi beş defa söylenmesi tavsiye edilmiştir. d) Hafız Bezzar'ın İbn Ömer (r.a.) hadîsinde onbir defa söylenmesi tavsiye edilmiştir. Ayrıca altı defa ve bir defa tavsiye edilen bazı rivayetler de mevcuttur: Taberânî ise el-Kebir'de Ebû Zümeyl hadîsini naklederek yetmiş defa söylenmesini belirtmiştir. Ancak bu hadîsin isnadında bir cehalet vardır. Diğer yandan Nesâî'nin Ebû Hüreyre (r.a.) hadîsinde yüz defa tavsiyesi yer almıştır Ancak bu rivayetin zayıf olduğu tesbit edilmiştir. Günümüzde namazdan sonra tesbih, tahmîd ve tekbîrin 33'er defa söylenmesi, Buhari ve Müslim'in Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayet ettikleri sahih hadîse dayanmaktadır. Ayrıca Nesâî aynı rivayetin bir benzerini "Amelü'l-yevmi ve'lleyle" bölümünde ashabdan bir zattan naklen rivayet etmiştir.[433] 1047 nolu Sa'd b. Ebî Vakkas (r.a.) hadîsi sahihtir. Resûlüllah'ın (a.s.) sözünü ettiğimiz altı şeyden Allah'a sığınması, onların önemine binaendir. Ayrıca ümmetini o altı hususta uyanık tutmaya yönelik bir tavsiyedir. 1048 nolu Ümmu Seleme (r.a.) hadîsini aynı zamanda İbn Ebi Şeybe tahric etmiştir. İbn Mâce ise kendi Sünen'inde Ebu Bekir b. Ebî Şeybe'den rivayet etmiştir ki, ricalinin hepsi sikat (güvenilirler) dir. Sadece Ümmu Seleme'nin azatlı kölesi pek bilinmemektedir. 1049 nolu Ebu Ümâme (r.a.) hadisini Tirmizî hasenlemiştir. Hadîs duaların daha çok, gece ortasında ve bir de farz namazların arkasında makbul olduğuna delâlet etmektedir. Öteden beri farz namazların arkasında tesbihlerden önce Ayete’l-kürsî okunmaktadır. İlim adamları bunu belirtilen yerde okunmasını tavsiye ederlerken şu hadîsle istidlal etmişlerdir: "Kim her farz namazın arkasında Âyete’l-kürsî'yi okursa, ölümden başka onun Cennet'e girmesine engel olacak bir şey yoktur." Nesâî'nin Ebû Ümame (r.a.)’dan rivayet ettiği bu hadîsi, İbn Hibban sahîhlemiştir. Taberânî aynı rivayeti şu fazlalıkla rivayet etmiştir: "Kim her farz namazın arkasında Âyete'l-kürsi ve Kul huvallahu ahadi okursa..." Bunların dışında namazdan sonra birçok duâ, zikir, tesbih ve teavvüzler tavsiye edilmiştir. Hepsini buraya nakletmemize hacmimiz müsait değildir. Konu Başlığı: Ynt: Namazdan Sonra Zikir Ve Dua Gönderen: Ceren üzerinde 05 Mart 2018, 17:49:38 Esselamu aleykum.rabbim bizleri hakkiyla namazını kılan namaz sonrasında zikir eden dua eden ve namazin feyzine rahmetine erişen kullardan olalim inşallah. ..
Konu Başlığı: Ynt: Namazdan Sonra Zikir Ve Dua Gönderen: Mehmed. üzerinde 05 Mart 2018, 18:19:32 Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri doğru işler yapıp cenneti bulanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Namazdan Sonra Zikir Ve Dua Gönderen: Sevgi. üzerinde 06 Mart 2018, 01:44:08 Aleyküm Selam. Mevlam kalbimizden zikri dilimizden de duayı hiç eksik eylemesin inşaAllah
|