๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Ahkam Hadisleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 27 Temmuz 2010, 05:23:33



Konu Başlığı: Keler-Kertenkele
Gönderen: Zehibe üzerinde 27 Temmuz 2010, 05:23:33
Keler-Kertenkele
 

Arapça "dabb" diye anılan keler ve kertenkele sürüngenler takımından dır. Bunların birçok çeşitleri bulunuyor: Yeraltında yaşayanları, ağaç üzerinde yaşayanları, suda yüzenleri yani su yüzeyinde koşanları vardır. Renk değiştirme kabiliyetinde olan bukalemun gibi türleri vardır. Keleri er-keltenkeleler genellikle küçük böcekleri yiyerek geçinirler. [68]

 

Konuyla İlgili Hadisler
 

îbn Abbas (r.a.) dan yapılan rivayette, Halîd b. Velid'in ona şöyle haber verdiği belirtilmektedir: Hali d b. Velîd (r.a.) Resûlüllah (a.S;) Efendimizle beraber Meymune'nin (r.a.) evine girmişler -ki bu hanım hem İbn Abbas'm, hem de Hâlid'in teyzesi oluyordu-Meymune'nin yanında güneşte pişirilmiş bir kertenkele bulunu­yordu. Bunu, onun kızkardeşi Hufeyde binti Haris, Necd'den göndermişti. Meymune de o keltenkeleyi Resulü İlah'a (a.s.) takdim etti. Peygamberimiz (a.s.) elini ona doğru uzatırken orada hazır bulunan kadınlardan biri şöyle dedi: "Neyi takdim ettiğinizi Resûlüllah'a (a.s.) haber versen ya?" Onlar da: "Bu, keler etidir" dediler. Bunun üzerine Resûlüllah (a.s.) Efendimiz elini (sofradan) kaldırıp çekti. Halid b. Velid (r.a.): "Ya Resûlallah! Keler haram mıdır?" diye sordu. Resûlüllah (a.s.) ona şu cevabı verdi: "Hayır, haram değildir. Ancak benim kavmimin toprağında (bu tür) keler mevcut değildir. O bakımdan onu yemeyi kendim için hoş görmüyorum!"

Halid devamla diyor ki: "Onu kendime doğru çektim ve yedim. Resûlüllah (a.s.) da bana bakıyordu, ama beni ondan men'etmedi." [69]

îbn Ömer (r.a.) dan yapılan rivayette, adı geçen diyor ki: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'den keler-kertenkele hakkında soruldu. Efendimiz sorana şu cevabı verdi: "Ondan yemiyorum ve haram da kılmıyorum." [70]

Di^er 6ir rivayette ise îbn Abbas şu bilgiyi vermiştir:

"Resûlüllah (a.s.) Efendimizle beraber bir grup insan bulunuyordu ki Sa'd da onların arasında idi. Derken kertenkele eti getirdiler. Getirenin kadınlarından biri "o kertenkele etidir" diye seslendi. Bunun üzerine Resûlüllah (a.s.) Efendimiz: "Sizler yeyiniz, çünkü gerçekten o helâldir. Ancak o benim yiyeceğim değildir" buyurdu. [71]

Câ6ir (r.aj den yapılan rivayette, Ömer b. Hattab (r.a.) kertenkele hakkında şunu söylemiştir: "Şüphesiz Resûlüllah (a.s.) Efendimiz onu haram kırmamıştır. Sonra Ömer (r.a.) devamla şöyle demiştir: "Şüphesiz ki Allah bununla nice kimselere fayda sağlamıştır. Hem genellikle çobanların yiyeceği de kertenkeledir. Eğer şu anda yanımda olsaydı ondan yerdim." [72]

Yine Cabir (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen şöyle demiştir:

"Resûlüllah (a*s.) Efendimiz'e keler getirildi. Onu yemekten kaçındı ve şöyle buyurdu: "Bilemiyorum belki mesha uğrayan yani insan iken hayvan şekline dönüştürülen geçmiş asırda ki yaşayanlar olabilir." [73]

Ebû Said (r.a.)'den yapılan rivayette: Bedevilerden bîri Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'e geldi ve şöyle sordu: “Doğrusu ben genişçe keler-kertenkele vadisinde bulunuyorum ve kertenkele çoîuk-çocuğumun genellikle yiyeceği olarak bulunuyor?" Peyganıber (a.s.) Efendimiz ona cevap vermedi. Biz o bedeviye sorunu tekrar et dedik. O da tekrar sordu ve üç defa tekrarladı ve her üç, defasında da Resûlüllah (a.s.) ona cevap vermedi. Sonra üçüncü defasında (biraz sustuktan sonra) Resûlüllah (a.s.) Efendimiz o bedeviye seslenerek şöyle buyurdu: 'Ya bedevi, şüphesiz ki Cenâb-ı Hak İsrail oğullarından bir kabile, bir kola gazabda bulunup onları yeryüzünde yüzü koyun hareket eden canlılara çevirdi. Bilemiyorum, belki de bu kertenkeleler onlardan olabilir. O bakımdan ben bundan yemiyorum ve yenilmesini de men'etmiyorum." [74]

Oysa Resûlüllah (a.s.) E fendimiz'den rivayet edilen sahih hadîslerde meshedilenlerin hiçbir nesli olmadığı belirtilmiştir. Tabii vahiy inmeden önce Resûlüllah (a.s.) bu konuda fazla bir şey bilemez. Onun kertenkele hakkındaki bu tereddüdü vahiy inmeden önce olmuştur. [75]

 

Hadislerin Işığında Müctehidlerin Görüş ve İstidlalleri
 

a) Hanefîlere göre, akıcı kanı olmayan yılan, akrep, çiyan ve karada   yaşayan   diğer  bütün   haşerat,   fare,   maymun, kirpi, keler-kertenkele ve benzeri canlılar haramdır yenilmez. Ancak Şâftflere göre, keler-kertenkele helâldir yenilir.

Hanefîler keler-kertenkele konusunda ilgili hadîslerle değil, A'raf sûresi 157. âyette geçen şu cümleyi delil olarak seçmişlerdir: "Onlara temiz, iyi faydalı şeyleri helâl kılar. Habâisi (her türlü murdar, kötü, zararlı şeyleri) haram kılar."

Şüphesiz imam Ebû Hanîfe'nin bu meselede belirtilen âyeti delil seçmesinin bazı sebepleri söz konusudur: Ya bu konudaki sahih hadîsler kendisine ulaşmamıştır. Veyahut haber-i ahad kapsamında olduğundan bunlarla istidlal etmemiştir. Ancak ikinci şık biraz zayıftır. Zira keler-kertenkele hakkındaki rivayetlerin çokluğu onu şöhret derecesine ulaştıracak sayıdadır.

Hicrî beşinci, altıncı, yedinci yıllarında ve bu yıllardan sonra kendi mezhep imamlarının görüş ve içtihadının isabetini ortaya koymak isteyen fukaha, imam Ebû Hanîfe'nin kertenkele hakkındaki görüş ve içtihadına şu rivayeti de delil olarak göstermişlerdir: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'e kertenkele eti hediye edildi. O bunu yemekten kaçındı. Derken bir dilenci çıkageldi. Hz. Aişe (r.a.) bu eti o dilenciye yedirmek istedi. Bunun üzerine Resûlüllah (a.s.) Efendimiz ona: 'Temediğin bir şeyi ona mı yediriyorsun?" buyurdu. [76]

Bu rivayetin sıhhati üzerinde duranlar olmuştur. Aynı zamanda Resûlüllah'm (a.s.) o etten yemesi ve Hz. Aişe'nin (r.a.) onu bir dilenciye vermek istemesi ve buna karşı Resûlüllah'm "yemediğin bir şeyi ona mı yedirmek istiyorsun" ifadesi, kertenkele etinin haram olduğuna delâlet etmemektedir. "Gerçek iyilik ve hayra erişemezsiniz, tâ ki sevdiğinizi infak etmedikçe" mealindeki Al-i Imrân 92. âyetine işarettir.

b) Şâfîîlere göre, karada yaşayan hayvanlardan davarlar, at, yabanî sığır, yabanî eşek, geyik, ceylan, sırtlan, keler-kertenkele, tavşan, tilki, arap tavşanı, vizon, sansar, samur eti helâldir. Katır, evcil eşek ve yırtıcı parçalayıcı yan dişi olan her canavar, yırtıcı parçalayıcı tırnakları ve gagası olan her kuş haramdır. [77]

c) Hanbelîlere göre de sırtlan ve keler-kertenkele helâldir, eti yenilir. Sırtlan'ın mubah olduğu Sa'd, Ömer, Ebu Hüreyre, Urve b. Zübeyr, İkrime ve İshak'dan (r.a.) rivayet edilmiştir. Ancak bu hayvan hakkında çok farklı rivayetler mevcuttur. Nitekim İmam Ebu Hanîfe, İmam Mâlik ve imam Sevrî bunun haram olduğunu belirtmişlerdir. [78]

Keler-kertenkele ise ilim adamlarının çoğuna göre mubahtır. Ömer b. Hattab, İbn Abbas, Ebû Saîd (r.a.)'den yapılan rivayete göre, bu zatlar da kelere-kertenkeleye cevaz vermişlerdir. Yani bunlara göre bu hayvanın eti mubahtır, yenilir. İmam Mâlik, Leys, İmam Şâfn ve ibn xMünzir de aynı görüştedirler. İmam Sevrî ile İmam Ebû Hanîfe'ye göre haramdır yenilmez.

Şüphesiz iki tarafın da görüşlerinin isabetini ortaya koyan delilleri bulunuyor. Nitekim Resûlüllah'tan (a.s.) ve bir de Hz. Ali (r.a.) den kelerin-kertenkelenin yenilenieyeceğine dair rivayet vardır. [79]

 

Tahliller ve Rivayetler
 

463  no'lu îbn Abbas hadîsi sahîh olup istidlale salihtir. Hadîs, kelerin-kertenkelenin mubah olduğuna delâlet etmektedir. Ancak Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bu hayvanı yemeyi kendine hoş görmemiştir. Ümmetini ise bu hususta serbest bırakmıştır. Bundan çıkaracağımız netice şöyledir: Aç kalındığında, aile hayvanı ete fazla ihtiyaç hissettiği zamanlarda keler-kertenkele yenilebilir. Bolluk günlerinde  ise  yenilmemesi  daha  uygun   olur.   Özellikle   çölde yaşayanlar, dağlık kesimlerde oturanlar zaman zaman buna ihtiyaç duyarlar.

Takdim edilen kertenkele etini Resûlüllah'ın (a.s.) yemeyip elini geri çekmesi ve yanında duran Halid b. Velid'in onu yemesine Resûlüllah'ın (a.s.) engel olmaması bu hayvanın helâl olduğuna yeterli delil sayılır.

464  no'lu İbn Ömer Hadisi de sahihtir. Kelerin-kertenkelenin mubah olduğuna delalet etmektedir. Ancak Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bundan biraz tiksinip yememiştir.

466 no'lu Câbir rivayeti de sahihtir. Hz. Ömer'in (r.a.) kertenkele etinin mubah olduğuna dair görüşünü yansıtmaktadır. Çobanlardan çoğunun da bu hayvanın etini yiyerek geçindikleri bildiriliyor.

467 no'lu Câbir hadisi üzerinde duranlar olmuştur. Zira mesha uğrayanların yani insan iken hayvan şekline dönüştürülenlerin neslinin olmadığına delâlet eden sahîh hadîsler mevcuttur. Diğer bir ihtimal ise, Resûlüllah'm (a.s.) kertenkelenin mesha uğrayan önceki karnilerden bir karın olduğunu kesin biçimde ifade etmeyip "leâlle" kelimesiyle ifade etmiştir. Bu da, belirtilen hususta kendisine bir vahiy inmediğine ve sadece öyle sandığına delâlet etmektedir. Nitekim İmam Kurtubî de bu hadîsi belirttiğimiz şekilde yorumlamıştır. "Şüphesiz ki Cenâb-ı Hak mesha uğrayan için bir nesil var kılmamıştır" [80] mealindeki hadîs açık biçimde mesha uğrayanların neslinin devam ettirilmediğine delâlet etmektedir.

363 no'lu Ebû Sâid hadisiyle Câbir hadisi aynı mana ve hüküm üzerinde birleşmektedir. Resûlüllah (a.s.) bu konuda kendisine vahiy indirilmeden önce bu hayvan hakkında kendi zannma göre bir yorumda bulunmuş ve sonra vahiy gelince bu yorumundan vazgeçmiştir. İbn Abbas,(r.a.) ile Ömer'in (r.a.) hadisleri buna açık şekilde delalet etmekte ve meshle ilgili hadislerin hükmünün kaldırıldığını göstermektedir.

Müslim ve Ahmed b. Hanbel'in rivayet ettikleri bir diğer hadiste bizim bu yorumumuzu kuvvetlendirir anlamda şöyle buyurulmuştur: "Şüphesiz ki Allah bir kavmi helak etmeye veya azap etmeye görsün, artık onların neslini bırakmaz."

Böylece kelerin meshedilen bir kavmin devam eden nesli olduğu sözkonusu olmaktan çıkıyor.

Diğer bir hadîste ise bu husus çok açık ve net biçimde şöyle açıklanmıştır: "Şüphesiz Allah (c.c.) mesih için bir nesil, onu takip eden bir  soy  meydana  getirmemiştir.  Maymunlar ve  domuzlar  mesh .olayından önce de vardı..." [81]                                                 

 

Çıkarılan Hükümler
 

1- Hanefîlere göre, keler-kertenkele haramdır eti yenilmez.

2- Kişinin tiksinip yemediği bir yemeği bir dilenci veya fakire vermesi ciddi bir sadaka sayılmaz.

3- Sevdiğimiz   şeylerden   tasaddukta   bulunmamız   tavsiye edilmiştir.                 

4- Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bazı şeyleri mubah kıldığı halde kendisi o şeylerden yememiştir. Bu da O'nun peygamberlik derecesiyle ilgili bir husustur. Nitekim Tebuk seferine çıktığında Semûd Kavminin helak edildiği topraktan geçerken oradaki sudan içmemiş ve içilmesini de pek uygun görmemiştir. Bu, putperest zalim bir kavmin ne kadar tiksindirici ve üzücü olduğuna bir işaret sayılır.

5- İmam Şafiî, İmam Mâlik, İmam Ahmed, İmam Leys, îbn Münzir ve bu kanatta olan ilim adamlarına göre keler, kertenkele helâldir eti yenilir.

6- Kertenkele mesha uğratılmış frir kavmin nesli ve devamı değildir.                                        ..                       

7- Domuz, maymun, keler mesh olayından önce de mevcut idiler.

8- Keler-Kertenkele, çok fakir olup çölde, dağda yaşayan ve normal şekilde et bulamayan kimseler için bir  dayanaktır. Tiksinmedikleri taktirde yiyebilirler.

9- Sırtlan, sansar, tilki, arap'tav$am (yabani fare) benzeri hayvanlar Hanefîlere göre haramdır yenilmez. Safilere göre mubahtır yenilir.

10- Hanefîlere göre de sırtlan, ve kertenkele mubahtır yenilir. [82]


Konu Başlığı: Ynt: Keler-Kertenkele
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 23 Haziran 2014, 23:35:00
İslamda helal olmasına rağmen kertenkele eti ve bazı su hayvanlarının yenip yenmemesini kültür belirliyor. Bize yemesi garip gelen bazı yiyecekler diğer bir millete gayet doğal geliyor.


Konu Başlığı: Ynt: Keler-Kertenkele
Gönderen: Ceren üzerinde 23 Haziran 2014, 23:38:43
Esselamu Aleykum.Evet lalegül abla kültür de etken,mezhepler de etken.Her yere göre değişiyor.


Konu Başlığı: Ynt: Keler-Kertenkele
Gönderen: ღ۩Bilgin۩ღ üzerinde 19 Ağustos 2015, 18:29:18
ve aleykümüsselam Kertenkelenin de keler olarak adının olduğunuda öğrenmiş olduk elhamdulillah


Konu Başlığı: Ynt: Keler-Kertenkele
Gönderen: Pelinay üzerinde 19 Ağustos 2015, 19:03:13
Ve aleykumusselam ve rahmetullah;
elhamdülillah her türlü faideli bilgiyi bulmamız mümkün ilimdünyamızda..
Rabbim ziyadesiyle istifade edenlerden eylesin inşallah bizleri.Allah razı olsun Reyyan abla.


Konu Başlığı: Ynt: Keler-Kertenkele
Gönderen: İkraNuR üzerinde 20 Ağustos 2015, 18:36:32
ve aleykümüsselam ve rahmetullah.
kelerinde kertenkele türünden olduğunu yeni öğrendim.
Allah (c.c.) razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Keler-Kertenkele
Gönderen: Sefil üzerinde 23 Ağustos 2015, 19:31:48
Esselamu aleykum; İmami safiye göre hukumlenmek durumundayım ancak yinede yemeyi çok zorda kalmadikca yemeyi düşünmüyorum.
Allah razi olsun


Konu Başlığı: Ynt: Keler-Kertenkele
Gönderen: ❣ Muhammed ❣ üzerinde 27 Ağustos 2015, 18:00:26
Ve Alleykümselam Ve Rahmetullah Ve Berekatuh...Kertenkeleye keler denildiğini yeni öğredim.Rabbimiz hayvanları öyle bir yaratmış ki insan hayret edebiliyor Rabbim daima şükretmeyi nasip eylesin İnşaAllah.Allah c.c razı olsun İnşaAllah...