Konu Başlığı: İmam Saflar Düzene Girdikten Sonra Tekbir Getirir Gönderen: Zehibe üzerinde 20 Ağustos 2010, 15:59:52 İmam Saflar Düzene Girdikten Ve İkamet De Bittikten Sonra Tekbir Getirir
Namazda safları düzenli ve düzgün tutmak hep tavsiye edilmiştir. Bunun sayılmayacak kadar yarar ve hikmetleri söz konusudur. a) Mü'minleri disiplinli ve düzenli bir hayata alıştırmak, b) İman gücünün ancak mü'minlerin omuz omuza vermesiyle gerçekleşebileceğini belirtmek, c) Kuvvet ve başarının birlikten doğduğunu öğretmek, d) Baştaki mü'min lidere fire vermeksizin, açıklık bırakmaksızın uymayı telkin etmek. e) İbadeti de disiplinli ve düzenli bir şekilde yerine getirmek, f) Yüce âlemlerde meleklerin Allah'ın huzurunda saf bağlatıkları gibi, yeryüzünde de ona benzer saflar oluşturmak... O halde saflar arzulanan şekilde doldurulup düzene sokulmaları imamın iftitah tekbiri getirmesi sünnete uygun değildir. Ayrıca ikametin bitmesini beklemek de uygun olur. Bununla ilgili hadisler: Nu'man b. Beşir (r.a.)'den yapılan rivayette demiştir ki: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz, namaza kalktığımız zaman saflarımızı düzeltirdi, safları düzgün ve düzenli tuttuğumuz zaman O, tekbîr getirirdi."[31] Ebu Musa (r.a.)'den yapılan rivayette demiştir ki: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bize şunları öğretti: "İkamet getirilip namaz kılmaya kalktığınız zaman sizden biriniz imam olsun; imam okumaya başlayınca siz susup dinleyin."[32] Yapılan rivayete göre, Hz. Ömer (r.a.), namaz kıldırmaya kalkığında önce safları düzene sokmak için birkaç adamı görevlendirirdi. Onlar saflar düzelip düzgün hale gelmiştir, diye haber verdiklerinde Ömer (r.a.) tekbir getirirdi."[33] Aynı şeyi Hz. Osman ile Hz. Ali (Allah ikisinden de razı olsun) ihmal etmez yaparlardı. Hz. Ali (r.a.) zaman zaman, "sen az ilerice doğru gel, sen biraz geriye çekil!" diyerek safları düzeltirdi. İbn Seyyid en-Nâs diyor ki: "Süveyd b. Gafle (r.a.) bize şöyle haber verdi: "Bilâl (r.a.) namaza durduğumuzda ayaklarımıza dokunup aynı hizada tutmamızı ve omuzlarımızın aynı doğrultuda olmasını sağlardı." "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz okları bir dizi halinde dizer gibi (namaza kalktığımızda) saflarımızı öylece dizip düzene koyardı."[34] Nu'man b. Beşîr (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimizin şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Ya saflarınızı iyice düzeltirsiniz, yoksa yüzleriniz arasında Allah'a muhalefet edersiniz!."[35] Enes b. Mâlik (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Saflarınızı iyice düzeltiniz. Çünkü gerçekten safların düzeltilmesi namazın tamamından sayılır."[36] Resûlüllah (a.s.) Efendimiz şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki ben önümdeki şeye bakıp gördüğüm gibi, arkamdaki şeye de bakıp görüyorum. Saflarınızı iyice düzeltin, rükû' ve secdelerinizi güzelce yerine getirin!"[37] Hadîslerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır: 1- Namazda safları düzgün ve düzenli tutmak müekked sünnettir. 2- Safları gayr-i muntazam şekilde tutmak mekruhtur. 3- Saflar düzeltildikten sonra imamın tekbîr getirmesi müstehabdır. 4- İmam'ın ikamet bitince tekbîr getirmesi sünnettir. 5- Birkaç kişi biraraya geldiğinde, namaz vakti girince içlerinden birinin imam olması müstehabdır. 6- Namazda imam okumaya başlayınca ona uyanlar bir şey okumayıp susarlar. 7- İmamın bizzat safları düzene koyması müstehabdır. 8- Safları düzgün tutmak, namazın faziletini ve sevabını tamamlar. 9- Rükû' ve secdeleri dinin talim ettiği şekilde yerine getirmek vâcibdir. Hadislerin ışığında mezhep imamlarının görüş, ictihat ve istidlalleri: Müctehid imamların hemen hepsi safların düzenli ve tertipli tutulmasının sünnet olduğunda ittifak etmişlerdir. Ayrıca Hanefî imamlarından bazısı dışında diğer bütün imamlar imam, ikamet bitince tekbîr getirilmesinde birleşmişlerdir. Cumhurun da görüşü bu doğrultudadır. O halde cemaat halinde namaz kılarken safları düzgün ve tertipli tutmak müekked sünnettir, ikametin bitiminde imamın tekbir getirip namaza başlaması müstehabdır. Diğer rivayetler, yorumlar ve tahliller: 576 nolu hadîsi Ebû Dâvud naklettiğimiz lâfızla tahrîc etmiştir. Semmak b. Harb tarikiyle yaptığı rivayette ise şu lâfızla hadîsi nakletmiştir: "Resülüllah (a.s.) Efendimiz, okları bir dizi haline dizip tertiplediği gibi, bizim saflarımızı düzenleyip tertiplerdi." 578 nolu Hz. Ömer'den yapılan rivayet, ikamet bitmeden, saflar düzeltilmeden imamın namaza başlamamasına delâlet etmektedir Hz. Ömer (r.a.) bu hususta sadece Resülüllah'ın (a.s.) sünnetini uygulamıştır. Nitekim Kadı Iyaz diyor ki: "Safları düzeltmenin cemaatla namaz kılmanın sünnetlerinden olduğunda hiç kimse muhalif bir görüş ortaya koymamıştır."[38] İbn Hazm ise, Buharî'nin rivayet ettiği şu hadisle istidlal ederek safları düzeltmenin farz olduğunu söylemiştir: "Çünkü gerçekten safları düzeltip tertiplemek namazı yerine getirmenin bir bölümüdür." Çünkü farzdan olan kısım da farzdır. Diğer ilim adamları İbn Hazm'in bu istidlâlinâ itiraz ederek şöyle, demişlerdir: "Bu hususta iki rivayet tesbit edilmiştir: Birincisi, namazı yerine getirmenin bir bölümü şeklindedir, diğeri ise, namazın (faziletinin) tamamlanmasından, şeklinde nakledilmiştir. O halde sözü edilen hadîsle istidlal edebilmek için, "ikame" lâfzını "tamam" lafzıyla biraraya getirmek gerekir. Oysa İbn Hazm böyle yapmamış, sadece "ikame" lafzıyla rivayet edilen hadîsi dikkate alarak istidlalde bulunmuştur. 577 nolu Ebû Musa (r.a.) hadîsinin, saf ve ikamet bahsinde nakledilmesinin sebebi, hadîsten ikâmet okunmadan imamın namaza başlamadığı anlaşıldığı içindir. Ayrıca aynı hadîs namazda kıraat bahsinde de nakledilerek delâlet ettiği hükümler açıklanacaktır. Çıkarılan Hükümler: 1- Cemaat halinde namaz kılınmak istendiğinde, imam tekbîr getirmeden önce safların düzeltilip tertiplenmesi sünnettir. 2- İkamet bittikten sonra imamın tekbîr getirmesi müstehabdır. 3- İmanın bizzat saflarla meşgul olması ve düzene sokması müstehabdır. |