๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Ahkam Hadisleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 26 Temmuz 2010, 19:26:26



Konu Başlığı: Malın Tamamını Sadaka Olarak Adamak
Gönderen: Zehibe üzerinde 26 Temmuz 2010, 19:26:26
Malın Tamamını Sadaka Olarak Adamak
 

İslam hemen her konuda itidali tavsiye eder. ifrat ve tefritten uzak kalınmasını emredip hiçbir işte ve ibadette aşırı gitmeyi, harcama ve hayırda ölçüsüz hareket etmeyi kınar.

Bunun için Cenab-ı Hak, günde beş vakit namazı farz kılmış ve günlük çalışma düzenimizi bozmayacak, işleri aksatmayacak bir programa bağlamıştır. Yılda bir ay oruç tutmayı farz kılmış, bundan fazlasını nafile olarak belirlemiştir. Yılda bir defa nisabı bulan malın zekatını kırkta bir nisbetinde vermemizi emrederken bununla mali gücümüzü zaafa uğratmamayı, paranın da amaç ve gaye olmadığım, aynı zamanda sosyal dengeyi kurmakta herkese çeşitli anlamda ve ölçüde birtakım görevlerin düştüğünü planlamıştır.

O bakımdan bir kişinin gerek hayatta iken, gerekse Ölümden son­raki hayırla ilgili vasiyetinde malının tamamının hayra sarfedilmesine cevaz verilmemiş aile fertlerinin, hısım ve yakınların ve ölüm olayından sonra da geriye kalan varislerin durumu dikkate alınmış ve her hak sa­hibinin hakkının korunması prensibiyle hareket edilmesi emredil­miştir.

Bunun gibi kişinin hayatta iken malının tamamını tasadduk et­mek üzere adamasına cevaz verilmemiş ve bu gibi adamalarda ancak malının üçte biri tasadduk olarak dağıtılır prensibi konulmuştur. [369]

 

İlgili Hadisler
 

Ka'b b. Malik (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen, Resûlüllah (a.s.) Efendimize şöyle dediğini haber vermiştir:

-  Ya Resûllüllah! Şüphesiz benim (Allah'a) olan tevbem (adamam) cümlesinden olmak üzere*, malımı olduğu gibi çıkarıp Allah ve Resûlüllah için sadaka etmekliğimdir. (Bu hususta ne buyurursunuz?)

Efendimiz ona şöyle buyurmuştur:

- Malın bir kısmını nezdinde tut (tasadduk etme). Bu senin için hayırlı olur.

Ka'b devamla diyor ki:

-  Ya Resûlüllah! Hayber'de bana isabet eden payımı nezdimde tutuyorum. [370]

Diğer bir lafızla hadis şöyle nakledilmiştir:

- Ya Resûlallah! Şüphesiz benim Allah'a olan tevbem (adamam) cümlesinden olmak üzere malımın tamamını Allah ve O'nun Resulünün yolunda sadaka olarak çıkarmaklığımdır?

Resûlüllah (a.s,) ona şu cevabı verdi:

-  Hayır, öyle yapma...

- Yarısını sadaka olarak vereyim?

- Hayır...

- Üçte birini...

- Evet o olur.

- O halde ben Hayber'den bana isabet eden payımı nezdimde tutuyor (gerisini olduğu gibi sadaka olarak adıyorum)... [371]

Hüseyin b. Saib b. Ebi Lübabe (r.a.) dan yapılan rivayette, şöyle bilgi verilmiştir: Ebu Lübabe b. Abdi'I-Münzir'in (r.a.) Cenab-ı Hak tevbesini kabul buyurunca, o, Resûlüllah'a (a.s.) şöyle dedi; 'Ya Resûlüllah! Şüphesiz benim tevbemin gereği olarak kendi kav­mimin yurdundan hicret etmekliğim ve senin bulunduğun yerde eyleşmekliğimdir. Aynı zamanda malımı olduğu gibi Allah (c.c.) ve O'nun Resulü için sadaka olarak çıkarmakhğımdır." Bu­nun üzerine Resûlüllah (a.s.) Efendimiz ona: "Senin üçte bir (sadaka olarak vermekliğin) sana yeter" diye buyurdu. [372]

Ebu Hüreyre (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen, Resûlüllah'ın (a.s.) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Sadakanın hayırlısı geriye doygunluk bırakanıdır. Üst el alt elden hayırlıdır. Artık sen elin altındakilere (sadaka vermekle, onların ihtiyacını karşılamak­la) başla. Eşin (karın) "bana infakta bulun veyahut beni boşa" der. Kölelerin sana "bize nafaka ver, değilse bizi sat" derler. Çocukların da "bizi kime bırakıyorsun, kime ısmarlıyorsun?" derler. [373]

Selman b. Amir (r.a.) den yapılan rivayette, Peygamber (a.s.) Efen­dimizin şöyle buyurduğu belirtilmiştir: "Yoksula verilen sadaka, bir sadakadır. Aile halkına verilen sadaka, iki sadakadır: Sadaka ve sıla-i rahm." [374].

Hakim b. Hizam (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen şöyle haber vermiştir: "Bir adam, Resulü İlah (a.s.) Efendimiz'den sadakalar­dan hangisinin daha üstün olduğunu sordu. Efendimiz ona şu cevabı verdi: 'İçinde düşmanlık besleyen hısımlara verilenidir." [375]

Ebu Umame (r.a.) den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendi­miz'in şöyle buyurduğu belirtilmiştir: "Şüphesiz ki yakın hısımlara verilen sadakanın ecri (mükafat ve uhrevi karşılığı) iki kattır." [376]

 

Hadislerin Işığında Müctehidlerin İstidlal ve Görüşleri
 

a) Hanefilere göre, "malik olduğum şeyler sadakadır" diye adar­sa, malının bir kısmını kendi ihtiyaçları için alıkoyup gerisini sadaka olarak dağıtır. Zira hepsini olduğu gibi sadaka olarak dağıtırsa, kendisi ve aile efradı muhtaç duruma düşerler ve sadaka almak zorunda kalırlar. O bakımdan malının kendilerine yetecek kadarını tutar, gerisi­ni sadaka olarak harcar. Sonra elinde kalan mal ile kâr sağlarsa onu sadaka olarak dağıtır. [377]

b) Şafiîlere göre, malının tamamını sadaka olarak adayan kim­senin bu adaması yemin anlamında olursa, malını dağıtmaz, sadece bir yemin keffareti öder. Yok malım Allah yolunda, O'na itaat uğrunda adarsa, o takdirde tamamını tasadduk etmesi gerekir.

c) Ata'a göre, böyle adadığı takdirde, sadece bîr yemin keffareti yeterli olur. Hz. Aişe'nin (r.a.) da görüşü bu anlamdadır. Diğer ilim adamlarına göre, kendilerine yetecek kadarını alıkoyup gerisini tasad-duk ederler. Bir başkası da, "böylesi malının ancak üçte birini tasadduk eder" demiştir. [378]

d) Han beli ve Malikîlere göre, malının tamamını sadaka olmak üzere adayan kimsenin üçte birini tasadduk etmesi yeterli olur. imam Zühri de aynı görüştedir. [379]

 

Tahliller ve Rivayetler
 

865 no'lu Ka'b badisini Buhari ve Müslim ittifakla tahric etmişlerdir. Hadis sahih olup istidlale salihtir. Nitekim Hanefîlerle Hanbeli ve Malikiler bu hadisle ihticacda bulunmuşlardır.

Diğer lafızla rivayet edilen 866 no'lu hadisi Ebu Davud tahric etmiştir. Ancak isnadında Muhammed b. Ishak bulunuyor ki, bu zat zayıflar arasında yer almıştır. O bakımdan hadis istidlal ve ihticaca pek salih görülmemiştir.

867 no'lu Ebu Lübabe hadisini Hafız îbn Hacer, el-Fetih'te naklet­miş ve kaynak olarak Müsned-i Ahmed'i ve Sünen-i Ebu Davud'u göstermiş, ancak bir görüş beyan etmemiştir. Ebu Davud ise îbn Ebi Üyeyne tarikiyle Zühri'den rivayet etmiş bulunuyor.

Ancak hadiste nezr kavramına yer verilmemiş, "tevbe" kavramı anılmıştır. Bundan Ebu Lübabe, tevbesinde samimiyetim bir defada malını sadaka olarak dağıtmakla kuvvetlendirmek istemiştir. Daha doğrusu tevbesinin kabul olunduğuna şükretmek üzere böyle bir arzu ve istek izhar etmiştir. Hatta Ibnü'I-Münir'e göre, Ebu Lübabe, malını - tasadduk etme hususunda bir bakıma istişarede bulunmuştur. îbn Hac­er, ise o, malını sadaka edip etmemek hususunda Rasulüllah'm (a.s.) emir ve tavsiyesini almayı düşünmüş ve bunu bir soru anlamında ifade etmiştir. Ancak istifham harfi hâzfedilmiştir.

Bununla beraber ilim adamlarının çoğuna göre, bu tarz bir ifade de bir bakıma adamadır ve o malının tamamını Allah için adayıp harca­mak istemiştir.

868 dipnotlu Ebu Hüreyre hadisini îbn Huzeyme kendi sahihinde

'rivayet etmiştir. Hadis sahih olup istidlale salih görülmüştür. Böylece, bir kişinin kendi aile efradım ve yakın hısımlarını aç ve perişan bırakıp malının tamamını tasadduk etmesi, bir hayır yoluna adaması doğru değildir.

869 dipnottu Selman hadisini Tirmizi hasenlemiş, Hakim, bunun isnadının sahih olduğunu belirtmiştir. Ev halkına, muhtaç hısımlara yardım etmek, onları doyurmakta iki sadaka sevabı vardır.

870 dipnotlu   Hakim  hadisini  Ahmed  ve   Taberani   tahric etmişlerdir. Ahmed'in isnadı hasen olarak tesbit edilmiştir, içinde kin ve düşmanlık besleyen hısımlara öncelik tanınıp sadaka ve yardımın önce onlara verilmesi tavsiye edilmektedir.

871 dipnottu Ebu Umame hadisini Taberani el-Kebir'de rivayet etmiştir. Yukarıdaki hadislerle birbirini kuvvetlendirmekte olup aile ef­radını ve hısımları desteklemenin sevabı ve yararı anlatılmaktadır. [380]

 

Çıkarılan Hükümler
 

1- Malının tamamını sadaka olarak adayan kimse, onun tamamım dağıtmaz, kendisi ve aile efradı için yetecek kadarını alıkoyup gerisini sadaka olarak verir.

2- Elinde alıkoyduğu malı ticari alanda kullanıp kâr sağladıkça fazlasını yine tasadduk eder;

3- Malının tamamım sadaka olarak vermek isteyen kimsenin bu husustaki ifadesi yemin anlamında olursa, malının tamamını sadaka olarak dağıtmaz, sadece bir yemin keffareti öder. (Bu daha çok Şafii'nin içtihadıdır).

4- Malının tamamını Allah için, O'na itaat uğrunda adarsa, tam­amını tasadduk etmesi vacip olur. (Bu da Şafii'nin görüş ve içtihadıdır).

5- İlim adamlarından bazısına göre, sadece malının üçte birini ta­sadduk eder ve böylece nezri yerine gelmiş olur. Nitekim Ka'b hadisi buna delalet etmektedir.

6- Hanbeli ve Malikilere göre, malının tamamını sadaka olarak adayan kimse sadece onun üçte birini tasadduk eder. [381]


Konu Başlığı: Ynt: Malın Tamamını Sadaka Olarak Adamak
Gönderen: Nadire 8 üzerinde 14 Aralık 2014, 18:03:41
sadaka insanın kendi iradesiyle yaptığı iştir. ve zorunlu tutulmamıştır.
sağ olun. teşekkürler ödevimi yapabildim.


Konu Başlığı: Ynt: Malın Tamamını Sadaka Olarak Adamak
Gönderen: tarık acar üzerinde 15 Aralık 2014, 18:48:29
sadaka insandaki merhamete ve iradeye bağlıdır zorla olamaz


Konu Başlığı: Ynt: Malın Tamamını Sadaka Olarak Adamak
Gönderen: nurcan8/b üzerinde 15 Aralık 2014, 19:05:20
zorlamayla sadaka verilmez insanın içinden gelmesi gerekir


Konu Başlığı: Ynt: Malın Tamamını Sadaka Olarak Adamak
Gönderen: Elif Benal 8 üzerinde 15 Aralık 2014, 20:42:05
Sadaka gerçekten önemli bir görevdir ve bence tüm durumu olan kişiler için zorunludur... Zorlamayla sadaka olmaz...


Konu Başlığı: Ynt: Malın Tamamını Sadaka Olarak Adamak
Gönderen: Liyla üzerinde 15 Aralık 2014, 21:21:46
Her şeyin bir ölçüsü vardır. Sadakanın da var kişi malının üçte birini ihtiyaç sahiplerine verirse sadaka görevini yerine getirmiş olur.


Konu Başlığı: Ynt: Malın Tamamını Sadaka Olarak Adamak
Gönderen: Derya 7/B üzerinde 16 Aralık 2014, 20:01:34
İnsan içinden gelerek sadaka vermelidir,zorla yapmamalıdır.


Konu Başlığı: Ynt: Malın Tamamını Sadaka Olarak Adamak
Gönderen: Bahrişan 8 üzerinde 16 Aralık 2014, 20:04:36
sadakayı zorla versen bile allah kabul etmez


Konu Başlığı: Ynt: Malın Tamamını Sadaka Olarak Adamak
Gönderen: yasin8c üzerinde 17 Aralık 2014, 18:31:23
 Sadaka verenin rızkı artar ve duası kabul olur!Zorlamayla sadaka verilmez insanın içinden gelmesi gerekir.  Sadaka insanın kendi iradesiyle yaptığı bir iştir.


Konu Başlığı: Ynt: Malın Tamamını Sadaka Olarak Adamak
Gönderen: Rüveyha üzerinde 17 Aralık 2014, 20:02:58
Esselamu Aleyküm ve rahmetullah. Sadaka veren ve alan için büyük nimetir.Sadaka olsun , zekat olsun mal ile yapılan bütün ibadetler de verilen kişinin onuru düşünülerek verilmesi, çok önemli. Gönül rızasıyla Allah için malından infak edenlerden oluruz insallah. Rabbim razı olsun. .


Konu Başlığı: Ynt: Malın Tamamını Sadaka Olarak Adamak
Gönderen: Beyza 7/B üzerinde 27 Aralık 2014, 20:40:32
Selman b. Amir (r.a.) den yapılan rivayette, Peygamber (a.s.) Efen­dimizin şöyle buyurduğu belirtilmiştir: "Yoksula verilen sadaka, bir sadakadır. Aile halkına verilen sadaka, iki sadakadır: Sadaka ve sıla-i rahm." [374].


Konu Başlığı: Ynt: Malın Tamamını Sadaka Olarak Adamak
Gönderen: Metin 8/A üzerinde 29 Aralık 2014, 18:04:02
'kardeşini güler yüzle kasşımak blile sadadır' buneden le yapılması en basit olan bir ibadet


Konu Başlığı: Ynt: Malın Tamamını Sadaka Olarak Adamak
Gönderen: Fatma Yaşar üzerinde 29 Aralık 2014, 18:36:41
sadaka sadece malla ve para ile yapılan bir ibadet değildir.


Konu Başlığı: Ynt: Malın Tamamını Sadaka Olarak Adamak
Gönderen: Kaan Han üzerinde 29 Aralık 2014, 18:38:22
Sadaka vermek zorunlu deildir fakat .Verilmeyen yerde berektsizlik olur diye duydum


Konu Başlığı: Ynt: Malın Tamamını Sadaka Olarak Adamak
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 29 Aralık 2014, 21:57:54
Ve aleykum selam
Malın tamamı sadaka olarak tamamını vermek deyince aklıma Hazreti Ebubekir..peygamber efendimİz sav in neden Hz.Ebubekir i sadakada kimsede geçemeyecegğini hatırladım..Doğrusu şu ki Hz.Ali bile sadaka toplamış ve yarısını veiştir ama hz.Ebubekir e peygamber efendimi sav sorunca malımın tamamını getirdim Ya Rasullah bunun içindir ki Hz.Ebubekir i kimse sadakada geçemez buyuruyor peygamber efendimiz sav..Rabbim Hz.ebubekir gibi olmayı nasip etsin