Konu Başlığı: Cihada Katılmak İçin Ana-Babadan İzin Almak Gönderen: Zehibe üzerinde 29 Temmuz 2010, 06:22:05 Cihada Katılmak İçin Ana-Babadan İzin Almak
Allah'a ibâdetten sonra ana-babaya karşı saygılı davranıp iyilikte bulunmak, onların meşru arzularını imkânlar nisbetinde yerine getirmek farzdır. Böylece Allah'a karşı günah ve isyanı gerektirmeyen hususlarda ana-babaya itaat etmek farz-ı ayn'dır. Kur'ân-ı Kerîm'in beş ayrı sûresinde ana-babaya iyilikte bulunmamız, onlara karşı saygılı davranmamız, meşru sınırları aşmayan arzu ve isteklerini gücümüz nisbetinde yerine getirmemiz emredilmek-tedir. [47] Diğer yandan ana-baba evlâdını Allah'a karşı gelmeye, günah ve isyana sevketmeye çalışırlarsa artık Allah'a karşı isyanı gerektiren hususlarda ne onlara, ne de başkasına itaat edilmez. Kur'ân ve hadîste bu konu açık ve net biçimde belirtilmiş bulunuyor. Ankebût sûresinde: "İnsana, ana-babasma iyi davranmasını, güzellikle muamele etmesini tavsiye ettik. (Bununla beraber) onlar, hakkında bilgin olmadığı birşeyi bana ortak koşman için seninle uğraşıp ağırlıklarını koymaya çalışırlarsa, o zaman onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak banadır. Ya-pageldiğinizi size birbir haber veririm..." [48] Bu konuda Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz de şöyle buyurmuştur: "Allah'a karşı ma'siyeti (itaatsizliği) gerektiren hususlarda hiçbir kimseye itaat yoktur. İtaat ancak ma 'ruf (şeriat ve akla, sağlam örfe uygun) olan şeydedir." [49] "Halık'a karşı ma'siyette (itaatsizlikte) hiç bir mahluka itaat edilmez." [50] Yine sahihkaynakların tesbitine göre, Rasûlüllah (s.a.v.) Efendimiz bir müfreze hazırlayıp bir yere gönderdi. Başlarına da ensardan bir adamı emîr olarak tayin etti. Bunlar epeyce mesafe gittikten sonra başlarındaki adam onları durdurdu ve şöyle emretti: "Odun toplayıp getirin ve geniş çapta bir ateş yakıp oluşturduktan sonra kendinizi o ateşe atıp yakın!" diye emretti. Onlardan biri: "Bu da neden?" diye sorunca, emîr ona: "Ben başınızda emîr olarak bulunuyorum ve emrediyorum, emrime itaat etmeniz gerekir." Bunun üzerine onlar itiraz ettiler ve Resûlüllah (s.a.v.) dan sormadıkça senin bu tür emirlerine itaat etmeyeceğiz" dediler. Medine'ye döndüklerinde durumu Resûlüllah'a (s.a.v.) arzettiler. Efendimiz onlara şöyle buyurdu: Eğer o ateşe girsey-diniz bir daha ondan çıkamazdınız. Taât ancak m'arûf olan hususlardadır." Yani şeriata, akla, sağlam örfe uygun olan hususlarda emîre itât edilir. [51] "Allah'a isyan eden kimseye itaat yoktur..." [52] Böylece gerek ana-babaya, gerekse lidere itaat ancak maruf (şeriata, akla ve köklü faydalı örfe uygun olan şeyler) de bir kural olarak bulunuyor. Bu kural ancak zarurî hallerde bir an için terkedilebilir. O da ölüm tehdidi, mal ve can güvenliğinin tehlikeye girdiği hallerde söz konusu olabilir. Cenâb-ı Hak'a karşı günah ve isyanı gerektiren husus ve hallerde işe hiçbir şahsa itaat caiz değildir. Ana-babamn izni olmaksızın bir evlâdın cihada katılması caiz olur mu? Giriş kısmında belirttiğimiz gibi, ana-babaya meşru ölç tiler çevresinde itaat farz-ı ayndır. Cihad ise farz-ı kifayedir. Bu durumda kişi ana-bab asından izin almadan veya ana-babası izin vermeden cihada katılmaz yani savaşa çıkmaz. Bu da düşmanlar topyekûn saldırıya geçip ülke üzerine yürümedikleri veya bir belde ve bir bölgeyi işgale gelmedikleri takdirdedir. Genel bir saldırı veya belde ve bölgeyi işgal etme durumlarında artık ana-babadan izin almaya gerek kalmaz. Savaş ergen olan her erkeğe farz-ı ayn olur. [53] Konuyla İlgili Hadisler İbn Mes'ûd (r.a.) dan yapılan rivayete göre, adı geçen diyor ki: Resûlüllah (s.a.v.) Efendimizden; - "Allah yanında hangi amel daha üstündür?" diye sordum. Efendimiz (s.a.v.): - "Vaktinde kılınan namaz" diye cevap verdi. -"Ondan sonra hangi amel?" diye sordum. Efendimiz (s.a.v.): - "Ana-babaya iyilikte bulunmak" diye cevap verdi. Ben tekrar: - "Ondan sonra hangi amel?" diye sordum. Efendimiz (s.a.v.): - "Allah yolunda cihad" diye buyurdu. [54] Abdullah b. Amr (r.a.) dan yapılan rivayette, adı geçen şöyle demiştir: "Bir adam Resûiüllah (s.a.v.) Efendimiz'e gelerek cihad hakkında izin istedi. Resûiüllah (s.a.v.) ona sordu: "Annen baban hayattalar mı?" O da: "Evet" diye cevap verdi. Resûiüllah (s.a.v.): "Öyle ise onlar için cihad et (onların hizmetinde bulun)"buyurdu. [55] Diğer bir rivayette şöyle denilmektedir: "Bir adam geldi ve şöyle dedi; "Ya Resûlallah! Doğrusu ben sizinle birlikte cihada katılmayı arzulayarak geldim, ama ben ana-babamı ağlar bir vaziyette bırakıp geldim..." Bunun üzerine Resûiüllah (s.a.v.) Efendimiz ona: "Onlara dön de onları nasıl ağlattınsa öylece güldür" buyurdu. [56] Ebû Saîd (r.a.) den yapılan rivayette ise şöyle denilmiştir: "Bir adam Yemen'den hicret edip Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'e geldi. Peygamber (s.a.v.) ona: "Yemen'de kimsen var mıdır?" diye sordu. O da: "Annem ile babam vardır" dedi. Peygamber (s.a,v.) ona: "Anan ile baban sana izin verdiler mi?" diye sordu. O da: "Hayır..." diye cevap verdi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) ona: "Annene ve babana dön de onlardan izin iste; izin verirlerse cihad et, vermezlerse onlara iyilik ve ihsanda bulun" buyurdu. [57] Muâviye b. Câhime es-Süiemî'den yapılan rivayette, Câhime, Peygamber (s.a.v.) Efendimize gelerek dedi ki: Ya Resûlallah! Savaşmayı arzuladım ve size gelip istişarede "bulunmak istedim," Peygamber (s.a.v.) ona: "Annen var mıdır?" diye sordu. O da : "Evet vardır" diye cevap verdi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) ona: "Git de annenin (hizmetine) gerekli ol. Çünkü gerçekten cennet onun ayağının yanındadır" buyurdu. [58] İlim Adamlarının Görüş ve Yorumları îslâm sisteminde ana baba bakıma, ilgiye, ihsana muhtaç durumda iseler, çocuklarının onlara bakmaları, ihtiyaçlarını karşılamaları, hizmetlerinde bulunmaları farzdır. Aynı zamanda genel anlamda zorunlu bir seferberlik yoksa veya belde ve bölgeye bir düşman saldırısı vuku' bulmamışsa o taktirde savaşa katılmak için ana-babanm rızasını almak gereklidir. Zira savaşmak farz-ı kifaye, ana-babaya bakıp hizmet etmek farz-ı ayındır. Şüphesiz bu iki farz biraraya gelince farz-ı ayn tercih edilir. Bu konuda müctehid imamların görüş, yorum ve içtihatları farklıdır. a) İmam Mâlik, İmam Evzâî ve İmam Şafiî'ye göre, ana babası müslüman olduğu taktirde adam farz ve vâcib olmayan bir savaşa ancak onların izniyle katılabilir. Buna tatavvu' cihad denilir. b) İmam Ahmed b. Hanbel de aynı görüşteder. Ana baba kâfir olduğu taktirde evlâdının savaş için onlardan izin almasına gerek yoktur. Nitekim Bedir savaşma katılan Ebû Bekir, Ebû Huzayfe b. Utbe b. Rabi'a babaları müşrik idi. Bunlar babalarından izin alma ihtiyacını dahi duymuş değillerdi. Resûlüllah'm (s.a.v.) onlara, babalarından izin almaları hakkında bir emir ve tavsiyede bulunmadığı kesindir. Ebû Ubeyde b. Cerrah savaş meydanında düşman sarfında yer alıp nıü'minlere karşı savaşan babasını öldürmüştür. [59] c) Diğer müctehid ve ilim adamları ise, meseleyi farz-ı ayn ve farz-ı kifaye çerçevesinde değerlendirip ona göre yorumlamışlardır. Başta imam Ebû Hanîfe olmak üzere hanefî fukahası da bu görüş ve ic-tihaddadirlar. [60] Tahliller ve Rivayetler 71 no'lu Ibn Mes'ûd hadîsi sahîh olup istidlale salihtir. Hadîs üstün ameller arasında namazın bir benzerinin olmadığına delâlet etmektedir. Zira namaz dinin direği, mü'minin mi'racı, ruhun gıdası, aile ve toplumun selâmet anahtarıdır. Namazdan sonra ikinci sırada ana babaya iyilik ve hizmet üstün bir amel olarak belirlenmiş bulunuyor. Sonra da üçüncü sırada Allah yolunda cihad yer alıyor. Namazsız bir dinde, dindarlıktan hayır olmadığı gibi, ana babaya iyilik ve ihsansız bir evde de hayır yoktur. Cihad ruhunu, azmini, gayretini kaybetmiş bir müslüman ülkede de hayır yoktur. 72 no'lu Abdullah hadîsini Tirmizî sahîhlemiştir. Hadîsi aynı zamanda Ibn Hibban datahrîc etmiştir. Saîd b. Mensur ise hadîsin son kısmını şu lâfızla rivayet etmiştir: "Ana babana dön onlara sohbet ve ilgide, iyilikte bulun." Hadîs, farz-ı kifaye durumunda olan cihadın, ana babaya iyilik ve hizmetten sonra ikinci kademede yer aldığını ve ana babaya iyilik ve hizmetin farz-ı ayn olduğuna delâlet etmektedir. 74 no'lu Ebû Saîd hadîsini Ibn Hibban sahîhlemiştir. [61] Bu hadîs de ana-babaya iyilikte bulunmanın cihaddan efdal olduğuna delâlet etmekte ve zorunlu bir durum yoksa cihad için onlardan izin almanın gerekli olduğunu açıklamaktadır. 75 no'lu Muâviye b. Canime hadîsini aynı zamanda Beyhakî, îbn Cüreyc tarikiyle tahrîc etmiştir. İbn Cüreyc ise Muhammed b. Talha b. Rükane'den, o da Muâviye'den rivayet etmiştir. Ancak hadîsin Muhammed b. Talha'ya isnadında ihtilaf edilmiştir. Nesâfnin isnadındaki ricalin hepsi sikadır, ancak Muhammed b. Talha müstesna. Bu zat saduktur ama zaman zaman hatâ yapmıştır, [62] Çıkarılan Hükümler 1- Amellerin Allah yanında en üstünü, vaktinde kılınan namazdır. Zira namazsız bir din ve dindarlıkta hayır yoktur. 2- Ana babaya iyilik, meşru ölçüler içinde arzu ve isteklerini yerine getirmek, ihtiyaçlarını imkânların elverdiği ölçüde karşılamak farzdır ve namazdan sonra en üstün ameldir. 3- Zorunlu bir durum olmadığı taktirde, savaşa çıkmak için ana babanın iznini almak şarttır. Aksi halde kişi günahkar olur. 4- Genel seferberlik, bölge veya beldeye ani saldın durumlarında artık ana babanın izni şart değildir, eli silah tutup savaşacak durumda olan herkesin savaşması farz olur. 5- Ana baba Allah'a karşı isyan ve günahı gerektiren bir teklifte bulunur veya böyle bir emir verirlerse, artık onlara bu hususta itaat edilmez. Zira Allah'a karşı isyan ve günahı gerektiren şeyde hiç kimseye itaat caiz değildir. 6- Böylece lider ve emîre de itaat ancak bu ölçüler içinde gereklidir, isyan ve günaha iter anlamdaki emirlerine itaat edilmez. 7- Ancak mal ve can tehlikeye girer de kişi tam bir tehdit altında bırakılırsa o taktirde zevahiri kurtarmak için itaat edilir. [63] Konu Başlığı: Ynt: Cihada Katılmak İçin Ana-Babadan İzin Almak Gönderen: Mehmed. üzerinde 10 Şubat 2019, 08:22:53 Esselamu aleyküm Rabbim bizleri hak yolda mali ve canı ile cihad edenlerden eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Cihada Katılmak İçin Ana-Babadan İzin Almak Gönderen: Sevgi. üzerinde 10 Şubat 2019, 13:18:13 Aleyküm Selam. Rabbim bizlere hâk yolunda rızasına yakışır şekilde cihad edenlerden eylesin inşaAllah
|