> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Ahkam Hadisleri > Ganimetin Beşte Birini Taksim Etme
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ganimetin Beşte Birini Taksim Etme  (Okunma Sayısı 3437 defa)
28 Temmuz 2010, 17:28:22
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 28 Temmuz 2010, 17:28:22 »



Ganimetin Beşte Birini Taksim Etme ve Elde Edilen Fey’i Harcamak
 

Ganimet konusu üzerinde başlangıçta geniş bilgi vermiş bulunuy­oruz. Ancak önemine binaen bunu Özel bir başlık altında ele almayı ve ilgili hadîslerle detaylı açıklamayı uygun gördük.

Ganimet elde edip mücahidlere dağıtmak ve beşte birini ayırıp peygamberin (a.s.) emrine vermek; peygamberden sonra imam (devlet başkanı veya halife) nin emrine terketmek kitap, sünnet ve icma1 ile sabit olmuştur. Ancak Peygamberimiz (a.s.) den sonra ganimetin beşte birinin devlet başkanına veya halîfeye verilip verilmeyeceği tartışma konusu olmuştur. Müctehidlerden bir kısmına göre, o sadece Hz. Mu-hammed'e ait bulunuyordu. Ondan sonra bu beşte birin hükmü ka­lkmıştır. Daha önce buna temas etmiş ve Peygamberimizden (a.s.) son­ra da bu beşte birin devlet başkanı veya halîfeye bırakılacağında görüş beyân edenlere ve delillerine yer vermiş bulunuyoruz.

Burada üzerinde daha çok duracağımız iki husus bulunuyor: Pey-gamber'e (a.s.) ve Ondan sonra müslümanlarm başına geçen halîfe veya devlet başkanına verilmesi uygun görülen beşte birin Peygamber (a.s.) tarafından kimlere dağıtıldığını tesbit etmek ve bir de bu konuda kul­lanılan ganimet, nefel ve fey' kavramları arasındaki farkı belirtmek...

Ganimet, düşmanla savaşılıp gerek savaş esnasında, gerekse üstünlük sağlayıp zafere ulaştıktan sonra elde edilen taşınır, taşınmaz mallardır. Bunun beşte biri Peygamber'e (a.s.) ve ondan sonra gelen halîfe veya devlet başkanına ayrılır. Beşte dördü ise mücahidlere sünnette belirtildiği şekil ve ölçüde dağıtılır.

Nefeî, çoğulu "enfal" dır. Bu, ganimetten fazla olarak mücahidlere verilen şeylerdir. Bu, yetkili kumandan veya devlet başkanının savaşa, daha çok heveslendirip teşvik etmek için mücahidlere ganimetten başka birtakım şeyleri fazla olarak vereceğini vaadetmesi demektir. Meselâ, kim müşriklerden birini öldürür ve Öldürdüğünü isbat ederse, o müşrikin özel eşyası ona verilir şeklinde bir vaad bu cümledendir.

Fey' ise, savaşmadan düşman ile yapılan anlaşma neticesinde düşmanın belirlenen nisbet ve miktarda müslümanlara altın, gümüş veya başka bir mal vermesi anlamına gelir. Bunda humus olmadığı gibi, ganimet te sayılmaz. Zira kâfirlere karşı üstün caydırıcı bir güç izhar edip savaşsız ve kansız bir anlaşma yaparak onlardan bir miktar mal ve para alınabilir. Kesûlüllah (a.s.) zamanında Enfal sûresinde beyân buyurulduğu üzere elde edilen fey'in tamamı Resûlüllah'a (a.s.) bırakılırdı. O da bunu dilediği şekilde harcar, fakirleri, muhtaçları, aile halkını ve yakınlarını korurdu.

Hz. Ömer (r.a.) den yapılan rivayette adı geçen bu konuda şu bil­giyi vermiştir: Yahudilerden Benî Nadîr kabilesinin malı savaşsız ola­rak bir anlaşma neticesi bütünüyle Peygamberimize (a.s.) bırakıldı. Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bu mal ile ev halkına, aile efradına infakta bulundu, onların bir yıllık nafakasını karşılayacak nisbette bir taksi­mat yaptı ve geriye kalan kısmını savaşta kullanılmak üzere at ve silah satın almaya harcadı. Hayber'de Fedek bahçesinin Resûlüllah'a ait ol­ması bu yoldandır. [356]

 

Konuyla İlgili Hadisler
 

Cübeyr b. Mut'im (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen diyor ki: lfBenle Hz. Osman birlikte yürüyerek Peygamberimize (a.s.) git­tik ve şöyle dedik: Hayber'de elde edilen humus (ganimetin beşte birin) den Mu 11 al i b oğullarına verdiniz ve bizi terkettiniz (bize vermediniz)!" Resûlüllah (a.s.) bize şöyle buyurdu: "Muttalîb oğullarıyla Hâşim oğulları bir tek şeydir..."

Cübeyr (r\a.) devamla diyor ki: "Resûlüllah (a.s.) humustan Abdişems oğullarıyla Nevfel oğullarına bir şey ayırıp vermedi." [357]

Diğer bir rivayette ise şöyle denilmiştir: "Resûlüllah (a.s.), Hay-ber'de elde edilen (humus'tan) yakınlarından Hâşim oğulları ile Muttalib oğullarına pay ayırıp verdiğinde ben ve Osman (r.a.) geldik ve: tTYa Resûlellaht Bunlar Hâşim oğullarıdır, senin yanındaki yerleri, dolayısıyla Allah'ın seni onlardan seçip (peygamberlik payesine) koyduğu için faziletleri (üstünlükleri) inkâr edilmez.. Ya bizim Muttalib oğullarından olan kardeşlerimize baksan ya, onlara verdiniz, bizi bıraktınız. Oysa biz de onlar da senden yana aynı yerde (çizgide) bulunuyoruz." Bunun üzerine Resûlüllah (a.s.) şöyle buyurdu: "Şüpheniz ol­masın ki, onlar cahiliyye devrinde de, İslâm döneminde de ben­den asla ayrılmadılar ve Hâşim oğullarıyla Muttalib oğulları aynı şeydir" ve bunu derken parmaklarını birbirine geçirip ke­netledi." [358]

Hz. Ali (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen diyor ki: "Ben, Abbas, Fatime ve Zeyd b. Harise Resûlüllah'ın (a.s.) yanında biraraya geldik. Ben, Resûlüllah'a (a.s.) şöyle dedim: "Ya Resûlellah! Eğer Allah'ın kitabında belirtildiği üzere şu hu­mustan bizim hakkımız hususunda beni yetkili kılıp siz henüz hayatta iken taksim etmemi uygun görüyorsanız öyle yapın; tâ ki sizden sonra herhangi bir kimse (bu hususta) benimle tartışıp ağız kavgası yapmasın." Bunun üzerine Resûlüllah (a.s.) da öyle yaptı (bana yetki verdi) ve ben de Resûlüllah (a.s.) hay­atta iken gereken taksimatı yaptım. Sonra (sözü edilen) humus üzerine Ebû Bekir (r.a.) beni mütevelli tayin etti ve bu Hz. Ömer'in son yılına kadar öylece devam etti. Zira Hz. Ömer'e (r.a.) (humus olarak) çok mal gelmiş oldu." [359]

Yine Hz. Ali (r.a.) den yapılan rivayetle, adı geçen şöyle demiştir: tfResûIüllah (a.s.) humusun beşte biri üzerine beni mütevelli yaptı (yetki verdi). Ben de hem Resülüllah'm (a.s.) hayatında, hem Kbû Bekir ve Ömer'in hayatında onu yerli yerine koydum (gereken taksimatı âdil biçimde gerçekleştirdim ve lüzumlu yer­lere harcadım)." [360]

Yezİd b. Hürmüz'den yapılan rivayette, adı geçen şu bilgiyi ver­miştir: Necde, İbn Abbas'a bir mektup yazarak humusun kime ait olduğunu sordu. İbn Abbas (r.a.) da ona şu mektubu yasıp gönderdi: "Mektup yazıp benden humusun kime ait olduğunu soruyorsun? Şüphesiz biz deriz ki, o bize aittir. Ancak kavmimiz

bunu bize vermekten kaçındılar." [361]

Diğer bir rivayette ise şöyle denilmiştir:

"Necde el-Harurîyye, ibn Zübeyr'in (içine düştüğü) fitne (ortaya) çıkınca İbn Abbas'a (r.a.) (bir adam veyahut bir mekt­up) göndererek yakınlardan (humustan olan) payın kime aît olduğunu soruyor. İbn Abbas (r.a.) da ona şu cevabı veriyor: "Sözünü ettiğin sehim Resûlüllah'm (a*s.) yakınları olan bizlere aittir. Resûlüllah (a.s.) onu yakınlarına taksim etmiştir. Ömer (r.a.) ondan (humusdan) az şey ayırıp bize arzettiyse de gördük ki o bizim hakkımızın çok altında bulunuyor. O bakımdan al­maktan kaçındık ve olduğu gibi geri çevirdik."

Hz. Ömer'in (r.a.) Rasulüllah'ın (a.s.) yakınlarına ayırıp gönderdiği pay onlardan evlenecek olanlara yardım etmek, borçlularının borcunu karşılamak ve fakirlerine verilmek üzere belir­lenmişti. Bundan fazla vermekten kaçındı. [362]

Hz. Ömer (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen diyor ki?

"Yahudilerden Nadîr oğullarının malları, Allah'ın kendi peygamberine fey' kıldığı bir maldı. Zira müslümanlarm at koşturup, üzengi vurup elde ettikleri bir mal değildi. O bakımdan tamamı Resûlüllah'a (a.s.) ait oldu. O da o malı kendi çoluk çocuğunun bir yıllık nafakası olarak (infak etmek üzere) ayırdı." [363]

Diğer bir rivayette ise şöyle denilmektedir: "Resûlüllah (a.s.) o malı çoluk çocuğunun bir yıllık kutu (yiyecek geçimliği) olarak depolayıp alıkoydu. Arta kalanını ise Allah yolunda bir hazırlık olmak üzere silah ve at (satın almak üzere) ayırıp belirledi."

Avfb. Mâlik (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen şu bilgiyi ver­miştir: "Resûlüüah'a (a.s.) fey' gelince, geldiği gün (geciktirmeyip) taksim ederdi: Evli kimseye iki pay, bekâra bir pay verirdi." [364]

Ebû Hüreyre (r.a.) den yapılan rivayette, Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Ben ne size veriyorum ne de sizi menediyorum. Ben sadece taksim ediciyim, emrolunduğum yere, cihete koyuy­orum." [365]

Zeyd bin Eslem'den yapılan rivayette adı geçen diyor ki: "İbn Ömer (r.a.), Muaviye'nin yanına girdi. Muâviye ona: "Ya Ebâ Ab-dirrahman hacetin nedir?" diye sordu. O da: "Hürriyetine kavuşturulmuşlara vermek. Zira ben Resulü İlah'ı (a.s.) gördüm, kendisine bir şey (fey1) geldiğinde önce hürriyetine kavuşturulmuş kişilere vermeğe başlardı." [366]

Cabir (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen, Resûlüllah'ın (a.s.) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Eğer Bahreyn'den bana mal gelmiş olsa sana şu kadar, şu kadar, şu kadar verirdim." Ama Resûlüllah (a.s.) vefat edinceye kadar Bahreyn'den (fey' olarak) mal gelmedi. Ondan sonra Bahreyn'den mal gelince Ebû Bekir (r.a.) bir çağrıcıyı görevlendirdi, o da şöyle duyuruda bulundu: "Kimin Resûlüllah'ın (a.s.) yanında borcu veya kendisine va'dedilmiş bir şeyi varsa bize gelsin." Bunun üzerine kalkıp Ebû Bekir'e (r.a.) gittim ve dedim ki: "Resûlüllah (a.s.) bana şöyle şöyle dedi." Bunu duyan Ebû Bekir (r.a.) bana avuç avuç vermeye başladı ve verdiklerimi say diye buyurdu... Bir de sayıp baktım ki beşyüz sayısını bulmuş.. Sonra Ebû Bekir (r.a.) bana: "Şimdi bunun iki mislini al" diye emretti. [367]

Ömer b. Abdilaziz (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçen şu (genelgeyi) yazmıştır: Fey'in nereye konacağından, kimlere veri­leceğinden kim sorarsa, bu hususta Ömer b. Hattab'ın hükmettiği söz konusudur. Mü'minler onun bu hükmünü âdil ve uygun görmüşlerdir. Nitekim Resûlüllah (a.s.): "Allah hakkı Ömer'in dili ve kalbi üzere kılmıştır. O da verilecek şeyi belir­leyip, din ehli (kitap ehli) üzerine Allah'ın cizye olarak gerekli kılıp takdir ettiğini hükme bağlamıştır. O mallarda humus ve mağnem (ganimet) belirlememiştir." [368]

 

Müctehidlerin Îstidlal ve Tesbitleri
 

a) Hanefîlere göre, muvadeâ (düşmanlığı bırakıp barış yoluyla anlaşma) üzere ehl-i harpten alman malda humus yoktur. Yani onun beşte biri Hz. Peygamber'e ait olup ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ganimetin Beşte Birini Taksim Etme
« Posted on: 28 Mart 2024, 16:32:31 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ganimetin Beşte Birini Taksim Etme rüya tabiri,Ganimetin Beşte Birini Taksim Etme mekke canlı, Ganimetin Beşte Birini Taksim Etme kabe canlı yayın, Ganimetin Beşte Birini Taksim Etme Üç boyutlu kuran oku Ganimetin Beşte Birini Taksim Etme kuran ı kerim, Ganimetin Beşte Birini Taksim Etme peygamber kıssaları,Ganimetin Beşte Birini Taksim Etme ilitam ders soruları, Ganimetin Beşte Birini Taksim Etmeönlisans arapça,
Logged
20 Şubat 2019, 15:04:40
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 20 Şubat 2019, 15:04:40 »

Esselamu aleyküm Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

21 Şubat 2019, 01:54:19
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.947


« Yanıtla #2 : 21 Şubat 2019, 01:54:19 »

Aleyküm Selam. Paylaşım için Allah razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes