Konu Başlığı: İkindi Namazını Vakit Girince Hemen Kılmak Gönderen: Zehibe üzerinde 21 Ağustos 2010, 08:55:55 İkindi Namazını Vakit Girince Hemen Kılmak
Özellikle kapalı havada ikindi namazını vakit girince geciktirmeden kılmak müstehabdır. Bu hususta Resûlüllah (a.s.) Efendimiz ve ashabının ta'cili tavsiyeleri vardır. İlgili hadîsler: Enes (r.a.)'den yapılan rivayette, demiştir ki: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz, güneş henüz yüksekte ve iyice ortalığı yaktığı sırada ikindi namazını kılar ve (Medine çevresindeki) köylere gidecek olan gidip döndüğünde güneş hâlâ yüksekte bulunurdu."[66] Yine Enes (r.a.)'den yapılan rivayette, demiştir ki: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bize ikindi namazını kıldırdıktan hemen sonra Benî Seleme kabilesinden bir adam geldi ve: 'Ya Resûlâllah! dedi. Kendimize ait bir deveyi kesmek istiyoruz ve sizin de orada hazır bulunmanızı arzu ediyoruz...' Bunun üzerine Peygamber (a.s.) 'Evet' dedi ve hemen yürüdü, biz de onunla beraber yürüdük, devenin henüz kesilmediğini gördük. Kesildi, eti parçalandıktan sonra pişirildi ki, güneş henüz batmadan önce ondan yedik."[67] Râfi' b. Hudayc (r.a.)'den yapılan rivayette, demiştir ki: "Biz Resûlüllah (a.s.) Efendimizle birlikte ikindi namazını kıldıktan sonra deve keser, onu on kısma ayırır ve sonra da güneş henüz batmadan etini bişirip yerdik."[68] Büreyde el-Eslemî (r.a.)'den yapılan rivayette, demiştir ki: "Biz, Resûlüllah (a.s.) Efendimizle beraber bir savaşta bulunuyorduk. Efendimiz (a.s.) bize: "Hava kapalı bulunduğu günde namazı erken kılın! Çünkü gerçekten kim ikindi namazını kaçınrsa ameli boşa çıkar."[69] Hadîslerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır: 1- Özellikle hava kapalı olduğu günlerde, fey'-i zeval hariç dikey cisimlerin gölgesi bir mislini bulduğu saatla tesbit edilip ikindi namazını geciktirmeden kılmak müstehabdır. 2- İkindi namazından sonra hayvan kesip pişirmekte bir sakınca yoktur. 3- İkindi namazını bir özür yokken kaçıran kimsenin o günkü amelleri boşa çıkar. Hadîslerin ışığında müctehid imamların görüş ve istidlalleri: a) Hanefîlere göre: Hanefi imamları, bu hususta Râfi' b. Hudayc ile Ebû Halabe rivâyetiyle istidlal ederek, ikindi namazını, her şeyin gölgesi iki mislini hatta güneşin rengi sararmaya yüztutmadan öncesine kadar geciktirmeyi müstehab saymışlardır.[70] Nitekim Fetâvâ-yı Hindiyye'de şöyle denilmiştir: "İkindi namazını hemen her zaman (yaz, kış, açık kapalı her mevsimde) güneşin hacmindeki göz alıcı parlaklık değişmedikçe geciktirmek müstehabdır. Parlaklıktan maksat, bakıldığı zaman gözün ferini almasıdır.[71] b) Şâfiilere göre: Bu mezhep imamlarına göre, fey-i zeval hâriç her şeyin gölgesi iki mislini buluncaya kadar ikindi namazını geciktirmek onun ihtiyarî vaktidir. Şâfiiler bu mes'elede Cibril hadîsiyle istidlal etmişlerdir.[72] c) Hanbelilere göre: İkindi namazını vakit girince hemen kılmak müstehabdır. Nitekim bu husus Ömer, İbn Mes'ûd, Aişe, Enes, İbn Mübarek, Medine halkı, Evzâi, Şafiî ve İshak b. Rahûye'den rivayet edilmiştir. İbn Kalabe ve İbn Şübrüme'ye göre, geciktirilmesi afdaldır. Hanbeliler bu konuda Râfil b. Hudayc ve Enes b. Mâlik hadîsleriyle istidlal etmişlerdir. Ayrıca şu rivayeti de delil olarak göstermişlerdir: Ebû Ümame (r.a.) diyor ki: "Ömer b. Abdülâziz ile birlikte öğle namazını kılıp dışarı çıktık, Enes b. Mâlik'in yanına girdiğimizde ikindi namazını kılar bir halde bulduk. Onun üzerine kendisine: "Ey Ebû Ammâre! Bu kıldığın ne namazıdır?" diye sorduk. Bize şu cevabı verdi: "İkindi namazıdır, aynı zamanda bizim Rasûlüllah (a.s.) Efendimizle bu namazı kıldığımız bir vakittir."[73] d) Mâlikîlere göre: İbn Kasım diyor ki: "İmam Mâlik, ikindi vakti için iki misli gölge diye bir tahdid koymazdı, sadece şöyle dediğini biliyorum: "Güneş henüz parlak ve gözalıcı iken namazı kılın!" Mâlikîler bu mes'elede Hz. Ömer'in (r.a.) kendi amillerine yazdığı şu mektupla istidlal etmişlerdir: "Şüphesiz ki, benim yanımda sizin en önemli işiniz, namazdır. Kim ona devam edip muhafaza ederse, dinini korumuş olur. Kim de namazı zayi' ederse, artık o (namazla birlikte) diğerlerini daha çok zayi' etmiş olur..."[74] Zeylâî, beş vakit namazı, özellikle ikindi namazını vakit girince hemen kılmanın afdaliyeti üzerinde durarak şu hadîsleri nakletmiştir: "Abdullah b. Mes'ûd (r.a.) diyor ki: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'den, "hangi namaz daha üstündür, daha faziletlidir?" diye sorduğumda şu cevabı verdi: "İlk vaktinde kılınan namaz!.."[75] Aynı hadîsi İbn Huzeyme de kendi Sahîh'inde rivayet etmiş ve Ebû Nuaym kendi Mustahrac'ında ona yer vermiştir. Hâkim de Müstedrek'ine alıp "hadisün sahîhün" demiştir. Buhari ve Müslim bunu tahric etmemiştir. "Abdullah b. Ömer (r.a.)'dan yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Namazın ilk vakti Allah'ın rızasıdır; son vakti ise Allah'ın affıdır."[76] Yani namazı ilk vaktinde kılan Allah'ın hoşnutluğuna erer, son vaktine bırakıp kılan, farz namazı vakit içinde eda ettiği için ilâhi affa mazhar olur. Ortasına gelince, o her yönüyle rahmettir. Aynı hadîsi Hâkim kendi Müstedrek'inde şu lâfızla rivayet etmiştir: "Amellerin hayırlısı, ilk vaktinde kılınan namazdır." Ancak Hâkim, hadîs zincirinde yer alan Yakup b. Velîd üzerinde durmuş, onun şüpheyle karşılandığına işarette bulunmuştur. Nitekim İbn Hibban, bu zatın hadîs uydurduğunu söylerken Ahmed b. Hanbel onun bu vadide büyük yalancılardan biri olduğunu belirtmiştir. Ebû Hatim ile Yahya b. Mâin de onun yalancı olduğunu tesbit etmişlerdir.[77] Bu konuda Darekutni'nin İbrahim b. Zekeriyyâ'dan yaptığı rivayette ise hadîs şu fazlalıkla nakledilmiştir: "Vaktin evveli Allah'ın rızasıdır, ortası Allah'ın rahmeti, sonu ise Allah'ın gufranıdır." İbn Cevzî bu rivayet üzerinde durarak râvî İbrahim b. Zekeriya'nın münkerü'l-hadîs olduğunu belirterek Ebû Hâtim'in onun için "meçhul" dediğini ve onun rivayetinin münker olduğuna dikkat çektiğini söylemiştir. İbn Adiy onun zayıf ravîlerden biri olduğunu kaydetmiş, Ahmed b. Hanbel ise, hadîsinin sabit olmadığını belirtmiştir. Zehebî de bu zat üzerinde durmuş, hadîs, otoritelerinin onun hakkındaki tesbitleri naklederek genellikle zayıf sayıldığını belirtmeye çalışmıştır.[78] Yine aynı konuda biraz daha kısa olarak İbn Adiy el-Kâmil de Abdullah Meclâ, Osman b. Afvan'dan şunu rivayet etmiştir: "Vaktin evveli Alah'ın rızası, sonu ise Allah'ın affıdır..." Hadîsin Enes b. Mâlik'ten rivayet edildiği bilinmektedir. Ancak ravilerinin çoğu meçhuldür. Çünkü Abdullah Mevlâ Osman ile Abdülâziz tanınmayan kişilerdir. Nitekim Nevevî el-Hulâsa adlı kitapta bu hadîsler hakkında şöyle tesbitte bulunup görüşünü açıklamıştır: "Vaktin evveliyle ilgili hadislerin hemen hepsi zayıftır."[79] Konuyla ilgili diğer bir hadisi Darekutni, İbrahim b. Fazıl'den, o da el-Makberi’den o da Ebû Hüreyre (r.a.)'den rivayetle şöyle demiştir: "Sizden biri namazı vakti içinde kılar, oysa onu vaktin evvelinde terkeder ki, o kendisine ehlinden ve malından daha hayırlıdır." Zehebi, hadîsin ravîlerinden İbrahim b. Fazıl üzerinde durup hadis otoritesi sayılan İbn Main'in onun hakkındaki şu sözünü nakletmiştir: "Zayıftır, hadîsi yazılmaz..." Marre ise, "o kayde değer bir ravî değildir" derken, Nesâi onun metruk olduğunu belirtmiştir.[80] Zeylâî, namazı vaktin evvelinde kılmanın faziletiyle ilgili rivayetleri sıraladıktan sonra Buharî ve Müslim'in ittifakıyla rivayet ettikleri şu iki sahîh hadisi naklederek, diğer hadîslerden çoğunun zayıflığına rağmen manâ itibariyle sahîh olduklarını belirtiyor: Ebû Hüreyre (r.a.) diyor ki: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz, ikindi namazını kıldıktan hemen sonra, bizden biri dönüp konağına (Medine çevresindeki köye) giderdi de güneş henüz parlaklığıyla dururdu."[81] Bir de yukarıda naklettiğimiz Rafi' b. Hudayc hadîsidir ki, ikindi namazının vaktin evvelinde kılınmasının afdaliyetini yansıtan en sahîh hadîslerden biridir. Ebû Cafer Tahavî de, ikindi namazının vaktin evvelinde kılınmasının fazileti üzerinde durarak yirminin üstünde rivayete yer vermiştir. Biz onlardan birkaç tanesini nakletmekle yetinmek istiyoruz: "Enes b. Mâlik'ten (r.a.) yapılan rivayette, demiştir ki: "Biz ikindi namazını kıldıktan sonra (cemaatten bir) kimse Benî Amir b. Avf kabilesine gider ve onları ikindi namazını kılarken bulurdu." Bu, Medine'de ikindi namazının ilk vaktinde kılındığına delildir. Yine Enes b. Mâlik (r.a.) diyor ki: "Rasûlullah (a.s.) Efendimiz ikindi namazını kıldırdıktan sonra, (bizden) biri Küba'ya giderdi de onları ikindi namazını kılarken bulurdu. Bir diğer rivayette, güneş henüz yüksekte bulunurdu..." "Ebû Ervâ diyor ki: "Ben, Peygamber (a.s.) Efendimizle birlikte ikindi namazını kıldıktan sonra Zülhûleyfe'ye gittim ve tekrar onlara (Medîne'dekilere) döndüm, güneş henüz batmamıştı." Bu da ikindi namazının, dikey eşyanın gölgesinin bir mislini bulunca kılındığının başlıca delillerinden biridir. Yukarıda nakledilen rivayetlerin aksine, ikindi namazını geciktirmenin müstehab olduğuna delâlet eden birçok rivayetler mevcuttur. Tahâvî bunlardan önemli bir kısmını naklederek iki rivayet arasını telife çalışırken, ikindi namazının geciktirilmesi hakkındaki rivâyetlerin ağırlık kazandığını dolaylı şekilde anlatmak isteyerek şöyle demiştir: "Bu rivayetlerden sabit oldu ki, ikindi vaktinde namaz kılınması uygun olan zaman, geciktirilmesine kail olanların belirttiği zamandır." Bu, her şeyin gölgesi iki mislini bulduğu vakittir ki, İmam Ebû Hanîfe'nin görüş ve ictihadıdır. Tahâvi, Hanefî mezhebine bağlı bulunduğu için, bu görüşü tercih etmiştir.[82] Konuyla ilgili diğer tesbitler ve tahliller: Fethû'l-allâm sahibi, ikindi namazını ilk vaktinde kılmakla ilgili hadîsleri rivayet ettikten sonra, her şeyin gölgesinin bir mislini bulunca ikindinin ilk vakti olduğuna işaretle bu görüşte olanların ictihadının ağırlık kazandığını dolaylı şekilde ifade ediyor.[83] Konunun baş kısmında ise naklettiğimiz dört hadîsten üçünün sıhhatında ittifak vardır. O bakımdan ikindi namazını ilk vaktinde kılmanın afdal olduğu ortaya çıkıyor. Çıkarılan Hükümler: 1- İkindi namazını ilk vaktinde kılmak afdaldır. 2- İkindi namazının ilk vakti, fey'-i zevâi hariç dikey cismin gölgesi bir mislini bulunca başlar. 3- Özellikle hava kapalı olduğu günlerde ikindi namazını ilk vaktinde kılmak müstehabdır. 4- İkindi namazını vaktinde kılmayıp, bir özürü olmadığı halde kaçıran kimsenin o günkü ameli boşa çıkar. Konu Başlığı: Ynt: İkindi Namazını Vakit Girince Hemen Kılmak Gönderen: ღ۩Bilgin۩ღ üzerinde 27 Şubat 2011, 13:39:42 Selamun Aleyküm İlim Dünyası Ailesi
Bir çok kaynağın bir arada bulunduğu hadislerle ravilerle desteklendiği çok güzel bir konu okudum. İkindi namazı'nın bir cemaat vakti var ise o cemaat vaktini kaçırmamak için ilk vaktinde cemaat sevabına nail olabilmek için cemaate uyulur. Havanın kapalı olduğu günlerde eski zamanlarda namaz ve orucun vakti güneşin yansıması ve gölge ile tespit edildiği için kapalı bir havada gölgenin bir cismin bir katı boyutundamı iki katı boyutundamı karar verilemiyeceği için kapalı günlerde hemen kılınması istenmiştir. Günümüzde saat ve takvim hayatın vazgeçilmezidir. Tüm ibadetlerimiz de bu vakitler ile tayin edilir dünyanın bazı bölgeleri dışında kimse hilali gözlemez bu itibar ile vakit tespit etmek okadar zor olmamakla beraber kimse gölgenin tek katımı iki katımı takibini yapmamaktadır İkindi namazının bu konuda olmayan başka muhtelif haberleride vardır. Bazısı ikindi vaktinin gölgenin ilk anında bazısı ise bir cismin gölgesinin iki katına ulaştığında ikindi namazının gireceğidir. Eğer namazı tek başınıza kılıyor iseniz bir cemaatte yok ise namazı biraz geciktirmeniz hoş olabilir tabiki bu çok olmamalı çünkü kerahat vakitleride vardır akşam namazının son 45 dk kerahat vakti dahilindedir ikindi namazının farzından başka rekatın eda edilmeyeceği vakittir. Sonuç olarak cemaati kaçırma durummu yok ise biraz geciktirsin bu ravilerin sözlerini ihya eylesin. çok geciktirmeyerekte diğer ravilerin sözünü ihya eylesin. her iki şekildede kazansın inşaallah . Kaynak Kitabul Beyan Enes Fakirullah. Konu Başlığı: Ynt: İkindi Namazını Vakit Girince Hemen Kılmak Gönderen: Ekvan üzerinde 27 Şubat 2011, 13:59:21 Allah razı olsun..Şu anda tam ikindi vakti burada..Hava da kapalı..Vakit gireli 25 dakika olmuş.. O zaman yapacak tek şey var..Hayyal Es Salat... Hayyal El Felah.. Konu Başlığı: Ynt: İkindi Namazını Vakit Girince Hemen Kılmak Gönderen: Rüveyha üzerinde 30 Aralık 2014, 19:49:04 Esselamu Aleykum ve Rahmetullah..İmamı Azam'a göre ikindi namazını ezan hemen okunduğu gibi kılmak değilde, biraz geciktirmek müstehaptır..Kerahat vaktini de göz önünde bulundurmak gerekli tabi.Rabbm razı olsun, önemli olan namazlarımızı kılabilmek.Mevlam hakkıyla kılmayı nasip etsin inşaAllah..Rabbim razı olsun.
Konu Başlığı: Ynt: İkindi Namazını Vakit Girince Hemen Kılmak Gönderen: Mehmed. üzerinde 03 Şubat 2019, 15:13:34 Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri namazı huşu ile kılan kullarından eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: İkindi Namazını Vakit Girince Hemen Kılmak Gönderen: Sevgi. üzerinde 04 Şubat 2019, 01:55:16 Aleyküm Selam. Rabbim ömrümüzü güzel eylesin tüm ibadetlerimizi rahmetiyle kabul olanlardan eyleyiversin inşaAllah...Amin
|