Konu Başlığı: Ezan İle İkameti Aynı Kişinin Okuması Gerekli Midir? Gönderen: Zehibe üzerinde 21 Ağustos 2010, 07:13:08 Ezan İle İkameti Aynı Kişinin Okuması Gerekli Midir?
Ezandan maksat, önce Allah'ın varlığını ve birliğini; Hz. Muhammed'in (a.s.) risaletini ilân etmek, namaz vakti girdiğini duyurup mü'minleri kurtuluş ve saadete davet etmektir. İkamet ise, bu manada namazın kılınmak üzerine olduğunu duyurmak içindir. O halde bunları tek kişi yürütebileceği gibi, herbirini ayrı ayrı kişiler de yerine getirebilir. Ne var ki, bazı farklı rivayet ve tesbitler söz konusudur, Konuyla ilgili hadîsler ve rivayetler: Ziyad b. Haris es-Sadaî'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Ey Sada'ın kardeşi! Ezan oku." Bu emri üzerine, Ziyad diyor ki: Ezan okudum. Bu da, fecirin aydınlığı belirginleşince cereyan etmişti. Resûlüllah (a.s.) Efendimiz abdest alıp namaza kalkınca, Bilâl ikamet getirmek istedi. Resûlüllah (a.s.) Efendimiz, ona: "Sada'ın kardeşi ikamet edecektir; çünkü kim ezan okursa, o aynı zamanda ikamet getirir." buyurdu.[287] Abdullah b. Zeyd (r.a.)'den yapılan rivayette, o rüyasında kendisine ezan öğretilmişti. O sebeple diyor ki: Peygamber (a.s.) Efendimiz'e gelip gördüğümü haber verdim. Bana, "Onu Bilâl'a ilka et. (ona okuyup öğret)" buyurdu. Ben de Bilâl'a öğrettim. Bilâl kalkıp ezan okudu ve ikamet getirmek istediğinde, ben Resûlüllah'a (a.s.) "Onu ben rüyamda gördüm ve ikameti ben getirmek istiyorum" dedim. Bunun üzerine Resûlüllah (a.s.) bana "Peki sen ikamet getir" buyurdu. Böylece Abdulah ikameti getirmiş, Bilâl ise ezan okumuş oldu.[288] Hadîslerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır: 1- Ezan ile ikameti aynı kimsenin okuması müstehabdır. 2- Ezanı ayrı bir kişinin, ikameti de ayrı bir kişinin okumasında, bir sakınca yoktur. Mezheb imamlarının bu husustaki görüş ve istidlalleri: a) Hanefîlere göre: Ezan okuyanın aynı zamanda ikamet getirmesi de sünnettir. İkameti başkasının okuması, müezzini incitiyor veya üzüyorsa, o takdirde mekruhtur. Çünkü müslümana eziyet etmek mekruhtur. Eğer müezzin ondan dolayı incinmiyorsa, o takdirde bir sakınca yoktur.[289] b) Şâfiîlere göre: Ezanı kim okuyorsa, ikameti de o okur. Başkasının ikamet okuması müezzini incitsin incitmesin, mekruhtur.[290] Şâfiîler bu meselede Ziyad b. Haris es-Sadi'nin hadîsiyle istidlal etmişlerdir. Hanefîler ise, yukarıda naklettiğimiz 261 nolu Abdullah b. Zeyd hadîsiyle istidlal etmişlerdir. c) Hanbelîlere göre: Ezanı okuyan kimsenin aynı zamanda ikameti de okuması daha uygundur. İmam Şafiî de aynı görüştedir. Bunlar da Ziyad b. Haris es-Sadaî hadîsiyle istidlal etmişlerdir. İkisi de namazdan önce zikir mahiyetinde birer fiildir ki, iki hutbe misali aynı adamın yerine getirmesi sünnettir. Nitekim Ebû Mahzure'den önce bir adam çıkıp ezan okuyor ve hemen sonra Ebû Mahzure çıkageliyor ve çıkıp ezanı kendisi okuyor, sonra da ikamet getiriyor. Bunu el-Esrem rivayet etmiştir. Ama ezanı iade etmeyip sadece ikamet getirirse, bunda da bir sakınca yoktur.[291] d) Mâlikîlere göre: Ezanı başka biri, ikameti de başka biri okuyabilir ve her ikisini aynı adam da okuyabilir. Bunda bir sakınca yoktur.[292] Nitekim İmam Mâlik'ten soruldu: "Müezzin bir topluluk için ezan okuduktan sonra nafile namaz kılıyor. O topluluk ise, başkasının ikamet okumasını ve öylece namaz kılmayı arzu ediyorlar, bunda bir sakınca var mıdır?" İmam Mâlik şu cevabı vermiştir: "Bunda bir beis yoktur, müezzinin ikamet getirmesiyle başkasının getirmesi arasında bir fark söz konusu değildir..."[293] Rivayetler, yorumlar ve tahliller: 260 nolu Ziyad b. Haris hadîsinin isnadında Abdurrahman b. Ziyad b. En'ûm el-İfrikiy, Ziyad b. Naîm el-Hadremî'den, o da Ziyad b. Hars (veya Haris) es-Sadâî'den rivayet etmiştir. İmam Tirmizî, biz bu hadîsi ancak el-İfrikîy tarikiyle biliyoruz ki, bu zat zayıftır. Yahya b. Saîd el-Hattan da onun zayıf olduğunu belirtmiş ve Ahmed b. Hanbel Ben, el-İfrikiy'nin hadîsini yazmam demiştir. Ancak Muhammed b. İsmail'in, onun kaviy olduğunu söylediğini yine Tirmizî nakletmiştir. Afrika'da kadılık yapan Abdurrahman b. Ziyad hakkında Zehebî de bir çok rivayetleri naklederek durmuş, Yahya b. Maîn'in onun hakkında bir beis bulunmadığını söylediğini nakletmiştir. Ayrıca Nesâi onun için "zayıf" tabirini kullanmış, Dârekutnî onun kaviy olmadığını; İbn Hibban ise, onun güvenilir râvilerden uydurma hadisler rivayet ettiğini söylemiştir. İshak b. Rahûye ise, hadis âlimi Yahya b. Saîd'in onun için "sıka" güvenilir, bir ravî olduğunu söylediğini işittiğini nakletmiştir.[294] Anlaşıldığı gibi, Abdurrahman b. Ziyâd, Enûm'ün zayıf olduğunu söyleyenler kadar, kaviy olduğunu belirtenler bulunuyor. O bakımdan yukarıdaki rivayetine itibar edilebilir. İlim adamları da o rivayete dayanarak amel etmişler ve o bakımdan kim ezanı okuyorsa, ikameti de o getirir, demiştir. Bu konuda, "İkameti ancak ezan okuyan kimse getirir" mealindeki hadisi Taberani tahrîc etmemiş ve onu zayıf hadisler arasında zikretmiştir. el-Akıylî de aynı şeyi söylemiştir. Nitekim isnadında Saîd b. Reşid bulunuyor ki, bu zatın zayıf olduğu tesbit edilmiştir. Nitekim İbn Ebi Hatim, diyor ki: "Saîd b. Reşid hakkında babamdan sordum onun zayıf olduğunu söyledi." Zehebî'nin tesbitine göre, Buharî onun için "münkerü'l-hadîs" demiştir. Nesâî de onun "metrukü'l-hadîs" olduğuna dikkat çekmiştir.[295] Böylece, ikameti ancak ezan okuyan okur, hükmü kesinlik kazanmamıştır. O nedenle birçok yerlerde ezanı başka bir kişi okurken, ikameti diğer bir kimse okumaktadır. Bununla beraber her ikisinin aynı şahıs tarafından okunması, İmam Şafiî'nin de el-Ümm'de dediği gibi daha uygundur. 261 nolu Abdullah 'b. Zeyd hadîsinin isnadında Muhammed b. Amir el Vakıfî el-Basrî bulunuyor ki, bu zat zayıftır. el-Kattan da onu zayıflar arasında zikretmiştir. Yahya b. Maîn de aynı görüştedir. İbn Abdilberr ise, onun isnadı, el-İfrikiy'ninkinden daha hasendir, diyerek ayrı bir tesbit ortaya koymuştur. İbn Şahin ise, bu hadîsi en- Nâsih ve'1-Mensûh'ta zikrederek bir bakıma 260 nolu hadisin bununla hükmü kaldırıldığını anlatmak istemiştir.[296] Çıkarılan Hükümler: 1- İkameti, ezan okuyan kimsenin okuması evlâdır. 2- Ezan ve ikametin ayrı kişiler tarafından okunmasında bir sakınca yoktur. 3- Ancak görevli müezzinden izin almadan birinin kalkıp ikamet getirmesi, eğer müezzini incitiyorsa, kerahet vardır. Çünkü müslümanı incitmek mekruhtur. |