> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Ahkam Hadisleri > Ölen Müslümanı Yıkamak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ölen Müslümanı Yıkamak  (Okunma Sayısı 8355 defa)
17 Ağustos 2010, 07:14:01
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 17 Ağustos 2010, 07:14:01 »





ÖLEN MÜSLÜMANI YIKAMAK (GASL)
 


İslam dini, insanın dirisine verdiği değerin, gösterdiği yakın ilginin bir mislini onun ölüsüne vermiş ve her yerde insanın şeref, itibar, vekar ve azizliğini korumayı emretmiştir. Hele o insan Al­lah'a dosdoğru iman eden bir müslüman olursa... Çünkü insan bi­zatihi muhteremdir, mükerremdir. Yeter ki o, hayat planındaki yerini alsın ve hılkatindeki hikmete yönelerek iman düzeyinde bu­lunsun. Cenab-ı Hak insanın bu hassas durumunu beyan ederk­en şöyle buyurmaktadır:

"Biz elbette insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra da onu (kendi kıymetini, yerini ve vazifesi­ni bilmediği için) aşağıların aşağısına çevirdik. Ancak iman edip iyi, yararlı amellerde bulunanlar müstesna; on­lar için ardı arkası kesilmez ecir vardır."

Şu gerçektir ki insanı insan yapan, onun kadrini yüceltip ko­ruyan en önemli olay, Allah'a dosdoğru imandır. Bu nimete kendi­ni layık görüp iman doğrultusunda hayatını düzen ve dengede tutan insanın ölümü, şüphesiz toplum için büyük bir kayıp sayılır. O bakımdan ölen din kardeşimize karşı birtakım görevlerimiz vardır. Onların başında onun tektin, teçhiz ve defin işi gelir. Öyle ki, ruhu Allah'tan tertemiz olarak gelen kardeşimizin ruhunun tertemiz dönmesi için dua ve istiğfarda bulunuruz. Bedenini de Berzah alemine yine temizlenmiş bir halde terkederiz. Bu bakımdan ölünün yıkanıp namazının kılınması önemlidir.

 

Konuyla İlgili Hadisler
 

Hz. Aişe (r.a.) dan yapılan rivayete göre, Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Kim ölüyü yıkar da o husustaki emaneti yerine getirir ve o esnada gördüğü şeyi (birtakım nahoş halleri) ifşa etmezse, anasından doğduğu gündeki gibi günahlarından çıkmış olur.

Ölüyü, eğer biliyorsa ona en yakın olanı yıkasın; bil­miyorsa, artık siz kimde günahlardan titizlikle sakınma ve emanete riayet etme halini görüyorsanız onun yıkamasını sağlayın."[102]

Yine Hz. Aişe (r.a.) dan yapılan rivayete göre, Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Ölünün kemiğini kıran kimse, onun dirisinin kemiğini kırmış gibidir."[103]         

İbn Ömer (r.a.) den yapılan rivayete göre, Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Kim bir müslümanı (ondaki hoşa gitmeyen halleri) örtüp gizlerse, Allah da onun (hoşa gitmeyen hallerini) kıyamet gününde örtüp gizler."[104]

Ubey b. Ka'b (r.a.) den yapılan rivayete göre, şöyle demiştir:

"Doğrusu Adem (a.s.) ın ruhunu melekler tutup aldı, onu onlar yıkayıp kefenledi ve ona güzel kokulu ot sürüp lahd kazıyıp açtılar, namazını kıldılar; sonra kabrine inip onu yerleştirdiler, üzerine sal taşlar koydular; sonra ka­brinden çıkıp üzerine toprak attılar ve arkasından şöyle dediler: "Ey ademoğulları! Bu sizin (bundan böyle uygulay­acağınız) sünnetinizdir."[105]

Hz. Aişe (r.a.) den yapılan rivayete göre, şöyle demiştir:

"Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz Baki kabristanından bir cenazenin (defninden) dönüp bana geldi; o sırada ben de baş ağrısından mustarip bulunuyordum ve "Ah başım!" diye sızlanıyordum. Bunun üzerine Rasulüllah (s.a.v.) Efen­dimiz, "Belki, ben, vah başım! (derim). Benden önce ölecek olursan senin için ne zarar söz konusudur; seni yıkar ve kefenlerim; sonra da namazını kılar seni defnederim" bu­yurdu."[106]

 

Hadislerin Işığında Müctehidlerin İstidlal Ve İhticacları
 

a) Hanefilere göre: Ölüyü yıkamak kifaye üzere vaciptir. Müslümanlardan bir kısmının bunu yerine getirmesiyle diğerlerinin üzerinden bu vücup sakıt olur.

Vacip olan bir defa yıkamaktır. İkinci ve üçüncü defa yıkamak sünnettir.

Ölünün yıkanması için elbiseleri çıkarılır. Şafîilere göre, iç çamaşırı çıkarılmaz. Çünkü Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz'in üzerindeki gömleği çıkarılmadan gasli gerçekleştirilmiştir.

Ölüyü yıkarken başına ve sakalına güzel koku sürmek sünnettir. Bu daha çok "hıtmi" ile yerine getirilirdi. O bulunmaz­sa, başka güzel bir koku kullanmakta bir sakınca yoktur.

Erkek erkeği, kadın da kadını yıkar. Yıkayan kişi ister cünüp, isterse ayhali olsun farketmez. Çünkü maksat temizliktir ki o da yerine gelmiş oluyor.

Erkek kadını, kadın da erkeği yıkamaz. Bu caiz değildir. Çünkü bu hürmet hayatta sabit olduğu gibi öldükten sonra da sabittir. Ancak kadın kendi kocasını yıkayabilir. Yeter ki ölüm olayı meydana gelmeden önce boşanma olayı vuku' bulmamış olsun.

Küçük yaştaki kız ve erkek çocuklarını her iki cinsten biri yıkayabilir. Bunda sakınca görülmemiştir.[107]

b) Şafiilere göre: Ölüm olayı meydana gelince, ölenin gömleği dışında elbiseleri çıkarılır ve yıkanmak üzere kıbleye çevrilir. Onun en yakını yıkama işini üstlenir. Böylece ölüyü yıkamak, kefenlemek, namazını kılmak ve defnetmek farz-ı kifayedir. Yıkamanın en az sınırı, necaseti giderdikten sonra bütün bedenini kaplayacak şekilde bir defa yıkamaktır. Gâsilin niyet ge­tirmesi vacip değildir.[108]

O bakımdan suda boğulan kimsenin bu hali gasil yerine geçer. el-Gamravi ise, buna muhalefet ederek suda boğulanın ayrıca gasle dilmesinin vacip olduğunu belirtmiştir. Aynı zamanda ölüyü kapalı bir yerde yüksekçe bir cisim (teneşir) üzerinde ve üzerinde bir entari, gömlek bulunduğu halde soğuk su ile yıkamak da gaslin en uygrun şeklidir.[109]

c) Hanbelilere göre: Ölüyü yıkamak, kefenlemek ve defnet­mek farz-ı kifayedir. Yani müslümanların bir kısmının bu farzı ye­rine getirmesiyle diğerlerinin üzerinden kalkmış olur. Hiç kimse bunu yerine getirmezse, o kasaba veya belde halkının hepsi günah işlemiş kabul edilir.

Ölüyü yıkamada en önde geleni babası, sonra dedesi, sonra, da hısımlık cihetiyle en yakınlarıdır. Ancak cenaze namazı için beldenin emiri buna daha layıktır. Ne var ki ölenin bu hususta bir vasiyeti söz konusu ise, o takdirde vasisi daha uygun ve evla sayılacağından namazı onun kıldırması uygun olur.

Karı-kocanın birbirini yıkaması caizdir. Bu hususta farklı ri­vayetler vardır. Erkeğin kendi eşini yıkamasına cevaz verenler, "Hz. Ali'nin (r.a.) vefat eden eşi Hz. Fatıma'yı yıkadığını delil göstermişlerdir. Nitekim Hz. Ali (r.a.) böyle yaparken ashaptan hiç kimse itirazda bulunmadığından icma' vaki olmuştur. Bununla beraber, ilim adamlarının çoğuna göre, kadın da kocasını yıkayabilir. Bunlar ise, Hz. Aişe'nin (r.a.) "Eğer biz bu hususta geri kalmayıp önceden (cevazını) bilmiş olsaydık, Rasulüllah'ı (s.a.v.) ancak zevceleri yıkardı." mealindeki rivaye­tini delil göstermişlerdir.

Ölen kadını yıkayacak kadın veya kocası yoksa; ölen erkeği de yıkayacak erkek veya eşi yoksa, teyemmüm ettirilmek suretiyle gasli yerine getirilir.

Yıkama esnasında ölünün göbeğiyle diz kapağı arası bir örtüyle örtülür.

Gasil gördüğü bazı halleri ifşa etmez. Aynı zamanda suya güzel koku katarak yıkama işini öylece sürdürür.[110]

d) Malikilere göre: Ölüyü yıkamada bir sınır yoktur; temiz­leninceye kadar yıkanması müstehabdır. Yıkarken de üzerine bir hırka (örtü) atılır. Yıkamaya başlarken ölüye abdest aldırmasıyla aldırmaması arasında bir fark yoktur. Ancak abdest aldıracak olursa güzel sayılır.

İmam Malik ise, ölüyü ya üç, ya da beş defa yıkamayı daha uygun görmüş ve suyuna sidr denilen kokulu nesneden katılmasını tavsiye etmiştir.

Erkek kendi karısını, kadın da kendi kocasını yıkayabilir, bunda bir sakınca yoktur. Ancak onlardan herbiri kendi eşini yıkarken avret yerini örter.

Erkekler arasında ölen kadın; kadınlar arasında ölen erkeği en yakını, üzerine bir örtü örttükten sonra örtü üstünden yıkar. Bununla beraber yıkamayıp teyemmüm de ettirebilirler.[111]

 

Tahliller Ve Diğer Rivayetler
 

611 nolu Hz. Aişe hadisini aynı zamanda Taberani el-Evsat'ta rivayet etmiştir. Ancak isnadında Cabir el-Cu'fî bulunuy­or ki, bu zat hakkında hayli şeyler söylenmiştir. Araştırıcılardan bir kısmı onun yalancı olduğunu belirtmiştir. Zehebi kendi ese­rinde  onunla  ilgili görüş ve tesbitleri toplarken beş  sahife ayırmıştır.[112]

612 nolu Hz. Aişe hadisinin ricali, sahih kabul edilmiştir.

613 nolu İbn Ömer hadisi sahihtir ve istidlale salihtir.

614 nolu Ubey b. Ka'b kadisini aynı zamanda Hakim el-Müstedrekte  tahric  etmiştik;  ve  isnadının  sahih  olduğunu söylemiştir.                             

Ubey hadisi, ölen kimseyi, hısımlık yönünden kendisine en yakın olan kişinin yıkamasının daha uygun ve layık olduğuna de­lalet etmektedir.

615 nolu Hz. Aişe hadisini aynı zamanda Daremi, İbn Hibban, Darekutni ve Beyhaki tahric etmişlerdir. Ancak isnadında Beyhaki'nin muallel kabul ettiği Muhammed b. İshak bulunuyor.

Aynı hadisi Buhari şu lafızla rivayet etmiştir:

"Eğer böyle olsa (yani sen vefat edecek olsan), ben de hayatta bulunur­sam senin için istiğfar eder ve yine senin için dua ederim."

 

Çıkarılan Hükümler
 

1- Ölüyü yıkayan kimsenin güvenilir olması, gördüğü bazı nahoş halleri ifşa etmeyecek bir karaktere sahip bulunması müstehabdır.                                                             .

2- Ölenin vasiyet edip belirlediği bir vasi yoksa, hısımlık yönünden kendisine en yakın olan kişi -yıkama işini becerebiliyorsa- yıkama hizmetini yerine getirir.

3- Ölü yıkanırken çok dikkat edilmeli ve herhangi bir or­ganının zedelenmemesi, kemiğinin   kırılmamasına özen gösterilmelidir. Aksi halde keraheti ve günahı mucip olur.

4- Ölüyü yıkamak, kefenlemek, defnetmek Adem Peygam­berden beri devam edegelen bir sünnettir. Bu sünneti uygulamak farzdır veya vaciptir.

5- Erkeğin kendi eşini, kadının da kendi kocasını yıkamasına cevaz verilmiştir. Ancak sözü edilenler birbirini yıkarken ara yerde bir örtü bulundururlar ve örtü üzerinden yıkarlar.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ölen Müslümanı Yıkamak
« Posted on: 29 Mart 2024, 17:20:42 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ölen Müslümanı Yıkamak rüya tabiri,Ölen Müslümanı Yıkamak mekke canlı, Ölen Müslümanı Yıkamak kabe canlı yayın, Ölen Müslümanı Yıkamak Üç boyutlu kuran oku Ölen Müslümanı Yıkamak kuran ı kerim, Ölen Müslümanı Yıkamak peygamber kıssaları,Ölen Müslümanı Yıkamak ilitam ders soruları, Ölen Müslümanı Yıkamakönlisans arapça,
Logged
10 Mart 2018, 17:25:57
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 10 Mart 2018, 17:25:57 »

Esselamu aleyküm.Ölen bir müslüman kardeşimizin nasıl yıkanması gerektirdiğini kefenlenmesi gerektiğini öğrenmiş olduk. Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

11 Mart 2018, 02:21:30
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #2 : 11 Mart 2018, 02:21:30 »

Aleykümüsselam Müslüman lar ölülerini yıkayıp daha sonra defnedilir ölüm anında kişi abdest bozabilir veya cünüp olabilir işte bunun için ölüler yıkanmalıdır inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes