> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Ahkam Hadisleri > Güzel Elbise Giyinmek Ve Alçak Gönüllü Davranmak
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Güzel Elbise Giyinmek Ve Alçak Gönüllü Davranmak  (Okunma Sayısı 8594 defa)
20 Ağustos 2010, 22:50:50
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 20 Ağustos 2010, 22:50:50 »



Güzel Elbise Giyinmek Ve Alçak Gönüllü Davranmak

 

İslâm, temizliği nasıl temel kural kabul ederse, güzel giyinmeyi, kibar ve nazik olmayı, alçakgönüllü ve ülfet etme ve edilme düze­yinde bulunmayı emreder. "Allah güzeldir, güzelliği sever." [437] meâlindeki hadîs, kılık kıyafeti düzeltmenin, güzel elbise giyinmenin, güzel görünmenin ilâhî mahabbete vesile olacağını haber veriyor.

Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in günlük hayatını incelediğimizde hep bu güzelliğin misallerini görürüz. Pejmürde, dağınık ve perişan gezip dolaşanları; üst-başını temiz tutmayanları, rastladığı her yer­de uyardığı ise bir gerçektir. Zira İslâmiyet, hakiki medeniyeti ge­tirmiş, insanca yaşamanın bütün yollarını açarken bunları kelime­nin dar kalıbında bırakmamış, uygulama alanına getirip örnek vermek suretiyle eğitim konusu olarak belirlemiştir.

İlgili hadîsler:

İbn Mes'ûd (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efen­dimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir:

"Kalbinde zerre ağırlığınca kibir bulunan kimse Cennet'e girmeye­cektir."

Bunun üzerine bir adam:

"Adam elbisesinin ve ayakkaplarının güzel olmasından hoşlanıyor (sa, bunda bir sakınca var mıdır?)" deyince, buyurdu ki:

"Şüphesiz ki Allah güzeldir, güzelliği sever. Ki­bir ise, hakkı inkâr ve defetmek, insanları hakîr ve aşağı görmektir."[438]

Sehl b. Muâz el-Cühenî'den, o da babasından, o da Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'den yaptığı rivayet, Resûlüllah şöyle buyurmuştur:

"Kim, gücü yettiği halde, sırf Aziz ve Celil olan Allah için tevazu göstererek uygun güzel elbise giyinmeyi terkederse, Allah (kıyâmat gününde) onu mahlukatın önünde çağırarak da imân kaftanların­dan hangisini dilerse onu seçmekte serbest bırakacaktır."[439]

İbn Ömer (r.a.)'dan yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efen­dimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir:

"Kim dünyada şehvet elbisesi giyinirse, Allah ona kıyamet gününde mezellet (horluk, hakirlik)  elbisesi giydirir."[440]

Yine İbn Ömer (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir:

"Kim elbisesini kibir ve gururundan dolayı yerden sürüyüp çekerse, Allah kıyamet gü­nünde ona  (rahmet) nazarıyla bakmaz."[441]

Yine İbn Ömer (r.a.)'dan yapılan rivayette, Peygamber (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir:

"(Kibir ve gurura de­lâlet eden sarkıtmak), entari, sarık ve gömlekte olur. Artık kim kibir ve gurura kapılarak bir şey sarkıtıp sürüklerse, Allah kıyamet günün­de ona (rahmet) nazarıyla bakmaz."[442]

Ebû Hüreyre (r.a.)'den yapılan rivayette, Peygamber (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir:

"Kim azgınlık ve kibir göstererek entarisini (ve üstlüğünü sarkıtıp yerden) çekerse, Allah ona rahmet nazarıyla bakmaz."[443]

Hadîslerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:

1- Büyüklük taslamak, kibir ve gurur gösterip başkasını kü­çük görmek, Cennet'e girmeye engel teşkil eden büyük günahlardan biridir.

2- Kibir ve gurur göstermeksizin, güzel ve düzenli elbise giyin­mek müstehabdır.

3- Allah için tevazu kaftanına bürünerek süslü ve güzel el­bise giyinmeyi terketmekte bir sakınca yoktur; yeter ki, kişinin kı­yafeti temiz ve düzgün olsun.

4- Şehveti tahrik edecek şekilde elbise giyinmek mekruhtur.

5- Entari veya üstlüğün eteğini uzatıp yerde sürükleyip çekmek mekruhtur. Bu, daha çok Arap Yarımadasında uzun entari giyinen erkeklerle ilgilidir.

6- Sarığın ucunu uzunca sarkıtmak da mekruhtur. Bir karış kadarını uzatmakta bir sakınca yoktur.

Müctehit imamların hemen hepsi, kibir ve gurura vesile kılınmaksızın güzel elbise giyinmeyi müstehab saymışlar; yırtık, pejmür­de bir kıyafetle sokağa çıkmanın sünnete aykırı olduğunu söylemişlerdir. Ancak kişinin malî gücü güzel ve düzenli kıyafete yetmediği takdirde, yamalı ve temiz olmak şartıyla eski ve yıpranık elbise gi­yinmekte hiçbir sakınca görmemişlerdir. Nitekim İmam Ebû Hanîfe'nin en güzel kumaştan elbise diktirip giydiği; İmam Mâlik'in ter­temiz ve düzgün bir kıyafetle Mescid-i Saadet'e gelip ders verdiği birer vakıadır. İmam Şafiî'nin devamlı İslâmî ilim merkezleri arasında dolaşıp mekik dokuduğu halde, kıyafetine özen gösterdiği bi­linmektedir.

Diğer rivayetler, yorumlar ve tahliller:

407 nolu İbn Mes'ûd hadîsinde, kalbinde zerre ağırlığınca kibir bu­lunan kimsenin Cennet'e  giremeyeceği  belirtilmiştir. Bu ifadeden maksat, gereken cezayı çekmeden Cennet'e giremeyecektir, denil­miştir. Çünkü "tevhîd ehli"nin Cennet'e gireceğinde hiçbir farklı gö­rüş ortaya koyan olmamıştır. Aynı zamanda "tevhid ehli"nin âsi ve günahkârlarının da Cehennem'de ebediyen kalmayacağı kesin ifadelerle beyân edilmiştir.

408 nolu Sehl hadîsini, Tirmizî hasenlemiş ve bunu Abdurrahman b. Meymun tarikiyle rivayet etmiştir. Nesâî, bu zat hakkında "leyse bihi be'sün" derken, İbn Maîn, onun zayıf olduğunu söylemiştir. Sehl b. Muâz'a gelince, İbn Hibban onun "sıka" olduğunu belir­tirken, İbn Maîn zayıf olduğuna dikkatleri çekmiştir.[444]

Hadîsin açık delâleti, züht, takva ve tevazu yönlerinden, başka­sının dikkatini çekecek kadar güzel elbise giymeyi tefketmekte bir sakınca olmadığı gibi, bazı faydaları bulunduğunu ifade etmektedir. Konu bu açıdan değerlendirilince, sözü edilen güzel elbiseden mak­sadın, âdetin üstünde bir görünüm arzedeni olduğu anlaşılıyor. Ni­tekim Hafız İbn Kayyım diyor ki:

"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bazan tedariki kolay olan kaba yünden, bazan ketenden, bazanda pamuktan elbise giyinirdi. Yemen'de dokunan hırkaların çeşitli renklerinden giydiği olurdu. O halde insanlardan bir kısminin züht ve taabbüd olsun diye Allah'ın mübah kıldığı giyecek, yiyecek ve evlenilecek şeyleri men'etmeye çalışması; bir kısmının da onların aksine en na­dide elbiseleri ve en güzel yiyecek maddelerini seçmek suretiyle lüküs yaşamaya özenmesi, şüphesiz ki Peygamber (a.s.) Efendimiz'in sünnetine muhaliftir."

O bakımdan ortalama bir yol tutup giyim, kuşamda; yiyecek ve içecekte ifrat ve tefritten kaçınmak sünnete daha uygundur.

Şeyh Ebü İshak-el-Esfehanî, isnad-i sahîh ile Cabir b. Eyyub’dan şöyle dediğini rivayet etmiştir:

"Salt b. Râşit, ünlü bilgin ve muabbir İbn Sirîn'in yanına girdiğinde üzerinde kalın ve kaba yünden dokunmuş bir entari, bir sarık ve bir cübbe bulunuyordu. İbn Sirîn onun bu kıyafetinden hoşlanmayarak yüzünü ekşiterek tiksinti duy­duğunu belirtti ve şöyle buyurdu: Sanıyorum ki, bazı kimseler, İsa Peygamberin kaba yünden elbise giydiğini düşünerek öyle giyiniyor­lar. Oysa, sıhhatından pek şüphe etmediğim zatların verdiği habere göre, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz hem keten, hem yün, hem de pa­muk kumaşlardan elbise giyinmiştir. Peygamberimizin (a.s.) sün­netine uymamız elbetteki daha uygun ve daha lâyıktır..."[445]

Sonuç olarak bu konuda diyebiliriz ki, vasat ve vasatın üstün­de elbise giyinmek niyete göre mana ve hüküm taşır. Müslüman kimsenin toplum içinde daha güzel, daha düzenli görünmesi ve hem ameliyle, hem kıyafetiyle misal olması düşüncesinden hareketle, kendine güzel bir çeki düzen vermesi, elbette mübahtır ve örnek alınmaya lâyıktır. Bunun aksine başkasına üstünlük sağlamak, ki­bir ve gurur taslamak için yapıyorsa, her haliyle günâhtır.

409 nolu İbn Ömer hadîsinin ricali sahîh isnadı sağlamdır. Râvileri sıka (güvenilir) kişilerdir. Ravilerinden Muhammed b. İsa üzerinde konuşanlar olmuşsa da, Ebû Hatim onun sıka olduğunu söylerken Buharî onun tarikiyle rivayet yapmış ve İbn Hibban onu sıka (güvenilir raviler) arasında zikretmiştir.

Büyüklük taslayarak güzel elbise giyen kimseye, kıyamet gü­nünde misliyle ceza verilir, böylece mezellet (horluk ve hakirlik) el­bisesi giydirilir. Çünkü ceza amelin cinsinden olur.

Kadınların eteklerini yere dokunacak şekilde uzun  tutmaları, bu husustaki hükmün dışındadır. Çünkü onların ayaklarının üze­rinin örtülü bulunması vâcibdir. Ancak kalın çorap giyinen kadınla­rın topuklarına kadar entarilerini uzun tutmalarında bir sakınca yoktur.

O halde kadınlar sırf kibir gösterip başkasını küçük görmek için entarilerini lüzumundan fazla uzatır da etekleri yerde sürünürse, o takdirde kerahet işlemiş olurlar. Bazı ilim adamlarına göre, erkek­lerin de büyüklük taslama niyeti olmaksızın eteklerini uzatmaların­da bir sakınca yoktur, demişlerse de, onların bu görüşü fazla ilgi ve tarafdar toplamamıştır. Nitekim İmam Şafiî, niyetleri ne olursa ol­sun, erkeklerin eteklerini yerde sürünecek şekilde uzatmaları mek­ruhtur, demiştir.[446] el-Butî de kendi Muhtasar'ında İmam Şâfii’nin şöyle dediğini nakletmiştik:

"Etekleri büyüklük taslayarak uzat­mak, ne namazda, ne de namaz dışında caizdir. Erkeklerin giydiği üstlük, entari ve cübbenin topukları aşması ve biz bunu büyüklük tas­lamak için böyle yapmıyoruz diye yorumda bulunmaları da doğru değildir. Çünkü elbisenin topukları aşması, kibir ve gurur alâmeti olarak bilinir.

Ancak elbisenin topuklardan aşağı veya topuk seviyesinde olma hususu daha çok sıcak bölgelerde entari giyinen erkeklerle ilgilidir ve oraların  âdetleriyle yakından alâkalıdır.

Şafiî'nin görüşünü benimseyenlerin delili ise, daha çok şu riva­yettir:

"Entarini bacakların yansına kadar uzat, daha fazla uzatmak istiyorsan topuklarına kadar uzat ye sakın eteğini (daha aşağı sar­kacak şekilde) uzatma; çünkü öyle yapmak kibir ve gururdur. Allah ise kibir ve gurur (taslayanı) sevmez."[447]

Ayrıca şu hadîsle de istidlal etmişlerdir: Ebû Ümâme (r.a) di­yor ki, birara Resûlüllah (a.s.) Efendimizle beraber bulunuyorduk, derken Amir b. Zürare el-Ansarî ile karşılaştık ki, üzerindeki üstlü­ğü yere kadar sarkmış bulunuyordu. Resûlüllah (a.s.) Efendimiz onun elbisenin bir ucundan tutup Allah'a karşı tevazu göstererek şöyle dedi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Güzel Elbise Giyinmek Ve Alçak Gönüllü Davranmak
« Posted on: 25 Nisan 2024, 09:00:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Güzel Elbise Giyinmek Ve Alçak Gönüllü Davranmak rüya tabiri,Güzel Elbise Giyinmek Ve Alçak Gönüllü Davranmak mekke canlı, Güzel Elbise Giyinmek Ve Alçak Gönüllü Davranmak kabe canlı yayın, Güzel Elbise Giyinmek Ve Alçak Gönüllü Davranmak Üç boyutlu kuran oku Güzel Elbise Giyinmek Ve Alçak Gönüllü Davranmak kuran ı kerim, Güzel Elbise Giyinmek Ve Alçak Gönüllü Davranmak peygamber kıssaları,Güzel Elbise Giyinmek Ve Alçak Gönüllü Davranmak ilitam ders soruları, Güzel Elbise Giyinmek Ve Alçak Gönüllü Davranmakönlisans arapça,
Logged
18 Mart 2014, 21:03:31
Fahri Alem
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 14


« Yanıtla #1 : 18 Mart 2014, 21:03:31 »


    Hurma ağacına bakınız. Başı dik olduğu için Allah ona meyvelerini nasıl taşıtıyor. Kabak, kavun, karpuz gibi bitkiler ise yüzünü ve dallarını yere koyduğu için Allah onların meyvelerinin yükünü toprağa taşıtıyor.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
18 Mart 2014, 21:13:30
✿ Yağmur ✿

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.684


Site
« Yanıtla #2 : 18 Mart 2014, 21:13:30 »


    Hurma ağacına bakınız. Başı dik olduğu için ALLAH ona meyvelerini nasıl taşıtıyor. Kabak, kavun, karpuz gibi bitkiler ise yüzünü ve dallarını yere koyduğu için ALLAH onların meyvelerinin yükünü toprağa taşıtıyor.

İnsan da öyle...
Kafayı boşa taşıyan da var taşımayan da...

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

20 Mart 2014, 18:15:10
Gülbahar Aktay
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 581



« Yanıtla #3 : 20 Mart 2014, 18:15:10 »

 Hurma ağacına bakınız. Başı dik olduğu için ALLAH ona meyvelerini nasıl taşıtıyor. Kabak, kavun, karpuz gibi bitkiler ise yüzünü ve dallarını yere koyduğu için ALLAH onların meyvelerinin yükünü toprağa taşıtıyor.

İnsan da öyle...
Kafayı boşa taşıyan da var taşımayan da...

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Kainatta en yüksek hakikat imandır, imandan sonra namazdır.
20 Mart 2014, 19:50:42
Rüveyha
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.764


« Yanıtla #4 : 20 Mart 2014, 19:50:42 »

Müslümanlar herşeyin en güzelini hak ediyor..Önemli olan kibirle, gururla giydiklerimizi, taktıklarımız en güzel benimdir diyerek kullanmamaktır..Mevlam tüm kardeşlerime herşeyin en güzelini nasip etsin, beraberinde alçakgönüllük, dünya sevgisinden uzak bir gönül naisp etsin inşaAllah.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes