Konu Başlığı: Farz Kılanın Nafile Kılana Uyması Gönderen: Zehibe üzerinde 18 Ağustos 2010, 06:43:37 Farz Kılanın Nafile Kılana Uyması
Bu konuda hakim olan fıkhi kural şudur: Farz kuvvetli, nafile zayıf sayılır. O bakımdan kuvvetlinin zayıf üzerine bina edilmesi caiz değildir. Bununla beraber fakih müctehidlerin tesbit, görüş ve ihticacları biraz farklılık arzetmektedir. Konuyla İlgili Hadisler: Cabir (r.a.) den yapılan rivayete göre: "Ashab-ı Kiram'dan Muaz (r.a.) Peygamberimiz (s.a.v.) ile birlikte son yatsıyı kılar, sonra kendi (semtindeki) insanlara döner ve (aynı namazı) onlara kıldırırdı."[318] Muaz b. Rıfaa'dan yapılan rivayette, Beni Seleme Kabilesinden Süleym adında bir adam Peygamber (s.a.v.) Efendimize gelerek şöyle diyor: "Ya Rasulallah! Doğrusu Muaz b. Cebel, bizim uyumuş olmamız gereken bir vakitte çıkıp geliyor -ki biz erken uyuyup gündüzleyin işlerimizde bulunmak istiyoruz- ve bizi namaza davet ediyor. O sebeple biz de çıkıp onunla birlikte namaz kılıyoruz ve o, namazımızı hayli uzatıyor. (Böylece tam uykumuzu alamıyoruz)." Bunun üzerine Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz: "Ya Muaz! Sen fitneci olma. Ya bizimle namaz kıl, ya da (kavminle de kılacak olursan) namazı onlardan yana hafif tut" diye buyurdu.[319] Hadisler Işığında Mezhep İmamlarının İstidlal Ve İhticacları a) Hanefîlere göre: Farz namaz kılanın nafile kılana uyması caiz değildir. İsterse o farz nezredilmiş (adanmış) bir namaz olsun fark etmez. Çünkü farz kavi, nafile ise zayıftır. Kavi zayıfa bina edilemez.[320] b) Şafiilere göre: Farz kılan kimsenin nafileye niyet eden kimseye uyması caizdir. Çünkü bu husus sahih sünnet ile sabit olmuştur. Hem namaz kılanlardan her birinin niyeti kendine aittir; başkasının niyetinin ona uymaması, onun namazını bozmaz.[321] c) Hanbelilere göre: Farz kılanın nafile kılana uyması hakkında iki rivayet vardır: Birincisi, böyle bir uymanın sahih olmadığıdır. Nitekim İmam Ahmed bu hükmü kesin belirtmiş ve Hanbeli fukahasının çoğu da benimsemiştir. Zühri ve rey tarafdan olan müctehid fakihler de aynı görüşü izhar etmişlerdir. Çünkü Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: "İmam ancak kendisine uyulsun diye imam olmuştur. Artık ona (namazda) muhalefet etmeyin!" buyurmuştur. Fukahadan az bir kısmına göre ise, bu caizdir. Esrem de buna cevaz verenler arasında bulunuyor.[322] d) Malikilere göre: Farz kılanın nafile kılana uyması caiz değildir. O bakımdan uyan kimsenin namazı sahih olmaz.[323] Tahliller Ve Diğer Rivayetler 307 nolu Muaz b. Rıfaa hadisinin isnadı sahihtir, ricali sıkadır. O bakımdan istidlale salihtir. Ancak Şafîiler ve bir de Hanbeli fukahasından az kimse dışında diğer müctehidler bu rivayetle istidlal etmemişlerdir. Nitekim İmam Şafii bu hadis hakkında şöyle demiştir: "Bu konuda Rasulüllah (s.a.v.) Efendimizden bir tarikle rivayet edilen bu hadisten daha sabit başka bir rivayet bilmiyorum."[324] Aynı hadisi az değişik lafızla Buhari, edeb: 73, Müslim, salat: 178, Ebu Davud, salat: 124, Nesai, imamet: 39, 41'de rivayet etmişlerdir. Ebu Cafer Tahavi ise, Muaz hadisini kendi mezhebi doğrultusunda tevil ederek şöyle demiştir: "Rasulüllah'ın (s.a.v.) "Ya bizimle namaz kıl, ya da (kavminle de kılacak olursan) namazı onlardan yana hafif tut" buyurması, ikisinden birini ihtiyar etmesine delalet etmektedir. Yani bizimle kılacak olursan, artık onlara kıldırma, onlara kıldırmak istiyorsan, bizimle kılmadan git"[325] Tahavi'nin bu te'vili pek isabetli değildir. Çünkü Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz, "Onlarla kıldırmak istiyorsan bizimle kılmadan git" şeklinde değil, "Ya bizimle kıl, ya da (kavminle de kılacak olursan) namazı onlardan yana hafif tut" buyurması, ikisinden birine tercihe yönelik bir anlatım değil, "İstersen hem bizimle kıl, hem de onlara kıldırdığın zaman uzatma, hafif tut" şeklinde bir uyarı ve tavsiyedir. Zira 306 nolu Cabir hadisinin son kısmında şu cümlenin yer aldığı rivayet yoluyla sabit olmuştur: "Bu ikinci defa kılması onun için tetavvu'dur, kavmi için farz olan vakit namazıdır." Şevkani: "Bu cümle senet bakımından en racih, mana bakımından en sahih olanıdır" demiş ve Tahavi'nin: "Bu cümle Cabir'in zan ve tahminidir" sözüne değinerek: "Böyle bir iddiada bulunmak merduttur. Çünkü Cabir'in Muaz'la birlikte namaz kıldığı ve bu cümleyi ondan duyduğu rahatlıkla söylenebilir. Zira Cabir (r.a.) böyle fazla bir hükmü ilave etmekten hem korkar, hem de huşu' ve aldığı dini kültüre sığmaz." Kaldı ki, Muaz'ın namaz kıldırdığı şahısların hepsi de sahabi idi. Bunların otuzunun Akabe bey'atine katılanlar, kırkının da Bedir savaşına iştirak edenler olmak üzere 70 kişi olduğu söylenir. Rasulüllah (s.a.v.) Efendimizin: "Bir farz namazı aynı günde iki defa kılmayın" emri, iki defasında da farz olarak kılınmasını men'e yöneliktir. Sonra bu hadisin farz ve nafile niyetiyle de olsa aynı namazın iki defa kılınmayacağını söylesek bile, bunun Muaz hadisiyle neshedildiği uzak bir ihtimal değildir. Çünkü sözü edilen hadisin hükmünün kaldırıldığına delalet eden bir diğer rivayet mevcuttur. Rasulüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Kendi araç ve eşyanız yanında namaz kıldıktan sonra cemaat mescidine geldiğinizde, onlarla beraber (aynı) namazı kılın. Çünkü bu ikinci defa kılmanız sizin için nafile olur." Bu rivayeti ashab-ı sünen tahric etmiş ve İbn Huzayme bunu sahihlemiştir. Yapılan tesbitlere göre, Rasulüllah (s.a.v.) bunu hayatının son döneminde Veda Haccı'nda iken söylemiştir. Bunun gibi, Rasulüllah (s.a.v.) Efendimizin, kendisinden sonra iş başına geçecek (zalim) hükümdarların namaz vaktini geciktirerek kıldırdıkları takdirde, mü’minlerin o namazı vakit içinde kendi evlerinde kılıp öyle mescide gelmelerini ve o hükümdarların arkasında aynı namazı nafile niyetiyle kılmalarını tavsiye buyurduğu da sahih rivayetle sabit olmuştur. Çıkarılan Hükümler 1- Farz kılanın nafile kılana uyması caiz değildir. Bu İmam Malik ve İmam Ebu Hanife'ye göredir. 2- İmam Şafii'ye göre: Caizdir. Çünkü Rasulüllah (s.a.v.) zamanında ashab-ı kiramın böyle yaptığı sahih rivayetle sabit olmuştur. Nitekim Muaz hadisi bunun başlıca şahidi olarak bulunuyor. 3- Aynı farz namazı iki defa kılmakta bir sakınca yoktur. Birincisi vaktin, farzı olarak eda edilmiş olur, ikincisi nafile yerine geçer. 4- Vakit namazını evinde veya iş yerinde kıldıktan sonra camiye gelen ve aynı namazın cemaat halinde kılınmaya başlandığına yetişen kimse, niyet edip imama uyar ve bu onun için nafile olur. Konu Başlığı: Ynt: Farz Kılanın Nafile Kılana Uyması Gönderen: Ceren üzerinde 18 Şubat 2019, 18:12:34 Esselamu aleyküm. Farz namaz kılanın nafile namaz kılana uyması caiz degildir. Rabbım her konuda İslama tabi olan kullardan eylesin bizleri inşallah...
Konu Başlığı: Ynt: Farz Kılanın Nafile Kılana Uyması Gönderen: Mehmed. üzerinde 19 Şubat 2019, 07:33:02 Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri her namazı son namaz gibi kilanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Farz Kılanın Nafile Kılana Uyması Gönderen: Sevgi. üzerinde 30 Mayıs 2019, 14:21:46 Aleyküm selâm. Rabbim bizleri herdaim rızasına uygun şekilde ibadetlerini yerine getirenlerden eylesin inşaAllah
Bilgiler için Allah razı olsun Konu Başlığı: Ynt: Farz Kılanın Nafile Kılana Uyması Gönderen: Ceren üzerinde 30 Mayıs 2019, 21:43:25 Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ..
|