๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Ahkam Hadisleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 18 Ağustos 2010, 06:42:19



Konu Başlığı: Müteveddiin Müteyemmime Uyması
Gönderen: Zehibe üzerinde 18 Ağustos 2010, 06:42:19
Müteveddi’in Müteyemmime Uyması
 

"Su ile abdest alanın, toprak ile teyemmüm edene uyması.."

"Müteveddi" sıfattır, genellikle su ile normal ölçülere ve ku­rallara göre abdest alan kimse hakkında; "müteyemmim" ise, he­rhangi bir sebepten dolayı su bulamayan veya su bulunduğu halde onu kullanamayan ve o yüzden namaz için toprağa ellerini sürmek suretiyle teyemmüm eden kimse hakkında kullanılır.

Bu durumda olan kimse, su ile abdest alan kimsenin önüne geçip imamlık yapabilir mi? Yani müteveddi'in müteyemmime uy­ması sahih ve caiz olur mu?

Konuyla ilgili hadisleri ve müctehid imamların görüş ve tesbitlerini nakledince bu sorunun da cevabı verilmiş olacak.

 

İlgili hadisler:
 

Tabiinden Said b. Cübeyr'den yapılan rivayette, İbn Abbas (r.a.) beraberinde Rasulüllah'ın (s.a.v.) ashabından birkaç zat olduğu halde bir seferde bulunuyorlardı. Ammar b. Yasir (r.a.) da onların arasında idi. Peygamber'e (s.a.v.) olan yakınlığı dikkate alınarak namazda öne geçiriliyor, imamet hizmetini o yerine getiriyordu.

Bir gün yine Ammar (r.a.) arkadaşlarının önüne geçip imam olarak namaz kıldırdıktan sonra gülerek onlara şu haberi verdi: Kendisine ait Rum asıllı cariyeyle yattığı ve o yüzden cünüp olduğu, ancak teyemmüm ederek namaz kıldırdığını söyledi.[339]

Buna benzer bir olay da Amr b. As (r.a.) ın başından geçmiştir. Şöyle ki: Amr (r.a.) bir grup ashabla birlikte Zatü's-Selasil gazvesi sebebiyle seferde bulunurlarken Amr gece uykuda ihtilam oluyor ve hava çok soğuk olduğundan su ile yıkanmaya ce­saret edemiyor ve o sebeple teyemmüm ederek sabah namazını kıldırıyor.

Medine'ye döndüklerinde durum Hz. Peygambere (s.a.v.) arzediliyor. Bunun üzerine Rasulüllah (s.a.v.) ona:

"Ya Amr! Cünüp olduğun halde mi arkadaşlarına namaz kıldırdın?" diye sorunca; o şöyle diyor:

"Ya Rasulallah! Hava soğuktu. Allah ise kendinizi öldürmeyiniz buyurmaktadır."

Amr'ın bu cevabına Rasulüllah (s.a.v.) tebessüm etti ve başka bir şey demedi.[340]

 
Bu İki Rivayetlerin Işığında Mezhep İmamlarının İctihadları
 

a) Hanefilere göre: Müteveddi'in müteyemmime uyup na­maz kılması caizdir. Çünkü bu konuda toprak suyun yerine geçmekte ve aynı hükmü almaktadır. O bakımdan bu ikisiyle de namazın şartı vücut bulmuş oluyor.[341]

b) Şafiilere göre: Müteveddi'in müteyemmime uyup namaz kılması sahihtir. Zira her ikisi de nass-ı kur'an ve sünne-ti  Ra­sulüllah ile sabit olmuştur.[342]

c) Hanbelilere göre: Şafiilerle aynı görüştedirler; yani su ile abdest alan kimsenin suyu kullanamayan veya bulamayan ve fakat toprak ile teyemmüm eden kimseye uyup namaz kılması caizdir.[343]

Hanefilere göre, teyemmüm mutlak bedeldir; yani zaruri bir kayıt olmaksızın abdest yerine geçmektedir. Şafiiler ise, onların hilafına bir yorumda bulunmuşlar ve teyemmümün zaruri bedel olduğunu belirtmişlerdir. O bakımdan bu mezhebe göre vakit girmeden teyemmüm edilmez.

d) Malikilerin bu konuda açık bir ictihad ve görüşlerini tesbit edemedim. Ancak Sahnun, el-Müdevvenetü'1-Kübra'da İmam Malik'in şöyle dediğini İbn Kasım'dan nakletmektedir:

"Yolculuk halinde bulunan adam, yanında yetecek kadar su yoksa, berabe­rinde taşıdığı eşiyle veya cariyesiyle cinsel temasta bulunmaz. An­cak suyu kullanmaya engel bir yara veya hastalık söz konusu ise, o takdirde su bulunmasa bile cinsel temasta bulunması caizdir. İbn Şihab da aynı görüşü izhar etmiştir."[344]

 
Tahliler Ve Diğer Rivayetler
 

İbn Abbas (r.a.) den yapılan rivayetin isnadı sahihtir. O bakımdan fakih müctehidlerin önemli bir kısmı onunla istidlal ve ihticacda bulunmuşlardır.

Amr b. As hadisi de sahih kabul edilmiş ve ihticaca elverişli sayılmıştır.

Onun bu hadisini kuvvetlendiren bir diğer hadisi Darekutni, Bera' b. Azıb'den rivayetle, Rasulüllah'ın (s.a.v.) şöyle bu­yurduğunu bildirmiştir:

"İmam öne geçip cemaate namaz kıldırır ve abdestsiz olduğunu hatırlarsa, cemaatinin namazı kafi gelir, onun ise iade etmesi gerekir."

Ne var ki, bu hadisin isnadında Cüveybir b. Said bulunuyor ki bu zat zayıf ve metruktur. Aynı zamanda isnadında inkıta' da vardır.[345]

Yine bu manada sahih bir rivayeti Ebu Davud'da görüyoruz ki, İbn Hibban onu sahihlemiştir: Beyhaki de aynı tesbitte bulun­muştur:

"Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz sabah namazına başladı, sonra eliyle cemaate işaret ederek yerinizde bek­leyiniz diyerek ayrıldı, az sonra saçlarından su damladığı halde gelip namazı kıldırdı. Sonra şöyle buyurdu:

"Ben de ancak sizin gibi bir beşerim; doğrusu cünüp idim (hatırlayınca gidip guslettim ve geldim.)"

Müteyemmimin müteveddi'e imam olmasının caiz olmadığını ileri süren fakihler ise, şu hadisle istidlal etmişlerdir:

"Müteyemmim müteveddi'lere imamlık yapmasın!"

Ancak bu hadisin zayıf olduğu anlaşılmış ve o bakımdan ih­ticaca salih görülmemiştir.

 
Çıkarılan Hükümler
 

1- Su bulunmadığı veya bulunduğu halde kullanma imkanı olmadığında namaz için toprakla teyemmüm etmek meşrudur. Bu, kitap, sünnet ve icma' ile sabit olmuştur.

2- Müteveddi'in müteyemmime uyması sahih ve caizdir..

3- Mukim kimse su bulamadığı için teyemmüm ederse, abdestli olan kimsenin ona uyması sahih olmaz. Çünkü o adamın ile­ride su bulunca kıldığı namazı iade etmesi gerekir. Bu, imam Şafii'ye göredir. Ancak seferi haldeyse veya bir hastalıktan dolayı su kullanamıyorsa, o takdirde müteveddi'in ona uyması sahih olur.

4- Hanefilere göre, Teyemmüm mutlak anlamda abdeste be­deldir. Şafiilere göre, zaruri bedeldir.

5- Malikilere göre, yolculuk halinde bulunan adam, yanında gusledecek suyu yoksa ve te'min de edemeyecekse, beraberinde taşıdığı eşiyle veya cariyesiyle cinsel temasta bulunmaz.

6- Abdest nasıl namazın şartlarından biriyse, onun yerine geçen teyemmüm de namazın şartlarından biri sayılır.